Kategori: Magazin

Yeni nesil sigortacılık anlayışıyla ürün ve hizmetlerini geliştirmeye devam eden Aksigorta, patili dostların ihtiyaçlarından hareketle çıkarmış olduğu Pati ve Pati Plus ürünlerinin yanına “Aksigorta Pati Plus VetAmerikan” sigortasını ekledi. Aksigorta Pati Plus VetAmerikan adı verilen evcil hayvanlara özel sağlık sigortası ürünü, 25 bin TL’den 150 bin TL’ye kadar uzanan teminatlarıyla, kedi ve köpekler için sektördeki en yüksek ayakta ve yatarak tedavi limitleriyle güvence sunuyor. İstanbul’da VetAmerikan Hayvan Hastanesi’nde geçerli olan bu ürün ile evcil hayvanlar Türkiye’nin en büyük ve en kapsamlı özel hayvan hastanesinde tedavi olma ve Pati Plus VetAmerikan’ın avantajlarından faydalanma imkanı buluyor. 

VetAmerikan Hayvan Hastanesi kedi ve köpekler için ayrı girişi, özelleştirilmiş muayene alanları ve hasta servisleri ile evcil hayvanların birbirleriyle karşılaşması sırasında oluşabilecek huzursuzlukların önüne geçerek, evcil hayvanın sağlığının yanında konforunu da önceliklendiren bir deneyim sunuyor. 

Özellikle ilk defa evcil hayvan sahibi olanlar için her türlü bilgi ve desteğini sigorta sahiplerine sağlayan Aksigorta Pati Plus VetAmerikan, hayvanseverlerin patili dostlarıyla olan keyifli yolculuğunda onların yanında yer alıyor. Sadece hastalık anında değil, evcil hayvan sahiplerinin her türlü ihtiyacına yanıt verebilen bu ürün, en kapsamlı ek hizmet paketini sunmasıyla da kendi sektöründe fark yaratıyor.

Evcil hayvan sahiplerini en iyi anlayan sigorta

Evcil hayvan sahiplerinin yarısının evcil hayvan sigortasını bilmediğini belirten Aksigorta Genel Müdür Yardımcısı Tolga Tezbaşaran, bu sigorta sahipliği oranının ise yüzde 13’te kaldığını dile getiriyor. “Yapılan araştırmalarda evcil hayvan sigortası yaptırmayan kişilerin, genellikle bu ürünlerin evcil hayvanın tüm ihtiyaçlarını karşılamadığını, fiyatına değer hizmetleri sağlamadığını ve patili dostlarının böylesi bir sigortaya ihtiyacı olmayacağı düşüncesi yatıyor. Halbuki kendi canımızdan ayırmadığımız evcil hayvanlarımız, sanıldığından çok daha fazla çeşitli hastalık ve rahatsızlıklara maruz kalıyor. Bu noktada sigorta da öngörülemeyen harcamalara yönelik sunduğu avantajlarla sizin beklenmeyen her duruma karşı hazır olmanızı sağlıyor. Aksigorta olarak bizler de Pati ailemizi, Pati Plus VetAmerikan ürünümüzle genişletiyoruz” diyen Tezbaşaran, evcil hayvan sahiplerine özel olarak geliştirdikleri bu ürünün, evcil hayvan sahiplerini en iyi anlayan sigorta olacağının altını çiziyor.

Koç Healthcare (Vehbi Koç Vakfı Sağlık Kuruluşları) CEO’su Dr. Erhan Bulutcu ise “Evcil hayvanlar, ailemizin birer parçası haline gelmiş durumda ve onların sağlığı bizim için büyük önem taşıyor. Bu kapsamda hastanemizde, tüm sağlık sektöründe olduğu gibi, sigorta şirketleriyle iş birliklerine büyük önem veriyor ve hastalarımıza daha iyi hizmet sunabilmek için bu doğrultuda kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. Aksigorta ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği sayesinde, VetAmerikan Hayvan Hastanesi’nde evcil hayvan sahiplerine en kapsamlı ve kaliteli sağlık hizmetlerini sunmayı hedefliyoruz. Aksigorta Pati Plus VetAmerikan sigortası, patili dostlarımızın ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir rol üstlenecek. Evcil hayvan sahiplerinin karşılaştığı zorlukları en aza indirmek ve onların hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla sunduğumuz bu hizmetin, hayvanseverlerin beklentilerine cevap vereceğine inanıyorum. Bu iş birliği ile VetAmerikan Hayvan Hastanesi’nin sunduğu yüksek kaliteli hizmetlere erişimi artırarak, evcil hayvanların sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmelerine katkıda bulunacağız” şeklinde konuştu.

Geniş kapsamlı teminat

Sektördeki en yüksek teminat limitlerini sağlayan Pati Plus VetAmerikan, evcil hayvanların yaşayabileceği acil durumlar ve hastalıklara karşı muayene, ameliyat, ilaç, görüntüleme, laboratuvar testi gibi tedavi masraflarının yanı sıra; check-up, yıllık rutin aşılar, tedavi mamaları, göz, kulak, diş bakımı ve tırnak kesimi gibi ücretsiz ek hizmetleri de sağlıyor. Doğum ve kısırlaştırma tedavileri ile pet ambulans ve yerinde aşı hizmetlerini kapsayan tek evcil hayvan sigortası olan Pati Plus VetAmerikan, hayvanseverlerin patili dostlarıyla olan keyifli yolculuğunda onların yanında yer alıyor. Sadece hastalık anında değil, evcil hayvan sahiplerinin her türlü ihtiyacına yanıt verebilen bu ürün, en kapsamlı ek hizmet paketini sunmasıyla da kendi sektöründe fark yaratıyor.

Evcil hayvan sahiplerini en iyi anlayan sigorta olma vizyonu ile yola çıkan Aksigorta bu ürünü ile aynı zamanda evcil hayvan sahibinin bu süreçte yaşayabileceği zorluklarda da yanında olmayı amaçlayarak evcil hayvan sahipleri için online psikolojik danışmanlık hizmeti de sağlıyor. 

Bunların yanında Pati Plus VetAmerikan Sigortası sahipleri, VetAmerikan Hayvan Hastanesi bünyesindeki petshop, pet transfer, pet konaklama ve pet kuaförden indirimli olarak yararlanabiliyor. Poliçe kapsamında ayrıca trafik kazası, yüksekten düşme, zehirlenme, akut alerjik reaksiyonlar, bayılma, bilinç kaybı, koma, göz problemleri, böcek sokması, 24 saatten uzun süreli ishal ve kusma, kanser tedavisi, deri hastalıkları gibi acil durum ve hastalıklar da bulunuyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

30 ülkede 8 bin 605 katılımcıyla gerçekleştirilen 2024 Filo Barometresi sonuçlarına göre filolarda büyüme beklentisi dünya genelinde stabil kalırken, Türkiye’de artışa geçti. 

 

TEB Arval Genel Müdürü Kağan Yaşa: “Araştırma verileri sektöre yol gösteriyor”

Türkiye’de kurumlara operasyonel araç kiralama ve filo yönetimi çözümleri sunan TEB Arval’in desteğiyle her yıl Ipsos tarafından gerçekleştirilen “Arval Mobility Observatory’nin 2024 yılı Mobilite ve Filo Barometresi” araştırma sonuçları açıklandı. Araştırmaya ilişkin değerlendirmede bulunan TEB Arval Genel Müdürü Kağan Yaşa, “Her yıl derinlemesine yürüttüğümüz bu araştırmanın sonuçları sektörümüz için güzel bir fotoğraf ortaya koyuyor. Araştırma sektörün önümüzdeki dönemde dinamizmini ve yapısını anlamamıza yardımcı olurken, gelecek projeksiyonlarımızı doğru yapabilmemiz için de önemli veriler sunuyor. Bu kıymetli raporun çıktılarını sektörümüzle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.” dedi. 

 

Filolarda büyüme beklentisi artışta

2024 Filo Barometresi sonuçlarına göre Türkiye’deki firmaların %94’ü önümüzdeki üç yıl içinde filo büyüme potansiyelinin artacağını veya aynı kalacağını ifade ediyor. Araştırmaya göre filolarda artış beklentisinin dünyada son yıllarda yatay seyrederken, Türkiye’de ise 2024 yılı itibarıyla artışa geçmesi dikkat çekiyor. Hem Türkiye’de (%76) hem de dünya genelinde (%73) şirket büyümesi ya da şirket araçlarının kullanımını gerektiren şirket büyümesi öngörüleri, artış beklentisinin ardındaki en önemli nedenler arasında yer alıyor. 

 

Filo finansmanında birincilik operasyonel kiralamada

Filo finansmanı detaylarına da yer verilen araştırmada birincilik geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi yine operasyonel kiralamada. Rapor sonucuna göre operasyonel kiralamanın toplam finansman içindeki oranı %34, ikinci sıradaki peşin alımların oranı ise %29 olarak gerçekleşti. Operasyonel kiralamadaki en büyük artış 100-249 çalışanı olan firmalardan geliyor. Peşin satın alımı tercih eden katılımcılarda ise 1-9 çalışanı olan firmalar (%34 oranla) öne çıkıyor. 

 

Binek araç filolarında alternatif yakıt kullanım eğiliminde artış

Filo karar vericileri, binek araç filolarının %24’ünün önümüzdeki 3 yıl içinde alternatif enerji (PHEV, HEV veya BEV) ile çalışacaklarını tahmin ediyor. Filo yöneticilerinin tahminlerine göre önümüzdeki 3 yıl içinde toplam filonun %10’u BEV’lerden oluşması öngörülmektedir.  

 

Yakıt giderlerini azaltmak ilk tercih

Alternatif yakıt kullanımı nedenleri arasında “yakıt giderlerini azaltmak” Türkiye’de %50, dünyada ise %32 oranıyla ilk tercih nedeni olarak dikkat çekiyor. Bunu çevresel etkileri azaltmak ve çalışan talepleri karşılamak gibi nedenler takip ediyor. 

 

Mobilite çözümlerine ilgi sürüyor

Rapor sonucuna göre firmaların mobilite çözümleri arasında en az bir çözümü uygulama oranı %65. Tercih edilen mobilite çözümleri arasında hali hazırda Türkiye’de toplu taşıma %22, araç/nakit ödeme %16, mobilite bütçesi tahsisi %14, kısa/orta dönem kiralama %14 olarak dağılım gösteriyor. Dünyada ise %21 ile toplu taşıma, %19 ile yolculuk paylaşımı, %17 ile araç/nakit ödeme çözümünün öne çıktığı görülüyor. 

 

Metodoloji 2023/2024

Bu çalışma bağımsız bir araştırma şirketi olan Ipsos tarafından 21 Ağustos 2023 ile 13 Kasım 2023 tarihleri arasında 30 ülkede 8.605 şirket karar vericisiyle görüşmeler yapılarak gerçekleştirildi. CATI sistemi ile yapılan ankete en az bir şirket aracı olan firmaların karar vericileri katıldı. 

.

Türkiye’deki 300 görüşmecinin dağılımı şu şekildeydi:

• %33’ü 10’dan az çalışanı olan şirketlerdi

• %20’si 10 ila 99 çalışanı olan şirketlerdi

• %27’si 100 ila 249 çalışanı olan şirketlerdi

• %20’si 250 veya daha fazla çalışanı olan şirketlerdi

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bodrum’da Olmanın Ayrıcalığını Yaşatan Zeniya Otelleri bünyesindeki Bodrum Park Resort, Latanya Park Resort, Petunya Beach Resort Ve Bodrum Beach Resort’tan Size En Uygun Olanı Seçin, Jolly’nin Uygun Ödeme Seçenekleri ve 22 Temmuz tarihine kadar geçerli Bonus’a özel 7500 TL’ye varan Bonus Fırsatı ile tatilinizi hemen planlayın

Hem Bodrum’un doğal güzelliklerinin tadını çıkarmak hem de eğlence dolu bir tatil geçirmek isteyenler için Bodrum’un eşsiz güzellikteki koylarında yer alan 4 Zeniya Oteli keyifli bir tatil için sizleri bekliyor. Üstelik Jolly’nin özel indirimleri ve avantajlı ödeme seçenekleri ile… Hayalinizdeki tatili ertelemeyin, yerinizi hemen Jolly’den ayırtın.

Halen tatilinizi planlamadıysanız Bodrum’da hangi otel size uygun önce onu belirleyin; Bodrum’un baş döndürücü mavisinin, yeşille buluştuğu Yalıçiftlik mevkiinde muhteşem bir koyda yer alan 27 Ağustos tarihine kadar her Salı İskender Paydaş’ın performans sergilediği Bodrum Park Resort mü? Kendine ait plajı, ev sıcaklığındaki konforlu odaları ve zengin olanakları ile yine Yalıçiftlik’in doğal güzelliklerle çevrili atmosferinde konumlanan Latanya Park Resort mü? Yoksa Ortakent’te, aile boyu eğlenceli tatilin adresi, her şey dahil konsepti ile Petunya Beach Resort mü? Ya da Gümbet’te, şehrı̇n gürültüsünden uzak ama eğlenceye yakın Bodrum’un merkezinin yanı başındaki Bodrum Beach Resort mü? Sonra hemen Jolly ile irtibata geçin, tatilinizi ertelemeyin…

Jolly, Zeniya Otelleri ile ilgili ayrıntılı bilgi almak üzere jollytur.com, Jolly mobil uygulaması, 444 0 644 no’lu çağrı merkezi, yetkili acenteleri ya da Jolly merkez ofislerine davet ediyor!

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Pandeminin getirdiği dalgalanmalarla birlikte hem şirketlerin hem çalışanların uzaktan çalışma, esneklik ve iş değişiklikleri gibi konularda adapte olma zorunluluğu artıyor. İş gücü alanındaki mobiliteyi şekillendiren temel faktörleri inceleyen araştırma, bu değişimlerin derinliklerine inerek, iş gücü yönetiminde ve liderlik stratejilerinde yenilikçi yaklaşımların gerekliliğini ortaya koyuyor.

Uluslararası danışmanlık, güvence ve vergi hizmetleri şirketi EY (Ernst & Young), 21 ülkede farklı sektörlerden 1.000’den fazla iş gücü profesyonelinin ve çalışanın katılımıyla gerçekleştirdiği, EY 2024 Mobility Reimagined Araştırması’nı yayımladı. Araştırma iş gücü hareketliliğinin, dünya genelinde iş yapış biçimlerinde köklü değişiklikler yarattığını ve uzaktan çalışma modelinin yaygınlaşmasıyla iş gücü hareketliliğindeki trendlerin nasıl şekillendiğini ortaya koyuyor. Kurumsal liderlerin iş gücü hareketliliği stratejilerini nasıl yeniden tasarladığını ve geliştirdiğini inceleyen araştırma; mobil çalışanlar, iş hedefleri ve kurumsal dayanıklılık için daha iyi sonuçlar sağlayabilecek etkenleri; stratejik uyum, yetenek bağlantısı, dijital odaklanma, esneklik ve dış uzmanlığın kullanılması olarak sıralıyor.

Araştırmada, iş gücü mobilite fonksiyonlarını segmentlere ayırmak için bu etkenler kapsamında alınan aksiyonlar analiz edildi. Dolayısıyla iş gücü hareketliliği stratejisinin kurumsal hedeflerle uyumu, iş gücü mobilitesinin yetenekleri çekmek ve elde tutmak için kullanımı, iş gücü mobilite fonksiyonunun dijital olgunluk seviyesi, belirli süreçler için ortak kaynak veya dış kaynak kullanımı gibi faktörler dikkate alındı. Ankete katılanlar bu etkenlerin benimsenme düzeylerine göre üç kategoriye ayrılıyor: “gelişmiş grup” en yüksek benimseme düzeylerini gösterirken, “gelişmekte olan grup” orta seviyede benimseme gösteriyor, “diğer grup” ise daha düşük benimseme ile sadece belli işlevlere sahiptir. Buna göre, gelişmiş iş gücü mobilite fonskiyonlarına sahip sektörlerin başında enerji (%30), teknoloji, medya ve telekomünikasyon (%30), finansal hizmetler (%26), tüketici ve perakende (%24) sektörleri geliyor. Gelişmekte olan iş gücü mobilite fonksiyonlarına sahip olanlara göre ise ilk sırada otomotiv ve üretim sektörü (%60) geliyor.

Geleneksel varsayımlar değiştirilerek modern iş gücü mobilite fonksiyonları geliştiriliyor

İş gücü hareketliliği, işletmelerin dayanıklılığı açısından kritik önem taşıyor. Yeni zorluklar, artan karmaşıklıklarla başa çıkmak için bu fonksiyonun stratejik olarak gelişmesini gerektiriyor. İş gücü hareketliliğine daha fazla odaklanılması durumu, daha fazla görünürlük ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Araştırmaya katılan işverenlerin neredeyse tümü (%98) yurt içi ve uluslararası çalışan hareketlerini takip ettiklerini söylüyor. Bu oran geçen yıl sadece %49’du.  

Bununla birlikte, iş gücü profesyonellerinin çoğu (%86) ise iş gücü hareketliliğinin; karbon ayak izini azaltmak, kurumsal sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunmak ve çevre dostu ulaşım seçeneklerine öncelik vermek de dahil olmak üzere kuruluşlarının genel sürdürülebilirlik gündemini ve hedeflerini iyileştirdiğini söylüyor. 

İş gücü esnekliği ve yetenek yarışı

EY araştırması; bir yıl içinde işlerinden ayrılmaya istekli çalışan sayısının oldukça yüksek olduğunu (%34) gösterirken, çalışanların öncelikli endişesinin ücret olduğunu ortaya koyuyor. Mobilite uzmanları, kuruluşların bu durumun farkında olduğunu ve %82’sinin hibrit çalışmaya yönelik bir yaklaşım geliştirdiğini söylüyor. Ancak işverenler uzaktan çalışmanın sınır ötesi olmasına henüz tam olarak ikna olmuş değil. İşverenlerin yalnızca %41’i, hibrit modelin fiziksel iş gücü hareketliliğinin yerini alabileceğini düşünüyor ve %49’u bu modelin özellikle kıdemli profesyoneller için aynı düzeyde verim sunmadığına inanıyor.

İş gücü alanındaki mobilite teknolojisine yönelik yatırımlar artıyor

Araştırmaya göre, önümüzdeki iki yıl içinde, profesyonellerin %80’i, iş gücü alanındaki mobilite teknolojisine yatırımlarını artırmayı planladığını belirtiyor. Bu rakam, geçen yılın anketindeki %67’lik orana göre daha yüksek. İşverenlerin çoğu (%91) otomasyonu ve dijitalleşmeyi verimlilik açısından yararlı buluyor; bu kapsamda en önemli üç fayda süreç basitleştirme, süreç standardizasyonu ile vergi ve göçmenlik politikalarına uyum olarak görülüyor.

Üretken yapay zekâ (GenAI) araçlarına doğru hızlanan yolculuk, önümüzdeki 12 ay içerisinde yatırımları ve iş akışlarını etkileyebilir. Şu anda mobilite işlevlerinin %71’i GenAI’ı kısıtlı olarak, %22’si ise rutin olarak kullanıyor. İşverenlerin %79’u GenAI’ın esnek çalışma yolları, çalışan deneyimi ve yeni iş fırsatlarının sağlanması gibi konularda olumlu etkisi olacağını söylüyor. Yanıt verenlerin %44’ü ise GenAI’ın esnek çalışmaya fayda sağlayacağını düşünüyor.

EY Türkiye İş Gücü Danışmanlığı Lideri ve Şirket Ortağı Ersin Yıldırım araştırma ile ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu: 

“EY 2024 Mobility Reimagined Araştırması sonuçları; mobil şekilde çalışanlar, iş hedefleri ve kurumsal esneklik için daha iyi sonuçlar sağlayabilecek iş gücü mobilitesini geliştirmek için beş temel itici gücü ortaya koyuyor. İş gücü yönetiminde ve liderlik pratiklerinde önemli değişikliklerin beklendiği bu dönemde, şirketlerin esnek çalışma düzenlerini benimsemeleri ve çalışanlarının ihtiyaçlarına uygun hareketlilik çözümleri sunmaları gerekecek. Ayrıca, liderlik ekiplerinin bu alandaki kriz yönetimi becerilerini geliştirmesi ve değişen iş gücü dinamiklerine uyum sağlaması kaçınılmaz olacak. Esneklik, uyum sağlama ve çalışan ihtiyaçlarına odaklanma, başarılı bir hareketlilik stratejisinin temelini oluşturacak gibi görünüyor. Gelişmiş bir iş gücü mobilitesi için kuruluşlar; stratejik davranarak ve gelecekteki liderlerin yetiştirilmesindeki öneminin bilincinde olarak, hareketliliği daha geniş iş gücü gündemine dahil etmeli”.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yaz aylarında cildinizi tazeleyecek ışıltılı ipuçlarını sizler için derlediğimiz bu rehberde bulabilir, yaz boyunca genç ve taze bir cilde sahip olmanın ipuçlarını Doku Clinic’in sunduğu yenilikçi tedavilerle keşfedebilirsiniz.

Güneşin cilt üzerindeki etkileri, özellikle UV ışınları, sıcak hava ve nem oranındaki artış cildimize ekstra özen göstermemizi de gerektirir.

Cildinize gereken özeni göstererek, yaz boyunca daha genç, taze ve canlı bir görünüm elde edebileceğiniz uygulamaları dikkatlice inceleyerek kendinizi ışıltıyla şımartabilirsiniz.

 

İnce Çizgilere Elveda

Güneşin altında geçen uzun saatler, cildimizde ince çizgiler ve kırışıklıkların belirginleşmesine neden olabilir. Botoks, bu kırışıklıkları ve ince çizgileri yumuşatarak size daha pürüzsüz ve genç bir görünüm kazandırabilir. Ayrıca yaz aylarında aşırı terleme, özellikle el, ayak ve koltuk altı bölgelerinde rahatsızlık yaratabilir. Botoks tedavisi, ter bezlerine sinyal gönderen sinir uçlarını bloke ederek aşırı terlemeyi kontrol altına alır. Bu yöntem, terleme miktarını büyük ölçüde azaltır ve 4-6 ay boyunca etkisini sürdürür. Böylelikle botoks uygulaması ile yaz boyunca taze ve kuru kalabilir, özgüveninizi artırarak sosyal ortamlarda rahatça hareket edebilirsiniz.

 

Dolgun ve Canlı Bir Cilt

Güneşin kurutucu etkisiyle ciltteki hacim kaybı daha belirgin hale gelebilir. Ciltteki hacim kaybını ve derin kırışıklıkları gidermek için dolgu tedavileri, yaz aylarının popüler uygulamaları olarak ön plana çıkıyor. Özellikle güneş ışınlarının neden olduğu cilt hasarlarını onarmak ve daha dolgun, genç bir cilt görünümü elde etmek için biyolojik emilebilirlik özelliği ile bio-uyumlu yeni nesil kolajen uyarıcıları olan akıllı dolgu maddeleri kullanılır. Bu tedaviler, cildinizi nemlendirir ve besler, böylece yaz boyunca dolgun ve canlı bir cilde sahip olmanıza yardımcı olur.

 

Gençlik Aşısı: Yazın Enerjisini Cildinizde Hissedin

Yazın cildinizi şımartmanın en ışıltılı yollarından biri de gençlik aşısıdır. Gençlik İksiri yani redermalizasyon, ince iğneler kullanılarak cilt altına %100 saf hyalüronik asit ve süksinik asit enjekte edilmesidir. Bu özel tedavi, cildinizin altına uygulanan zengin içerikleriyle elastikiyetini artırır ve doğal bir parlaklık kazandırır. Cilt dokusunda bulunan hyalüronik asit cildin nemli kalmasını sağlarken, süksinik asit yardımıyla da deri bağ dokusunun temel maddesi olan kolajen ve elastin oluşumu yeniden yapılandırılır. Cilde canlılık, nem ve elastikiyet kazandırarak, doku onarımı ile cildin yenilenmesini sağlar. Hem cildin yaşlanmasını önler, hem de dolgu, botoks, radyofrekans ve mezoterapi gibi diğer anti-aging uygulamaları ile birlikte tamamlayıcı bir tedavi olarak kullanılır. Yazın cildinizi gençlik aşısı ile besleyebilir, her mevsim genç ve enerjik kalmanın tadını çıkarabilirsiniz.

 

Vitaminlerle İçten Dışa Bakım

Yaz aylarında cildinizin nem dengesini ve sağlığını korumak için vitamin takviyeleri oldukça önemlidir. Cilt bakım rutininize ekleyeceğiniz vitamin serumları ile yazın tadını çıkarırken cildinizin ihtiyacı olan vitamin ve nem desteği sağlayabilirsiniz.  Cilt tipi yağlı olan kişilerde bile zaman zaman, mevsimsel ya da durumsal olarak el kuruluğu problemi ortaya çıkabilir. Bu tarz durumlarda nemlendirici krem takviyesi yeterli gelmeyebilir ve ellerdeki kuruluk problemi kalıcı olarak çözülemeyebilir. El vitamini, içeriğindeki hyalüronik asit, A-E vitamini, aminoasit ve peptitler sayesinde cildi besleyen ve nemlendiren bir medikal estetik uygulamasıdır. Bu noktada El Vitamini uygulaması kuruluk problemine kalıcı çözüm getirmektedir.

 

Yazın Tazeliği: Nem Aşısıyla Cildinizi Besleyin

UV ışınları, cildimizin doğal nem dengesini yakından etkilediği gibi, cilt bariyerinin zayıflamasına ve nem kaybına da yol açabilmektedir. Nem aşısı, bu kayıpları hızla telafi eden etkili bir yöntemdir. Özel formülü içindeki hyalüronik asit ve nemlendirici yağ asitleri sayesinde cildi derinlemesine nemlendirir, gerginliğini azaltır ve ipeksi bir canlılık kazandırır. Saf hyalüronik asit içeriğiyle cildin su tutma kapasitesini artırarak tek seanslık uygulamada bile uzun süreli nemlendirme sağlar, cilde doğal bir dolgunluk ve gençlik verir.

 

Doku Clinic ile Yaz Boyunca Işıldayın

Yaz aylarında cildinizi korumak ve güzelliğinizi ön plana çıkarmak için botoks, akıllı dolgu uygulamaları, gençlik ve nem aşıları, el vitamin kürleri gibi yaza özel etkili tedaviler ve daha fazlası için Doku Clinic’in websitesini ziyaret edebilir; dokuclinic.com ya da 0555 140 04 04 iletişim numarasından hemen ücretsiz konsultasyonunuzu oluşturabilirsiniz.

Unutmayın, yaz aylarında cildinize gereken özeni göstermek, sağlıklı ve ışıltılı bir cilt için önemlidir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yeşilgül konu ile ilgili  yaptığı yazılı açıklamada, mevcut NOTAM uygulamalarının havacılık sektöründe ciddi kısıtlamalara yol açtığını ve bu durumun sektörün büyümesini engellediğini ifade etti.

Gereksiz NOTAM’lar Havacılığı Kısıtlıyor

Yeşilgül, Türkiye genelinde birçok NOTAM’ın gereksiz yere konulduğunu ve bu kısıtlamaların özellikle özel helikopterlerin sayısının artmasını engellediğini vurguladı. Yeşilgül, “Türkiye’de özel helikopter sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Bunun en büyük sebeplerinden biri gereksiz yere konulan NOTAM’lardır” dedi. Yeşilgül, bu kısıtlamaların, helikopterlerin rahatça uçabileceği ve iniş-kalkış yapabileceği alanları ciddi şekilde sınırladığını belirtti.

New York’ta Günde Turistik 200 Helikopter Uçuşu Yapılırken İstanbul’da Uçuş Yok

Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki helikopter kullanımını örnek gösteren Yeşilgül, bu ülkelerde helikopterlerin geniş bir hareket alanına sahip olduğunu, oysa Türkiye’de aynı esnekliğin sağlanamadığını ifade etti. Yeşilgül, açıklamasına şöyle devam etti ” New York’ta helikopter turları oldukça popülerdir. Şehirde birden fazla helikopter tur şirketi faaliyet göstermektedir ve günde yaklaşık 200 helikopter uçuşu gerçekleştirilir. Bu turlar genellikle Manhattan’ın simgesel yapıları üzerinde uçuş yapar ve turistlere benzersiz manzaralar sunar. Las Vegas’ta  özellikle Grand Canyon ve Strip üzerindeki turlar popülerdir. Yıllık bazda, on binlerce turist bu turlara katılır. Londra’da helikopter turları, Thames Nehri boyunca ve şehir merkezindeki tarihi yerler üzerinde uçuşlar sunar. Dubai’de helikopter turları, Palm Jumeirah, Burj Khalifa ve diğer önemli yapılar üzerinde uçuş yapar. Paris’te helikopter turları, genellikle şehir merkezindeki tarihi ve turistik yerler üzerinde uçuş yapar . Türkiye’de helikopter turları, özellikle İstanbul ve Kapadokya gibi turistik bölgelerde düzenlenir. Ancak, mevcut NOTAM uygulamaları ve helikopter pistlerinin sınırlı olması nedeniyle bu turların sayısı diğer ülkelere göre trajik seviyede düşüktür.”

Turizm ve Acil Durumlar İçin Heliportlar Kritik Öneme Sahip

Yeşilgül, gereksiz NOTAM uygulamaları dışında heliportların önemime değinerek,  İstanbul Boğazı’nda denizi doldurarak yapılacak heliportların hem turizm hem de olası felaket durumlarında hayati önem taşıyacağını belirterek şöyle konuştu “Turistlerin görmek istedikleri yerlerin uçuşa yasak saha ilan edilmesi nedeniyle helikopter turları sıklıkla iptal ediliyor. Bu yasaklar turizm potansiyelimizi olumsuz etkiliyor” diye ekledi.

“Mevcut NOTAM’lar Tekrar Değerlendirilsin”

Ulaştırma Bakanlığı ve yerel yönetimlere seslenen Yeşilgül, mevcut NOTAM’ların tekrar değerlendirilmesi ve gereksiz olanların kaldırılması çağrısında bulundu. Bu sayede, havacılık sektörünün daha esnek ve verimli bir şekilde işleyeceğini belirten Yeşilgül, “Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm ilgili bakanlıklardan ve yerel yönetimlerden havacılığın gelişmesi için destek bekliyoruz” dedi.

VIP Durumları ve Güvenlik Tedbirleri

VIP kişilerin güvenliği nedeniyle sıkça uygulanan uçuş yasaklarının da yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini savunan Yeşilgül,  “İstanbul ve Ankara’da merkezi yerlerde helikopterlerin iniş-kalkış yapabileceği alanlar yok. Bu durum hem turizm faaliyetlerini hem de acil durumlarda yapılacak tahliyeleri zorlaştırıyor” uyarısını yaptı. Yeşilgül, havacılık sektörünün gelişimi için NOTAM uygulamalarında acil reformlar yapılması gerektiğini vurgularken, bu adımların Türkiye’nin havacılık alanındaki rekabet gücünü artıracağını ve turizm potansiyelini maksimize edeceğini belirtti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şirketin İntermodal Müdürü Merih Ünal, “İntermodal taşımacılık sayesinde müşterilerimize ideal süre ve maliyetler doğrultusunda güvenli ve çevre dostu çözümler sunuyoruz.” dedi.

İntermodal hizmetini Türkiye’de sunmaya başlayan ilk şirketlerden biri olan Boltas, Türkiye ve Avrupa ülkeleri arasındaki haftalık düzenli tren taşımacılığı servisleri ile intermodal taşımacılığın gelişmesine katkı sağlıyor. Şirketin İntermodal Müdürü Merih Ünal, intermodal taşımacılık sayesinde Türkiye’nin uluslararası rekabette önemli bir konum elde edebileceğini belirtti.

 

“Yük taşımacılığında demir yolunun payı artacak”

Ünal, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın, AB tarafından desteklenen “Türk Demiryolu Sektöründe İntermodal Taşımacılık Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Projesi”ni, sektör paydaşlarıyla birlikte yürüttüğünü ve nihai amacın İntermodal Taşımacılık Eylem Planı hazırlanması olduğunu dile getirdi.

AB ülkelerinde yük taşımacılığının yüzde 18’inin demir yoluyla yapıldığına dikkati çeken Ünal, “Ülkemizde ise bu oran yüzde 5’ten az. AB ülkeleri ile ticaret, sürdürülebilirlik politikalarından doğrudan etkileniyor. Bu şartlar altında, doğru yatırım hamleleriyle intermodal taşımacılık ülkemizde de ciddi bir ivme kazanacaktır. Bu sebeple Bakanlığın çalışmalarını değerli buluyoruz. Boltas olarak Türkiye-Avrupa hattında halihazırda düzenli tren seferleri ile hizmet veriyoruz. AB ile yürütülen Halkalı Kapıkule Demir Yolu Hattı Projesi’nin tamamlanması, verimliliği daha da artıracak.” diye konuştu.

Ünal, bu yıl itibarıyla Güney Almanya hattında yatırım ve yeni iş birlikleri yaptıklarını belirterek, “Taşımalarımızı Tekirdağ terminali ile bağlantılı olarak Romanya’nın Curtici terminali üzerinden, Orta Almanya ve Benelüks hattında ise anlaşmalı operatör partnerlerimizle yönetiyoruz.” dedi.

 

“Ro-Ro hatlarını da yoğun şekilde kullanıyoruz”

Türkiye-Avrupa arasında Ro-Ro hatlarını da yoğun olarak kullandıklarını ifade eden Ünal, “Pendik ve Yalova terminallerinden İtalya’nın Trieste Limanı ve Fransa’nın Sete Limanı’na Ro-Ro ile götürdüğümüz yükleri de Avrupa ülkelerine demir yolu ile ulaştırabiliyoruz. Ro-Ro + demir yolu, Ro-Ro + demir yolu + kara yolu, Ro-Ro + kara yolu ve kara blok treni çözümlerimizle yeni intermodal hatları üzerinde çalışıyoruz.”  bilgilerini paylaştı.

 

Küresel rekabet gücünü artırıyor, vize sorununa takılmıyor

Ünal, Boltas olarak Yeşil Lojistik Belgesi almalarında intermodal taşımalarının önemli payı olduğunu vurgulayarak, şunları da kaydetti:

 “Almanya hattımızda kara yoluna göre karşılıklı tek seferde karbon salımını 80 ton azaltıyoruz. Yüzde 15-20 civarında maliyet avantajı sağlayabiliyoruz. İntermodal taşımalar sayesinde, kaynakları verimli kullanarak müşterilerimizi bir adım öne taşıyor, ideal süre ve maliyetler doğrultusunda güvenli ve çevre dostu çözümler sunuyoruz. Söz konusu taşıma moduyla tır sürücülerinin AB vizesi edinme sorunlarını da aşmış oluyoruz. Tüm bunlar hem müşterilerimizin hem de ülkemizin küresel rekabet gücünü artırıyor.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sürdürülebilirlik politikasını enerji ve atık yönetimi, toplumsal sorumluluk, insan kaynağı, eğitim ve sağlık gibi birçok alanda yöneten Liberty Hospitality Group, 2024 yılında sürdürülebilirliğe daha fazla odaklanacak. 2024 yılı sürdürülebilirlik bütçesinin büyük kısmını; karbon ayak izini azaltmak için enerji verimliliği projelerine ve yenilenebilir enerji kaynaklarına harcayacak olan grup, sosyal sorumluluk projeleri, sürdürülebilir tedarik zinciri, atık yönetimi ve geri dönüşüm programlarını da genişletmeyi planlıyor. Grup, 2026 yılına kadar toplam karbon salınımını Kapsam 1 ve Kapsam 2 düzeyinde 2021 yılına göre %10 azaltmayı hedefliyor. 

Elektrik ihtiyacının bir kısmını güneş enerjisiyle karşılıyor

Tüm grup genelinde farkındalığı artırmak amacıyla otellerin kalite departmanlarında isim değişikliğine giderek kalite ve sürdürülebilirlik departmanı olarak güncelleyen Liberty Hospitality Group, 2024 yılında bir Sürdürülebilirlik Komisyonu kurdu. Bu komisyon, pazarlama birimi ile eşgüdümlü projeler hayata geçirdi. Kaynak yönetimi konusunda; tüm oda ve genel lavabolarda su akış hızını dakikada 5 litreyi, duşlarda 10 litreyi aşmayacak şekilde ayarlayan grup, atık suları arıtarak çevreyi etkilemeden emniyetli bir şekilde deşarj etmektedir. Havuz çalışanlarına ters yıkama prosedürü ile ilgili eğitimler veren, mutfaklarda sebze dezenfeksiyonu için ozon dezenfeksiyon sistemi kullanan grup, oluşturduğu su risk analizleri ile en çok su harcanan alanlarda alınacak önlemleri belirliyor. Doğal kaynakları verimli kullanmak için ise yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapan grup, malzemeleri yeniden kullanmak veya geri dönüştürmek gibi uygulamaları benimsiyor. Birçok otelinde güneş enerjisi panelleri kurarak elektrik ihtiyacının bir kısmını güneş enerjisiyle karşılıyor. Elektrik tedarikçi firmalarından, enerji kaynağının yenilenebilir olmasına ilişkin taahhüt içeren anlaşmalar gerçekleştiriyor. Grubun tüm çalışmaları doğrultusunda ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi ve ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi gerekliliğine göre enerji referans çizgileri hesaplamasına göre yıllık %7 enerji tüketim değeri azaltımı elde etti.   

 

Geri dönüşüm oranlarını % 20 seviyesinde artırdı

Atık yönetimi konusunda da önemli yatırımlara imza atan grup, otellerdeki tüm tehlikeli atıkların diğer atıklar ile karışmadan uygun şekilde tehlikeli atık depolama alanında biriktirerek lisanslı firmalara teslim etmektedir. Aynı zamanda tehlikeli atık miktarını minimize edecek faaliyetler yürütmektedir. 2023 yılı itibarıyla entegre yönetim sistemine geçerek tüm dokümantasyon sisteminde kâğıt israfını önledi. Çalışan seçimlerinde QR kodlu sınav soruları, dijital dokümantasyon sistemi ve eğitimler ile kâğıt atıklarını azalttı. Geri dönüştürülebilir atıkların toplanması ve yeninden kullanıma kazandırılması için her bölüme her atık için ayrı atık kutuları koyarak, çalışanlara konu ile ilgili bilgi verdi. Tesislerinde birçok alana damacana su koyarak plastik atık oluşumunu ve su israfını önlemeyi amaçlayan şirket, pastanelerde tek kullanımlık plastik çatal bıçak kullanımı yerine ahşap çatal bıçak kullanımına geçti. Restoran ve barlarda kâğıt pipet kullanarak, kutu içecek servisi yerine içecek üniteleri ile atık azaltımı sağladı. Tek kullanımlık kahvaltılık ürünler yerine profesyonel ürünler tercih ederek ambalaj atıklarını azalttı. Misafir odalarındaki banyo ve tuvaletlerde, genel alan tuvaletlerinde tekrar doldurulabilir sabunluklar kullanılmaktadır. Grup, 2024 yılında öncelikli hedefi olan kağıt, plastik, cam ve metal atık miktarını azaltacak önlemler almak ve oluşan atıkları doğru şekilde ayrıştırarak geri dönüşümünü sağlamayı hedefliyor. Sürdürülebilirlik politikalarının sonuçlarını ölçümleyen grup, çevresel etkileri azaltmak amacıyla enerji ve su tüketimindeki yaklaşık %5 seviyelerine kadar olan azalma, atık miktarındaki %10’e varan düşüş ve geri dönüşüm oranlarının % 20 seviyesinde artırdı.

Cankurtaranlar ve su sporlarının ortak çalışmalarıyla deniz dip temizliği yapıyor

Sürdürülebilirlik adımlarını çalışan ve misafir odağında ele alan grup, misafirlerine otellerinde uyguladığı Atık Yönetim Sistemi ile ilgili bilgilendirmeler yaparak atık miktarını azaltma ve oluşan atıkları ayrıştırma konusunda teşvik ediyor. Sürdürülebilirlik kapsamında misafirlerine mobil uygulama üzerinden atıkların ayrıştırılmasının önemi konusunda bilgilendirme yapıyor. Mini kulüplerde atık ayrıştırma ile ilgili etkinlik ve aktiviteler düzenleyerek çocuk misafirleri küçük yaşta bilinçlendiriyor. Cankurtaranlar ve su sporlarının ortak çalışmalarıyla deniz dip temizliği yapıyor. 

 

Coğrafi etiketli ürünler ile yerel istihdama destek sağlıyor

Sürdürülebilirliğin toplumsal tarafında ise LÖSEV, DEKAMER, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı, TÜRÇEV, AÇEV, TEMA Vakfı gibi kamu yararına çalışan birçok kurum ve kuruluşa bağışlarda bulunuyor. Otellerde coğrafi etiketli ürünler kullanarak yerel istihdama destek sağlıyor. Ayrıca, toplumsal sorumluluk anlayışı doğrultusunda tesislerinin bulunduğu bölgedeki yerel topluluklarla iş birliği yaparak eğitim ve sağlık gibi sosyal projelere destek veriyor. ISO 9001, ISO 14001, ISO 50001, ISO 45001, ISO 10002, ISO 22000 Yönetim Sistemleri’nin tümü Türkak ve UKAS akreditasyonu ile belgeli grup, Travel Life belgesine sahip ve Turquality Marka Programı’nda yer almaktadır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TAV Havalimanları iştiraki olarak dünyanın önde gelen seyahat ve havalimanı ağırlama hizmet sağlayıcıları arasında yer alan TAV İşletme Hizmetleri, Kafkasya bölgesindeki yatırımlarını sürdürüyor. 

Yenilenen ve genişleyen Tiflis Primeclass Lounge ile misafirlerine uçtan uca ayrıcalıklı bir seyahat vaat eden TAV İşletme Hizmetleri, dijital ödemeler sektörünün önde gelen firmalarından Visa ile yapılan iş ortaklığı çerçevesinde, Visa Premium kart sahiplerine özel Fast Track – Hızlı Geçiş Sistemi hizmetini de hayata geçirdi. TAV İşletme Hizmetleri ile Visa arasındaki bu anlaşma Makedonya Üsküp’ten sonra iki kurum arasında bölgedeki ikinci iş birliği oldu.

Tiflis Havalimanı’ndaki açılışa Gürcistan Ekonomi ve Sürdürülebilir Kalkınmadan Sorumlu Bakan Yardımcısı Mariam Kvrivishvili, TAV Havalimanları Murahhas Azası ve TAV İşletme Hizmetleri İcra Kurulu Başkanı Franck Mereyde ve TAV Gürcistan Genel Müdürü Tea Zakaradze katıldı. Visa Kafkasya Bölge Müdürü Diana Kiguradze’nin katılımıyla Visa Fast Track açılışı gerçekleştirildi.

Yenilenen Primeclass Lounge ile kusursuz bir seyahat deneyimi

Misafirlerine sunduğu seyahat deneyimini en üst seviyeye çıkarmayı hedefleyen TAV İşletme Hizmetleri, Tiflis Primeclass Lounge’da kapsamlı bir yenileme ve genişletme projesine imza attı. Kapasitesi yüzde 50  artan Tiflis Primeclass Lounge, daha konforlu ve yükseltilmiş bir deneyim sunmak üzere uçtan uca yenilendi.

Tiflis Primeclass Lounge daha geniş bir oturma kapasitesiyle hizmet sunarken, tasarıma eklenen bar alanı, sayısı artırılan ekranlar, şarj üniteleri ve geliştirilmiş modern ve işlevsel olanaklarla donatıldı. TAV İşletme Hizmetleri bu yatırım ile bölge turizminin gelişimine katkıda bulunmayı ve yolcu sayısındaki artış sonucu oluşan talebi kusursuz bir şekilde karşılamayı amaçlıyor. Yenilenen Tiflis Primeclass Lounge’ta geçen yıla göre aylık ortalama 13 bin yolcu ağırlarken yüzde 50’ye yakın bir artış ile aylık ortalama 25 bin yolcunun ağırlanması planlanıyor.

Visa ile bölgesel işbirliği artarak devam ediyor

TAV İşletme Hizmetleri ve Visa arasında 1 Mart’ta Üsküp Havalimanı’nda başlayan ortaklığın ikinci adımı Tiflis Havalimanı’nda hayata geçti. Visa Premium Kart sahiplerinin Üsküp ve Tiflis’te yararlanabildiği hızlı geçiş sisteminden bugüne kadar 10 binden fazla yolcu yararlandı. TAV İşletme Hizmetleri ve Visa bu işbirliğini bölgedeki farklı lokasyonlara genişletmeyi planlıyor.

TAV İşletme Hizmetleri, diğer B2B ve B2C müşteriler için de aktif hale gelen Fast Track – Hızlı Geçiş Sistemi hizmetini yakında çok daha fazla müşteriye sunmayı hedefliyor.

TAV Havalimanları, Gürcistan’da Tiflis ve Batum havalimanlarını işletiyor. İki havalimanı bu yılın ilk beş ayında geçen yıla göre yüzde 35 artışla 1,9 milyon yolcuya hizmet verdi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

55. Uluslararası Cezayir Fuarı’na (FIA 2024) Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu’nu (EİB-İİB-GAİB) temsilen Koordinatör Birlik olarak, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği koordinasyonunda İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği ile Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği de ortak bir info stant ile katıldı. 

 

Kuru meyve ve mamulleri ihracatı yüzde 150 arttı

 

Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık, “Cezayir’de düzenlenen ”55. Uluslararası Cezayir Fuarı (FIA)”na ülkemiz “Onur Konuğu Ülke” statüsünde katıldı. Türkiye’nin Cezayir’e ihracatı geçen sene yüzde 31 artışla 2,5 milyar dolara yükseldi. Türkiye’den Cezayir’e gerçekleştirilen kuru meyve ve mamulleri ihracatımız ise bir önceki yıla göre yüzde 150 artış göstererek 19 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türkiye geneli kuru meyve ve mamulleri ihracatında, Birliğimizin payı yüzde 60’tır. Türkiye’nin Afrika’ya açılan kapısı ve Afrika’daki en büyük yatırım ortağı Cezayir ile ticari işbirliğimizi geliştirme konusunda önemli bir adım attık.” dedi.   

 

Su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatında yüzde 83 yükseliş 

 

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Girit, “2023 yılında sektörümüzün Türkiye geneli Cezayir’e ihracatı 2,1 milyon dolar iken 2024’ün ilk yarısında Cezayir’e yüzde 83 artışla 3 milyon dolarlık su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatı gerçekleştirildi. Türkiye’nin son yıllarda ihracatta yıldız ürünlerinden olan Türk somonunun Cezayir pazarında bilinirliliğinin artırılması için çeşitli tanıtım ürünleriyle sektör konusunda bilgi aktardık. Süt ve süt ürünlerinde de önemli bir potansiyel söz konusu. Cezayir’e su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatımız çok kısıtlı kaldığından bunun geliştirilmesi çalışmalar yürütüyoruz.” diye konuştu.

 

Fuar açılışına Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz, Cezayir Cumhurbaşkanı Sayın Abdulmecit Tebbun, Ticaret Bakanı Sayın Prof. Dr. Ömer Bolat ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Mahinur Özdemir Göktaş katılım sağladı.

 

Sonraki günlerde Cezayir Büyükelçisi Sayın Muhammed Mücahit Küçükyılmaz ve Ticaret Müşavir Yardımcısı Mehmet Emin Yiğitbaşı stantları ziyaret etti.

 

55.’si gerçekleştirilen Uluslararası Cezayir Fuarı (FIA 2024)’na 48.000’i aşkın ziyaretçi katılmış olup, 26 Türk firması ve 26 adet İhracatçı Birliği info-standlı katılım sağlamıştır.

 

2024 yılı Ocak-Haziran döneminde Türkiye’nin Cezayir’e ihracatı yüzde 12 artışla 1,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Cezayir ile ihracatımızda öne çıkan sektörler ise hububat bakliyat yağlı tohumlar ihracatı yüzde 125 artışla 239 milyon dolar, demir çelik ve demirdışı metaller ihracatı yüzde 17 artışla 168 milyon dolar, kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatı 166 milyon dolar, makine ve aksamları yüzde 4 artışla 157 milyon dolar, taşıt araçları ve yan sanayi ihracatı 94 milyon dolar olarak gerçekleşti.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cam dünyasının global ve güvenilir tedarikçisi Yorglass, sektörde gösterdiği başarıların yanı sıra yenilikçi insan kaynakları uygulamalarıyla da fark yaratmayı sürdürüyor. Bu kapsamda Great Place to Work tarafından hazırlanan Best Workplaces for Millennials 2024 listesine giren şirket, milenyum kuşağının genç yeteneklerinin beklentilerine cevap veren çok katmanlı İK perspektifinin ve insan odaklı çalışma kültürünün başarısını bir kez daha tescillemiş oldu. 

 

Bu sene sektördeki 50. yılını kutlayan Yorglass, yarım asırlık tarihinde ilklere imza atmaya ve prestijli listelerde yer almaya devam ediyor. Çalışanlarının ihtiyaçlarını anlamayı ve onlara en iyi çalışma ortamını sunmayı öncelik haline getiren, genç yeteneklerin beklentilerini ve değerlerini anlayan, onlara itici güç oluşturacak yenilikçi stratejiler geliştiren şirket, Great Place To Work 2024 En İyi İşverenler Ödülünün ardından, şimdi de genç kuşaklar için harika bir iş yeri deneyimi sunan ve güven ortamı sağlayan organizasyonların yer aldığı Best Workplaces for Millennials™ 2024’ün 1000+ Listesine girdi. Günümüz iş dünyasının en prestijli listelerinden biri olan Best Workplaces for Millennials’a girmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Yorglass İnsan Kaynakları Direktörü Ayşe Doğruöz, genç kuşağın iş hayatındaki istek ve ihtiyaçlarını karşılamak üzere inovatif İK uygulamalarını sürekli geliştirmeye devam edecekleri mesajını verdi.

 

Yorglass İK uygulamalarının başarısını bir kez daha tescilledi

Genç kuşak çalışanlarından aldığı yüzde 86’lık oy oranıyla Best Workplaces for Millennials 2024 listesinde yer alan şirketin başarısını değerlendiren Doğruöz; “Yorglass olarak, sadece üretim gücümüzle değil, aynı zamanda yetenek yönetimi uygulamalarımızla da fark yaratıyoruz. İş dünyasına hızlı bir giriş yapan bu kuşağı anlamak, profesyonel iş hayatlarında yanlarında olmak ve gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla mekanizmalar geliştiriyor, çalışma kültürümüzü ve İK uygulamalarımızı yeniden şekillendiriyoruz. Çalışma ekosisteminin en geniş popülasyonunu oluşturan genç kuşağın kariyer yolculuğunu desteklemek için sunduğumuz çeşitli eğitim programları, kişisel gelişim programları ve sosyal etkinliklerle çalışanlarımızın motivasyonunu ve bağlılığını artırıyoruz. X, Y ve Z kuşağından oluşan karma bir jenerasyona sahip şirketimizde farklı nesillerin beklentilerini anlamak ve onlara değer veren bir çalışma ortamı sunmak bizim için her zaman önemli bir öncelik. Yaratıcı ve esnek iş modellerimizi, kişisel ve profesyonel gelişime verdiğimiz destekle birleşerek çalışanlarımızın potansiyellerini en üst düzeyde kullanmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Bu başarı, yalnızca bugüne değil geleceğe de yatırım yaptığımızın bir göstergesi. Bu yolda bizimle olan tüm ekip arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz” dedi.

 

Çalışanlarının kariyer yolculuklarına ilham veriyor

50 yıldır cama hayat veren bir işveren markası olarak genç jenerasyon için hem kariyer yolculuğu hem de bireysel gelişim adına çeşitli yollar sunduklarının altını çizen Doğruöz; “Şirketimizin var olma nedenini ‘Global Güvenilir Tedarikçi Olmak’ olarak belirledik ve bu ilkenin çatısı altında sürekli olarak kendimizi geliştirmek ve daha iyi bir gelecek inşa etmek için çalışıyoruz. Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık çatısı altında; kültürel gelişim ve değişimin bir parçası olan Yorglass Akademi, genç yeteneklerin kariyer yolculuklarını tasarladığımız Yorfuture, yetenekli genç kadınların kariyerlerini desteklediğimiz kadın mentorluk programları, katılımcı bir kültür ile kurulan Gölge İcra ve yeni nesil hedefleri masaya yatırdığımız OKR projeleri ile çalışanlarımızın yanında yer alıyoruz. Kurum içi iletişimi artırmak, aidiyet duygusunu güçlendirmek ve motivasyonu yükseltmek için kullandığımız yeni nesil İK platformu Ming ve tüm çalışanlarımıza dijital, sürdürülebilir ve bütünsel bir öğrenme fırsatı sunduğumuz e-learning alt yapısı ile gelişiyor ve geliştiriyoruz. Yine şirketimizin çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık perspektifinden hareketle ‘Her Ses Eşittir’ projesini hayata geçiriyoruz. Bu proje kapsamında ‘50 Yıl, 50 Kadın’ mottosuyla başlattığımız kadın mentorluk programımız ile geleceğin kadın liderlerine yolculuklarında rehberlik etmeyi amaçlıyoruz. Başarılı her kadının, iş dünyasında eşit fırsatlara erişebilmesini ve cam tavanlara takılmadan potansiyellerini ortaya koyabilmelerini hedefliyor, kariyer gelişimlerini destekliyoruz. 50 yıllık tarihimizde olduğu gibi bundan sonra da çalışanlarımızın kariyer yolculuklarına ilham vermeye devam edeceğiz” diye belirtti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Fuar “İpek Yolu’nun yeni fırsatları, Avrasya’nın yeni dinamikleri” temasıyla, 140.000 metrekarelik bir alanda gerçekleştirildi.

Ege İhracatçı Birlikleri, Türkiye’yi temsilen etkinliğe 81 m2 bir alanda 4 katılımcı firma ile birlikte katılım sağladı.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, “8. Çin-Avrasya Expo genel nitelikli bir fuar olarak pek çok farklı sektörü bünyesinde barındırıyor. Bilişim teknolojileri, kimya, tekstil, lojistik, gıda gibi farklı alanlarda fuar genelinde toplam 610 milyar yuan (83,9 milyar dolar) değerinde 360 iş birliği anlaşması imzalandı. Fuarda 50 ülke ve uluslararası organizasyondan 1900’den fazla katılımcı yer aldı. 6.000’den fazla ürün çeşidi sergilendi. Sincan Uygur Özerk Bölgesi, Kuşak ve Yol İnisiyatifi (KYİ) çerçevesinde uluslararası ilişkilerini geliştirmeyi hedefliyor ve bu bağlamda geçtiğimiz on yıl içinde 192 ülke ve bölge ile iş birliği geliştirildi, 51 uluslararası şehir ile kardeş şehir ilişkisi kuruldu ve 19 ülkedeki 23 şehirle hava bağlantısı sağlandı.” dedi.  

Başkan Ertan, “Sincan Uygur Özerk Bölgesi, Kuşak ve Yol İnisiyatifi kapsamında çok önemli bir rol oynuyor. Çin’i Orta Asya ve Avrupa’ya bağlayan stratejik bir konumda yer alıyor. Bölgede demiryolları, karayolları ve havalimanları gibi önemli altyapı projeleri gerçekleştirilmiş ve halen gerçekleştirilmeye devam ediliyor. Özellikle Çin-Avrupa demiryolu hatları, Sincan üzerinden geçmekte. Urumçi, Çin-Orta Asya-Azerbaycan-Türkiye’den geçen orta koridor hattı boyunca ve Çin-Avrupa ticaretinde önemli bir lojistik merkezi konumunda.  Bölge, Orta Asya’dan Çin’e uzanan petrol ve doğalgaz boru hatlarının geçiş noktası. Kuşak ve Yol İnisiyatifi projeleri sayesinde bölgede üç tane serbest bölge kurulmuş, ekonomik aktivite artmış, istihdam olanakları genişlemiş bulunmakta. Bu gelişmelerin heyecanını her kesimde gözlemlemek mümkün. Biz Türk ihracatçıların ve yatırımcıların bu bölgeye şimdiden ilgi göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Zira önümüzdeki 10 yıl o bölgede hızlı bir gelişim süreci yaşanacaktır. Dünyada denize en uzak şehir olan Urumçi; denizden uzaklığına rağmen, İpek Yolu üzerindeki konumu nedeniyle tarihte ve günümüzde önemli bir ticaret merkezi. Çin hükümeti bölgenin gelişimine özel önem vermekte ve Çin’in batıya açılan kapısı olarak görülmekte.” diye konuştu.  

Yalçın Ertan, “Son dönemde Süveyş Kanalı’nda gemi taşımacılığına yönelik saldırılar sebebiyle Süveyş geçişli gemi trafiğinin çok azaldığını ve ortalama 30-32 gün olan Çin-Türkiye seyir süresinin gemilerin Ümit Burnu’ndan dolaşımı tercih etmelerinden dolayı 67-70 güne çıktığını bu sebeple navlun fiyatlarının neredeyse üç kat arttığı ve Kanalın baypas edilerek gemilerin Ümit Burnu’nu tercih etmeleri sebebiyle teslim sürelerinin uzadığı da göz önüne alındığında, Urumçi’deki demiryolu taşımacılığı daha da önem kazanmıştır. Bu durum, demiryolu taşımacılığının güvenilir ve hızlı bir alternatif olarak öne çıkmasını sağlamakta, Urumçi’nin Çin-Avrupa ticaretinde kritik bir lojistik merkezi olarak konumunu güçlendirmektedir. Önümüzdeki yıl en az 400 m2 alanla milli katılım organizasyonu gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu fuar Türkiye için hem ticaret hem de yatırımlarda yeni kapıların açılmasına vesile olacaktır. İlişkilerimizi ve temaslarımızı daha fazla artırarak Kuşak ve Yol işbirliğini daha fazla teşvik etmeyi ve verimli sonuçlar elde etmeyi umuyoruz.” dedi.   

Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Pekin Ticaret Başmüşaviri Atakan Özdemir de fuarı ziyaret ettiler.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Toplantıda, Türkiye’ye yönelik olan yatırımların ülke ekonomisine sağlayacağı katkılar ve sürdürülebilirlik alanında yapılacak olan yeni çalışmalar ele alındı.

Çin’in önde gelen elektrikli otomobil üreticilerinden Skywell’in kurucu başkanı ve aynı zamanda Skyworth Digital ve Skywell Europe sahibi ve kurucusu Mr. Stephen WONG ile yine Skywell’in kurucu ortaklarından ve CEO su Mr. Wu LONGBA, Skywell Türkiye ve Skywell Europe bölge direktörü Mrs. Chen Quanrong Skywell’in Türkiye’ye yönelik yeni yatırımlarını ve gelecek dönem piyasaya sunulacak yeni modellerini görüşmek ve Türkiye distribütörleri Ulu Motor ile olan mevcut stratejik ve teknolojik ortaklıklarını global platformlarda daha büyük boyutlara taşımak üzerine yönetim kurulu seviyesinde temaslar gerçekleştirmek adına Türkiye ziyaretinde bulundular. 

Ankara’da gerçekleştirilen temaslarda Ulu Motor ve Ulubaşlar Grubu Kurucu başkanı Nuri ULUBAŞ, Ulu Motor Yönetim Kurulu Başkanı Halil Ziya ULUBAŞ, Skywell Europe & U.K CEO’su Mahmut ULUBAŞ ile ev sahibi Skywell Ankara Yetkili Bayii Yönetim Kurulu Başkanı Cankay ÇETİNKAYA katılım sağladılar ve ev sahipliği yapan aynı zamanda da Skywell’in Türkiye’deki satışlarında başarılı bir performans sergileyen bayilerinden birisi olan Cankay Otomotiv Skywell Resmi Plaketi ile ödüllendirildi. Plaket Skywell’in kurucu başkanı ve aynı zamanda Skyworth Digital ve Skywell Europe sahibi ve kurucusu Mr. Stephen WONG tarafından Cankay Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Cankay ÇETİNKAYA’ya verildi. Heyet devamında Ankara Çin Konsolosluğu ve Türkiye-Çin Ekonomik ve Ticari İş birliği Forumu’na katılarak temaslarda bulundu.

Türkiye’de bir araç üretim hattı kurmak, yedek parça tedarik sistemini Türkiye’ye getirme ve bazı parçaların üretimini burada yapmayı da planları arasına koyma konusunda çalışmaları devam eden Skywell yetkilileri, Türkiye’nin yeni enerji araç endüstrisi teknolojisini ve kapasitesini geliştirmeyi hedeflediklerini belirtti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Milli takımı yalnız bırakmak istemeyen taraftarlar maçı sahada seyretmek için Berlin uçak bileti aramalarına yöneldi. Türkiye’nin lider seyahat pazaryeri ENUYGUN’un Berlin uçak bileti satışları 3 Temmuz tarihinde bir önceki güne göre %550 artış gösterirken, 4 Temmuz tarihinde  aramalar da %200 artış gösterdi. 

Artışı değerlendiren ENUYGUN Ticaret Direktörü Orkun Özkan: ”Milli takım, 2008 yılından beri ilk kez çeyrek finale kaldığı için bu karşılaşma bizim için çok önemli. 6 -7 Temmuz tarihinde yapılacak ek uçuşları göz önünde bulundurduğumda coşkuyu birlikte yaşamak isteyen taraftarların bugün de uçak bileti arama ve satışlarını artırmasını bekliyorum. Gerçekleşecek karşılaşmada milli takıma başarılar diliyorum” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İmzalanan protokol çerçevesinde Dardanel, Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi içinde tahsis edilen alana Mükemmeliyet Uygulama ve Araştırma Merkezi kuruyor. 

Mükemmeliyet Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde, AR-GE ve inovasyon çalışmaları başta olmak üzere, besin analizleri, kimyasal ve mikrobiyal analizler ile makro ve mikro bileşenlere ilişkin test, analiz, deney, araştırma ve geliştirme faaliyetleri yürütülecek. 

Dardanel Şirketler Grubu, üniversite ve sanayi iş birliğine yönelik imzalamış olduğu protokol çerçevesinde gıda sektöründe AR-GE, inovasyon çalışmalarının yapılacağı, ileri teknolojiyle donatılmış 19 laboratuvardan oluşan Mükemmeliyet Merkezi’nin yapımını üstlendi. Mükemmeliyet Merkezi tamamlandıktan sonra Çanakkale bölgesinde faaliyet gösteren gıda firmalarının kullanımına açılacak. 

Onsekiz Mart Üniversitesi’nde imzalanan protokolde, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu’nun yanı sıra Dardanel Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Önen, Ezine Gıda İhtisas OSB Müdürü Alper Altınok yer aldı.

“Üniversitemiz bünyesinde bir Mükemmeliyet Merkezimiz olacak”

İmzalanan protokolün üniversite-sanayi iş birliği açısından çok önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu; “Mükemmeliyet Merkezi kurmak Çanakkale Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi tarafından geliştirilen güzel bir fikirdi ve bu fikri hep birlikte geliştirerek bugüne taşıdık. Üniversitemiz bünyesinde bir Mükemmeliyet Merkezimiz olacak. Bu merkezde, Ezine Gıda İhtisas OSB bünyesinde yer alan gıda firmaları için çalışma alanı oluşturulacak. Bunlara ek olarak AR-GE çalışmalarını gerçekleştirecekleri bir yer ve en önemlisi uluslararası düzeyde çalışmalar yapacak akredite duyusal analiz laboratuvarları oluşturulacak.  Bu yüzden mükemmeliyet merkezi bizler ve kentimiz için çok önemli bir konumda. Bunların yanı sıra Ezine MYO’muzda 3+1 eğitim modellerine başlıyoruz. Bu kapsamda Mükemmeliyet Merkezimiz burada doğal bir eğitim merkezi haline dönüşecek. Başta Dardanel Şirketler Grubu olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim” dedi.

“Üniversite – Sanayi iş birliğine önem veriyoruz”

Dardanel Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Önen, “Çanakkale bölgesinde üretim yapan, istihdam sağlayan, hem bölgemize hem de ülkemize değer katan bir grubuz. Ezine Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ndenki 120 dönümlük arazide 250 milyon dolarlık yatırımla 3 ayrı fabrika kurmak üzere çalışmalara başladık. Kuracağımız fabrikalarda yeni nesil üretim makinaları ve otomasyon teknolojileri  ile üretimimiz ve ürün çeşitliliğimiz daha da artacak. Dardanel olarak en güçlü kaslarımız AR-GE ve inovasyon. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile kuracağımız Mükemmeliyet Merkezi özellikle AR-GE çalışmaları açısından çok önemli olacak. Ayrıca ürün geliştirme ve gıda analizleri yapılacak. Bölgemizde gıda alanında üretim yapan şirketler açısından son derece faydalı olacak bir merkez kuracağız. Grup olarak üniversite-sanayi iş birliklerini önemsiyor, çalışmalarımızın örnek olmasını temenni ediyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Global ödeme teknolojileri şirketi Mastercard’ın, Doğu Avrupa operasyonlarının yönetim merkezi olarak konumlandırdığı Türkiye’ye yatırımları artarak devam ediyor. Ülkeye olan uzun vadeli taahhüdün göstergesi olarak, Türk mühendisleri tarafından geliştirilen ve bölgeye ihraç edilen dijital ödeme çözümü Masterpass, büyüme yolculuğuna “Masterpass Teknoloji Hizmetleri A.Ş.” çatısı altında devam edecek. 
 

Türkiye’deki dijital ödeme teknolojilerini ve kullanıcı deneyimini geliştirmek amacıyla kurulan Masterpass Teknoloji Hizmetleri A.Ş., her zaman olduğu gibi birçok yenilikçi hizmeti kullanıcıları ile buluşturmaya Masterpass markası altında devam edecek.
 

“TÜRKİYE PAZARINA YAPTIĞIMIZ YATIRIMLAR, BURADAKİ BÜYÜME POTANSİYELİNE OLAN İNANCIMIZIN VE BAĞLILIĞIMIZIN GÖSTERGESİ” 

Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Avşar Gürdal, “Mastercard olarak, kullanıcılarımızın günlük yaşamlarını kolaylaştıracak yenilikçi ödeme çözümleri sunmaya ve e-ticaret ödemelerinde öncülüğümüzü sürdürmeye kararlıyız. Mastercard için bir inovasyon merkezi olarak konumlanan Türkiye’ye yaptığımız yatırımlar, ülkemizin potansiyeline olan inancımızı ve paydaşlarımıza uzun vadeli taahhüdümüzü simgeliyor. Bugün Türkiye’deki toplam e-ticaret işlemlerinin üçte birini kapsayan Masterpass’in bu denli yaygınlaşmasının arkasında, en güvenli, en hızlı ve en pürüzsüz ödeme deneyimini sağlaması yatıyor. 40 milyon Masterpass kullanıcısının hayatını daha da kolaylaştıracak yenilikçi ürünler sunmaya devam edeceğiz.” dedi.
 

DİJİTAL TİCARETİN İTİCİ GÜCÜ: MASTERPASS

Mastercard EEMEA Masterpass Ürün Lideri ve Masterpass Teknoloji Hizmetleri A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Mithat Perköz ise şu açıklamalarda bulundu, “Ülkemiz, Mastercard Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesinin en büyük e-ticaret pazarı konumunda. Yeni şirket oluşumumuzla birlikte Masterpass her zamankinden hızlı büyümeye ve yeni özellikler sunmaya devam edecek. Masterpass’in yerini sadece Türkiye’de sağlamlaştırmakla kalmayacak, ülkemizin finansal merkez olma vizyonuna somut  ve anlamlı bir katkı olarak teknolojimizi bölgemizdeki diğer ülkelere ihraç etmeye devam edeceğiz. Halihazırda Azerbaycan’da devreye aldığımız Masterpass, çok yakında Kazakistan’a açılacak. Devam eden dönemde ise bölgemizin tamamını kapsamayı hedefliyoruz.”
 

HER 3 ÖDEMEDEN BİRİ MASTERPASS ÜZERİNDEN YAPILIYOR

Masterpass, 2024 itibarıyla 40 milyon kayıtlı tekil kullanıcı, 75 milyon kayıtlı kart adedi ve 4 binden fazla üye işyerine ulaştı. E-ticarette her 3 ödemeden biri Masterpass üzerinden yapılıyor. Türk mühendislerinin geliştirdiği çözümlerle bölge genelinde yaygınlaşan Masterpass, sektördeki başarılarıyla dikkat çekiyor.
 

Masterpass, Mastercard tarafından geliştirilen ve kullanıcılarına güvenli, hızlı ve kolay dijital ödeme çözümleri sunan bir platform olarak hizmet veriyor. Kart saklama  teknolojisiyle alışverişlerde güvenli ve hızlı ödeme imkanı sağlarken, aynı zamanda kullanıcıların kart bilgilerini tek bir yerde toplamasına olanak tanıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

7 ülkede, 10 santral operasyonu ve dört farklı ülkede eş zamanlı devam eden yatırımlarıyla bugün itibarıyla toplam 2.644 MW kurulu güce sahip olan Aksa Enerji, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yayınlanan ‘Kurumsal Yönetim İlkeleri’ne uyum seviyesini derecelendirmek üzere, SAHA Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. tarafından yapılan kurumsal yönetim derecelendirme çalışması sonucunda, Kurumsal Yönetim Uyum Derecelendirme Notu, 100 tam puan üzerinden 2,8 puanlık bir artışla 94,10 olarak belirlendi. Bu artışın en önemli sebeplerinden biri, Aksa Enerji’nin 2024 yılında yayınladığı Yönetim Kurulu Kadın Üye Politikası’ydı. Mayıs 2024 tarihinde yayınlanan ve Haziran 2024’de gerçekleşen Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda pay sahiplerinin de bilgisine sunulan politika kapsamında, Yönetim Kurulu’nda yer alacak kadın üye oranı hedefi en geç 2030 yılına kadar ulaşılmak üzere en az %25 olarak belirlendi.

Raporda kamuyu aydınlatma ve şeffaflık bölümünde, kullanılan iletişim kanallarının etkinliği ve raporların kapsamı ele alındı. Menfaat sahipleri kısmında ise menfaat sahiplerinin çıkarları iyi niyet kuralları çerçevesinde ve şirket imkanları ölçüsünde korunduğu belirtilirken, sürdürülebilirlik uygulamalarının oldukça kapsamlı ele alındığından bahsedildi.  

Ana başlıklar bazında derecelendirme sonuçları, 100’er tam puan üzerinden Pay Sahipleri Bölümü 91,78; Kamuyu Aydınlatma ve Şeffaflık Bölümü 98,62; Menfaat Sahipleri Bölümü, 98,82 ve Yönetim Kurulu Bölümü 90,52 olarak puanlandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şirketin Bursa Agrega tesisi, Türkiye Hazır Beton Birliği Kalite Güvence Sistemi İktisadi İşletmesi tarafından yapılan bağımsız denetimi başarıyla tamamlayarak Beton Sürdürülebilirlik Konseyi’nce (Concrete Sustainability Council) verilen Kaynakların Sorumlu Kullanımı Sertifikası’na Platin seviyede sahip oldu.

Akçansa Bursa Agrega tesisi böylece agrega alanında Türkiye’nin ilk ve tek platin seviyesinde CSC sertifikasına sahip tesisi olurken, dünyada da 12 tesisten biri olarak öne çıktı.  

‘Gelecek için sorumlu çalışma’ ilkesiyle çevresel etkinin azaltılmasından, toplumsal fayda sağlamaya kadar geniş ve kapsamlı olumlu etki yaratmaya odaklanan Akçansa, Agregasa markasıyla hayata geçirdiği çalışmalarıyla takdir toplamaya devam ediyor. 

Şirketin Bursa Agrega tesisi yapılan bağımsız denetimi başarıyla tamamladı ve Beton Sürdürülebilirlik Konseyi tarafından Platin CSC sertifikası almaya hak kazandı. Böylece, Türkiye’nin ilk ve tek Platin CSC sertifikalı agrega tesisi olan Akçansa Bursa Tesisi, dünyada da bu seviye sertifikaya sahip 12 tesisten biri oldu.

Beton Sürdürülebilirlik Konseyi tarafından verilen sertifika, sürdürülebilir üretim yapıldığına dair en üst seviyede tescil niteliği taşıması bakımından öne çıkıyor. 

“Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışıyoruz” 

Akçansa Genel Müdürü Vecih Yılmaz konuya ilişkin şunları söyledi; “Türkiye’nin en yüksek paydaş değerine sahip sürdürülebilir yapı malzemeleri şirketi olma vizyonuyla çalışmalarımızı sürdürürken, “yolumuz sürdürülebilir gelecekten geçiyor” diyoruz. İklim değişikliği ile mücadele başta olmak üzere, doğanın korunması amacıyla çalışmalarımıza devam ediyor, sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımımız ile daha güzel bir gelecek için üretiyoruz. Bu yöndeki çalışmalarımızın prestijli kurumlar tarafından takdir görmesinden mutluluk duyuyoruz. Bursa Agrega Tesisimiz ile agrega alanında Türkiye’nin ilk ve tek Platin seviye CSC sertifikasına sahip olmamız, gelecek dönem çalışmalarımız için de bize motivasyon sağlıyor. Daha sürdürülebilir bir dünya için kaynakların sorumlu kullanımını odağımıza alarak faaliyet göstermeye devam edeceğiz”.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı