Kategori: Magazin

  • Sofralık zeytin ihracatı 200 milyon dolara koşuyor

    Sofralık zeytin ihracatı 200 milyon dolara koşuyor

    Kahvaltıların vazgeçilmezi, makarnalardan pizzalara, hamur işlerinden salatalara pek çok yemeğin içeriğini zenginleştiren güçlü bir E vitamini deposu olan sofralık zeytinde Türkiye 200 milyon dolar ihracata koşuyor.

    Türkiye, 2023-24 sezonunun 10 aylık döneminde sofralık zeytin ihracatını yüzde 15’lik artışla 152 milyon dolardan 175 milyon dolara çıkardı. Aynı dönemde sofralık zeytin ihracatı miktar bazında ise 84 bin 749 tondan, 65 bin 325 tona geriledi.

    Sofralık zeytin ihracatı miktar bazında yüzde 23 azalırken, ortalama ihraç fiyatındaki yüzde 49,5’lik artış sayesinde elde edilen döviz miktarı yüzde 15 fazla oldu. Sofralık zeytinde ortalama ihraç fiyatı 1,80 dolardan 2,69 dolara yükseldi.

    Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Davut Er, sofralık zeytin ihracatında sezonun tamamlanması için kalan 2 aylık süreçte yapacakları ihracatla sezon sonunda 200 milyon doları aşmayı hedeflediklerini dile getirdi.

    2024/25 sezonunda 100 bin ton sofralık zeytin ihracatı hedefliyoruz

    Zeytinin Anayurdunun Anadolu olduğunu, Türkiye’de 43 ilde 500 bin üreticinin, sayıları 200 milyonu aşan zeytin ağaçlarından 2023/24 sezonunda 443 bin ton sofralık zeytin elde ettiğini paylaşan Er, “Türkiye’de 85 milyon insanımızın ihtiyacını karşıladığımız gibi 116 ülkeye 65 bin 325 ton ihracat yaptık. 2024/25 sezonunda ihracatta 100 bin tona ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.

    Siyah zeytin ihracatı 136,7 milyon dolar oldu

     

    Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı M. Kadri Gündeş, 1 Ekim 2023 tarihinde başlayan sofralık zeytin ihracatında 10 aylık dönemde siyah zeytin ihracatının 136 milyon 735 bin dolar olduğunu, yeşil zeytin ihracatından da 39 milyon 59 bin dolar döviz geliri elde edildiğini paylaştı.

    Sofralık zeytin ihracatında öne çıkan ülkeler hakkında da bilgi veren Gündeş, “Türkiye’nin zeytin ihracatında Almanya 35,5 milyon doları siyah zeytin, 7,6 milyon doları yeşil zeytin olmak üzere 43,1 milyon dolarlık taleple zirvede yer alırken, Irak, 24,4 milyon doları siyah zeytin ve 4,9 milyon doları yeşil zeytin olmak üzere 29,3 milyon dolarlık Türk zeytini talep etti. Bu ülkeleri 18 milyon dolarlık ihracatla Romanya izledi” şeklinde konuştu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Meslek Fabrikası kadınlara ve gençlere iş kapılarını aralıyor

    Meslek Fabrikası kadınlara ve gençlere iş kapılarını aralıyor

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası, özellikle gençlere ve kadınlara yönelik mesleki ve teknik kurslarıyla istihdam kapılarını aralıyor. Meslek Fabrikası aracılığıyla son 3 ayda 130 kişi çeşitli sektörlerde istihdam edildi.

    Kentin ekonomik kalkınmasına, rekabet gücünün ve istihdamın artırılmasına ve nitelikli insan kaynağının çeşitlendirilmesine yönelik kurulan İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası, istihdam odaklı mesleki ve teknik kurslarına devam ediyor. Meslek Fabrikası’nda eğitim alan özellikle gençler ve kadınlar, istihdam olanaklarının da kapılarını aralıyor. Bu kapsamda son 3 ayda 106’sı kadın olmak üzere 130 kursiyer çeşitli sektörlerde istihdam edilirken, 9 kadın kursiyer de aynı anda aynı tekstil firmasında iş başı yaptı. Artık bir meslek sahibi olabildiklerini belirten kadınlar, ekonomik özgürlüklerini ve özgüvenlerini kazandıkları için çok mutlu olduklarını söyledi.

    17 ilçede 28 kurs merkezinde
    Meslek Fabrikası’nın çalışma şeklini aktaran İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası Şube Müdürü Zeki Kapı, “Meslek Fabrikası Şube Müdürlüğü olarak İzmir’in 17 ilçesinde 28 farklı kurs merkezinde mesleki ve teknik eğitim faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu eğitimlerimizi, iş birliği halinde olduğumuz Milli Eğitim Bakanlığı, ilçe belediyeleri, üniversiteler ve meslek liseleri gibi kurumlarla gerçekleştiriyoruz. Meslek Fabrikası’nın en önemli misyonu, mesleki ve teknik eğitim alan kişileri sektöre yönlendirmek. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr. Cemil Tugay’ın seçim vaatlerinde belirttiği üzere, özellikle gençlere ve kadınlara odaklanmış durumdayız. Kurslarımızdan mezun olup çalışmak isteyenleri İstihdamı Geliştirme ve Destekleme Birimimiz aracılığıyla sektöre yönlendiriyoruz. Bu aşamada iş dünyasının sektör temsilcileriyle iletişim halinde oluyoruz. Talep anlamında önde gelen sektörler, genellikle sanayi, tekstil, yiyecek-içecek hizmetleri alanları oluyor. Son 3 ay içinde 106’sı kadın olmak üzere 130 kişiyi Meslek Fabrikası aracılığıyla işe yerleştirmiş durumdayız” dedi.

    Altın İğne ile 79 kadın işe başladı
    Meslek Fabrikası’nda verilen eğitimlerin yanı sıra çeşitli paydaşlarla projelerin de gerçekleştirildiğini kaydeden Zeki Kapı, “Dokuz Eylül Rotary Kulübü ve Ege Giyim Sanayicileri Derneği ile Altın İğne projesini düzenledik. Projemize 130 kadın katıldı ve tekstil alanında eğitim aldılar. Eğitimin sonunda 79 kadın kursiyer, tekstil alanında faaliyet gösteren çeşitli firmalarda işe başladı. İstihdamı Geliştirme ve Destekleme Birimimiz ile eğitimlere başlamadan önce sektör analizlerini yapıyoruz. İş piyasasında açık olan alanlarda kurslar açıyoruz. Kursu bitiren kişileri sektörle buluşturuyoruz” bilgisini verdi.

    “Kendime olan güvenim yerine geldi”
    Ağrı’dan İzmir’e göç ettikten sonra bir süre işsizlikle mücadele eden 49 yaşındaki Melek Kaya, Meslek Fabrikası’nın kursunda eğitim alarak dikiş makinesi kullanmayı öğrendi. 9 kadın kursiyer arkadaşı ile bir tekstil firmasında aynı anda çalışmaya başlayan Kaya, “Asıl mesleğim aşçılık ancak iş bulamadım ve makine öğrenmek istedim. İşsiz olduğum dönemde İŞKUR’a başvurup dikiş makinesi kullanmayı öğrenebileceğim bir kurs olup olmadığını sordum. Beni Meslek Fabrikası’na yönlendirdiler. Orada eğitim aldık, sonra bir firmada işe başladık. Çok mutlu hissediyorum. Kendime olan güvenim yerine geldi. Ben çocuklarıma hem anne hem de babayım. Çocuklarıma bakmakla yükümlüyüm ve yeni bir düzen kurmak zorundayım. Çalışmak zorundayım ve çalışmayı çok seviyorum” diye konuştu.

    “Meslek sahibi oldum”
    Daha önce çeşitli sektörlerde iş deneyimi olan ancak uzun bir süre ev hanımlığı yapan 42 yaşındaki Özlem Özer Sığlan ise aynı tekstil firmasında iş başı yaptı. Sığlan, “İş bulmak için İŞKUR’a gittim. ‘Bu bir yaştan sonra ne yapabilirim?’ diye onlara danıştım. Bana Meslek Fabrikası’nı söylediler. Hemen başvurdum. Orada yaşın hiçbir sorun olmayacağını belirtip beni cesaretlendirdiler. Orada dikiş makinesi ile ilgili eğitim aldım. Bu sayede meslek sahibi oldum. Artık ‘makineciyim’ diyorum. Birçok işte yaş sınırı var ama bu işi öğrendikten sonra yaşın önemi olmuyor. Çok mutluyum. Evde oturup sıkıldığım için migren ağrıları ile uğraşıyordum. Migren ağrılarım geçti. Makinenin başında işe odaklanıyorum. Sıkıntılar kapının dışında kalıyor. Burası bambaşka bir dünyaymış. Ekonomik olarak da güçlendim” yorumunu yaptı.

    “Kendim için çabalıyorum”
    Gittiği bir iş başvurusu olumlu geçmeyince meslek öğrenmek için Meslek Fabrikası’nın kursuna katılan 34 yaşındaki Nurhayat Ulu da aynı firmada istihdam edildi. Ulu, “Bir tekstil firmasına iş başvurusunda bulunmuştum ama olumlu dönüş olmadı. Ben de o hırsla bu işi öğrenmek istedim. Meslek Fabrikası’nda makineyi öğrendim, meslek edindim. Ardından tekstil firmasında çalışmaya başladım. Meslek Fabrikası, her kadının müracaat etmesi gereken bir yer. Her kadının meslek edinmesi gerekiyor. Ben bir ev hanımıydım. Önceliklerim hep eşim ve çocuklarım oldu. Şimdi kendim için çabalıyorum. Ayrıca iki kızım için gelecek sağlamaya çalışıyorum. Küçük kızım cep telefonu istiyor. İlk maaşımla ona bir telefon almak istiyorum” ifadelerini kullandı.

    “Bir kazan-kazan hikayesi”
    9 kadın kursiyeri istihdam eden GNT Tekstil’in İnsan Kaynakları Müdürü Gaye Altınyurtlu da şunları söyledi: “Kalifiye eleman bulmakta zorlanıyoruz. Hem sektörün hem de firmamızın geleceği için yapılacak en iyi yatırımlardan biri olduğunu düşünerek İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası ile iş birliği yaptık. Onların meslek kurslarından mezun olan 9 kadın kursiyerin istihdamını gerçekleştirdik. İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası’na bu kıymetli destekleri için çok teşekkür ediyoruz. Bu aslında bir kazan-kazan hikayesi. Hem onlar hem de biz kazanıyoruz. Kadınların iş hayatında var olmaları için elimizden gelen her türlü desteği vermeye devam edeceğiz.”

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Türkiye Finans ilk altı ayda ülke ekonomisine 185,3 milyar TL'lik katkı sağladı

    Türkiye Finans ilk altı ayda ülke ekonomisine 185,3 milyar TL'lik katkı sağladı

    Türkiye Finans 2024 yılı 2. çeyrek mali bilançosunu KAP’a açıkladı. Banka 2024 yılının ilk altı ayında ülke ekonomisine 145,5 milyar TL nakdi ve 39,8 milyar TL gayri nakdi olmak üzere toplam 185,3 milyar TL’lik katkı sağladı. Güçlü sermaye yapısını bu yılın ilk 6 ayında da sürdüren Türkiye Finans, yasal öz kaynaklarını bir önceki yıl sonuna göre yüzde 10.8 artırarak 30.9 milyar TL’ye ulaştırırken, bankanın sermaye yeterlilik rasyosu ise yüzde 21.4 olarak gerçekleşti. Fon kaynağını genişleterek topladığı fonları geçen yıl sonuna göre artırarak 181,6 milyar TL’ye ulaştıran Türkiye Finans, artan fon kaynağını finansman hacmini büyütmek için kullandı ve 2024 yılının ilk altı ayında toplanan fonlarla finansmanı da artırarak ekonominin can damarı olan KOBİ’leri ve üretimi destekledi.

     

    Üretimi destekleme ve insan odaklı teknoloji perspektifi

    Sürdürülebilir büyüme stratejilerini 2024’ün ikinci çeyrek döneminde de koruyarak hem bireysel hem de ticari tarafta ülke ekonomisine güçlü biçimde finansman desteği vermeye devam etiklerini söyleyen Türkiye Finans Genel Müdürü Murat Akşam şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye Finans olarak üretimi destekleme misyonumuz doğrultusunda topladığımız fonlarla ülke ekonomisinin ana gövdesini oluşturan KOBİ’lere ve ihracata güçlü bir destek verdik. Genişlettiğimiz ve 181,6 milyar TL’ye ulaştırdığımız fon kaynağımızdan sağladığımız finansmanı geçen yıl sonuna göre yüzde 19 artırdık.”

     

    2024’ün ikinci çeyrek döneminde de üretimi destekleme ve insan odaklı teknoloji perspektifiyle, yeri ve zamanı olmayan bankacılık vizyonuna yapılan yatırımları ve yenilikçi yaklaşımı sürdürdüklerini belirten Akşam, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Tüm sektörlerde olduğu gibi bankacılık sektörünü de büyük bir hızla değiştiren yapay zekâ teknolojileri alanında gerçekleştirdiğimiz yoğun çalışmalarımızda önemli ilerlemeler kaydettik. Bu çalışmaların ürünlerinden biri olan yapay zekâ destekli yeni dijital akıllı asistanımız “ARI”yı hizmete sunduk. Bu dönemde Türkiye Finans olarak bir yeniliğe daha imza atarak şube dışı kanallar aracılığı ile Taksitli Ticari Taşıt Finansmanı kullandıran bankalar arasında yer aldık. Öncü dijital müşteri deneyimini geliştirme vizyonumuz doğrultusunda kullanıma sunduğumuz Hızlı Finansman Sistemi Online Platformu sayesinde müşterilerimiz taşıt ve ihtiyaç finansmanı başvurularını kolaylıkla yaparken, bu kanal üzerinden taksitli ticari taşıt finansmanı başvurularını da yapabilmeye başladı. Taksitli Ticari Taşıt Finansmanı’nın ardından Dijital Taşıt Finansmanı hizmetimiz ile bireysel taşıt finansmanına erişimin tüm aşamalarını da mobile taşıdık. Stratejimizin merkezinde yer alan kapsayıcı ve sürdürülebilir bankacılık anlayışıyla yaptığımız çalışmalarla prestijli ödüller almaya ve iş dünyası için önemli araştırmaların ilk sıralarında yer almaya devam ettik. Bu çerçevede 2024’ün ikinci çeyrek döneminde; işveren markası değerlendirmelerinde dünyanın en prestijli kurumları arasında yer alan Londra merkezli Employer Brand Academy tarafından düzenlenen Employer Brand Stars ödüllerinde Employee Recognition kategorisinde altın, Internal Communication kategorisinde gümüş ödülün sahibi olduk.” 

     

    Türkiye Finans Genel Müdürü Murat Akşam, sözlerini “Önümüzdeki dönemde de insan odaklı teknoloji ve inovasyonlarla mükemmel müşteri deneyimini geliştirmeye, sürdürülebilir kalkınma ve kapsayıcı bankacılık stratejileriyle üretimi ve ticareti desteklemeye devam edeceğiz” diyerek tamamladı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ares Logistics'ten Paris'e Ofis Yatırımı

    Ares Logistics'ten Paris'e Ofis Yatırımı

    Ares Logistics, 2024 yılında Fransa’daki yatırımlarına hız verdi. Şirketin Kurucu Ortağı Engin Kırcı, Paris’te yeni ofis açtıklarına dikkati çekerek, Türkiye için önemli bir dış ticaret ortağı olan Fransa’daki yatırımlarına devam edeceklerini belirtti.

    Ticaret Bakanlığı verilerine göre Fransa, geçen yıl yaklaşık 22 milyar dolar ile Türkiye’nin en çok dış ticaret hacmine ulaştığı ülkelerden biri oldu. İki ülke arasındaki ticaret hacmi, bu yılın ocak-temmuz döneminde ise 13,3 milyar dolara çıktı. 

    Türkiye’nin en büyük filosuna sahip lojistik şirketleri arasında yer alan Ares Logistics, Avrupa’daki gücünü Fransa yatırımlarıyla daha da pekiştiriyor. Küresel büyüme stratejisi kapsamında İspanya ve Romanya’da stratejik yapılanmaya giden Ares Logistics, Fransa’da gerçekleştirdiği yeni ofis yatırımıyla yakaladığı bu ivmeyi sürdürüyor.  

    Ares Logistics Kurucu Ortağı Engin Kırcı, Fransa’daki operasyonlarını genişletmek amacıyla Paris’te yeni ofis açtıklarını belirtti. Bu ofisle daha fazla müşteriye ulaşmayı hedeflediklerini ifade eden Kırcı, “Halihazırda Paris’te bulunan depomuzun yanı sıra, bu ülkedeki araç yapılanmamızı güçlendireceğiz. Fransa plakalı özmal araçlarımızı da hizmete almayı planlıyoruz. Bu sayede ihracatçı ve ithalatçılarımıza daha verimli çözümler sunabileceğiz.” dedi. 

     

    “Fransa’daki varlığımız bizim için çok önemli”

    Kırcı, Fransa’nın Türkiye için çok önemli bir ticaret ortağı olduğunu hatırlatarak, “Fransa, uzun yıllardır Türkiye’nin en fazla ticaret yaptığı ülkelerden biri. Hem transit taşımalarımızda hem de Avrupa içi taşımalarımızda önemli bir merkez olması sebebiyle bu ülkedeki varlığımıza büyük önem veriyoruz.” diye konuştu. 

     

    Ro-Ro ile Sete’ye ulaşıyor

    Türkiye-Fransa hattında ağırlıklı olarak Ro-Ro ile taşımacılık yaptıklarını dile getiren Kırcı, “Ro-Ro taşımalarımızın ilk varış noktası, Fransa’nın Sete limanı oluyor. Buradan İspanya, Portekiz ve diğer Avrupa ülkeleri ile Fas’a ulaşıyoruz. Farklı tipteki ekipmanlarımızla birçok sektörden yükü güvenle taşıyabiliyoruz. Ekipman havuzumuzda Tenteli Römork (crainable), Kapalı Kasa Askılı Dorse, Frigo (Isı Kontrollü Dorse) ve Swap Body gibi seçeneklerimiz bulunuyor.”  değerlendirmesinde bulundu.

    Kırcı, bu yıl Fransa ile birlikte farklı Avrupa ülkelerindeki yapılanmalarını genişleteceklerini ve yatırımlarını artıracaklarını da sözlerine ekledi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Shell, XCMG Makinelerine Özel Madeni Yağlar Üretecek

    Shell, XCMG Makinelerine Özel Madeni Yağlar Üretecek

    Böylece Shell, XCMG makinelerinin hem orijinal ekipman hem de satış sonrası bakım süreçlerinde markanın çözüm ortağı olacak. 

     

    Madeni yağlar alanında küresel pazar lideri Shell, dünyanın öncü iş makinesi üreticilerinden XCMG ile iş birliğine imza attı. Ankara’da gerçekleştirilen anlaşma ile Shell, XCMG markalı makineler için özel olarak tasarlanmış madeni yağlar geliştirecek ve hem orijinal ürünleri hem de satış sonrası çözümleri sağlayarak, ekipman performansına ve verimliliğine katkı sunacak. Geliştirilen madeni yağlar, Shell’in Akdeniz’deki tek gres ve en büyük madeni yağ üretim tesisi olan ve Türkiye’den 70 ülkeye ihracat gerçekleştirilen Derince tesislerinde üretilecek.

     

    Bu stratejik ortaklığın iki markanın en iyiyi sunma hedefinin bir yansıması olduğunu ifade eden Shell & Turcas Madeni Yağlar Kurumsal Satışlar Direktörü Can Ayvalıoğlu; “Küresel iş makineleri sektörünün lider kurumlarından XCMG ile iş birliği yapmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu ortaklık sayesinde Shell’in ileri teknoloji ürünü madeni yağlar portföyünü XCMG’nin yenilikçi mühendislik çözümleriyle buluşturarak kullanıcılara yeni nesil bir deneyim sunmaya hazırlanıyoruz. XCMG makinelerine özel olarak geliştirdiğimiz ürünlerle performansı optimize etmeyi, duruş sürelerini azaltmayı ve operasyonel verimliliği artırmayı hedefliyoruz. Böylece XCMG makinelerinin ömrünü uzatan ve işletme maliyetlerini düşüren çözümler sunarken, endüstriyel yağlar pazarında da yeni standartları belirliyor olacağız” dedi.

     

    XCMG Avrupa Bölgesi Genel Müdür Yardımcısı Ella Gu ise “Bu ortaklık, mükemmelliğe ve yeniliğe olan ortak bağlılığımızın bir kanıtıdır. Shell’in gelişmiş madeni yağ teknolojisini XCMG’nin öncü mühendislik çözümleriyle birleştirerek müşterilerimize benzersiz performans ve verimlilik sunmaya hazırız. İş birliğimiz sadece üstün ürünler sunmakla ilgili değil, aynı zamanda sektörde yeni ölçütler belirlemekle de ilgilidir. İleriye baktığımızda, bu ortaklık sadece bir iş anlaşmasından daha fazlasını ifade ediyor. İş makineleri sektöründe inovasyonu, sürdürülebilirliği ve büyümeyi teşvik etmek için uzun vadeli bir taahhüdü temsil ediyor” şeklinde konuştu.

     

    Shell ve XCMG arasındaki bu iş birliği, iki şirketin müşterilerine uzun ömürlü ve yüksek performanslı çözümler sunma hedefinin bir parçası olarak öne çıkıyor. Shell’in Derince Madeni Yağ ve Gres Üretim tesisi, yüksek kalite standartlarına sahip üretim kapasitesi ve çevre dostu üretim süreçleriyle bu projenin merkezinde yer alacak.

     

    Kline & Company tarafından 17 kez üst üste küresel pazar lideri olarak seçilen Shell Madeni Yağlar, güçlü Ar-Ge çalışmaları neticesinde üstün bir teknoloji ile ürün geliştiriyor ve üretiyor. Shell’in madeni yağ portföyü, otomotiv sektörüne yönelik Shell Helix ve Shell Rimula motor yağlarının yanı sıra, Shell Tellus, Shell Diala, Shell Morlina, Shell Mysella gibi endüstriyel yağlar ve gres markası Shell Gadus ürünlerinden oluşuyor. 

    1943 yılından bu yana iş makineleri sektöründe fark yaratan mühendislik çözümleri geliştiren XCMG, vinç makineleri, madencilik makineleri, toprak işleme makineleri, yol makineleri ve beton makineleri gibi geniş bir ürün yelpazesine sahip.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sürdürülebilirlik Notları: Enerji Depolama Sistemleri Türkiye'nin Gündeminde

    Sürdürülebilirlik Notları: Enerji Depolama Sistemleri Türkiye'nin Gündeminde

    Enerjiyi daha sonra kullanılmak üzere saklama kapasitesine sahip olan enerji depolama sistemleri ise enerjinin üretildiği zaman kullanılmadığı durumlarda fazla enerjiyi depolamak ve ihtiyaç duyulduğunda tekrar enerjiye dönüştürmek için kullanılıyor.

    Gelişmiş ülkelerin birçoğunun yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldiğini hatta geçmiş yıllara göre üretimlerinde artış olmasının bir sonucu olarak fosil yakıtlara bağımlılıklarının azaldığını görüyoruz. Dünya genelinde enerji sektöründe yaşanan büyük dönüşümler enerji depolama sistemlerinin (EDS) önemini gözler önüne seriyor.

    Birçok ülke EDS alanında yatırımlar yaparken, Avrupa ve Asya arasında köprü işlevi görerek potansiyel bir enerji koridoru olan Türkiye’nin, hızla artan enerji talepleri ve sera gazı emisyonlarını azaltma noktasındaki stratejik odakları nedeniyle bu konuyu önceliklendirmesi gerekiyor. Bu konuda atılan adımlar ise ümit verici. Gelin ülkemiz açısından önemini ve son gelişmeleri birlikte inceleyelim. 

    Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) elektrik üretim lisansı veritabanına göre, Türkiye’de 2024 itibarıyla hibrit santrallerde 510 MW güneş kapasitesi bulunuyor. Anadolu’daki artan rüzgar ve güneş enerjisi çiftlikleri ise bu enerji kaynaklarının değişkenliğini yönetmek için etkin enerji depolama çözümlerinin önemi artıyor. 

    Türkiye’nin elektrik üretimini artırma ve tüm bölgelere istikrarlı bir enerji tedariki sağlama hedefi ise bir diğer önemli konu. Verileri incelediğimizde ülkemizde elektrik enerjisi tüketimi 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 0,2 oranında azalarak 330,3 TWh, elektrik üretimi ise bir önceki yıla göre yüzde 0,6 azalarak 326,3 TWh olarak gerçekleşmiş. Türkiye Ulusal Enerji Planı çalışmasının sonuçlarına göre elektrik tüketiminin 2025 yılında 380,2 TWh, 2030 yılında 455,3 TWh, 2035 yılında ise 510,5 TWh seviyesine ulaşması bekleniyor. Değişen koşullar ve artan nüfus sebebiyle elektrik üretimi ve tüketimi arasındaki fark hızla büyüyor. Enerji talebindeki hızlı artışın karşılanması içinse, yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen enerjinin verimli bir şekilde depolanması gerekiyor.  

    Dünyada ilk on ekonomi arasında yer alma hedefimiz; endüstriyel sektörün büyümesi, güvenilir ve sürekli bir enerji arzı gerektirmekte. Ülkenin toplam elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 33’ünü sanayi sektörümüzün oluşturduğu ve bu oranın giderek artığı düşünüldüğünde, sanayilerin kesintisiz çalışmasının önemi daha iyi anlaşılabilir.

     

    Yenilenebilir Enerji Alanında Büyük Fırsat

    Türkiye’nin teknoloji geliştirme ve yüksek katma değerli üretim kapasitesini artırmayı hedefleyen stratejik bir girişim olan HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı kısa bir süre önce gerçekleşti. Bu kapsamda verilen mesajların ve açıklanan hibe desteklerinin oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Toplantıda, yenilenebilir enerji alanında Türkiye’nin konumunu güçlendirecek olan güneş enerjisi ve  rüzgar enerjisi yatırımlarının önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, güneş enerjisinde 15 GW kapasite hedefiyle hücre yatırımlarına megavat başına 8.000 dolara kadar hibe desteği verileceğini açıkladı. Bu paketin toplamı 2,5 milyar doları buluyor.

    Rüzgar enerjisinde ise kritik bileşenlerin ve deniz üstü türbinlerin imalatını desteklemek amacıyla 1,7 milyar dolarlık kaynak ayrıldı. Bu destekler ile yerli bir rüzgar enerjisi markası inşa edilmesi hedefleniyor.

    Türkiye’nin enerji bağımsızlığı yolunda önemli bir ilerleme kaydetmesine ve yenilenebilir enerji sektöründe daha güçlü bir konuma gelmesine olanak sağlayacak bu programın ümit verici ve oldukça somut bir ilerleme olduğunu düşünüyorum.

     

    Dünyada Enerji Depolama İvme Gösteriyor

    Hızlı sanayileşme ve kentleşme sonrasında enerji tüketimi ve sürdürülebilirlik konularında küresel bir odak haline gelen Çin, dünyanın en büyük batarya üreticilerine ev sahipliği yaparken, EDS teknolojisi ve dağıtımında lider konumda. Ülkenin yenilenebilir enerjiye, özellikle güneş ve rüzgar enerjisine yönelik proaktif itici gücü, büyük EDS yatırımlarıyla destekleniyor. 2022 yılında 35 GW olarak kaydedilen enerji kapasitesinin ise 2025 yılına kadar 100 GW’a ulaşması bekleniyor. Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi, bu yeteneklerini gelişmekte olan diğer ülkelere ihraç etme ve ülkelerin EDS yaklaşımlarını şekillendirme arzularını göstermeleri açısından önemli.

    Avrupa Birliği’ne baktığımızda ise Yeşil Anlaşma ve ilgili politikalar aracılığıyla yenilenebilir enerjiye geçişi ve dolayısıyla enerji depolama sistemlerinin benimsenmesini agresif bir şekilde savunduklarını görüyoruz. Almanya, yenilenebilir enerji kaynaklarını şebekeye entegre etme konusunda büyük yol katederken, şebekeyi dengelemek ve yenilenebilir enerjilerin kesintilerini azaltmak için EDS’e büyük yatırımlar yapıyor. Ülkenin 2020 yılındaki kurulu enerji depolama kapasitesinin 8 GW olduğu biliniyor.

    Amerika’nın büyük ölçüde piyasa odaklı bir yaklaşımı olsa da federal ve eyalet düzeyindeki politikalar destekleyici bir zemin sağlıyor. Batarya depolama maliyetlerinin düşmesi ve artan yenilenebilir enerji dağıtımları ile birlikte EDS’nin benimsendiğini, başta Kaliforniya olmak üzere pek çok eyalette görmek mümkün. Ülkede 2022 yılında kurulu enerji depolama kapasitesinin yaklaşık 27 GW olarak kaydedilirken, bu kapasitenin 2025 yılına kadar 60 GW’a ulaşması bekleniyor.

    EDS’nin Faydaları

    • Enerji arz güvenliğini artırarak enerji kesintilerinin önüne geçen depolama sistemleri, sanayi ve ticaret sektörlerinde verimliliği artırarak ekonomik büyümeye katkı sağlar. 
    • Enerji maliyetlerini düşürerek tüketicilere ve işletmelere maliyet avantajı sağlar. Sadece hane halkı bütçelerine değil işletmelerin üretim maliyetlerine de olumlu katkı sunar. 
    • Ulaşım ve enerji sektörlerinde maliyet etkinliğini artırır.
    • Yenilenebilir enerji kaynaklarının sürekliliğini sağlayarak enerji arzını dengeler ve fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltır. Bu durum, çevresel sürdürülebilirliğin yanı sıra ekonomik sürdürülebilirliğe de katkı sağlar.
    • Enerji ithalatını azaltarak cari açığın düşürülmesine katkıda bulunur. Türkiye’nin enerji ithalatına bağımlılığı azalırken, döviz rezervlerinin korunmasına yardımcı olabilir. 
    • Kurulumu, bakımı ve işletimi için ihtiyaç duyulan iş gücü, yeni istihdam alanları oluşturarak ekonomik kalkınmaya katkıda bulunur. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Mobilden Akbanklı Olanlara BES'te Katkı Payları Hediye

    Mobilden Akbanklı Olanlara BES'te Katkı Payları Hediye

    Mobilden Akbanklı olanlar, yeni Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) başlatarak ilk 2 ay katkı paylarının tamamını geri alabilirken, Davet Et Kazan Programı ile yakınlarını Akbanklı yaparak chip-para kazanma fırsatını yakalıyor.

     

    Akbank, Akbank Mobil üzerinden hızlı ve kolay bir şekilde Akbanklı olma imkanı sunmaya başlamasının üçüncü yıl dönümü kapsamında, yeni müşterilerine birbirinden cazip fırsatlar ve kampanyalar sunmaya devam ediyor. Akbank’ın geniş ürün ve hizmet yelpazesinden faydalanmak isteyenler, diledikleri yerden ve istedikleri zaman, dakikalar içinde Akbank Mobil üzerinden Akbanklı olarak tüm bu avantajlardan yararlanabiliyor.

    Mobilden Akbanklı Olun, BES Katkı Paylarınızı Akbank’tan İade Alın

    Akbank, mobil uygulaması üzerinden yeni Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) başlatan müşterilerine özel bir kampanya sunuyor. 19 Temmuz – 31 Ağustos 2024 tarihleri arasında mobilden Akbanklı olan ve 7 Eylül’e kadar 1.000 TL ve üzeri tutarda Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) başlatanlar, yüzde 30 devlet katkısına ek olarak ilk 2 ay boyunca ödediği katkı payının tamamını Akbank’tan iade kazanıyor. Kampanya kapsamında aylık en fazla 2.000 TL, 2 ayda toplam en fazla 4.000 TL’ye kadar BES katkı payı geri alınabiliyor. 

    Yakınlarını Akbanklı Olmanın Avantajlarına Davet Edenler, 15.000 TL’ye Varan chip-para Kazanma Fırsatı Yakalıyor

    BES kampanyasına ek olarak, Akbanklıları ‘Davet Et Kazan Programı’ ile chip para kazanma fırsatı da bekliyor. Program kapsamında Akbanklılar, 1 – 31 Ağustos 2024 tarihlerinde kendileri için özel oluşturacakları davet kodunu yakınlarıyla paylaşarak chip-para kazanma fırsatını yakalıyor. Akbanklılar, bu davet kodunu kullanarak mobilden Akbanklı olup sonrasında kredi kartı kullanan her yakını için 1.500 TL kazanarak toplamda 15.000 TL’ye varan chip-para kazanabiliyor.

    Akbank Mobil’den Akbanklı olanlar için birbirinden cazip fırsatlar ve kampanyalar devam edecek.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tüik: Sanayi üretimi yıllık %4,7 azaldı

    Tüik: Sanayi üretimi yıllık %4,7 azaldı

    Sanayi üretimi aylık %2,1 azaldı

    Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2024 yılı Haziran ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre %1,8 arttı, imalat sanayi sektörü endeksi %3,1 azaldı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %7,8 arttı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tüik: İhracat birim değer endeksi %0,6 azaldı

    Tüik: İhracat birim değer endeksi %0,6 azaldı

    İhracat miktar endeksi %8,0 azaldı

    İhracat miktar endeksi Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %8,0 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde %7,2 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) %5,7 arttı, yakıtlarda %20,6 arttı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %9,8 azaldı.

    İthalat birim değer endeksi %1,4 arttı

    İthalat birim değer endeksi Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1,4 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde %1,6 azaldı, yakıtlarda %8,4 arttı, ham maddelerde (yakıt hariç) %1,7 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %1,3 azaldı.

    İthalat miktar endeksi %5,7 azaldı

    İthalat miktar endeksi Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %5,7 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde %5,3 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) %0,7 azaldı, yakıtlarda %3,1 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %0,8 azaldı.

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracat miktar endeksi %3,0 azaldı

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat miktar endeksi; 2024 Mayıs ayında 158,7 iken 2024 Haziran ayında %3,0 oranında azalarak 153,9 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ihracat miktar endeksi; 2023 yılı Haziran ayında 158,9 iken 2024 yılı Haziran ayında %2,2 oranında azalarak 155,4 oldu.

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ithalat miktar endeksi %3,9 arttı

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ithalat miktar endeksi; 2024 Mayıs ayında 118,1 iken 2024 Haziran ayında %3,9 oranında artarak 122,7 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ithalat miktar endeksi; 2023 yılı Haziran ayında 123,9 iken 2024 yılı Haziran ayında %1,2 oranında azalarak 122,5 oldu.

    Dış ticaret haddi 2024 yılı Haziran ayında 88,4 olarak gerçekleşti

    İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2023 yılı Haziran ayında 90,2 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 1,8 puan azalarak, 2024 yılı Haziran ayında 88,4 oldu.
    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • VakıfBank'ın aktif büyüklüğü yüzde 48 artışla 3,2 trilyon TL'ye ulaştı

    VakıfBank'ın aktif büyüklüğü yüzde 48 artışla 3,2 trilyon TL'ye ulaştı

    Türkiye ekonomisine sağlanan finansman desteği yıllık bazda yüzde 38 artarak 2,3 trilyon TL’ye ulaştı

     

    Bankanın finansal sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, ‘’Türkiye’nin en köklü, birçok alanda yenilikçi ve öncü bankalarından biri olarak bir yandan reel sektörün ve müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik ürün ve hizmetler sunarken, diğer yandan da ekonomi yönetimimizin politikalarına uyumlu olacak şekilde stratejilerimizi belirlemeye devam ediyoruz. Yılın ilk yarısında Bankamızın nakdi ve gayri nakdi krediler yoluyla Türkiye ekonomisine sağladığı finansman desteği yıllık bazda yüzde 38 artarak 2,3 trilyon TL’ye ulaştı. Aynı dönemde nakdi kredilerimiz yıllık yüzde 34 artışla 1,7 trilyon TL seviyesini, aktif toplamımız ise yıllık yüzde 48 artışla 3,2 trilyon seviyesini aşmış bulunmaktadır. Bankamız kredilerden mevduata, dış ticaret işlemlerinden yatırım ürünlerine kadar pek çok alanda sahip olduğu güçlü pazar payını ve geniş müşteri tabanını koruyarak Türkiye’nin en büyük ikinci bankası olmaya devam etmiştir” dedi. 

     

    Toplam mevduatlar yıllık bazda %54 artışla 2,1 trilyon TL’yi aştı

     

    Bankanın ana fonlama kalemi olan mevduatlar tarafındaki performansına da değinen Üstünsalih, “VakıfBank’ın toplam mevduatları yıllık bazda yüzde 54 artış ile 2,1 trilyon TL seviyesini aştı. TL mevduatlarımız ise yıllık bazda yüzde 75 oranında artarak 1,5 trilyon TL seviyesine yükseldi. Sektör genelinde olduğu gibi YP mevduatlar çeyreklik ve yıllık bazda sırasıyla yüzde 11 ve yüzde 3 daralırken KKM ürün grubunun bakiyesi de kademeli olarak azalmaya devam etti. Böylece geçen yılın aynı döneminde TL mevduatların toplam mevduat içindeki payı yüzde 59’dan yüzde 67’ye yükselirken, YP mevduatların payı ise yüzde 41’den yüzde 33’e geriledi. Söz konusu gelişmeler son dönemde TL varlıklara artan güvenin ve ilginin çok net bir göstergesidir” dedi.

     

    2024 yılında en çok sermaye hükümlerine haiz eurobond ihracı gerçekleştiren banka

     

    Türkiye’nin en büyük 2. bankası olarak etkin sermaye yönetimi anlayışı doğrultusunda, sermaye yapısını çeşitlendirmek ve kuvvetlendirmek için attıkları adımlara da vurgu yapan Üstünsalih, ‘‘Nisan ayında 550 milyon dolarlık banka tarihinde uluslararası piyasalarda gerçekleştirilen ilk ilave ana sermaye tahvil ihracını, Haziran ayında ise 700 milyon dolarlık Basel III uyumlu sermaye benzeri tahvil ihracını tamamlayarak 2024 yılında sermaye hükümlerine haiz eurobond ihracı gerçekleştiren bankalar arasında lider konuma yükseldik. Söz konusu işlemlerle birlikte 2024 yılında Türkiye’ye toplam 7 milyar dolar eş değerinde yurt dışı kaynak sağlayarak bu alandaki öncü konumumuzu pekiştirdik. Bundan sonraki süreçte de uluslararası piyasaları yakından takip ederek fonlama yapımızı çeşitlendirmeye devam edeceğiz” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Mobil ödeme daha fazla para harcamaya neden oluyor!

    Mobil ödeme daha fazla para harcamaya neden oluyor!

    Kredi kartında da olduğu gibi önümüzdeki yıllarda mobil ödeme yapanların daha fazla para harcayabilme istekliliğinin de kaybolabileceğini kaydeden Psikoloji (İngilizce) Bölümü’nden Prof. Dr. İbrahim Şenay, nakit para kullanmanın aynı ürüne daha fazla para harcama alışkanlığını azaltan bir faktör olduğunu vurguladı.

    Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi (İTBF) Psikoloji (İngilizce) Bölümü’nden Prof. Dr. İbrahim Şenay, paranın dijitalleşmesi ve kredi kartlarının yaygınlaşmasının davranış ekonomisi ve alışkanlıklar üzerindeki etkilerini değerlendirdi.

    Kredi kartı ilk çıktığında daha fazla para harcama alışkanlığına neden olmuştu!

    Kredi kartlarının ilk çıktığı yıllarda kredi kartı kullananların nakit para kullananlara göre belli bir ürüne daha fazla para verme isteğine, para harcarken daha az rahatsızlık hissetme hissine sahip olduklarını dile getiren Prof. Dr. İbrahim Şenay, “Daha fazla para harcama alışkanlığına sahiptiler. Ancak yıllar içerisinde bu alışkanlık azaldı ve artık kredi kartı veya nakit kullananlar arasında para harcama davranışında bir fark göremiyoruz.” dedi.

    Nakit para kullanmak para harcama isteğini azaltıyor

    Ancak son yıllarda artan mobil ödeme metoduyla karşılaştırıldığında, nakit para kullanmanın aynı ürüne daha fazla para harcama alışkanlığını azaltan bir faktör olduğunu ifade eden Prof. Dr. İbrahim Şenay, “Ancak kredi kartında da olduğu gibi önümüzdeki yıllarda mobil ödeme yapanların daha fazla para harcayabilme istekliliği de kaybolabilir. Burada belirleyici olan şahısların yeni para ödeme metotlarıyla ne kadar tecrübesi olduğu. İnsanların yeni ödeme metoduyla olan tecrübesi arttıkça yeni ödeme metotları nakit parayla insan davranışı üzerinde aynı fonksiyona sahip olmaya başlıyor gibi görünüyor.” diye konuştu.  

    Para sayması istenen insanların güç ve kontrol isteği tetikleniyor

    “Bazı araştırmalar para sayması istenen insanların diğerlerine göre daha fazla güç ve kontrol isteğinin tetiklendiğini gösteriyor.” diyen Prof. Dr. İbrahim Şenay, “Bu bireyler daha az sosyalleşme ihtiyacı duyuyor ve daha bencil davranabiliyor. İnsanlarda kredi kartına dokununca aynı etkinin meydana gelmediğini görüyoruz. Bu araştırmalara göre, paraya (kredi kartına değil) dokunmamayı bir alışkanlık haline getiren insanlar daha az bencil ve daha sosyal biri olabilirler.” dedi.

    Kredi kartı kullanımındaki artış, tüketici harcamalarını da etkiliyor mu?

    Son zamanlardaki araştırmaların, günümüzde artık kredi kartı kullanımındaki artışın, tüketici harcamalarında bir fark yaratmadığını gösterdiğini kaydeden Prof. Dr. İbrahim Şenay, “Ancak tabii kredi kartı ödeme tecrübesi düşük olanlarda böyle bir tüketimde artışa az da olsa hala sebep oluyor olabilir. Ancak bu uzun vadede ciddi bir fark meydana getirmeyecektir. Son yıllardaki araştırmalar, bireylerin alışverişlerinde hangi metodu kullandığı konusunda endişe etmelerine gerek olmadığını gösteriyor.” şeklinde sözlerini tamamladı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sezon iyi başlamasa da araç kiralama sektörü yılı iyi tamamlayacak

    Sezon iyi başlamasa da araç kiralama sektörü yılı iyi tamamlayacak

    Önümüzdeki iki ay içinde dış turizmde beklenen artışla fiyatlar yükseleceği için şu an araç kiralamak için en uygun dönem. Biz de bu potansiyelden yola çıkarak filomuzu yüzde 80 oranında genişlettik” dedi. Fidan, sektördeki yüksek finansman maliyetlerinin dengelenmemesi ve iyi bir yaz sezonu geçirilmemesi durumunda birçok araç kiralama firmasının zor duruma düşeceğini kaydetti.

     

    Ekonomik belirsizlikler nedeniyle 2024 yılına temkinli bir iyimserlik içinde başladıklarını ve araç kiralama sektörünün uzun zamandır yüksek finansman maliyeti kıskacında olduğunu belirten Europcar Türkiye CEO’su Fırat Fidan, maliyetlerin makul seviyelere gelmemesi durumunda yalnızca özkaynakları güçlü olan firmaların önemli alımlar yapabileceğini kaydetti. Sermaye yeterliliği yerinde olan firmaların bile yüksek finansal maliyetlerden dolayı frene bastığını ve dikkatle hareket ettiğini dile getiren Fidan, “Günlük kiralama sektörü ülkemize gelen yabancı turist sayısından ve iç turizmden etkilenir. Eğer çok iyi ve uzun bir yaz sezonu geçirilmezse kısa dönem kiralama sektöründe birçok firma zor duruma düşecek” değerlendirmesinde bulundu.

     

    Araç kiralamak için en uygun dönem 

    Sezonun beklentilerin altında başlamasına rağmen izleyen süreçte oldukça iyi geçmesini ve yıl sonunda sektördeki stokların azalmasını öngördüğünü kaydeden Fidan, tüm sektörlerde yaşanan fahiş fiyat artışlarına kıyasla günlük araç kiralama fiyatlarındaki yoğun rekabet ve kurumsal olmayan firmaların çokluğu nedeniyle artışın düşük seviyede kaldığını kaydetti. Fidan, “Ağustos-Eylül döneminde yoğun dış turizm etkisi ile fiyatlar yükseleceği için şu anda araç kiralamak ve avantajlı fiyatları fırsata çevirmek için en iyi dönem.” diye konuştu. 

     

    Filomuzu yüzde 80 genişleterek önemli bir rekabet avantajı yakaladık

    Avrupa’nın önde gelen araç kiralama şirketi olarak Europcar ve Goldcar markalarındaki rezervasyonların geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40 oranında arttığını ve yaz dönemine önemli hazırlıklar yaparak başladıklarını kaydeden Fidan, yılın ilk yarısında araç filolarını tüm müşterilerinin beklentilerini karşılayacak şekilde yüzde 80 büyüttüklerini ifade etti. Marka çeşitliliğini 22’ye çıkartırken, filosundaki araçların ortalama yaşını 7 ayın altına indirmeyi başardıklarını belirten Fidan, premium segmentte önemli bir rekabet avantajı yakaladıklarını sözlerine ekledi. 

     

    Yıl sonundaki toplam performansta yüzde 50 oranında büyümeyi hedeflediklerini kaydeden Fidan, şöyle devam etti: “Ürün yelpazemizi elektrifikasyon geçişimiz kapsamında da trendlere uygun olarak geliştiriyoruz. Müşterilerimizin taleplerini eksiksiz karşılayabilmek adına filomuzda şu an toplam 5 markanın elektrikli araçlarını bulunduruyoruz. Euromonitor verilerine göre, Avrupa’nın en büyük araç kiralama markası konumumuzu güçlendirerek devam ettirirken, FDN Grubu olarak Europcar markasını ülkemizde 91 noktada üst seviyede müşteri memnuniyeti hedefimizle temsil ediyoruz.”

     

    İç turizmde atılması gereken kritik adımlar var 

    Araç kiralama sektörü üzerinde etkili olan turizmdeki beklentilerine dikkat çeken Fidan, “2023’ün ilk 6 ayı ile 2024’ün ilk 6 ayını karşılaştırdığımızda yüzde 17,5 oranında çok ciddi bir artış görüyoruz. İlk 6 ayda gelen 21 milyon turist rakamı bize yılın ikinci yarısında hemen hemen 2 katı kadar bir iş potansiyelimiz olacağı mesajını veriyor” dedi. 

     

    Türkiye’nin turizmdeki büyüme beklentilerine rağmen gerçek potansiyelinin altında kaldığını vurgulayan Fidan,şu değerlendirmede bulundu: “2023 yılında ulaşım ve konaklama konularında yapılan yanlış fiyatlamalar, talebi Almanya, Hollanda ve İngiltere pazarlarından İspanya’ya doğru kaydırdı. Bununla birlikte bu yıl Yunan adaları için başlatılan kapıda vize uygulaması, kurda enflasyonun oldukça altında gelişen devalüasyon ve maaş zamlarının yapılamaması iç turizmimizi negatif etkiledi. Geniş katılımlı bir yerel kampanya hazırlanması ve fiyatların dengelenmesi, iç turizme pozitif etki edecektir. Turizm sektörünün önemli bir seyahat paydaşı olarak; kısıtlamalar yerine seyahat imkanlarının arttırılmasının daha doğru sonuç vereceği kanaatindeyiz.”   

     

    GSR uygulaması ikinci el fiyatlarını etkileyecek

    Türkiye’de 31 Ağustos’ta yürürlüğe girecek Avrupa Birliği’nin GSR uygulamasının sektördeki en önemli gelişmelerden biri olduğunu hatırlatan Fidan, yolcu, araç ve yaya güvenliği alanlarındaki standartları yükseltecek olması nedeniyle uygulamayı çok önemsediklerini kaydetti. Burada alınacak konum neticesinde 2. el araç fiyatlarının etkileneceği ve birçok şirketin önemli zararlarla karşılaşma ihtimali olduğunu belirten Fidan,“GSR uygulaması otomobillerdeki ve yollardaki yolcu, sürücü ve yaya güvenliğini artırıcı standartları zorladığından dolayı yeni gelecek ve üretilecek olan tüm araçlarda ister istemez bir maliyet artışını ifade ediyor. Markadan markaya değişimler olacağını öngörüyoruz. Biz bu uygulamanın ticari fırsatlarını değerlendirerek pozisyon aldık ve tüm satın alma işlemlerimizi bu sürece göre değiştirip öne aldık” dedi. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • BinBin ve Novocycle Mikro Mobilite Geri Dönüşümünde Yeni Bir Dönem Başlatıyor

    BinBin ve Novocycle Mikro Mobilite Geri Dönüşümünde Yeni Bir Dönem Başlatıyor

    Türkiye’nin öncü mikro mobilite şirketi BinBin, sürdürülebilir geri dönüşüm çözümlerinde uzmanlaşmış Novocycle ile önemli bir ortaklık kuruyor. Bu iş birliği, BinBin’in çevre dostu hedeflerini güçlendirirken, mikro mobilite sektöründe yenilikçi ve sürdürülebilir uygulamaları hayata geçirmeyi amaçlıyor.

    Yüzde yüz Türk sermayesiyle kurulan, 5 ülke ve 17 farklı şehirde faaliyet gösteren BinBin, 25.000’den fazla e-scooter’ını Novocycle’ın gelişmiş geri dönüşüm teknolojileri ile yöneterek çevresel etkilerini minimize etmeyi planlıyor. Bugün 4 milyonu aşkın kullanıcıya hizmet veren BinBin, bu iş birliği ile operasyonel verimliliğini artırarak sektörde örnek olmayı hedefliyor. Gelir paylaşımı modeli ile kurulan bu ortaklık, her iki taraf için de sürdürülebilir büyüme fırsatları sunuyor.

    Sürdürülebilirlikte Yeni Ufuklar: BinBin ve Novocycle’ın Stratejik Ortaklığı

    1000 Yatırımlar Holding AŞ CEO & Yönetim Kurulu Üyesi Kadir Abdik, “Novocycle ile gerçekleştirdiğimiz bu stratejik ortaklık, BinBin’in sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşması için önemli bir adım. E-scooter bataryalarımızın geri dönüşümü sürecinde Novocycle’ın ileri teknoloji çözümlerinden faydalanarak hem operasyonel verimliliğimizi artıracak hem de karbon ayak izimizi minimuma indireceğiz. Bu iş birliği, şehirlerimizin daha yaşanabilir ve sürdürülebilir olmasını sağlama konusunda yeni standartlar belirlememize yardımcı olacak” açıklamasında bulundu.  

    Novocycle CEO’su Taha Uluhan ise görüşlerini şu sözlerle dile getirdi, “Bu ortaklık, mikro-mobilite sektöründe sürdürülebilir uygulamaları teşvik etme misyonumuzda önemli bir dönüm noktası. BinBin ile iş birliği yaparak atıkları azaltmakla kalmayıp, hizmet kalitesinden ödün vermeden çevresel sorumluluğu ön planda tutan bir örnek teşkil ediyoruz.”

    Novocycle’ın ileri düzey geri dönüşüm teknolojisi, sektör standartlarının üzerinde bir başarı oranı ile %96 malzeme geri kazanımı sağlıyor. Lityum ve grafit gibi değerli malzemeleri koruyarak tekrar kullanılmalarını mümkün kılan bu süreç, BinBin’in karbon ayak izini önemli ölçüde azaltırken, döngüsel ekonomiye katkıda bulunuyor. 

    Teknik Ayrıntılar

    • Geri Kazanım Oranı: Anahtar batarya malzemelerinde %96 geri kazanım
    • Süreç: Malzeme bütünlüğünü koruyan yenilikçi geri dönüşüm teknolojisi 
    • Sürdürülebilirlik Etkisi: Karbon ayak izinde önemli azalma ve AB lityum-iyon pil gedi dönüşüm direktifleri ile uyum 
    • Uygulamalar: Elektrikli araç bataryaları, mobil cihazlar ve diğer elektronik atıklar 

    BinBin, bu stratejik ortaklık ile şehir içi mobiliteyi daha sürdürülebilir ve çevre dostu bir hale getirme misyonunu pekiştirerek, kullanıcılarına ve çevreye olan taahhüdünü güçlendiriyor. Novocycle ve BinBin birlikte, mikro mobilite sektöründe çevresel sorumluluk konusunda yeni standartlar oluşturma konusunda emin adımlarla ilerliyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Logo Yazılım 2024 ilk yarı finansal sonuçlarını açıkladı

    Logo Yazılım 2024 ilk yarı finansal sonuçlarını açıkladı

    Türkiye’nin en büyük yerli iş yazılımı şirketi Logo Yazılım, 2024 yılına ilişkin enflasyon düzeltmesi içeren ilk yarı finansal sonuçlarını açıkladı. Logo Yazılım, 2024’ün ilk altı aylık döneminde satış gelirlerini önceki yıla oranla reel olarak %19 artırarak 2 milyar 277 milyon TL’ye yükseltti. Faiz, amortisman ve vergi öncesi kârı (FAVÖK) önceki yıla göre reel olarak %25 artarak 827 milyon TL’ye ulaşan Logo Yazılım’ın tekrarlayan gelirlerinin faturalanan gelirler içindeki payı ise %72’ye yükseldi.

     

    Zorlu makroekonomik görünüme ve pazar dinamiklerine rağmen istikrarlı büyüme ve kârlılığa odaklanan Logo Yazılım, sağlıklı yeni müşteri kazanımı ve mevcut müşteri harcamalarındaki artış ile Türkiye operasyonları satış gelirlerini reel bazda %20 artışla 1 milyar 645 milyon TL’ye yükseltti. Türkiye’de bulut çözümler %18’lik gelir artışı kaydederken, FAVÖK marjı %42 olarak gerçekleşti. 

     

    ERP çözümlerinde her yıl olduğu gibi yeni müşteri kazanımları ile pazar payını artırırken, e-Devlet çözümlerinde pazar lideri olan eLogo, aktif müşteri sayısını bir önceki yıla göre %28 artırarak 188 bin müşteriye ulaştı. Mikro KOBİ’lerin dijitalleşmesini sağlayan bulut çözümü Logo İşbaşı’nın kullanıcı sayısı önceki yıla göre %39 artışla 64 bin olarak gerçekleşti. Perakende sektöründe yeni nesil müşteri deneyimi sunan Logo Diva Perakende bulut çözümlerinin kullanım noktası sayısı önceki yıla göre %5 artarak 10 bin 700’e ulaştı.

     

    2024 yılının ilk yarısında güçlü finansal performanslarını sürdürdüklerini ifade eden Logo Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEO’su M. Buğra Koyuncu, “Makro düzeyde yaşanan zorluklara rağmen Türkiye operasyonlarımızda güçlü ve istikrarlı bir gelir büyümesi kaydettik. Yeni müşteri kazanımıyla sürekli genişleyen güçlü müşteri tabanımız ve mevcut müşterilerimizin artan harcamaları ile büyümemizin sürdürülebilirliğini sağladık. Bulut gelirlerimizdeki artış ve tekrarlayan gelirlerimizin toplam gelir içindeki payının yükselmesiyle sağlıklı büyüme grafiğimizi koruduk. Müşteri deneyimi odağı ile uçtan uca hizmet veren bir bulut şirketi olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Yerli yazılımın gücüyle sunduğumuz geniş çözüm portföyümüz ve yaygın iş ortağı ağımızla Türkiye’de üreten, ekonomimize katkı sunan tüm firmaların yanında olmaya ve değer yaratmaya devam edeceğiz.” dedi. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • ING Türkiye, 2024 yılı ilk yarı finansal sonuçlarını açıkladı

    ING Türkiye, 2024 yılı ilk yarı finansal sonuçlarını açıkladı

     ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, “Ülke ekonomisini desteklemeye devam ederken Türkiye’de hızlı büyüme hedefimiz doğrultusunda yatırımlarımızı sürdürdük. Dijital dönüşüm yolculuğunda attığımız adımlarla artık tamamen dijital hale geldik. Üç sene önce Türkiye’de bir ilke imza atarak hizmete aldığımız ve müşterilerimize bir bankacı ile görüntülü görüşerek işlemlerini gerçekleştirebilme imkânı sağladığımız Cebimdeki Danışman ile şu ana kadar 335 bin görüşme gerçekleştirdik. Bununla birlikte 2 milyonu aşkın müşteriye ulaşan amiral gemimiz Turuncu Hesap’ta başlattığımız Bitmeyen Hoş Geldin Faizi uygulamamızla sektöre yön veren bir yeniliğe daha imza attık” dedi.

    Dijital dönüşüm yolculuğunda attığı adımlarla tamamen dijital hale gelen ING Türkiye, 2024 yılının ilk yarısına ait konsolide finansal sonuçlarını açıkladı. ING Türkiye’nin 2024 yılı ilk yarı yıl sonu konsolide aktif toplamı 160.6 milyar TL, net kârı ise 1.3 milyar TL oldu. Toplam özkaynakları 18.2 milyar TL olarak gerçekleşen ING Türkiye, 2024 yılı ilk yarısında Türkiye ekonomisine 84.2 milyar TL’si nakdi olmak üzere toplam 101.4 milyar TL’lik kredi desteği sağladı. ING Türkiye’nin mevduat büyüklüğü ise 105.9 milyar TL olarak gerçekleşti.

    Alper Gökgöz: Ülke ekonomisini desteklerken, büyüme hedefimiz doğrultusunda yatırımlarımızı sürdürdük.

    Finansal sonuçlar ile ilgili değerlendirmelerde bulunan ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz şunları söyledi: “Dünya ekonomisinin jeopolitik riskler karşısında direncini ortaya koyduğu ve ülke ekonomisinde enflasyonla mücadelede atılan kararlı adımların öne çıktığı bu dönemde, ekonomiye katkı sağlamayı ve reel sektörün yanında olmayı önceliklendirdik. Ülke ekonomisini desteklemeye devam ederken Türkiye’de hızlı büyüme hedefimiz doğrultusunda yatırımlarımızı sürdürdük. Kendimizi bankacılık lisansına sahip bir teknoloji şirketi olarak tanımlayarak ve dijital bankacılıkta sektörün lokomotifi olma hedefini koruyarak yolumuza devam ettik.”

    “Dijital dönüşüm yolculuğunda attığımız adımlarla artık tamamen dijital hale geldik.”

    Dijitalleşmeyi merkeze aldıklarını belirten Gökgöz sözlerini şöyle sürdürdü: “Dijital dönüşüm yolculuğunda attığımız adımlarla artık tamamen dijital hale geldik, yatırımlarımızın başarılı sonuçlarını da gördük. Üç sene önce Türkiye’de bir ilke imza atarak hayata geçirdiğimiz ve dijitale insan dokunuşu getiren Cebimdeki Danışman, fark yaratan hizmetlerimizden biri. Cebimdeki Danışman ile müşterilerimize ING Mobil üzerinden görüntülü görüşme ile danışmanlara uzaktan bağlanarak kredi, mevduat, yatırım gibi konularda bilgi alabilme ve işlem yapabilme imkânı sunuyoruz. Geçen sene bu hizmetin saat aralığını haftanın 7 günü gece 00.00’a kadar genişleterek, uzaktan bankacılık alanındaki öncü duruşumuzu daha da öteye taşıdık. Cebimdeki Danışman ile şu ana kadar 335 bin görüşme gerçekleştirdik. Ayrıca bu hizmeti kullanan müşterilerin yüzde 94’ü görüşmeden mutlu ayrıldığını belirtti. Bununla birlikte, daha kolay ve zahmetsiz bir bankacılık deneyimi sunma amacıyla ING Mobil’e yeni özellikler ekledik. ING Mobil’de yer alan Fon Getiri Karşılaştır özelliği ile müşterilerimiz, yatırım fonlarının getirilerini kolayca karşılaştırabiliyor.”

    “Bitmeyen Hoş Geldin Faizi uygulamamızla sektör öncülerinden biri olmaktan mutluluk duyuyoruz.”

    Tamamen dijital bir banka olarak müşterileri için fark yaratmaya devam ederken aynı zamanda avantajlı ürünleriyle onlara kazandırmayı da önceliklendirdiklerini belirten Gökgöz, “Yenilikçi marka duruşumuzu yansıtan bir diğer ürünümüz ise Turuncu Hesap. 2011 yılında bir ilke imza atarak hayata geçirdiğimiz ve 2 milyonu aşkın müşteriye ulaşan amiral gemimiz Turuncu Hesap ile müşterilerimize günlük yüksek faizle mevduatlarını değerlendirme ve ihtiyaçları olduğunda vade derdi olmadan birikimlerini kullanma fırsatı sunuyoruz. Turuncu Hesap’ta başlattığımız Bitmeyen Hoş Geldin Faizi uygulamamızla sektöre yön veren bir yeniliğe daha imza attık. Müşterilerimiz artık Turuncu Hesap’ta avantaj sağlayan ürünleri kullanarak Hoş Geldin dönemini uzatabiliyor, birikimlerini Bitmeyen Hoş Geldin Faizi ile değerlendirilebiliyor ve ne kadar çok ING ’li olursa o kadar çok kazanıyor. Bitmeyen Hoş Geldin Faizi uygulamamızla sektör öncülerinden biri olmaktan mutluluk duyuyoruz” diye aktardı. 

    ING Türkiye, Habitat Derneği ve KAGİDER iş birliği ile Kahramanmaraş’ın yeniden kalkınmasına destek 

    ING Türkiye aynı zamanda sosyal sorumluluk bilinciyle hareket ediyor ve toplumsal yatırımlarında Operasyon ve Çağrı Merkezi’nin yer aldığı Kahramanmaraş’ın yeniden kalkınmasına destek sağlamayı önceliklendiriyor. Bu kapsamda ING Türkiye, Habitat Derneği ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) iş birliğiyle Kahramanmaraş’ın kalkınmasına destek sağlamak amacıyla hayata geçirilen iki yeni projenin açılış etkinliği gerçekleştirildi. Habitat Derneği iş birliğiyle yürütülen “İş Hayatına Turuncu Destek” projesi kapsamında Kahramanmaraş Turuncu Ofis adında ortak çalışma alanı açıldı. Bu ofiste aynı zamanda Habitat Derneği tarafından iş dünyasına ve girişimciliğe yönelik eğitim ve kapasite geliştirme programları gerçekleştirilecek. ING Türkiye ve KAGİDER iş birliğiyle ise bölgedeki kadın girişimciliğini desteklemek amacıyla “Kadın Girişimcilere Turuncu Destek” projesi hayata geçiriliyor. Kadınların eğitim ve mentorluk destekleri ile üretim sürecine dahil olmalarına katkıda bulunulması amaçlanıyor. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kiraz ihracatı 209 milyon dolara ulaştı

    Kiraz ihracatı 209 milyon dolara ulaştı

    Türkiye’nin üretiminde dünya lideri ve ihracatta güçlü bir oyuncu olduğu kirazda 2024 yılı Ocak-Temmuz döneminde yüzde 4 artışla 209 milyon dolar ihracat gerçekleştirildi.

     

    Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı 2023 yılında 83 bin ton kiraz ihracatı karşılığı yüzde 60 artışla 215 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Türkiye kiraz da hem üretimde hem de ihracatta açık ara liderliğini bu yıl da sürdürüyor. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına da başarılı bir giriş yaparak 2024 yılı Ocak-Temmuz döneminde yüzde 4 artışla 209 milyon dolar kiraz ihracatı gerçekleştirdik. Kiraz üretiminde 725 bin tonluk rekolteyle açık ara dünya lideriyiz. Ülkemizi ABD, Şili ve Özbekistan takip ediyor. 55 ülkeye kiraz ihracatımız var.” dedi.  

     

    Kirazda en büyük alıcının Avrupa bölgesi olduğuna değinen Başkan Uçak, “2024 yılının ilk 7 ayında kiraz ihracatımızda Almanya yüzde 25 artışla 114 milyon dolarla ilk sırada yer alıyor. Rusya yüzde 2 artışla 41 milyon dolarla ikinci sırada, Polonya yüzde 112’lik artışla kiraz ihracatımızda üçüncü sırada. Hollanda’ya ve Norveç’e 6 milyon dolarlık ihracatımız var.  Türkiye’nin yıllık 736 bin tonluk kiraz rekoltesi var. Ege Bölgesi’nde; İzmir, Manisa, Afyon, Denizli ve Aydın illerinde yıllık 260 bin ton kiraz üretiliyor. Kiraz ihracatında dünya dördüncüsüyüz. 2024 yılı Ocak-Temmuz döneminde kiraz ihracatımız 66 bin tona ulaştı. Bu sene kiraz rekoltesi ve kalitesindeki pozitif ilerlemenin etkisiyle ihracat hedefimizi 250 milyon dolardan 300 milyon dolara yükselttik.” diye konuştu.  

     

    Hayrettin Uçak, “Taze meyve sebze ihracatında Türkiye’nin lider pazarı Rusya, Polonya, Balkanlar, Avrupa, Orta Doğu ülkeleri dışında Türk kirazının Asya-Uzakdoğu pazarlarına ihraç edilmesi için temaslarımızı sürdürüyoruz. Şu anda Singapur, Hong Kong, Malezya, Hindistan’a ihracatımız var. Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz Projesi ve Akdeniz Meyve Sineğinden Arındırılmış Kiraz Üretimi Projesi ile Türkiye’nin kalıntısız kaliteli kiraz üretip ihraç etmesi için çabalıyoruz. İhracatta dünyada ilk üç ülke arasına girmeyi hedefliyoruz. Ticaret Bakanlığımızın fuarlar, Turquality ve UR-Ge Projeleri destekleriyle ihracatımızı artırıyoruz. Ticaret Bakanımız Prof. Dr. Ömer Bolat nezdinde Ticaret Bakanlığımıza teşekkür ediyoruz. Bakanlığımızın destekleriyle ihracatımızı daha da ileri taşımak konusunda kararlıyız.” dedi.   

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bybit rekor kırarak günlük 100 milyar doları aşan işlem hacmine ulaştı

    Bybit rekor kırarak günlük 100 milyar doları aşan işlem hacmine ulaştı

    İşlem hacmine göre dünyanın en büyük ikinci kripto para borsası olan Bybit, bu hafta başında tüm zamanların en yüksek günlük işlem hacmi olan 100 milyar doları aşarak benzeri görülmemiş bir kilometre taşına ulaştığını duyurdu. Bu olağanüstü rakam, Bybit’in günlük ortalama 25 milyar dolarlık işlem hacmine kıyasla dört katlık şaşırtıcı bir artışı temsil ediyor ve dünyanın en büyük ikinci kripto para borsası olarak konumunu sağlamlaştırıyor. Bybit ayrıca hem Spot hem de Türev piyasalarda ikinci sırada yer alıyor.

    Rekor kıran hacim, kalıcı ürünler, vadeli işlemler, spot ve opsiyonlar da dahil olmak üzere çeşitli ürün yelpazesindeki güçlü ticaret faaliyetlerinden kaynaklandı. Bybit’in üstün bir alım satım deneyimi sunma konusundaki sarsılmaz kararlılığı, sağlam platform altyapısıyla birleşerek bu olağanüstü büyümenin sağlanmasında etkili olmuştur.

     

    Platform İstikrarı ve Güvenliği Merkezde

    Bybit güvenli, istikrarlı ve verimli bir ticaret ortamı sunmaktan gurur duymaktadır. Platformun üç katmanlı varlık koruması ve sağlam gizlilik protokolleri dahil olmak üzere gelişmiş güvenlik önlemleri, kullanıcı fonlarının ve kişisel bilgilerin güvenliğini sağlar. Ayrıca, Bybit’in birinci sınıf ticaret sistemi, önceki 500.000’den önemli bir yükseltme olan 800.000 saniye başına işlem (TPS) kapasitesi ile sürekli olarak olağanüstü performans sunar.

     

    Küresel Erişim, Kullanıcı Güveni ve Benzersiz Destek

    20’den fazla dil desteği ile Bybit, 39 milyondan fazla kayıtlı kullanıcıdan oluşan küresel bir kullanıcı tabanına hitap etmektedir. Bu önemli büyüme, platformun dünya çapındaki yatırımcılar ve kullanıcılar için cazibesinin altını çiziyor. Bybit, her türlü soru veya sorunda yardımcı olmak için 7/24 müşteri hizmetleri ile kullanıcılarına benzersiz destek sağlamayı taahhüt eder.

    Bybit Satış ve Pazarlama Direktörü Joan Han, “Bu tarihi başarıyı duyurmaktan heyecan duyuyoruz.” dedi. “Bu rekor kıran işlem hacmi, Bybit’in kullanıcılarımızın ve büyüyen topluluğumuzun gelişen ihtiyaçlarını karşılayan birinci sınıf bir işlem platformu sağlama konusundaki kararlılığının bir kanıtıdır. Sunduğumuz hizmetleri sürekli geliştirerek ve kullanıcı memnuniyetini ön planda tutarak lider bir kripto para borsası olarak konumumuzu korumaya kararlıyız.”

     

    Bybit hakkında

    Bybit, 37 milyondan fazla kullanıcıya hizmet veren, işlem hacmine göre dünyanın en büyük ikinci kripto para borsasıdır. 2018 yılında kurulan Bybit, kripto yatırımcılarının ve tüccarlarının ultra hızlı bir eşleştirme motoru, 7/24 müşteri hizmetleri ve çok dilli topluluk desteği bulabilecekleri profesyonel bir platform sunmaktadır. Bybit, Formula 1’in yapıcılar ve sürücüler şampiyonu Oracle Red Bull Racing takımının gururlu bir ortağıdır.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bybit Pre-Market Perpetuals ile yatırımcılara ilk hamle avantajı sağlıyor

    Bybit Pre-Market Perpetuals ile yatırımcılara ilk hamle avantajı sağlıyor

    İşlem hacmine göre dünyanın en büyük ikinci kripto para borsası olan Bybit, en son ürününü duyurdu: Bybit Pre-Market Perpetual. Artık kullanıcılar yaklaşan tokenlar üzerinde sürekli sözleşmelerle işlem yapabilecek ve tokenlar resmi olarak piyasaya sürülmeden önce gelecekteki değerler hakkında spekülasyon yapabilecekler.

    Pre-Market Perpetuals, gelecek vaat eden yeni sözleşmelere erken erişim sunmak üzere tasarlanmıştır. Bu, kullanıcıların lansman sırasındaki fiyat oynaklığı nedeniyle potansiyel giriş maliyeti artışlarından kaçınmasına yardımcı olur.

    Yatırımcılar, sözleşme resmi olarak listelenmeden önce 5 kata kadar kaldıraçla emir verebilirler. Belirtilen fiyatla eşleşmeleri halinde, emirler başarılı bir açılışın ardından açılış fiyatından gerçekleştirilir ve pozisyon, perp listelendikten sonra sorunsuz bir şekilde yeni sözleşmeye aktarılır – Bybit’in rakiplerine kıyasla benzersiz bir avantaj.

     

    Bybit Satış ve Pazarlama Direktörü Joan Han, “Bybit her zaman yenilikler peşinde ve kullanıcılarımıza mevcut en iyi ticaret araçlarını sunuyor,” dedi. “Pre-Market Perpetuals yeni tokenlara erken erişim sağlayarak kullanıcılarımızın spot pozisyonlarını korumalarına ve etkili bir şekilde kâr elde etmelerine olanak tanıyor. Bu ürünün kripto ticareti alanında yeni bir standart oluşturacağına inanıyoruz.”

    Pre-Market Perpetuals ile spot pozisyonları hedge etme olanağı, yatırımcılar için önemli bir avantajdır. Bir tüccar açığa satış stratejisi benimsemişse ya da Piyasa Öncesi Spot Ticaret yapıyorsa, riskleri en aza indirmek için Piyasa Öncesi Kalıcılarla korunma sağlayabilir. Bu özellik, yatırımcıların kârlarını güvence altına alabilmelerini ve yatırımlarını koruyabilmelerini sağlar.

    Bybit’in Pre-Market Perpetuals’ı piyasaya sürmesi, önemli pazar payı kazanmış bir pazar liderinin bir başka yeniliğidir. Üstün kullanıcı deneyimi ve ürünleri sayesinde Bybit, spot ve türev piyasalarda ikinci en büyük kripto borsası haline gelmiştir. Pre-Market Perpetuals, erken erişim ve risk yönetimi için fırsatlar sunmakta ve Bybit’in kripto para piyasasındaki öncü konumunu güçlendirmektedir.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı