Menteşe Belediyesi ayrıştırılan ve geri dönüşüme kazandırılan atıklar sayesinde 2022 yılında 9 milyon 791 bin 565,82 Kwh enerji tasarrufu sağlandı.
Geri dönüşüme yönelik örnek çalışmalar yürüttüklerini belirten Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, “Ayrıştırılan ve geri dönüşüme kazandırılan atıklar sayesinde daha yeşil ve daha yaşanabilir bir kent hedefliyoruz. Sıfır Atık projesi çerçevesinde yürüttüğümüz başarılı çalışmalarından dolayı tüm hizmet binalarımızın sıfır atık belgesini almaya hak kazandık” dedi.
“Enerji tasarrufu sağladık”
Geri dönüşümle önemli ölçüde enerji tasarrufu sağladıklarını kaydeden Başkan Gümüş, şunları söyledi; “2022 yılında ayrıştırılan ve geri dönüşüme kazandırılan 1 milyon 935 bin 140 kg plastik, metal, cam ve kâğıt atık sayesinde 9 milyon 791 bin 565,82 Kwh enerji tasarrufu sağladık. 333 bin 895,56 kg sera gazı salımını azalttık. Ayrıca 5 bin 881,84 m3 depolama alanı, 7 bin 863,94 varil petrol ve 307,93 kg hammadde tasarrufu sağladık”
42 bin 712 ton evsel atık
Ayrıştırılabilir atıkların geri dönüşüme kazandırılması için sürdürülen çalışmalar çerçevesinde 2022 yılında 42 bin 712 ton evsel atığın geri dönüşüme kazandırıldığını ifade eden Başkan Gümüş, “2022 yılında 42 bin 712 ton evsel atık, 360 bin kg yeşil atık, 2 bin 412 ton karışık ambalaj, 5 bin 340 kg cam atık, bin 720 kg atık ilaç, Bin 057 kg tıbbi atık, Bin 785 kg bitkisel atık yağ, 19 bin 270 kg atık motor yağı, 882 kg atık pil, 870 kg elektronik atık ve 53 bin 730 kg ömrünü tamamlamış lastik atık toplanarak geri dönüşüme kazandırıldı” dedi.
Başkan Gümüş, kentin farklı noktalarına ayrıştırma ünitelerinin konuşlandırdıklarını, geri dönüşümün konusunda halkın oldukça bilinçli olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak : İha
Kategori: Çevre
-
Atıklardan 9 milyon 791 bin Kwh enerji tasarrufu
-
Doğaseverler, Menderes’te başlatılan çalışmalardan memnun
Büyük Menderes Nehri’nin kirliliğinin olumsuz etkilerini sürekli olarak gündemde tutmaya çalışan Ekosistemi Koruma Ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından başlatılan analiz ve denetleme çalışmalarının sevindirici olduğunu söyledi.
Bahattin Sürücü Söke’nin Sarıkemer Mahallesi’nde bulunan tarihi köprüde yapılan çalışmaları yakından takip ederken, “Sorumlu kuruluşların gelmesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve DSİ’nin soruna el atması sevindirici” dedi. EKODOSD Başkanı kirliliğin devam edeceğinin altını çizerek köklü çözümlerin gerektiğini de vurguladı.
“Tarihi Köprü mutlaka korunmalı”
Bahattin Sürücü; “Söke regülatöründe yapılan bir çalışma var. Bariyer sistemi geliştirdiler ve başarılı oldu. Aynı bariyer sistemi Sarıkemer’de bulunan tarihi köprü öncesinde de yapılırsa, atıklar yakalanacak ve daha kolay temizlenebilecek. Devasa boyutta ağaç kütükleri ve diğer atıklar tarihe köprüye zarar veriyor. Burası birinci derecede sit ve geçmişten günümüze anıları olan bir köprü, mutlaka korunmalı” dedi.“Bu bölge tarım ve turizmin yan yana olduğu ender bölge”
Sorunun sadece görsel kirlilik olmadığını ifade eden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü “Menderes Nehri’nde su kirliliği de var. Havza boyunca bulunan birçok fabrikanın arıtmasız olarak atık sularını Menderes’e verdiğini biliyoruz. Büyük Menderes Havzası çok önemli. Tarım bölgesiyiz, aynı zamanda turizm bölgesiyiz. Tarım ve turizmin yan yana olduğu çok ender yerlerden birisi. Bu sulardan meyve ve sebze bahçelerimiz sulanıyor. Halk sağlığında olumsuz etkileri var. Havzanın en sonunda yer alan bölgede biyolojik çeşitliliği de etkiliyor. Bafa Gölü Tabiat Parkı, Büyük Menderes Deltası Milli Parkı var. Biyolojik çeşitlilik bakımında binlerce yaban hayvanı ve kuşlar bu bölgede üreme ve beslenme yapılıyor. Tek amacımız Menderes’in temiz tutulması. Bundan 50 yıl önce Menderes’in suyunun içilebilir olduğunu biliyoruz. Bu nedenle kirliliğin durdurulması gerek” diye konuştu.Sürücü, tüm vatandaşları da doğaya duyarlılık göstermeye davet etti.
Kaynak : İha -
Büyük Menderes Nehri kirliliğine Bakanlık el attı
Büyük Menderes Nehri’nde zeytinyağı tesislerinden ve evsel atıklardan kaynaklanan kirlilik haberleri üzerine çevre denetim ekipleri ile mobil su atık laboratuvarları bölgeye sevk edildi. Su kirliliğine neden olabilecek tesislerin tamamında çevre denetim çalışmaları başlatıldı. Bu kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı ekipler Büyük Menderes Nehri’nin çeşitli noktalarından su örnekleri alarak analiz yaptı.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişiklik Bakanlığı ÇED İzleme ve Çevre Denetleme Dairesi Başkanı Barış Ecevit Akgün yapılan denetimler ve çalışmalarla ilgili olarak Sarıkemer Mahallesi tarihi köprü üzerinde açıklama yaptı.
Zeytinyağı hasadı döneminde zeytin üretimi yapılan Aydın, Balıkesir, İzmir, Bursa, Çanakkale, Hatay, Merdin gibi illerde Zeytinyağı, zeytin posası ve prina tesislerine denetimlerin arttırılmasına yönelik İl Müdürlüklerine talimat verildiğini ifade eden Barış Ecevit Akgün, Bakanlığa bağlı çevre denetim ekipleri ile mobil su analiz laboratuvarı araçlarının bölgelere sevk edildiğini belirtti.
Akgün; Büyük Menderes Nehri’nde de kapsamlı bir denetim çalışması yürüttüklerini, su kirliliğine neden olabilecek tesislerin tamamında çevre denetim çalışması yapıldığını söyledi.“375 işletme faaliyetten men edildi”
Geçtiğimiz yıl 57 bin tesisin denetlendiğini belirten Çevre Şehircilik ve İklim Değişiklik Bakanlığı ÇED İzleme ve Çevre Denetleme Dairesi Başkanı Barış Ecevit Akgün denetleme sayısının 2022 yılında 67 bini geçtiğini söyledi. Çevreyi kirleten 5 Bin 705 işletme ve 308 deniz aracına 725 Milyon TL ceza uygulandığını belirten Barış Ecevit Akgün, 375 işletmenin faaliyetten men edildiğini söyledi.“Sıfır Atık Sistemi’ni merkeze almak zorundayız”
Çevre Şehircilik ve İklim Değişiklik Bakanlığı ÇED İzleme ve Çevre Denetleme Dairesi Başkanı Barış Ecevit Akgün yaptığı açıklamada; “Biz zeytin işletmelerimizin su kirliliğine neden olmayacak ve zeytin karasuyu oluşturmayacak şekilde 2 fazlı üretime geçmeleri, zeytin posası yani pirina atıklarını da Bakanlığımızca lisans verilmiş geri kazanım tesislerine göndermeleri konusunda gerekli hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz. Bu konuda gerek Bakanlığımız, gerek İl Müdürlüklerimiz olarak her türlü teknik desteği vermeye de hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum. Çevre mevzuatında öngörülen tedbirleri almayan, zeytin karasularını alıcı ortamlara deşarj etmek suretiyle çevre kirliliğine neden olan tesislere de Çevre Kanununda öngörülen kapatma dahil idari yaptırımları kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Diğer taraftan bölgede yaptığımız incelemelerde birçok evsel ve doğal atıkların da Menderes Nehri boyunca taşındığını ve akışın yavaşladığı bölgelerde biriktiğini tespit ettik. DSİ Genel Müdürlüğümüzce yılda 4 kez bu bölgedeki atıklar düzenli olarak temizleniyor. Ancak bölgede biriken atıkların muhteviyatına baktığımız zaman bu atıkların büyük çoğunluğunu geri kazanılabilir plastik atıkların oluşturduğunu gördük. Kaynaklarımızın sonsuz olmadığı anlayışıyla, “al kullan at” değil “al kullan dönüştür” bilinciyle hareket etmek, atık miktarını azaltmak, etkin toplama sisteminin kurulmasını sağlamak, atıkların geri dönüştürülmesini kapsayan; Sıfır Atık Sistemi’ni merkeze almak zorundayız. Çevre kirliğine karşı mücadele ancak devletin ve vatandaşlarımızın ortak çalışması ile başarıya ulaşabilir. Çocuklarımıza daha yeşil, daha temiz bir dünya bırakabilme adına da bu mücadeleyi hep birlikte gerçekleştirmek durumundayız. Çünkü “Dünya Ortak Evimiz”. Ortak Evimiz Dünyamıza hep birlikte sahip çıkmak zorundayız” dedi.
Kaynak : İha -
Seferihisar’da kara yollarının yaptığı peyzaj düzenlemesinde sona doğru
AK Parti Seferihisar İlçe Teşkilatının girişimleriyle, Karayolları 2. Bölge Müdürlüğünün Seferihisar-İzmir kara yolu üzerinde bulunan orta refüj ve kavşaklarda başlattığı peyzaj çalışmaları sona yaklaşıyor. Ulamış ile Doğankent Sitesi arasında devam eden çalışmalar, yaklaşık 20 kilometre uzunluğunda bir güzergahı kapsıyor.
AK Parti Seferihisar İlçe Başkanı Ahmet Aydın ve AK Parti Seferihisar İlçe Teşkilatının girişimiyle, Seferihisar-İzmir kara yolu üzerinde, Ulamış ve Doğankent Sitesi arasındaki yaklaşık 20 kilometrelik güzergahta Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü tarafından peyzaj çalışmaları başlatılmıştı. Sona gelinen çalışmalar çerçevesinde; yayaların güvenle yürüyebilecekleri kaldırım düzenlemeleri, kaza riskini azaltan kavşak ve sinyalizasyon düzenlemeleri ile aydınlatma direklerinde yenileme ve eklemeler yapılıyor, elektrik tesisatları yer altına alınıyor.“Özveri ve nezaketle yapılan bu çalışma Seferihisar’a güzel bir hediye oldu”
Sona yaklaşan çalışmalar hakkında bilgi veren AK Parti Seferihisar İlçe Başkanı Ahmet Aydın, “Seferihisar ilçemiz gerek doğal gerek tarihi güzellikleri ve kültürüyle yerli ve yabancı pek çok ziyaretçiyi ağırlayan güzide bir ilçe. Her geçen gün ev sahipliği yaptığı ziyaretçi sayısı artıyor. Seferihisar’da yaşayan kıymetli hemşehrilerimize ve ziyaretçilerimize; Seferihisarımıza yakışacak bir çalışma ile anayolumuz hoş olmanın yanı sıra çevreye duyarlı bir peyzajla güzelleşiyor. Yol üzerindeki dikim alanlarında iklime ve yol güvenliğine uygun olarak seçilen ağaçlandırma çalışmalarında, damla sulama yöntemi kullanılarak su israfının önüne geçilerek yeşillendiriliyor. Özveri ve nezaketle yapılan bu çalışma Seferihisar’a güzel bir hediye oldu. Bu çalışmada emeği geçen ve ilçemizin güzelleşmesine vesile olan herkese kendim ve tüm teşkilatım adına teşekkür ediyorum. Hep söylüyoruz. Seferihisar’da hayat ulaşınca başlar” ifadelerini kullandı.
Kaynak : İha -
Muğla’da yaban keçileri görüntülendi
Muğla Kavaklıdere İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli bekçi Taner Genel, nesli tükenme riski taşıdığı için koruma altına alınan yaban keçilerini ormanlık alanda görüntüledi.
Muğla’da nesli tükenme riski taşıdığı için koruma altına alınan ve son yıllarda popülasyonları artan yaban keçileri, yaşamlarını sürdürdükleri ormanlara güzellik katıyor. Kavaklıdere Emniyet Amirliği’nde görevli bekçi Taner Genel, belgesellerde izlediği yaban keçilerini yakından görmek için doğa yürüyüşüne çıktı. Muğla’da ormanlık alanda yaklaşık 10 kilometrelik yürüyüş yapan Genel, 1 buçuk kilometre uzaklığındaki yaban keçileri ile karşılaştı. Genç bekçi kamerasıyla 7 yaban keçisini kayıt altına aldı.
Bekçi Genel, “Yaban keçilerini en güzel şekilde görüntüleyebilmek benim için farklı bir duygu oldu. Unutulmaz bir anı olarak tarihime kazıdım” dedi.
Kaynak : İha -
Marmaris’te öğrencilerden ‘mavi yeşil ‘ etkinliği
Muğla’nın Marmaris ilçesinde son iki yıldır yanan ormanların ardından fidan dikme etkinlikleri hız kesmeden devam ederken ilköğretim öğrencileri de mavi ile yeşili tekrar buluşturmak için seferber oldu.
“ Mavi Yeşil Okullar” projesi dahilinde Marmaris Şehit Ahmet Benler İlkokulu 2. Sınıf öğrencileri kendi hazırladıkları tohum toplarını İçmeler Mahallesi Asparan Mevkii’ne gelerek dikti. Ellerinde ‘Ormansız bir yurt vatan değildir, ağaçlar dünyamızın nefesidir, ağaçsız hayat sevgisiz hayat ve ormanlar bizim evimizdir’ yazılı pankartlar ve kartondan şapkalar ile dikim alanına gelen öğrenciler servis araçlarından şarkılar söyleyerek etkinlik alanına geldi.
Marmaris İlçe Milli Eğitim Müdürü Sibel Kısa, Marmaris Şehit Ahmet Benler İlkokulu Müdürü Oktay Yıldırım, Orman İşletme ekipleri, Marmaris Doğa Koruma ve Ağaçlandırma Derneği önderliğinde tohum toplarının nasıl toprağa atılacağı ve fidanların nasıl dikileceği konusunda bilgi verildikten sonra 264 minik öğrenci öğretmenleri ve velileri ile birlikte binlerce ağaç tohumunu serpti, yüzlerce fidanı dikti.
Mavi ile yeşili tekrar buluşturacaklarını belirttikleri etkinlikte bin adet keçiboynuzu tohumu, bin adet meşe palamudu tohumu, bin adet karaçam tohumu, ile bin adet meyve ağacı tohumu, 200 adet kestane ağacı tohumu doğaya saçılırken, 50 adet kızılçam fidanı doğa ile buluşturulduğu etkinliklerin devam edeceği belirtildi.
Kaynak : İha -
Büyük Menderes Nehri çöp akıyor
Aydın tarımının can damarlarından olan Büyük Menderes Nehri, zeytin atıkları nedeniyle siyah renge büründü. Bir dönem Kemal Sunal’ın oynadığı İnatçı filminin bazı sahnelerinin çekildiği tarihi taş köprü bölgesinde bulunan Serçin priz kanalı, zeytin işleme tesislerinden salınan atıklar sebebiyle siyah akıyor.
Aydın’ın Söke ilçesi Sarıkemer bölgesinde bulunan ve Kemal Sunal’ın başrolünü oynadığı İnatçı filmine de ev sahipliği yapan tarihi taş köprü, tekrar biriken çöpler ile yıkılma tehdidi yaşarken, bölgedeki Serçin priz kanalı da zeytin atıklarıyla siyah renge büründü.
Zeytinyağı atık sularının çevresel etkilerinin tehdit oluşturduğuna dikkat çeken Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, “Dinar Suçıkan mevkiinden doğarak, 584 kilometre kıvrıla kıvrıla bütün havzaya hayat veren Büyük Menderes Nehri, çevresindeki işletmeler ve hatta dereler, çaylarla nehir yatağına çok uzak olan yerlerden bile insan kaynaklı olarak kirletilmeye devam ediyor. Doğaya, derelere, çaylara insafsızca atılan çöplerin hepsi Büyük Menderes Nehri’nde buluşuyor. Her yıl yağmurlardan sonra yukarı havzalardan insan kaynaklı atılan çöpler, Sarıkemer’deki tarihi taş köprüde birikiyor. Taş köprünün menfezleri ağaç kütükleriyle tıkalı olduğundan suyla sürekli gelen çöpler adacıklar oluşturuyor. Menderesteki suyun debisine göre sular bazen taş köprünün üzerinden aşarak tüm çöpleri Ege Denizi’ne ve kısmen de Bafa Gölü’ne taşıyor. Şu anda zeytin zamanı. Zeytinler fabrikalarda sıkılıyor. Bazı işletmeler özellikle yağmurlu günlerde dinlendirme havuzlarında tutmaları gereken zeytinyağı kara atık sularını Menderes’e veriyor. Menderes şimdi de simsiyah akıyor. Kara atık suları denize kadar ulaşıyor. Bafa Gölü’ne Menderes’ten su taşıyan Serçin priz kanalı siyah renge bürünmüş durumda. Yeterli oksijen alamayan balıklar su yüzeyine çıkınca göldeki tüm kuşlar kanala doluşmuş. Bafa Gölü’nün Serçin bölümüne kara atık sularının yaygın bir şekilde dağıldığı görülüyor. Zeytinyağı atık sularının çevresel etkileri de tehdit oluşturuyor. Bu durum bölgenin kaderi olmamalıdır. İlgili her kurum kendi alanında mutlaka harekete geçmeli, gerekli yaptırımları uygulamalı ve sorumlular hakkında gereğini yapmalıdır. Hiç kimsenin doğayı hoyratça kullanma hakkı olmamalıdır. Kirleten mutlaka bedelini ödemelidir. Biyoçeşitliliğe zarar veren, görüntü kirliliği oluşturan, çevresinde yaşamış olduğu insanların sağlığını bozan ve mutsuz eden bu görüntülerin bir an önce kaldırılacağını umuyoruz” dedi.
Mahalle sakinleri ise 50-60 yıl önce nehre girebildiklerini ve yüzebildiklerini ifade ederek, şimdi ise nehrin çöplüğe döndüğünü belirttiler.
Kaynak : İha -
Başkan Soyer, ’Sünger Kent’ projesini tanıttı
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer kuraklıkla mücadele vizyonuyla şekillenen yağmur suyu hasadı çalışmalarını genişletecek Sünger Kent İzmir projesini tanıttı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Su Yönetimi Mümkün” vizyonuyla hayata geçirilen Sünger Kent İzmir projesinin tanıtım toplantısı Tarihi Havagazı Fabrikası Gençlik Yerleşkesi’nde yapıldı. Türkiye’de bir ilk olacak projeyle şehrin caddelerine, sokaklarına, yollarına düşen yağmur suyunun bilimsel uygulamalarla yer altında depolanmasını sağlayacak. Çatılara düşen yağmur suyunun ise hasat edilerek biriktirilmesi, temizlenmesi ve yeniden kullanılmasını mümkün kılacak proje Başkan Tunç Soyer tarafından kamuoyuna tanıtıldı.
Türkiye’nin en geniş çerçeveli yağmur suyu hasadı ile yeşil dönüşümü esas alan projenin anlatıldığı toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in eşi ve Köy-Koop İzmir Birlik Başkanı Neptün Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bürokratları, muhtarlar, apartman ve site yöneticileri, mülk sahipleri, resmi ve özel okulların temsilcileri katıldı.“Dünyamızı iyileştirmenin yegâne yolu şehirlerden geçiyor”
İzmir’i Türkiye’nin ilk sünger kenti yapacak proje için konuşan Başkan Tunç Soyer, doğru ve yanlış şehirleşme örneklerinden bahsederek “Kentler gezegenimizdeki yaşam enerjisini kullanarak kendine gıda, elektrik, eşya ve hammadde üretiyor. Bunun karşılığında geriye sadece plastik atık, karbondioksit, savaş ve yoksulluk veriyor. Şehirler ve ekosistem arasındaki bu yıkıcı ilişkinin sürdürülemez olduğunu uzun zamandır çok iyi biliyoruz” dedi.
İzmir’de bu yıkıcı ilişkiyi ortadan kaldırmak için üç yıldır çok ciddi adımlar attıklarını belirten Başkan Soyer, “Dünyamızı iyileştirmenin yegane yolu şehirlerden geçiyor. Kentsel nüfus oranı bugün itibarıyla yüzde 55’i geçti ve 2050’de bunun yüzde 68, 70’lere varması öngörülüyor. Yani çok net olarak görüyoruz ki geleceğin dünyası şehirler dünyası olacak. İşte bu yüzden, bu gezegende yaşamakla ilgili ne derdimiz varsa bunun çözümünü şehirlerde üretmek zorundayız. Bunu da başarmanın tek bir yolu var. Şehirleri doğanın döngülerinin bir parçası haline getirmek. Bu dünyadaki varlığımızı sürdürmek konusunda samimiysek, başka bir şehirciliğin mümkün olduğuna inanmak ve bu yönde de cesur, kararlı adımlar atmak mecburiyetindeyiz. İşte İzmir’de bunu yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.“Devrim diyebileceğimiz yepyeni bir dönemi başlatıyoruz”
Yaklaşık iki yıl önce 11 Büyükşehir Belediye Başkanı ile İzmir’de “Kentlerde Sürdürülebilir Su Politikaları Zirvesi” düzenlediklerini hatırlatan Başkan Soyer, sözlerine şöyle devam etti;
“Bu zirvede 11’i büyükşehir 22 il belediye başkanımızla ‘Başka Bir Su Yönetimi Mümkün’ demiştik ve bununla ilgili bir manifesto yayınlamıştık. Metnin beş temel ilkesinden biri ‘Doğanın su döngüsünü koruyacağız’ ifadesiydi. Ne yazık ki kentlerimizde 60 yılı aşkın süredir, sonuçları üzerinde hiç düşünülmeden doğanın su döngüsü yok edilmiş. Beton odaklı büyüme nedeniyle suyu geçirmeyen sert yüzeyler her yeri kaplamış. Toprakla suyun arasına adeta yapay bir kabuk serilmiş. Yeraltına süzülemeyen ve bu yüzden kent içinde serbest akışa geçen suyu tahliye etmek için çok yüksek maliyetli yağmur suyu kanalları yapılmak istenmiş. Fakat ekonomik nedenlerle İzmir gibi birçok kentte bu süreç tamamlanamamış. Yanlış yapılaşmaya iklim krizi de eklendiğinde karşımızdaki sorun her gün daha da büyümüş. Bu yüzden suyun yıkıcı gücüne dünyada ve İzmir’de artık daha sık tanıklık ediyoruz. 2019 ve 2021 Şubat’ta tam 3 bin 600 noktada taşkın ve su baskınları yaşadık. Sel ve taşkınları önlemek ve aynı zamanda İzmir Körfezi’ni temizlemek için 2019’dan bu yana şehrimizin yağmur suyu kanalı altyapısını tamamlamak için büyük yatırımlar yapıyoruz. Bugünse yağmur sularının yönetiminde devrim diyebileceğimiz yepyeni bir dönemi başlatıyoruz. O yüzden çok heyecanlıyız. Bu dönüşümü, sürdürülebilir yağmursuyu yönetimini amaçlayan Sünger Kent İzmir projemiz ile gerçekleştireceğiz.”“Hedefimiz İzmir’i 5 yıl içinde bir sünger şehir haline getirmek”
İzmir’in üzerine serilmiş beton kabuğu yer yer kırarak, suyun yeniden toprakla buluşmasını sağlayacaklarını ifade eden Başkan Soyer, Sünger Kent İzmir projesinin planlanması ve teknik altyapısını oluşturmak amacıyla bir buçuk yıl önce Su Kaynakları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni kurduklarını söyledi. Türkiye’nin ilk Sünger Kent yönetim modelini uygulamak için çok farklı uzmanlardan oluşan bu birimin bir buçuk yıl süren bir çalışma ile İzmir’e özgü bir program oluşturduğunu da vurgulayan Başkan Soyer, “Bu program dahilinde Türkiye’nin ilk sünger kent yönetmeliğini Büyükşehir Belediye meclisimizden Ekim ayında geçirmiştik. Arkadaşlarımız kent içinde sünger kent uygulamalarını yaygınlaştırmak amacıyla geniş bir teknik uygulama kılavuzu da hazırladı. Bunu ilçelerimizle de paylaşacak ve ilçelerimizin de benzer uygulamaları hayata geçirmesini mümkün kılacağız. Öte yandan İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü akademisyenleri ve Hollandalı HNS şirketi ile Bostanlı ve Poligon derelerinin sünger kent konsepti planlama çalışmalarını bir hayli yol alarak sonuçlandırmak üzereyiz. Hedefimiz, İzmir’i beş yıl içerisinde bir sünger şehir haline getirmek. Böylelikle kent içindeki yağmur suyunun akışını beş yılda yüzde 70 oranında azaltmayı hedefliyoruz” diye konuştu.“5 bin binaya 5 bin yağmur suyu deposunu biz hediye edeceğiz”
Sünger Kent İzmir projesinin en önemli özelliklerinden birinin İzmir’de yaşayan tüm vatandaşların katılımını esas alması olduğunu belirten Başkan Soyer, “Projemizin iki geniş çerçeveli uygulamasını vatandaşlarımızla birlikte gerçekleştireceğiz. Bunlardan ilki yağmur suyu hasadı Kentimize düşen yağmuru değerlendirip yeniden doğal su döngüsüne iade edeceğiz. Yağmur suyu hasadına yönelik bir teşvik sistemi uygulayarak 5 bin binaya 5 bin yağmur suyu deposunu biz hediye edeceğiz. Bu uygulamayı da hemen şimdi bugün itibariyle başlatıyoruz. Kentimiz çatılarına düşen su miktarı, en büyük içme suyu kaynağımız Tahtalı Barajı’nda her yıl biriken sudan daha fazla. Yani şehrimize düşen yağmur ne yazık ki boşa akıp gidiyor, kirleniyor, taşkınlar ve su baskınlarına neden oluyor. Beş bin yağmur suyu deposu ile hem su tasarrufu yapacağız hem körfezin temizlenmesine katkı vermiş olacağız aynı zamanda taşkınları ve su baskınlarını önlenmesine destek olacağız” dedi.10 bin yağmur bahçesi kampanyası başlıyor
Başkan Soyer ikinci çalışmanın ise “İzmir’e 10 bin yağmur bahçesi” kampanyası olduğunu vurgulayarak, “Yağmur bahçeleri için başvuruda bulunacak 10 bin vatandaşımıza yapacağı yağmur bahçesinde ekeceği bitkileri biz vereceğiz. Bu uygulamayı da bugün itibariyle başlatıyoruz. İzmir’de oluşturacağımız her bir yağmur bahçesiyle sokaklarımıza, caddelerimize düşen ve kanalizasyon sistemimize giden yağmur sularını engellemiş olacağız ve taşkınlardan korumuş olacağız, sularımızı temizleyecek ve böylece yeniden doğaya kazandıracağız. Sünger Kent İzmir ile bu iki uygulamanın dışında kentsel ve kırsal alanda aşama aşama birçok pilot projeyi hayata geçireceğiz. İzmir, mavi ve yeşil bir altyapıya kavuşacak. İzmir’in caddeleri, sokakları, çatıları ve bahçelerine su yeniden toprakla buluşmak üzere akacak” ifadelerini kullandı.“Her biri Türkiye’ye rehber”
Bu projelerin her birinin Türkiye için rehberlik edecek nitelikte olduğunu belirten Başkan Soyer, sözlerini şöyle tamamladı:
“Küresel krizleri çözmeye yönelik münferit çabalarımızın tek başına işe yaramayacağı çok açık. İşte eylemlerimiz arasındaki uyum, şehirlerimizin doğayla uyumu kadar önemli. İşte bu yüzden tüm İzmirlileri Sünger Kent projemize katılmaya davet ediyorum. Gelin, hep birlikte yağmur suyu depoları ve yağmur bahçesi uygulamalarıyla Sünger Kent Projesi’ni birlikte gerçekleştirelim. Hep birlikte, İzmir’in geleceğini inşa edelim. Kuraklıkla, taşkınlarla birlikte mücadele edelim.”İzmir’e özgü modelleme
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı, jeoloji mühendisi Alim Murathan ise proje hakkında teknik bilgi verdi. Sünger Kent projesiyle İzmir’e özgü bir modelleme yapıldığını belirten Alim Murathan, baskın ile taşkınların önlenmesi için yapılacakları anlattı.Başvurular başladı
Bu çalışmayla İzmir Büyükşehir Belediyesi, yağmur suyunu toplayacak ev ve iş yerlerine destek de olma kararı aldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi sistem kurulumu için başvuru yapılan ilk 5 bin bina için teşvik amacıyla yağmur suyu deposu verecek.
Kaynak : İha -
Aydınlılar hafta sonu güneşin tadını çıkardı
Kış ayında hafta sonu güneşi görerek kendini sokağa atan Aydınlı vatandaşlar, güzel havanın tadını çıkardı.
Türkiye’nin en sıcak illerinden olan Aydın’da, son günlerde etkili olan sağanak yağışların ardından hafta sonu güneş kendini gösterdi. Aralık ayında ülke genelinde birçok ilde kış yüzünü gösterirken Aydın’da yazdan kalma günler yaşanıyor. Efeler Atatürk Kent Meydanı’nda bulunan termometreler ise 17 ila 20 dereceyi gösterirken, havaların ısınmasıyla birlikte güneşi gören Aydınlı vatandaşlar da park ve bahçelere akın etti. Gün içerisinde sıcaklığın mevsim normallerinin üzerinde olduğu kentte birçok vatandaş güzel havanın tadını banklarda oturarak çıkardı. Kent meydanlarında yoğunluk oluşturan vatandaşlar hafta sonu güneşin tadını çıkardı.
-
Sis nedeniyle görüş mesafesi 10 metreye düştü
Muğla’nın Menteşe ilçesinde yoğun sis nedeniyle görüş mesafesi 10 metreye kadar düştü.
Hava sıcaklığının gece 3-4, gündüz ise 14 derece seyrettiği Muğla’da yağışlı havanın bölgeyi terk etmesinin ardından sabah saatlerinde Menteşe ilçesi şehir merkezinde ve çevre yolunda sisli hava hekim.
Trafikte seyreden sürücüler sisli hava nedeniyle görüş mesafesinde olumsuzluk yaşarken, Menteşe şehir içi ve çevre yolunda hafta sonu olması nedeniyle trafik yoğunluğunun az olması nedeniyle olumsuzluk yaşanmadı.
-
Sünger Kent İzmir Projesi başlıyor
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kuraklıkla mücadelede ortaya koyduğu vizyonla şekillenen yağmur suyu hasadı çalışmaları, Sünger Kent İzmir Projesi’yle genişletiliyor. Her damla yağmur suyunun değerlendirilmesini sağlayacak projeyi Başkan Tunç Soyer yarın kamuoyuna tanıtacak.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka bir su yönetimi mümkün” vizyonuyla hayata geçirdiği çalışmalara bir yenisi daha eklenecek. Sünger Kent İzmir Projesi yarın saat 11.00’de tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde Başkan Tunç Soyer tarafından kamuoyuna tanıtılacak. Türkiye’de bir ilk olan projeyle şehrin caddelerine, sokaklarına, yollarına düşen yağmursuyu bilimsel uygulamalarla yer altında depolanacak, çatılarına düşen yağmur suyu da hasat edilerek biriktirilecek, temizlenecek ve yeniden kullanılacak.
Tahtalı Barajı’nın sağladığı kadar su değerlendirilecek
Sünger Kent modeliyle doğa ve kent hayatı arasında kurulacak denge, İzmir’i daha dirençli hale getirecek ve toprağa düşen her damla suyun değerlendirilmesi sağlanacak. Yetkililer İzmir’de sadece çatılara yılda yaklaşık 75 milyon ton yağmur suyunun düştüğünü, bu miktarın ise Tahtalı Barajı’nın bir yılda sağladığı sudan daha fazla olduğunu vurguluyor. Sünger Kent pilot projeleri aşamalarla uygulamaya geçecek. İzmir’in 5 yıl içinde sünger kente dönüşmesi hedefleniyor.
-
Ay’ın hilal hali ile akşamın kızıl manzarası mest etti
Aydın’da gün batımında oluşan kızıllığa, Ay’ın hilal hali ile uçak da eşlik edince oluşan manzara mest etti.
Aydın’da hafta sonunda güneşli ve açık hava etkili olurken, gün batımında ise ufuk kızıla boyandı. Ay’ın hilal hali manzarayı tamamlarken, o anlara gökyüzündeki uçak da yansıdı. Ay’ın hilal hali akşamın kızıllığında batarken, o esnada geçen uçak ve arkasında bıraktığı iz objektiflere yansıdı. O anları görüntüleyenler ise eşsiz manzaranın tadını çıkardı.
-
Muğla’nın iç kesimlerine fırtına uyarısı
Meteoroloji 4. Bölge Müdürlüğü Bölge Tahmin Ve Uyarı Merkezi Muğla’nın iç kesimleri için fırtına uyarısında bulundu.
Yapılan uyarıda, “Yapılan son meteorolojik değerlendirmelere göre; 26 Aralık Pazartesi günü ilk saatlerden başlaması beklenen rüzgarın, iç kesimlerde şiddetini arttırarak kuzey yönlerden fırtına (62-74 km/saat), yüksek kesimlerde zaman zaman kuvvetli fırtına (75-88 km/saat) şeklinde esmesi beklendiğinden ağaç ve direk devrilmesi, çatı uçması ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir” denildi.
-
DEÜ’de “Atıksız Körfez, Dönüşen Gelecek” paneli
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ev sahipliğinde, ‘Atıksız Körfez, Dönüşen Gelecek’ projesi çerçevesinde multidisipliner bir panel düzenlendi. İzmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün öncülüğünde İzmir Körfezinin balık ağı, plastik gibi kirlilik etkenlerinden arındırılması hedefiyle yürütülen projeye ilişkin panelde, atıksız körfez ve denizlere dair görüşler paylaşıldı.
İzmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün öncülüğünde, İzmir Körfezinin tamamının balık ağı, plastik gibi kirlilik etkenlerinden arındırılması hedefiyle yürütülen ‘Atıksız Körfez, Dönüşen Gelecek’ projesi çerçevesinde, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ev sahipliğinde bir panel düzenlendi. Atıksız bir körfez ve temiz denizlere dair görüşlerin multidisipliner olarak paylaşıldığı DEÜ Sabancı Kültür Sarayındaki panele; Konak Kaymakamı Gökhan Görgülüarslan, İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen, Konak İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ruhşan Özdemir Çiftçi, öğrenciler, İzmir iş dünyası ve üniversite temsilcileri katıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar da, panele çevrim içi katılarak açılış konuşmasını gerçekleştirdi.
Tek oturumdan oluşan panelin açılış konuşmasını yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, yaklaşık bir yıldır sürdürülen proje hakkında değerlendirmelerini panel katılımcılarıyla paylaştı.
DEÜ’nün çevre dostu bir üniversite misyonu ve bu çerçevede birçok sosyal sorumluluk projesinin ana aktörü olduğunun altını çizen Rektör Hotar, “Bu proje, hem yaşadığımız çevreyi koruyup kollamayı hem de faydalı dönüşüm anlayışını pekiştirmeyi hedeflemektedir. Bu yıl Green Metric dünya üniversiteleri sıralamalarında 88 basamak birden yükselerek 207’nci sıraya yerleşen, ülkemizde ise devlet üniversiteleri arasında 11’inci olan büyük ailemiz, denizlerdeki biyoçeşitliliğin korunması için de özenle çalışmaktadır. Sıfır Atık Belgesine sahip 15 yerleşkesi olan üniversitemiz, atıkların geri dönüştürülebilmesi için de yoğun mesai harcamaktadır. Üniversitemizin buradaki hassasiyeti, sadece 1 yıl içinde 323 ton atığın geri dönüşümü sağlanmıştır” dedi.
‘Atıksız Körfez, Dönüşen Gelecek’ projesi çerçevesinde DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü ve DEÜ topluluklarının, özverili çalışmalar yürüttüğünü hatırlatan Rektör Hotar, “Konak Kaymakamlığının, Sahil Güvenlik Komutanlığının, İzmir Emniyet Müdürlüğünün, üniversitelerin ve İzmir iş dünyasının katkı sunduğu projenin bilimsel toplantısında, proje çıktılarının ışığında daha temiz bir çevre ve Körfez için önerilerimizi paylaştık. Denizci üniversitemiz, enstitümüz aracılığıyla deniz yaşamı ve kaynakları, oşinografi, deniz jeolojisi, su altı arkeolojisi ve gemi inşaat mühendisliği gibi birçok disipline yönelik eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetlerini yürütmektedir. Birimimizin buradaki çıkış noktası aynı zamanda, denizlerdeki yaşamı tehdit eden sorunlara çözüm bulmak; gıda ve enerji gibi küresel konularda lisansüstü düzeyde araştırmalar yapmak; deniz yaşamı için kamuoyu oluşturmaktır” diye konuştu.
Atıklar dönüştürüldü
Proje çerçevesinde, İzmir Körfezindeki plastik kirliliğine dikkat çekmek ve denizden toplanan plastik atıkların geri dönüştürülmesini sağlamak amacıyla DEÜ tarafından yürütülen çalışmalara da değinen Rektör Hotar, “DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitümüze bağlı Eklemeli İmalat Laborutuvarındaki üç boyutlu yazıcılarda atıkların geri dönüşümünde önemli çalışmalar yürüttük. Bu proje ile atık plastiklerin katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülmesi gerçeği de vurgulanmış oldu. Bu durum ise üniversitemizin öncü, yenilikçi ve iş birlikçi yönüne işaret etmektedir. Sosyal ve ekonomik katkılarını da öngördüğümüz bu girişimin hayata geçirilmesinde emeği geçen başta büyük ailemizin fertleri olmak üzere, bütün kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum” ifadelerinde bulundu.
Fotoğraf sergisi açıldı
Programa, açılış konuşmalarının ardından panel ile devam edildi. Panel oturum başkanlığını Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Müdür V. Prof. Dr. Nil Kula Değirmenci’nin yaptığı panelde; DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü’nden Prof. Dr. Gökdeniz Neşer, DEÜ Fen Fakültesi’nden Prof. Dr. Levent Çavaş, Kâtip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesinden Dr. Öğretim Üyesi Tuğçe Şensurat Genç ve Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Ozan Düzbastılar, sunumlarıyla ‘Atıksız Körfez, Dönüşen Gelecek’ projesi hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Panelin ardından, proje çerçevesindeki İzmir Körfezinde yapılan temizlik çalışmaları sırasında çekilen fotoğrafların yer aldığı fotoğraf sergisinin açılışı da gerçekleştirildi.
-
Türkelli’de su baskınlarını bitirecek proje
İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, şiddetli yağışların taşkın riskine neden olduğu bölgelerdeki yatırımları hayata geçiriyor. Bu çerçevede Menemen Türkelli’de de 450 metrelik yağmur suyu hattı imalatı tamamlandı.
İzmir’de yağışların kent yaşamı üzerindeki olumsuz etkisini gidermeye yönelik çalışmalar kent genelinde sürüyor. Şiddetli yağışların neden olduğu su baskınları, İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğünün çalışmalarıyla son buluyor. Menemen Türkelli’de de yağmur suyu ayrıştırma çalışması yapıldı. Biriken suların bölgedeki araç ve yaya geçişini de güçleştirdiğini tespit eden İZSU ekipleri, hayata geçirdiği çalışmayla Türkelli yolunda biriken suların yağmursuyu toplama mecrasına yönlendirilmesini sağladı. Çalışmaların tamamlanmasının ardından yaşanan şiddetli yağışlara rağmen bölgede taşkın sorunu yaşanmadı.
-
Güney Ege Denizi’nde fırtına uyarısı
Ege Denizi’nde rüzgarın yarın öğle saatlerinden itibaren fırtına şeklinde esmesi beklenirken, Meteoroloji fırtına konusunda uyarılarda bulundu.
Meteoroloji 2. Bölge Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Güney Ege’de rüzgarın, yarın (19.12.2022 Pazartesi) öğle saatlerinden itibaren kuzey ve kuzeydoğu, güneyinde kuzeybatı yönlerden 6 ila 8 kuvvetinde (50-75 km/sa) fırtına şeklinde eseceği tahmin edilmektedir. Fırtınanın, 21.12.2022 Çarşamba akşam saatlerinden itibaren etkisini kaybedeceği beklenmektedir. Beklenen fırtına nedeniyle deniz ulaşımında aksamalar gibi meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.
-
Meteorolojiden fırtına uyarısı
Meteoroloji 2. Bölge Müdürlüğü Tahmin ve Erken Uyarı Merkezi’nden Aydın için kuvvetli ve tam fırtına uyarısı yapıldı.
Meteoroloji 2. Bölge Müdürlüğü Tahmin ve Erken Uyarı Merkezi’nden yapılan açıklamada, “Yapılan son değerlendirmelere göre Pazartesi ve Salı günü Aydın il genelinde kuzey ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetli rüzgar ve kısa süreli fırtına (50-70 km/sa) beklendiğinden başta ulaşımda aksamalar olmak üzere meydana gelebilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır. Ağaç ve direk devrilmesi, çatı uçması ile ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır” ifadeleri yer aldı.
-
Türkelli’de su baskınlarını bitirecek proje
İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, şiddetli yağışların taşkın riskine neden olduğu bölgelerdeki yatırımları hayata geçiriyor. Bu çerçevede Menemen Türkelli’de de 450 metrelik yağmur suyu hattı imalatı tamamlandı.
İzmir’de yağışların kent yaşamı üzerindeki olumsuz etkisini gidermeye yönelik çalışmalar kent genelinde sürüyor. Şiddetli yağışların neden olduğu su baskınları, İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğünün çalışmalarıyla son buluyor. Menemen Türkelli’de de yağmur suyu ayrıştırma çalışması yapıldı. Biriken suların bölgedeki araç ve yaya geçişini de güçleştirdiğini tespit eden İZSU ekipleri, hayata geçirdiği çalışmayla Türkelli yolunda biriken suların yağmursuyu toplama mecrasına yönlendirilmesini sağladı. Çalışmaların tamamlanmasının ardından yaşanan şiddetli yağışlara rağmen bölgede taşkın sorunu yaşanmadı.