Muğla genelinde yaşanabilecek kar yağışı ve buzlanmalara yönelik hazırlıklarını tamamlayan Muğla Büyükşehir Belediyesi, ekip, araç ve gereçleriyle teyakkuzda bekliyor. Karla mücadele çerçevesinde 33 aracın yanı sıra ekipman ve tüm personelleriyle hazır durumda olan Muğla Büyükşehir Belediyesi, 13 ilçede programlamasını da yaptı.
Hazırlıklar hakkında bilgi almak için araç filosunu ziyaret eden Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, araç ve gereçleri yerinde inceledi. Başkan Gürün’e eşlik eden Fen İşleri Dairesi Başkanı ve teknik ekip hazırlıklar hakkında bilgi verdi.
Kaynak : İha
Kategori: Çevre
-
Başkan Gürün karla mücadele ekiplerinden bilgi aldı
-
Aydın’ın sulak alanları, yaban hayatına kucak açıyor
Doğal ve tarihi güzellikleri ile dikkat çeken illerden olan Aydın’ın sulak alanları birçok yaban hayatına da ev sahipliği yapmaya devam ederken, birçok doğasever özellikle ’ulusal öneme haiz sulak alan’ olarak kabul edilen Azap Gölü’nün korunması gerektiğine dikkat çekiyor.
Sulak alanlarla ilgili farkındalığı artırmak için dünya genelinde her yıl 2 Şubat’ta kutlanan Dünya Sulak Alanlar Günü çerçevesinde ülke genelinde olduğu gibi Aydın’da da çeşitli etkinlikler düzenlenirken, Aydınlı doğaseverler de her fırsatta sulak alanların önemine dikkat çekerek alanların korunması çağrısı yapıyor. Özellikle Aydın’ın Söke ilçesinde Avşar ve Yeşilköy Mahalleleri arasında kalan ve ’ulusal öneme haiz sulak alan’ olarak kabul edilen Azap Gölü, nesli küresel ölçekte tehlike altında bulunan Tepeli Pelikanlar ve su kuşları olmak üzere, yaz göçmeni leylekler, yırtıcı kuşlar, Saz Kedisi gibi nadir canlı türlerini bünyesinde barındırmaya devam ediyor.
Önemli doğal yaşam alanlarından olan bölgenin korunmasına yönelik harekete geçilirken, gölün koruma ve kullanma dengesi ile çevresinde yaşayan yöre halkının menfaatleri gözetilerek, gelecek nesillere ulaştırılması için de incelemeler yapılıyor. Bu çerçevede her fırsatta bölgenin önemine dikkat çekmek amacıyla çeşitli etkinlik ve açıklamalar yapan doğaseverler ise doğal ve kültürel zenginlikleri, göl çevresindeki geleneksel yaşamları ile doğal peyzajını koruyan gölün korunması gerektiği çağrısını yapıyor.
Kaynak : İha -
İZSU’dan Karabağlar’a 7 km’lik yağmur suyu hattı
İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, kent merkezinin önemli ilçelerinden Karabağlar’da yağmur suyu ayrıştırma hattı çalışmalarına devam ediyor. İZSU ekipleri 7 kilometre uzunluğundaki çalışmada sona yaklaştı.
İZSU Genel Müdürlüğü şiddetli yağışlarda su baskınları ve taşkın yaşanabilecek bölgelerdeki altyapıyı güçlendirme çalışmalarını sürdürüyor. İZSU ekipleri, bu çerçevede Karabağlar ilçesinde yağmur suyu hattı çalışmalarını hızlandırdı.5 mahallenin yağmur suyu sorunu çözülüyor
7 kilometre uzunluğunda imal edilen ayrıştırma hattı Kibar, Barış, Günaltay, Selvili ve Ali Fuat Cebesoy mahallelerini kapsıyor. Yağışlarda sorun yaşanan cadde ve sokaklardaki birleşik sistem şeklindeki hatlar ayrıştırılıp ayrı ayrı yağmur suyu ve ızgara hatları yapılıyor. Son aşamaya gelen çalışmanın tamamlanmasıyla yağmur suyu kaynaklı taşkınların önüne geçiliyor.Derelerde taşkınların önüne geçildi
Ani ve şiddetli yağışlarda taşarak ilçede taşkın sorununa neden olan Çamlık ve Çitlembik Deresi’ndeki sorunlar da çözüme ulaştırıldı. Yapılan detaylı çalışmayla Çamlık Deresi’nin Yeşillik Caddesi’nin altından geçen köprüde genişletme yapıldı. Köprü altından geçen taşıyıcı boru hattı da genişletildi. Çamlık Deresi üzerinde bulunan ve 5772 sokak geçişini sağlayan menfezin kesitinin darlığı nedeniyle yoğun yağışlı günlerde taşkın sorunu yaşanan noktadaki menfez kaldırılarak geniş ve uygun kesitli menfez inşa edildi. Ayrıca gerekli görülen kısımlarda dere duvarları yükseltilerek muhtemel taşkınlara karşı önlem alındı. 5773 sokak girişine ise yağmur suyu ızgarası yapılarak suların yağmur suyu hattı ile sorunsuz şekilde dereye akışı sağlandı. Çalışmalar Karabağlar’da şiddetli yağışlarda yaşanan ve hayatı olumsuz etkileyen bölgesel taşkın sorununu ortadan kaldırdı.
Kaynak : İha -
Aydın’ın su kaynakları masaya yatırıldı
Önemli tarım kentlerinden olan Aydın’ın su kaynakları ve son durumu Kuraklık İzleme ve Değerlendirme Toplantısı’nda masaya yatırıldı.
Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Mehmet Akif Balta başkanlığında gerçekleştirilen Kuraklık İzleme ve Değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya video konferans sistemiyle katılan DSİ 21. Bölge Müdürü Emrah Köleoğlu, Aydın, Muğla ve Denizli illerindeki son durumlar hakkında bilgi verdi. Aydın’ın su kaynakları, depolama tesisleri ve içme suyu durumları ile ilgili bilgi aktaran Köleoğlu, 2023 yılında planlanan sulama faaliyetleri hakkında da bilgi verdi.
Toplantı ile ilgili DSİ 21. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada “DSİ Genel Müdürümüz Mehmet Akif Balta başkanlığında merkez ve taşra teşkilatlarıyla gerçekleşen Kuraklık İzleme ve Değerlendirme toplantısına, Bölge Müdürümüz Emrah Köleoğlu, Bölge Müdür Yardımcılarımız ve Şube Müdürlerimiz video konferans sistemi aracılığıyla katılım sağladı. Gerçekleşen toplantıda Bölge Müdürümüz Emrah Köleoğlu, Aydın, Denizli ve Muğla illerinde bulunan depolama tesislerinin son durumu ile planlanan 2023 yılı sulama faaliyetleri ve içme suyu durumlarına ilişkin bilgi verdi” ifadelerine yer verildi.
Kaynak : İha -
Zeytin üretim merkezi Aydın’da üreticilere zeytin fidanı dağıtılacak
Aydın’ın Didim ilçesinde yüzde 50 devlet katkılı Gemlik çeşidi zeytin fidanları dağıtılacak. Projeden yararlanmak isteyen üreticiler 7 Şubat’a kadar başvuru yapabilecek.
Türkiye’de en yüksek zeytin ağacı varlığına sahip olan illerden olan Aydın’da, zeytin üreticileri desteklenmeye devam ediyor. Aydın Valiliği koordinesinde Didim Kaymakamlığı ve Didim İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından Didimli zeytin üreticilerine zeytin fidanı dağıtılacak. Zeytin Fidanı Dağıtım Projesi çerçevesinde yüzde 50 devlet katkısı yüzde 50 çitçi katkısı ile dağıtılacak olan fidanlardan almak isteyen üreticiler için başvurular başladı. Projeden yararlanmak isteyen üreticiler, ilgili muhtarlıklara doğrudan başvuru yapabilecek. Son başvuru tarihi 7 Şubat olan projede, üreticilere 1 yaşında ve küçük boyda olan Gemlik çeşidi zeytin fidanları verilecek. Başvuru şartlarında başvurularda Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) aranacak.
Konu ile ilgili Didim İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Zeytin fidanı dağıtım projesine yüzde 50 devlet katkısı yüzde 50 çiftçi katkısı için müracaatlar muhtarlıklara yapılabilir Son başvuru tarihi 7 Şubat 2023. Aydın Valiliği ile Didim Kaymakamlığı ve Didim İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yüzde 50 katkılı Gemlik çeşidi fidan dağıtımı yapılacak. Fidanlar 1 yaşında ve küçük boyda olacak. ÇKS kaydı aranacak. Yüzde 50 YİKOB yüzde 50 çiftçi katkısı olacak. Başvuru ilgili mahalle muhtarlıklarına yapılacak” ifadelerine yer verildi.
Kaynak : İha -
Dünya Sulak Alanlar Günü’nde ’akılcı kullanım’ uyarısı
Sulak alan ekosistemlerine yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl 2 Şubat tarihinde kutlanan Dünya Sulak Alanlar Günü’nde, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Jeoloji Mühendisliği’nden Doç. Dr. Melis Somay Altaş önemli açıklamalarda bulundu. Kentlerde sürdürülebilirlik ve geri dönüşümü sağlayan canlı bir mekanizma olan sulak alanlar açısından İzmir’in eşsiz bir konumda olduğunu ifade eden Altaş, “İzmir’in bu özelliği, dünyada çok az şehirde mevcut. Özellikle Gediz Deltası içindeki İzmir Kuş Cenneti ve İnciraltı Çakalburnu sulak alanlarını koruyup, sahip çıkmalıyız” dedi.
Sulak alan ekosistemlerine yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl 2 Şubat tarihinde kutlanan Dünya Sulak Alanlar Günü’nde, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Çevre Araştırma/Uygulama Merkezi (ÇEVMER) Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Melis Somay Altaş, dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Bünyesinde hem uluslararası öneme sahip Gediz Deltası içindeki İzmir Kuş Cenneti’ni, hem de çok değerli türlere ev sahipliği yapan İnciraltı Çakalburnu Lagünü’nü barındıran İzmir’in, doğal kentsel sulak alanlar açısından eşsiz bir konuma sahip olduğu ifade eden Altaş, “İzmir’in bu özelliği, dünyada çok az şehirde mevcut. İzmir’de bu iki alanı koruyup sahip çıkmak hem doğal hayatı korumak adına; hem de iklim değişikliği anlamında sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşımaktadır” dedi.Şehrin doğal bariyerleri
Sulak alanlar konusunda yaklaşık 24 yıldır akademik çalışmalar yürüttüğünü belirten Doç. Dr. Melis Somay Altaş, doğal kentsel sulak alanların literatürde “Yeşil Süngerler” olarak tanımlandığını söyledi. Doğal kentsel sulak alanların, flora ve fauna çeşitliliğinden dolayı özellikle kentlerdeki aşırı betonlaşma ve alt yapı problemleri sebebi ile ortaya çıkan selleri önleyen doğal bir bariyer görevi gördüğünü ifade eden Altaş, “Günümüzde akıllı kentlerdeki en önemli basamak olan akıllı su yönetimi içinde doğal veya yapay kentsel sulak alanlar, bulundukları bölgenin su rejimini düzenler, doğal arıtma işlevi ile su kalitesini arttırır, bünyesindeki sulak alan bitkileri ile fazla olan yüzey suyu ve sel sularının hızlarını kesip bünyelerine hapsederler. Tüm bu özellikleri ile sulak alanlar, kentlerde sürdürülebilirlik ve geri dönüşümü sağlayan canlı bir mekanizmadırlar” diye konuştu.Kaynaklar akılcı kullanılmalı
Kentsel sulak alanların yalnızca görsel bir şölen sunan doğal yaşam alanları oldukları için değil, sel baskınlarından, ısı adalarından ve kirlilik yükü ile gelen yüzey sularının doğal olarak arıtılmasından ötürü de çok kıymetli alanlar olduğunu söyleyen Altaş, “Araştırma üniversitesi olan Dokuz Eylül Üniversitesi’nin öncelikli alanlarından biri de iklim değişikliği ve kuraklık konularıdır. Bunlar göz önüne alındığında, özellikle büyük şehirlerdeki su temini ve kullanımının, su kaynaklarının akılcı kullanımı ile mümkün olduğu açıkça ortadadır. Akılcı kullanım ise ‘Sürdürülebilirlik’ ve ‘Geri Kullanım’ ile sağlanabilmektedir” ifadelerini kullandı.Sulak alanlarımız yok olmasın
Altaş, İzmir’in ve ülkemizin su kaynaklarını korumak için akademik çalışmalarına ve projelerine devam ettiğini belirterek, “Kentsel sulak alan kavramı 2018’den bu yana dünyada konuşulmaya başlandı. Bu çerçevede şehrimizin ve ülkemizin çıkarları yönünde farklı platformlarda farkındalık oluşturacak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Sulak alan ekosistemlerinde korunan alanların artırılması ve güçlendirilmesi gerekmektedir. Doğa için iyi olan insan için de iyidir. Sulak alanlarımız yok olmasın” açıklamasında bulundu.
Kaynak : İha -
Konak’taki çürüyen seyir terasları sökülüyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi, deniz suyunun etkisiyle çürüyerek vatandaşların can ve mal güvenliğini riske atan Konak Pier ve Pasaport Vapur İskelesi arasındaki üç seyir terasının sökümünü başlattı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Pier ve Pasaport Vapur İskelesi arasında yer alan, son yıllarda deniz suyunun etkisiyle çelik konstrüksiyon ve ahşap kesimleri çürüyen üç seyir terasının sökümüne başladı. 2002 yılında hizmete giren ancak mahkeme tarafından yıkım kararı olduğu için yenilenmeyen seyir terasları için İzmir Büyükşehir Belediyesi güvenlik önlemi almış, seyir teraslarının etrafını beton bariyer ve çelik tellerle çevirmişti. Güvenlik önlemlerine rağmen özellikle balık tutan vatandaşlar tarafından kullanılmaya devam eden seyir teraslarının can ve mal kaybına yol açmaması için fen işleri dairesi başkanlığı ekipleri bugün söküm işlemlerini başlattı. Üç seyir terası kıyıdan tamamen kaldırılacak.
Kaynak : İha -
Milas Pınarcık Mahallesi sakinlerinin yol isyanı
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Pınarcık Mahalle sakinler sosyal medya üzerinden yol problemi nedeni ile Milas Belediye Başkanlığını göreve davet etti.
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Pınarcık Mahallesinde yaşayan vatandaşlar tarafından sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımda, “Bizler her yağmur sonrasında bu çileyi çekiyoruz. Bizim bu alanda 50 metrelik bir parkeye ihtiyacımız var. Çocuklarımız ve bizler bu alandan her gün geçiyoruz. Ayaklarımız hep çamur içerisinde kalıyor. Bu alanlara parke yapılmasını talep ettik ama Milas Belediyesinden bu alana parke yapılmadı. Bizler Pınarcık Mahalle halkı olarak Milas Belediyesini görev yapmaya davet ediyoruz” ifadesi kullanıldı.
Kaynak : İha -
Sünger Kent İzmir projesinde tam isabet
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kuraklıkla mücadele vizyonuyla yağmur suyu hasadı çalışmalarını genişletecek Sünger Kent İzmir projesinin Bornova’daki pilot uygulamasını yerinde inceledi. Başkan Soyer, projenin İzmir genelinde yaygınlaştırılması için ilçe belediyelerinin temsilcileriyle de buluşarak “Bunu Türkiye’de yapan ilk belediye biziz. Gurur duyuyoruz ama bunun ilçeler ve diğer kentlerde de yaygınlaşması gerek” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Türkiye’de ilk kez hayata geçirilen Sünger Kent İzmir projesinin ilk uygulamasını yerinde inceledi. İzmir Büyükşehir Belediyesinin hibe ettiği yağmur suyu depolarını çatısına kuran Bornova Manavkuyu Mahallesi’ndeki Çamkıran Sitesi Öğün Apartmanı’na giden Başkan Soyer, projeyi memnuniyetle karşılayan vatandaşlarla konuştu. Saha gezisinde çevre apartmanların sakinleri de yağmur suyu deposu taleplerini belediye bürokratlarına iletti.Başvuru süreci devam ediyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi, yağmur suyunu toplayacak ev ve iş yerlerine destek olmak için başvuru yapan ilk 5 bin binaya yağmur suyu deposu verme kararı almıştı. “İzmir’e 10 bin yağmur bahçesi” kampanyası için ise başvuruda bulunan 10 bin vatandaşa yapacağı yağmur bahçesinde ekeceği bitkiler verilecek. Proje için başvuru süreci devam ediyor. Yağmur suyu deposu ve yağmur bahçeleri teşvik sisteminden yararlanmak isteyen İzmirliler “sungerkent.izmir.bel.tr” adresinden başvuru yapabiliyor.Bahçe sulamada ve temizlikte kullanılıyor
Çamkıran Sitesi’ndeki Öğün Apartmanı’nda yer alan yağmur suyu depoları, çatı alanı 300 metrekare olan bir binaya düşen yağmur sularını topluyor. Her biri 3 metreküp hacminde 2 depo bulunuyor. Site sakinleri hasat edilen yağmur suyunu bahçe sulamada ve site ile apartman temizliğinde kullanıyor.“Başka çözümler de üretmemiz gerekiyor”
Başkan Tunç Soyer, saha gezisinin ardından Sünger Kent İzmir projesinin kent genelinde yaygınlaşması için ilçe belediyelerinin teknik birim temsilcilerinin katıldığı toplantıya ev sahipliği yaptı. Kültürpark’taki İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonunda yapılan toplantıda Sünger Kent İzmir projesi ve teknik uygulama kılavuzu hakkında bilgi verildi. Toplantıya Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin bürokratları da katıldı. Başkan Tunç Soyer, Sünger Kent projesini Türkiye’de ilk kez İzmir Büyükşehir Belediyesinin başlattığına değinerek “Bununla gurur duyuyoruz ama bunun yayılması lazım. İlçe belediyelerimizin de diğer büyükşehir belediyelerinin de yapması lazım. Sonuçta kuraklıkla daha çok yüz yüze kalacağız. O zaman çok geç olabilir. Başka çözümler de üretmemiz gerekiyor” diye konuştu.“Birlikte kafa yormalıyız”
İnsanlığın inanılmaz bir kuraklık tehdidiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Başkan Soyer, “Çok vahim bir durumla karşı karşıyayız. Kendi kurumsal kapasitemizle bununla nasıl başa çıkabiliriz, bu hikâyeyi nasıl hafifletebiliriz düşüncesinden yola çıkarak yaptığımız bir proje bu. Bu, sadece yağmur suyu deposu ve yağmur suyu bahçeleriyle sınırlı bir şey değil. Geçen hafta Ödemiş’te tarlalarda yağmur suyu toplayabilmek için 2 bin civarında sarnıç dağıtmak üzere toplantı yaptık ama bu topyekûn bir mücadeleyi gerektiriyor. O nedenle Sünger Kent oluşturma fikriyle ilgili her birinizin desteğine ihtiyaç duyuyoruz. Özellikle İzmir’in metropol ilçelerdeki belediyelerimizin desteğiyle, işbirliğiyle yürümek mecburiyetimiz var” ifadelerini kullandı.Teknik kılavuz paylaşıldı
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve Jeoloji Mühendisi Alim Murathan ise projenin Başkan Soyer’in vizyonu sayesinde hayata geçirildiğini belirterek “Başkanımız 26 Aralık’ta projenin tanıtım toplantısını yaptı. Türkiye genelinden çok olumlu geri dönüşler aldık. Sadece Türkiye değil, Afrika’dan, Avustralya’dan, İngiltere’den çok sayıda kişi, akademisyen, bilim insanı Türkiye’de de böyle bir projenin başlamasından son derece hoşnut olduğunu söyledi. Bizim çalışmamızın özgünlüğü şu; biz Sünger Kenti bu kentin temel altyapı sistemi üzerine kurmayı planladık. Kentin zorlukları ve bize sunduğu imkanları dikkate alarak bir analiz yaptık. Bu analiz üzerine daha bütünlüklü bir proje ortaya koymaya çalıştık. ’Herkes Sünger Kent pilot projesini yapabilmeli’ diye düşündük ve teknik kılavuz hazırladık. Kılavuz, bir rehber niteliğinde. Biz bu toplantıyı bu kılavuzu sizlerle paylaşmak için yapıyoruz” sözlerine yer verdi.
Kaynak : İha -
Düğerek kanalizasyon projesi başlıyor
MUĞLA (İHA) Muğla Büyükşehir Belediyesi MUSKİ Genel Müdürlüğü ekipleri Menteşe Düğerek Mahallesine kanalizasyon hattı yapıyor.
İlk etap yaklaşık 15 Milyon TL’ye malolacak
İki etaptan oluşacak proje çerçevesinde Düğerek Mahallesine toplam 14 bin metre kanalizasyon hattı yapılması planlanırken, projenin ilk etabında 14 Milyon 988 Bin TL yatırımla 8 bin 750 metrelik kanalizasyon hat yapımına başlanıyor.
Yaklaşık 13 bin kişiye kanalizasyon hizmeti sunacak ilk etabı önümüzdeki günlerde başlayacak. Düğerek Mahallesinde oluşan atıksu mahalleye yakın olan Muğla Atıksu Arıtma Tesisine iletilerek arıtılacak.
Kaynak : İha -
Çine’de tehlike oluşturan binalar yıkılıyor
Aydın’ın Çine ilçesinde vatandaşlar için tehlike oluşturan ve kimsenin yaşamadığı binalarda yıkım çalışmaları devam ediyor.
Aydın’ın Çine ilçesinde vatandaşların can ve mal güvenliğini tehdit eden, uyuşturucu madde, alkol kullanımı gibi suçların odağı haline gelen, metruk binalar, belediye ekipleri tarafından yıkılıyor. İlçe genelinde tehlike saçan ve kimsenin yaşamadığı binalar tespit edilerek yıkım çalışmaları gerçekleştiriliyor. Bu çerçevede daha önce Hamitabat Mahallesi 196 Sokak’ta bulunan metruk bina yıkılarak vatandaşların güvenliğini sağlanırken son olarak Hamitabat Mahallesi Atatürk Caddesi’nde bulunan tehlike oluşturan metruk bir binanın daha yıkımını gerçekleştirdi. Vatandaşlar adına güvenli alan oluşturulmasının hedeflendiği çalışmalar ile ilgili Çineliler de memnuniyetini dile getirdi.
İlçe genelinde metruk binaların tespit çalışmalarının aralıksız devam edeceği ve tehlike oluşturan yerlerin yıkımının yapılacağı öğrenildi.
Kaynak : İha
-
EKODOSD susuzluğa dikkat çekti
Aydın’da gelecekteki su sorunundan en çok sıkıntı çekecek yerlerin Kuşadası, Didim ve Söke ilçeleri olacağını ifade eden Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, 3 ilçenin önemli su kaynağı olan Latmos Dağları’nın korunması gerektiğine dikkat çekti.
Dünya genelinde olduğu gibi Aydın’da da yavaş yavaş etkisini gösteren iklim değişikliği ve kuraklık, doğaseverleri harekete geçirdi. Gelecekteki en büyük sorunların başında ’susuzluğun’ gelmesi beklenirken, Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği ise Aydın’da su konusunda en çok sıkıntı çekecek yerleşimlerin başında Kuşadası, Söke ve Didim ilçelerinin geldiğini ifade etti. Doğal peyzajı ve kaya resimleri ile binlerce yıllık uygarlıkların izini taşıyan Latmos’un, aynı zamanda Aydın’ın Söke, Kuşadası ve Didim’in önemli su kaynağı olduğuna dikkat çeken EKODOSD Başkanı Sürücü, Latmos’un her geçen gün yok olduğunu ifade ederek doğal su kaynaklarının korunması gerektiğine dikkat çekti.
“3 ilçenin gelecekteki su sorunlarını çözmek için 2 baraj planlanmıştır”
Su kaynaklarının zamanla yetersiz hale geleceğini belirten Sürücü, “İklim değişikliğinin etkisiyle kurak geçen mevsimler sonucu özellikle yaz aylarında en çok sıkıntısını çekeceğimiz sorunların başında ’su’ gelecektir. Şehirlerde büyük bir hızla devam eden yapılaşmalar, beraberinde gelen nüfus artışlarıyla zaten kısıtlı olan su kaynaklarını yetersiz hale getirecektir. Bölgemizde su konusunda en çok sıkıntı çekecek yerleşimlerin başında Kuşadası, Söke ve Didim olacaktır. Bu 3 ilçenin gelecekteki su sorunlarını çözmek için 2 baraj planlanmıştır. Kuşadası ve Söke için Sarıçay, Didim için Beşparmak barajları. Kuşadası, Söke, Davutlar ve Güzelçamlı’nın içme ve kullanma suyunu temin edecek Sarıçay Barajı’nın sıyırma kazıları bitmiş ve gövde dolgusunun çalışmaları devam etmektedir. Henüz başlamayan Beşparmak Barajı ve çalışmaları devam eden Sarıçay Barajı’nı dolduracak sular Latmos (Beşparmak) Dağları’ndan gelecektir. Şu anda Sarıçay havzasında, neredeyse derenin içine girecek kadar maden faaliyetlerinin olduğu görülmektedir. Kömür ocakları ve feldspat madenlerinin suları Sarıçay’a akmakta, maden atıkları suların götürmesi için dere kenarlarına yığılmaktadır. Eğer tüm bunlara bir önlem alınamazsa, buralarda yaşayanlar Latmos’tan gelen temiz sulara karışan maden sularını içecektir” dedi.“Latmos’taki araştırmalar için çok uzun yıllar gerekmektedir”
Latmos bölgesinin yerleşimlere su sağlayacak rezevr olmanın yanı sıra, kültür varlıkları açısından benzersiz zenginliklere sahip olduğunu ifade eden Sürücü, “Doğal hayat bakımından ise nesli tehlike altında olan türlere ve zengin bitki çeşitliliğine sahip olup, aynı zamanda geleneksel yaşamlarını yüzlerce yıldır sürdüren insanların yaşadığı bir bölgedir. Latmos bölgesinde yer alan binlerce yıllık arkeolojik ve kutsal alanlar, hayvancılık yapan Yörükler tarafından da kullanılmış. Hemen her köşesinden kültürel varlıkların çıktığı Latmos’taki araştırmalar için çok uzun yıllar gerekmektedir. İnsanlık tarihine yeni buluşlar katacak önemli değerlerin çıkabileceği bir yer olması nedeniyle mutlaka korunması sağlanmalıdır. 8 bin yıl öncesinden Osmanlı Dönemi’ne kadar birçok uygarlığın gelip geçtiği Latmos Dağları’nda, günümüzdeki insanlar da geleneksel yaşamlarını sürdürmektedir. Latmos bölgesinin olağanüstü güzellikteki doğal peyzajı, binlerce yıllık zengin tarihi, biyolojik çeşitliliği, nesli tehlike altındaki türleri, eşsiz güzellikteki kaya yapıları ve geleneksel yaşamlarını sürdüren yöre insanlarıyla korunarak, gelecek nesillere ulaştırılması için, alana etkisi olabilecek her türlü olumsuz faaliyetin detaylı bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Kısacası Latmos bütüncül olarak korunmalıdır” şeklinde konuştu.
Kaynak : İha -
Denizlerde fırtına uyarısı
Meteoroloji 4. Bölge Müdürlüğü Bölge Tahmin ve Uyarı Merkezi tarafından yapılan uyarıda Bodrum’dan Anamur’a kadar olan bölgede fırtına uyarısında bulunuldu.
Uyarda, “Yaplan son meteorolojik değerlendirmelere göre; denizlerde Bodrum-Anamur arasında rüzgarın, yarın (Çarşamba) öğle saatlerinden itibaren kuzey ve kuzeybatıdan 6 ila 8 (50-74 km/saat) kuvvetinde fırtına şeklinde esmesi bekleniyor. Fırtınanın gece saatlerinde etkisini kaybetmesi beklenmektedir. Başta denizciler ve balıkçıla olmak üzere meydana gelmesi muhtemel olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olması gerekmektedir”
Kaynak : İha
-
Muğla’ya fırtına uyarısı
Meteoroloji 4. Bölge Müdürlüğü Bölge Tahmin ve Uyarı Merkezi yaptığı açıklamada Muğla ve çevresinin 1 Şubat Çarşamba günü sabah saatlerinden itibaren fırtına etkisine gireceği açıklandı.
Meteoroloji yaptığı açıklamada, “Yapılan son meteorolojik değerlendirmelere göre Muğla çevrelerinde rüzgarın, 01.02.2023 Çarşamba günü sabah saatlerinden itibaren kuzey ve kuzeybatı yönlerden fırtına (62-74 km/sa) şeklinde esmesi bekleniyor. Fırtınanın, Çarşamba günü akşam saatlerinden itibaren etkisini kaybedeceği tahmin edildiğinden, ağaç ve direk devrilmesi, çatı uçması ve ulaşımda aksamalar gibi meydana gelmesi muhtemel olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olması gerekmektedir” denildi.
Kaynak : İha
-
Meteorolojiden ‘Zirai don’ uyarısı
Meteoroloji 4. Bölge Müdürlüğü Bölge Tahmin ve Uyarı Merkezi Muğla ve Antalya için zirai don uyarısında bulundu.
Yapılan açıklamada, “Yapılan son değerlendirmelere göre; Antalya ve Muğla illerinde zirai faaliyetlerin devam ettiği bölgelerde 01.02.2023 akşam saatlerinden, 02.02.2023 sabah saatlerine kadar, hava sıcaklıklarının düştüğü akşam ve gece saatlerinde hafif kuvvette, yükseklerde orta kuvvette zirai don olayı beklendiğinden çiftçilerimizin ve ilgililerin dikkatli ve tedbirli olması gerekmektedir” denildi.
Kaynak : İha -
Su sayaçları için ‘Don’ uyarısı
Muğla Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (MUSKİ) Genel Müdürlüğü, hava sıcaklıklarının önümüzdeki günlerde eksiye düşmesinin beklenmesi nedeniyle sayaçların donmaması için vatandaşlara uyarılarda bulundu. MUSKİ Genel Müdürlüğü su sayaçlarının donma ve patlama riskine karşı abonelerin önlem alması gerektiği belirtirken, alınması gereken tedbirler ile ilgili bilgi verdi.
Don olayı su tesisatına zarar verir
MUSKİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, “Su tesisatları, ısıtma, soğutma ve elektrik tesisatları gibi binaların önemli yapısıdır. Su tesisatları iklim değişikliklerine karşı korunması da en çok önem arz eden donanımdır. Tesisatın en büyük düşmanı soğuk havalarda yaşanan donma olayıdır. Don olayı binadaki su tesisatı hatlarına, özellikle su sayaçlarında tahribat oluşmasına, sayacın etkisiz ve verimsiz çalışmasına sebep olmaktadır” denildi.
Sayaçlar muhafazalı kutular içine konulmalı
MUSKİ Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada “Don olayı, sayaç içinde bulunan suyun hacminin artmasına ve bu nedenle sayacın patlamasına neden olur. Suyun donmasıyla artan basınç, sayaç ve boruyu patlatır. Bu nedenle sayacın patlama noktasına gelmemesi için öncelikle sayaç içinde bulunan suyun beklememesi, az miktarda suyun çok soğuk havalarda akıtılması gerekmektedir. Ayrıca ısıtmasız yerlerde ve evin dışında bulunan su sayaçlarını korumak için; beton, ahşap veya demirden muhafazalı kutular içine konulmalıdır. Donan bir sayaca ve tesisata ateş tutmamalı veya sıcak su dökülmemelidir. Donma nedeniyle su sayaçlarının hasar görmesi veya yanlış müdahale sonucu önemli miktarda su kaybına sebebiyet verecektir. Bunun yanı sıra bu tür mağduriyette vatandaşlarımız kesintisiz su hizmeti almalarında sıkıntıya düşebileceklerdir. Bunun önüne geçmek için su sayaçlarının donmaması için önceden önlem alınması gerekmektedir” denildi.
Kaynak : İha -
Muğlalı doğaseverlerden karlı Madran Dağı yürüyüşü
Muğlalı doğaseverler her hafta sonu farklı bölgelerde farklı etkinlikte bir araya gelerek hem spor yapıyorlar, hem de doğa ile baş başa zaman geçiriyor.
ASFAD Doğa Severler Topluluğu tarafından organize edilen etkinlikte Menteşe ve yatağan ilçesinden 6 kişilik doğasever dağcılık ekibi, 21 kilometrelik Aydın Çine-Bozdoğan ve Muğla Kavaklıdere ilçesi arasında yer alan Bin 790 rakımlı Madran Dağı zirvesine tırmandılar. Doğaseverler Madran Dağı zirvesinde Madran Baba Türbesini de ziyaret etti.
Yatağan’dan Coşkun Aktaş’ın organize ettiği Madran Dağı tırmanışına Nursel Ölmez, Mehmet Yavaş, Bayram İzcioğlu, Erhan Öztürk ve Kasım Çelik katıldı. Etkinliği düzenleyen Coşkun Aktaş, “Bugün çok güzel bir havada, altı doğasever arkadaş ve bir yerel rehberle Madran Dağı zirvesine kar yürüyüşü yaptık. Daha önce hiçbir yürüyüş grubunun yürümediği ve tamamen patikadan oluşan bu rotayı bize yürüten, yerel rehberimiz Ali Kocabaş’a ve etkinliğe katılan değerli arkadaşlarıma teşekkür ederim” dedi.
Kaynak : İha -
Bal Deresi’nde ıslah çalışması inşaatı, imalat hataları sebebiyle bitirilemedi
Kuşadası’nın Güzelçamlı Mahallesi’nde bulunan Bal Deresi’nde, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapılan ıslah çalışmasının tamamlanmaması vatandaşları zor durumda bıraktı. Şikayetler üzerine bölgeye giderek çalışmaları inceleyen Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, “Yapılan imalat hataları ve inşaatın uzaması Güzelçamlı’da yaşayan hemşehrilerimizin sıkıntılı günler geçirmesine neden oluyor” dedi.
Devlet Su İşleri 21. Bölge Müdürlüğü, Güzelçamlı Mahallesi’nde bulunan Bal Deresi’nde geçtiğimiz yıl ıslah çalışması başlattı. 15 milyon TL’lik bütçe ayrılan ıslah çalışmasında, taşkınların önlenmesi amacıyla derenin çevresine beton kanal yapıldı. Ancak ıslah çalışmalarının bitirilememesi vatandaşları çok zor durumda bıraktı. Beton duvarın imalatı sırasında kot farkının tam olarak hesaplanmadığını ifade eden vatandaşlar, sağanak yağmurda zemin katlardaki evleri su bastığını belirtti. Islah çalışmasının ayrıca çevredeki park ve yeşil alanlara da büyük zarar verdiğine dikkat çeken Güzelçamlı Mahallesi sakinleri, çıkarılan hafriyatın da aynı yere dökülmesi nedeniyle evlerinin önünün çamur deryasına döndüğünü söyledi.
Güzelçamlı Mahalle Muhtarı Remzi Atıcı, “Çalışma sırasında çıkan hafriyatı dökecek yer bulamadıkları için şantiye alanına döktüler. Bu da vatandaşın evinin önün kapanmasına neden oldu. Güzelçamlı Mahalle Muhtarı olarak gereken yerlere müracaatlarımızı en kısa sürede yapacağız” diye konuştu.Başkan Ömer Günel ıslah çalışmasını yerinde inceledi
Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, vatandaşlardan gelen şikayet üzerine Bal Deresi ıslah çalışmalarının yapıldığı alana giderek incelemelerde bulundu. Belediye meclis üyeleri, birim müdürleri ve Güzelçamlı Mahalle Muhtarı Remzi Atıcı’nın da katıldığı incelemede Başkan Ömer Günel, çevre sakinlerinin ıslah çalışmasıyla ilgili sorunlarını dinledi.
Bal Deresi’ndeki ıslah çalışmalarının tamamen DSİ sorumluluğunda olduğunu belirten Başkan Ömer Günel, “Güzelçamlı Mahallesi’nde Devlet Su İşleri’nin yapmış olduğu çalışmayı yerinde inceledik. Ancak kavrayamadığımız bazı imalatlar var. Nitekim kanal, derenin hemen yanında bulunan yaşlı bakım evinin önünden sonra yükselmiş ve bölgeyle arasındaki bağı tamamıyla koparmış. Normal şartlarda kamuya açık olan yolun şu an kullanılabilir olması lazım. Aracın rahatlıkla diğer tarafa geçiyor olması gerekli. Ancak maalesef görebildiğimiz kadarıyla 2 bölgenin bağı birbirinden koparılmış. Biz Bal Deresi ıslah ediliyor diye çok sevinmiştik. Çünkü çok önemli bir imalattı. Ama çok kötü bir çalışmayla yeşil alanlarımız da darmadağın edilmiş. Burada yaşayan hemşehrilerimiz çok mağdur olduklarını söylüyorlar. Takdiri Güzelçamlılara bırakıyorum. Bal Deresi’nde kanal DSİ tarafından yapılmaktadır. Ne Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin ne de Kuşadası Belediyesi’nin bir sorumluluğu vardır. Yapılan imalat hataları ve inşaatın uzaması Güzelçamlı’da yaşayan hemşehrilerimizin sıkıntılı günler geçirmesine neden oluyor. Darmadağın edilen çevrenin toparlanması da maalesef bize kaldı” diye konuştu.
Kaynak : İha