Kategori: Magazin

  • Çimsa, Fortune 500 Türkiye Listesinde 55 Basamak Birden Yükselerek İlk 100'e Girdi

    Çimsa, Fortune 500 Türkiye Listesinde 55 Basamak Birden Yükselerek İlk 100'e Girdi

    İş dünyasının saygın dergilerinden Fortune Türkiye tarafından hazırlanan “Fortune 500 Türkiye’nin En Büyük Şirketleri” araştırması açıklandı. Çimsa, Fortune 500 Türkiye listesinde sektöründe 2’nci sıraya yükselirken, genel sıralamada da geçen yıla göre 55 basamak birden yükselerek 100. sırada yer aldı. 

    Çimsa CEO’su Umut Zenar, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Çimsa olarak, inovasyon, sürdürülebilirlik ve müşteri odaklı stratejilerimizle büyümemizi sürdürmeye devam ediyoruz. Fortune 500 Türkiye listesinde 55 basamak birden atlayarak 100. sıraya yükselirken sektörümüzde 2’nci sıraya yerleştik. Bu yükseliş, ekip arkadaşlarımızın özverili çalışmaları ve paydaşlarımızın bize olan güveni sayesinde mümkün oldu. Sonuçlar, Çimsa’nın kaliteli ürün ve hizmet anlayışının bir göstergesi. Çimsa olarak iki temel konuya odaklanıyoruz. İlki ana işlerimizi daha küresel ve daha kârlı hale getirmek. İkincisi ise bir çimento şirketinden, yapı malzemeleri şirketine dönüşüm… Bu doğrultuda ürün çeşitlendirmemizi başarıyla sürdürüyoruz”. 

    Bu tür prestijli listelere girmenin şirketin itibarı açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Zenar

    Çimsa’nın bu başarıyı elde etmesi, global arenada da güçlü bir oyuncu olduğumuzu bir kez daha kanıtlıyor. Çimsa’nın bu başarısının ardında, güçlü finansal performansının yanı sıra sürdürülebilirlik alanında gerçekleştirdiği projeler ve yenilikçi ürün portföyü de önemli rol oynuyor. Düşük karbonlu üretim süreçleri, yenilenebilir enerji yatırımları ve çevre dostu ürünlerle sektörde fark yaratmaya devam ediyoruz” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Doğru Klima Kullanımı İçin 9 Öneri

    Doğru Klima Kullanımı İçin 9 Öneri

    Serinlemek, ısınmak ve nem kontrolü sağlamak gibi birçok avantajı bulunan klima, doğru kullanılmadığında solunum yolu rahatsızlıkları ve bakteri üretimi gibi olumsuz sonuçlara yol açarken kullanım ömrü de düşüyor. Bu sebeple klimayı koşullara uygun olarak kullanmak, hem daha sağlıklı bir yaşam alanı hem de enerji tasarrufu sağlıyor. Dünyanın en büyük klima üreticisi olarak sektördeki global liderliğini sürdüren Gree Klima’nın Türkiye temsilcisi TLC Klima’nın Pazarlama ve Ürün Yönetimi’nden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Filiz Doğan, doğru klima kullanımı için 9 öneri paylaşıyor. 

     

    İç mekanların iklimlendirilmesinde önemli bir rol oynayan klima, doğru ve dengeli hava sıcaklığını ayarlama noktasında sıkça tercih ediliyor. Konforlu ve sağlıklı bir yaşam alanı yaratmak için kullanılan klima, sessiz bir çalışma ortamından uyku kalitesine, enerji verimliliğinden kontrollü nem oranı sağlamaya kadar birçok avantaj sunuyor. Ancak bu avantajlardan tam anlamıyla yararlanabilmek için klimanın doğru ve bilinçli kullanılması kritik önem arz ediyor. Klima yanlış kullanıldığında, solunum yolu hastalıkları, enerji israfı, küf ve bakteri oluşumu gibi sağlığı tehdit eden çeşitli risklere yol açıyor. Bu nedenle, klimanın ideal ve doğru şekilde kullanılması, sağlıklı bir yaşama destek olmasının yanı sıra enerji verimliliğini artırarak çevre dostu bir kullanıma olanak tanıyor. Gree Klima Türkiye temsilcisi TLC Klima’nın Pazarlama ve Ürün Yönetimi’nden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Filiz Doğan, doğru klima kullanımı için önerilerde bulunuyor.

     

    “Doğru Klima Kullanımı Hem Bireysel Konfor Hem de Çevre İçin Büyük Fark Yaratır”

    Filiz Doğan, “Klima dendiğinde akla ilk serinlemek ve ısınmak gelse de yaşam kalitesini önemli derecede artıran temel bir ihtiyaç olarak tanımlamak çok daha doğru. Bu sebeple gerek evde gerek çalışma ortamlarında gün aşırı temasta olduğumuz klimaları bilinçli bir şekilde kullanmak gerekir. Klimalar, sağladığı sıcaklık dengesinin yanı sıra birçok açıdan titizlikle değerlendirilmeli. Çevre dostu özellikler, akıllı kontrol sistemleri, sağlığa uygun fonksiyonlarla geliştirilmiş modern klimalar, her yaş grubunun rahatlıkla tercih edeceği entegre çözümler sunar. Böylece cihaz performansıyla beraber sağlıklı yaşam konforu da önemli ölçüde artar. Unutmamalıyız ki klimaların doğru kullanımı hem bireysel konfor hem de çevre için büyük bir fark yaratır. Biz Gree Klima olarak, klimanın temel bir ihtiyaç olduğu anlayışından hareketle tüm klimalarımızı çevreye ve sağlığa duyarlı özelliklere sahip gelişmiş teknolojik fonksiyonlarla üretiyoruz. Tüm operasyonel süreçlerimizi bütüncül bir yaklaşımla ele alıyor ve tüketicilerimizin kaliteli bir kullanıcı deneyimi yaşaması için her geçen gün kendimizi geliştiriyoruz. Doğru klima kullanımı için tüketicilerin diikkat etmesi gereken önemli husuları ise şöyle sıralayabiliriz: 

     

    1. Doğru Sıcaklık AyarıKlimaları yaz aylarında 24-26 derece arasında, kış aylarında ise 20-22 derece arasında ayarlamak enerji tasarrufu ve sağlık açısından en uygun sıcaklık aralığını sunar. Aşırı soğuk ya da aşırı sıcak ayarlar, klima çarpmasına ve solunum yolu rahatsızlıklarına yol açabilir.

     

    2. Nem Kontrolü: Klimalar, ortamın nem dengesini koruyarak konforlu bir hava sağlar. Özellikle yaz aylarında nem oranını azaltarak ferah bir ortam yaratılabilir. Bu sayede terleme ve bunaltıcı sıcaklıklar önlenmiş olur.

     

    3. Düzenli Temizlik ve Bakım: Klima filtrelerinin düzenli olarak temizlenmesi, bakteri ve toz birikimini önler. Böylece solunum yolu hastalıklarının ve alerjilerin oluşma ihtimali azalır. Gree Klima’da da bulunan ‘kendi kendini temizleme özelliği’, cihazda oluşabilecek bakteri ve küfleri tek tuşla önlemeyi mümkün kılar. 

     

    4. Sessiz ve Kesintisiz Çalışma: Klimanın sessiz çalışması, uykunun bölünmesini engelleyerek daha huzurlu bir uyku deneyimi sağlar. Elektrik kesintileri sonrasında da klimanın aynı ayarlarla çalışmaya devam etmesi konforlu bir kullanıcı deneyimine olanak tanır.

     

    5. Akıllı Kontrol Sistemleri: Modern klimalar, uzaktan kumanda edilebilme ve Wi-Fi yardımıyla telefon uygulamalarıyla kontrol edilebilme özelliklerine sahip. Akıllı kontrol sistemleri sayesinde klima, kumanda kaybolsa bile telefon üzerinden kontrol edilebilir. 

     

    6. Sağlık Dostu Özellikler: Klimaların fonksiyonel filtreleri, Cold Plasma ve UV ışığı ile negatif iyonları, bakteri ve virüsleri hapsedebilme, nem sensörleri ile ortamın nem oranını dengeleyebilme gibi sağlık dostu özelliklere sahip olması önem taşır. Bu sayede klimalar kötü kokuları ve mantar oluşumunu da önleyerek sağlıklı bir hava sağlar.

     

    7. Enerji Verimliliği: Yüksek enerji verimliliğine sahip klimalar, doğanın korunmasına katkıda bulunur. 9.0 SEER gibi yüksek enerji verimliliği değerlerine sahip klima modelleri, enerji tasarrufu sağlarken çevreye duyarlı bir seçenek olarak ön plana çıkar.

     

    8. Çevre Dostu Teknolojiler: Yüksek enerji verimliliğinin yanı sıra çevreye duyarlı klima kullanımı da doğanın korunmasına katkı sağlar. Yeşil teknolojilerle donatılmış klimalar karbon ayak izinizi azaltır ve sürdürülebilir bir dünya için önemli bir adım atar.

     

    9. Gelişmiş Konfor Fonksiyonları: Klimanın konforlu bir kullanım deneyimi sunması için birçok özellikle donatılması gerekir. Bunların başında gelen enerji tasarrufu modu, enerji verimliliği sağladığı gibi maliyet açısından da uygun bir seçenek olarak öne çıkar. Çocuk kilidi modu, kumanda üzerinde yanlış tuşlamayı önleyerek klima ayarlarının bozulmasını önler. Cihazın kendi kendini kurutmasını sağlayan X-Fan, bakteri ve küf oluşumunu azaltarak sağlıklı havayı destekler. Uyku modu, klimanın sessiz şekilde çalışarak konforlu bir serinlik sunmasını sağlarken I-Feel modu ise ortam sıcaklığını algılayarak en ideal serinliği otomatik olarak ayarlar. Ücretsiz bir hizmet olan Wi-Fi Modu, kumanda kaybolsa bile klimanın telefon üzerinden kontrol edilmesine olanak tanır. Temiz hava özelliği olarak bilinen Sağlık Modu, bakteri, virüs, mantar, kötü koku gibi etmenleri dışarıda tutar. Multi fonksiyonel filtreler ise havanın taze ve dengeli üflenmesini sağlayarak canlıların nefesini destekler. Gree Klima, bir klimada olması gereken tüm gelişmiş fonksiyonları cihazlarında bulundurarak üst düzey bir konfor sağlar.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • 6 aylık kuru meyve ihracatı yüzde 15'lik artışla 829 milyon dolara yükseldi

    6 aylık kuru meyve ihracatı yüzde 15'lik artışla 829 milyon dolara yükseldi

    Kuru meyve ihracatında 2023 yılının ilk yarısında ortalama 3 bin 184 dolar olan ton başına ihraç fiyatı, 2024 yılının ilk yarısında yüzde 30’luk artışla 4 bin 128 dolara çıktı.

    Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlıklı gıdalar listesinde yer verilen kuru meyvelerde Türkiye, çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incirde üretim ve ihracatta dünya lideri konumunda.

    Çekirdeksiz kuru üzüm 240 milyon dolar ihracatla lider

    Türkiye, 2024 yılının ilk yarısında yüzde 18’lik artışla 240 milyon dolarlık çekirdeksiz kuru üzüm ihraç etmeyi başarırken, çekirdeksiz kuru üzüm toplam 829 milyon dolarlık kuru meyve ihracatından yüzde 29 pay aldı.

    Kuru kayısı ihracatı yüzde 2’lik gerileme yaşarken kuru kayısıdan elde edilen döviz miktarı 187 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.

    Türkiye, 2024 yılının ilk yarısında 30 bin 254 ton kuru incir ihraç ederken, kuru incir ihracatından elde edilen döviz tutarı yüzde 23’lük ilerlemeyle 114 milyon dolardan 140 milyon dolara çıktı.

    Antep fıstığı ihracatında yüzde 76’lık artış 

    Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin güçlü ihraç ürünlerinden Antep fıstığı 2024 yılının ilk yarısında başarılı bir ihracat grafiği ortaya koydu. 2023 yılının Ocak-Haziran dönemini 55 milyon dolarlık Antep fıstığı ihracatıyla geride bırakan Türkiye, 2024 yılının aynı döneminde ihracatını yüzde 76’lık artışla 97 milyon dolara sürükledi.

    Türkiye’nin kuru meyve ürün grubunda badem ihracatı 27 milyon 250 bin dolar olurken, çam fıstığı ihracatı yüzde 155’lik artışla 5,7 milyon dolardan 14,5 milyon dolara yükseldi. Türkiye, leblebi ihracatından 14 milyon dolar, ceviz ihracatından 13,3 milyon dolar kazandı. Kayısı ve zerdali çekirdeği ihracatı 5,5 milyon dolar ve elma kurusu ihracatı 5,2 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.

    Ege İhracatçı Birlikleri Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına başarılı bir giriş yaptıklarını, 2024 yılının ikinci yarısında da başarı çizgisini korumayı ve yılsonu için belirledikleri 1,8 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmayı amaçladıklarını ifade etti.

    Kuru meyve sektöründe öncelikli başlıklarının kalite ve gıda güvenliği olduğunu aktaran Başkan Işık, “Kuru meyve sektöründe kalite ve gıda güvenliğini ithalatçı ülkelerin istediği standartları sağlamak için Tarım ve Orman Bakanlığı, ihracatçılar, üreticiler, tüccarlar, üniversiteler çok uyumlu çalışıyoruz. Pazarlama ayağında da Ticaret Bakanlığımızın desteğiyle kümelenerek TURQUALITY ve UR-GE Projeleriyle Türk kuru meyvelerinin dünya genelinde bilinirliğinin artması ve daha fazla tüketilmesi için efor sarf ediyoruz. UR-GE Projemizde geleneksel ihraç pazarımız Avrupa’da konumumuzu güçlendirirken, Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Japonya, Brezilya, Hindistan, Güney Kore, Malezya ve Endonezya’yı hedef Pazar olarak belirledik. Bu pazarlara ihracatımızı artırmak için tanıtım çalışmaları yapıyoruz” diye konuştu

     

    ABD, İngiltere’yi de geçti ikinci sıraya yükseldi

    Türkiye’nin kuru meyve ihraç ettiği 135 ülke ve gümrüklü bölge içerisinde Almanya’nın 2024 yılının ilk yarısındaki 106 milyon dolarlık talebiyle liderliğini sürdürdüğünü aktaran Işık şöyle devam etti: “ABD pazarında 25 yıldır katıldığımız fuarlar ve 5 yıldır sürdürdüğümüz Turkish Tastes isimli TURQUALITY Projesi sayesinde Yeni Dünya’daki konumumuz her geçen yıl güç kazanıyor. ABD’ye ihracatımız 2024 yılının ilk yarısında yüzde 45’lik artışla 60,6 milyon dolardan 88 milyon dolara yükseldi ve İngiltere’yi geçerek ikinci büyük pazarımız haline geldi. İngiltere’ye ihracatımızda yüzde 21’lik artışla 70,5 milyon dolardan 85 milyon dolara ilerledi. Bu ülkeleri Fransa, İtalya, Hollanda, Avustralya, Japonya, Kanada ve Rusya Federasyonu takip etti.”

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Superior Seedless çeşidi sofralık üzümün ihracat yolculuğu 11 Temmuz'da başladı

    Superior Seedless çeşidi sofralık üzümün ihracat yolculuğu 11 Temmuz'da başladı

    “Superior Seedless Çeşidi Sofralık Üzüm” için oluşturulan Hasat ve İhraç Tarihlerini Belirleme Komisyonu, Manisa’nın Alaşehir, Salihli ve Sarıgöl ilçelerindeki bağlarda yaptığı incelemeler ve alınan numunelerin Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Laboratuvarında yapılan analizler sonucunda Superior Seedless Çesidi Sofralik Üzümlerin, 11/07/2024 tarihinden itibaren kesimine ve ihracatına vize verdi.

    Manisa-İzmir-Denizli üçgeninde 60 bin civarında üreticinin 1 milyon 100 bin dekar alanda üzüm yetiştiriciliği yaptığını dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, pek çok üzüm türünün anavatanının Anadolu coğrafyası olduğunu, üzümde taze, kuru ve mamul ihracatıyla ülkeye 700-750 milyon dolar aralığında döviz kazandırdıklarını aktardı.

    İklim değişikliği nedeniyle bu yıl üzümlerin 15 gün önce tüketime hazır hale geldiğini aktaran Uçak, “Superior üzümü sultani çekirdeksiz üzüm ve red globe üzümünden sonra en çok ihraç edilen taze sofralık üzüm türü. 2023 yılında rekoltede tarihi bir düşüklük vardı. 2024 yılında rekoltemiz daha iyi noktada. 2023 yılında 135 milyon dolar olan taze sofralık üzüm ihracatımızın 150 milyon doları aşmasını, Superior Seedless üzümünden de 10 milyon dolar ihracat rakamına ulaşmayı hedefliyoruz. Üreticilerimiz ve ihracatçılarımız için verimli bir sezon diliyorum” şeklinde konuştu.

    2023 yılında Superior Seedless üzümünün ihracatında Rusya Federasyonu 2,5 milyon dolarla öne çıkarken, Ukrayna’ya 750 bin dolarlık, Suudi Arabistan’a 340 bin dolarlık ihracat oldu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Global Araştırma: Çin GenAI kullanımında dünya lideri olurken ABD ise olgunluk ve tam olarak uygulamada lider konumda

    Global Araştırma: Çin GenAI kullanımında dünya lideri olurken ABD ise olgunluk ve tam olarak uygulamada lider konumda

    Üretken yapay zeka (GenAI) artık hayatımızın bir parçası ve yerini her geçen gün daha da sağlamlaştırıyor. Dünyanın dört bir yanındaki kuruluşlar bu teknolojiyi heyecanla kullanıyor ve yatırım yapıyor. Peki GenAI kullanımında hangi bölgeler ve ülkeler başı çekiyor? SAS’ın Coleman Parkes Research Ltd. ile yaptırdığı yeni küresel araştırmaya göre Çin bu konuda lider konumda. Çin’deki iş dünyası karar vericileri, kuruluşlarının %83’ünün bu teknolojiyi kullandığını bildiriyor. Bu oran Birleşik Krallık (%70), Amerika Birleşik Devletleri (%65) ve Avustralya’dan (%63) daha fazla. Ancak Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kuruluşlar, Çin’deki %19 ve Birleşik Krallık’taki %11’lik oranlara kıyasla olgunluk ve GenAI teknolojilerini tam olarak uygulama açısından %24 ile önde yer alıyor.

     

    Peki bunlar yapay zeka ve GenAI’ın küresel ekonomik etkisi açısından ne anlama geliyor? McKinsey, 2023 raporunda GenAI’ın çeşitli kullanım durumlarında yıllık 2,6 trilyon ila 4,4 trilyon dolara eşdeğer bir katkı sağlayabileceğini tahmin ediyor. Bu, Birleşik Krallık’ın 2021’deki GSYİH’sinin tamamıyla karşılaştırılabilecek bir rakam. Söz konusu etki, yapay zekanın genel etkisini %15 ila %40 oranında artıracak. 

     

    İşin ekonomik sonuçlarını göz önünde bulunduran SAS ve Coleman Parkes, önemli küresel pazarlarda 1.600 karar vericiyi hedefledi. Katılımcılar bankacılık, sigorta, kamu sektörü, yaşam bilimleri, sağlık hizmetleri, telekomünikasyon, üretim, perakende, enerji ve kamu hizmetleri ve profesyonel hizmetler gibi çeşitli sektörlerde çalışıyordu. Ankete katılan en küçük kuruluşlar 500-999 kişilik işgücüne sahipken, en büyükleri 10 binden fazla çalışana sahipti.

     

    Coleman Parkes Genel Müdürü Stephen Saw, “Çin GenAI benimseme oranlarında lider olsa da bu daha yüksek benimseme, mutlak etkili uygulama veya daha iyi getiri anlamına gelmiyor” dedi. “ABD, Çin’deki %19’luk orana kıyasla GenAI’ı tam olarak uygulayan kurum oranında %24 ile yarışta öne geçiyor.”

     

    Küresel bölgeler GenAI ile ilerliyor

    Ankette, farklı bölgelerin GenAI’ı anlamlı şekillerde ancak farklı oranlarda benimsemeye başladığını gösteren sonuçlar öne çıkıyor.

     

    SAS CTO’su Bryan Harris, şunları söyledi: “Her yeni teknolojide, kuruluşların gerçek dünyadaki uygulamaların karmaşıklığını anlamak için bir keşif aşamasından geçmesi, illüzyonu gerçeklikten ayırması gerekir. Üretken yapay zeka ile bu noktaya ulaştık. Hype döngüsünden çıktığımız noktada, GenAI’dan tekrarlanabilir ve güvenilir iş sonuçları elde etmemiz ve bunları amaca yönelik olarak uygulamamız söz konusu.”

     

    Bölgeler, üretken yapay zekayı kuruluşlarının süreçlerinde tam olarak kullanma ve uygulama konusunda ne durumda?

     

    Kuzey Amerika, kuruluşların süreçlerinde üretken yapay zekayı tam olarak kullanma ve uygulama konusunda %20 ile en yüksek orana sahip bölge olarak karşımıza çıkıyor. Bunu %10 ile Asya-Pasifik (APAC) bölgesi takip ederken, Latin Amerika (LATAM) %8 ile üçüncü sırada yer alıyor. Kuzey Avrupa ise %7 oranında üretken yapay zekayı benimsemiş durumda ve bu oran Güney Batı ve Doğu Avrupa bölgeleri için de aynı oranda seyrediyor. 

     

    Hangi bölgeler GenAI kullanım politikalarını uygulamaya koydu?

    Asya-Pasifik (APAC) bölgesi, %71 ile GenAI (üretken yapay zeka) kullanım politikalarını uygulamaya koymada en yüksek orana sahip. Bunu %63 ile Kuzey Amerika, %60 ile Güney Batı ve Doğu Avrupa, %58 ile Kuzey Avrupa ve %52 ile Latin Amerika (LATAM) takip ediyor. 

     

    Önümüzdeki mali yılda GenAI’a yatırım yapmayı planlayanların ne ölçüde özel bir bütçesi var?

     

    Önümüzdeki mali yılda GenAI’a yatırım yapmayı planlayanların özel bir bütçeye sahip olma oranlarına bakıldığında, Asya-Pasifik (APAC) bölgesi %94 ile en yüksek orana sahip. Bunu %91 ile Kuzey Avrupa ve Güney Batı ve Doğu Avrupa izliyor. Kuzey Amerika %89 ile dördüncü sırada yer alırken, Latin Amerika (LATAM) %84 ile beşinci sırada yer alıyor. 

     

    Not: Kuzey Amerika, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’yı; LATAM Brezilya ve Meksika’yı; Kuzey Avrupa Birleşik Krallık/İrlanda, İsveç, Norveç, Finlandiya ve Danimarka’yı; Güney Batı ve Doğu Avrupa Fransa, Almanya, İtalya, Benelüks, İspanya ve Polonya’yı; APAC ise Avustralya, Çin, Japonya ve Birleşik Arap Emirlikleri/Suudi Arabistan’ı kapsamaktadır.

     

    Sektörler ve işlevsel bölümler GenAI’ı değişen oranlarda benimsiyor

     

    Alchemy Crew CEO’su ve Girişim Ortağı Sabine VanderLinden, GenAI’a yatırım yapan sektörlerde büyük bir potansiyel öngörüyor. VanderLinden, “İş dünyasının geleceği üretken yapay zeka tarafından yeniden şekillendiriliyor. GenAI’ın iş süreçlerine entegrasyonu – pazarlamada dinamik profillemeden hassas hasar sigortasına kadar – verimlilik, kişiselleştirme ve stratejik öngörü için benzersiz fırsatlar sunuyor. Bu teknolojiyi benimsemek, son derece belirsiz ve öngörülemez bir rekabet piyasasında bir adım önde olmak için şart” diyor.

     

    Veriler sektörel segmentlerine ayrıldığında, bankacılık ve sigortacılığın GenAI’ı çeşitli ölçütlerde günlük iş operasyonlarına dahil etme açısından diğer sektörlere liderlik ettiğini gösteriyor. Bu bulgulardan öne çıkanlar aşağıda yer alıyor:  

     

    Belirli sektörler GenAI’ı tam olarak uyarlama veya düzenli iş süreçlerine tam olarak uygulama açısından nasıl sıralanıyor?

     

    GenAI’ı tam olarak uyarlama veya düzenli iş süreçlerine tam olarak uygulama açısından sektörler şöyle sıralanıyor: Bankacılık sektörü %17 ile en yüksek orana sahip bunu %15 ile telekomünikasyon sektörü takip ederken, sigorta, yaşam bilimleri ve profesyonel hizmetler sektörleri %11 perakende sektörü %10 kamu sektörü ve sağlık hizmetleri %9, üretim sektörü %7, enerji ve kamu hizmetleri sektörü %6 olarak sıralanıyor. 

     

    Hangi sektörler GenAI’ı günlük olarak bir dereceye kadar kullandıklarını belirtiyor?

     

    GenAI’ı günlük olarak bir dereceye kadar kullandıklarını belirten sektörler arasında telekomünikasyon sektörü %29 ile en yüksek orana sahip. Bunu %27 ile perakende sektörü takip ederken, bankacılık ve profesyonel hizmetler sektörleri %23, sigorta sektörü %22, yaşam bilimleri %19, sağlık hizmetleri ve enerji ve kamu hizmetleri sektörleri ise %17, üretim sektörü %16, kamu sektörü %13 orana sahip olarak karşımıza çıkıyor. 

     

    Kurumların içinde hangi departmanlar GenAI kullanıyor veya kullanmayı planlıyor?  

     

    Kurumlar içinde GenAI kullanımı veya kullanım planları açısından en yüksek orana sahip departmanlar satış (%86) ve pazarlama (%85) departmanları. Bunu %81 ile BT (Bilgi Teknolojileri) departmanı takip ederken, finans ve üretim departmanları %75 oranında GenAI kullanıyor veya kullanmayı planlıyor.

     

    Erken benimseyenler GenAI’ı kullanma ve uygulama konusunda pek çok engelle karşılaşıyor

    Kurumların GenAI’ı rutin kullanıma sokarken karşılaştıkları zorluklar listesinde 1 numarada net bir GenAI stratejisinin olmaması yer alıyor.

     

    Ankete katılan liderlerin yalnızca %9’u kurumlarının GenAI’ı benimseme sürecine son derece aşina olduklarını belirtiyor. Kuruluşları GenAI’ı tam olarak uygulamaya koymuş olan katılımcıların yalnızca %25’i kuruluşlarının GenAI’ı benimseme stratejisine son derece aşina olduklarını söylüyor. Teknoloji yatırım kararlarından sorumlu karar vericiler bile – benimseme eğrisinin ilerisinde olan kuruluşlar da dahil olmak üzere – yapay zekaya aşina değiller.

     

    Genel olarak 10 üst düzey teknoloji karar vericisinden 9’u GenAI’ı ve iş süreçlerini etkileme potansiyelini tam olarak anlamadıklarını kabul ediyor. CIO’lar %45 ile kuruluşlarının yapay zekayı benimseme stratejisini anlayan yöneticiler arasında başı çekiyor. Ancak Teknoloji Liderlerinin (CTO) yalnızca %36’sı tam olarak bilgi sahibi olduklarını söylüyor.

     

    Ancak bu anlayış boşluğuna rağmen, çoğu kuruluş (%75) önümüzdeki mali yılda GenAI’a yatırım yapmak için bütçe ayırdığını söylüyor.

     

    Kuruluşların karşılaştığı diğer zorluklar şunlar:

     

    • Veri

    Kuruluşlar GenAI’ı benimsedikçe, büyük dil modellerini (LLM’ler) geliştirmek için yeterli veriye sahip olmadıklarını fark ediyorlar. Ayrıca, devreye alma sürecine girdiklerinde, yapay zekayı başarılı bir şekilde uygulamak için uygun araçlardan yoksun olduklarını da fark ediyorlar. Kurumların BT liderleri en çok veri gizliliği (%76) ve veri güvenliği (%75) konusunda endişe duyuyor.

     

    • Regülasyon

    Kuruluşların yalnızca onda biri, gelecek yapay zeka düzenlemelerine uymaya tam olarak hazır olduklarını söylüyor. Tam olarak uygulamaya geçen kuruluşların üçte biri regülasyonlara uyabileceklerine inanıyor. Sadece %7’si GenAI yönetişimi konusunda yüksek düzeyde eğitim veriyor ve yalnızca %5’i LLM’lerdeki önyargı ve gizlilik risklerini ölçmek için güvenilir bir sisteme sahip.

     

    Engeller olsa da, teknolojiyi erken benimseyenlerin bazıları şimdiden anlamlı faydalar elde etti bile: %89’u çalışan deneyiminin ve memnuniyetinin arttığını, %82’si operasyonel maliyetlerden tasarruf ettiklerini ve %82’si müşteriyi elde tutma oranının arttığını belirtiyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tüik: İhracat birim değer endeksi aynı kaldı

    Tüik: İhracat birim değer endeksi aynı kaldı

    İhracat miktar endeksi %11,3 arttı

    İhracat miktar endeksi Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %11,3 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde %11,6 arttı, ham maddelerde (yakıt hariç) %10,6 arttı, yakıtlarda %13,3 arttı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %10,3 arttı.

    İthalat birim değer endeksi %1,0 arttı

    İthalat birim değer endeksi Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1,0 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde %3,9 azaldı, yakıtlarda %4,7 arttı, ham maddelerde (yakıt hariç) %4,7 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %0,2 azaldı.

    İthalat miktar endeksi %11,2 azaldı

    İthalat miktar endeksi Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %11,2 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde %20,3 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) %7,1 azaldı, yakıtlarda %5,9 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %5,9 azaldı.

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracat miktar endeksi %5,7 arttı

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat miktar endeksi; 2024 Nisan ayında 150,3 iken 2024 Mayıs ayında %5,7 oranında artarak 158,9 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ihracat miktar endeksi; 2023 yılı Mayıs ayında 142,6 iken 2024 yılı Mayıs ayında %11,3 oranında artarak 158,6 oldu.

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ithalat miktar endeksi %13,0 azaldı

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ithalat miktar endeksi; 2024 Nisan ayında 135,7 iken 2024 Mayıs ayında %13,0 oranında azalarak 118,1 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ithalat miktar endeksi; 2023 yılı Mayıs ayında 143,2 iken 2024 yılı Mayıs ayında %14,0 oranında azalarak 123,2 oldu.

    Dış ticaret haddi 2024 yılı Mayıs ayında 86,5 olarak gerçekleşti

    İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2023 yılı Mayıs ayında 87,3 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 0,8 puan azalarak, 2024 yılı Mayıs ayında 86,5 oldu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tüik: Toplam ciro yıllık %66,8 arttı

    Tüik: Toplam ciro yıllık %66,8 arttı

    Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2024 yılı Mayıs ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi %60,4 arttı, inşaat ciro endeksi %87,4 arttı, ticaret ciro endeksi %65,1 arttı, hizmet ciro endeksi %80,6 arttı.

    Toplam ciro aylık %0,8 arttı

    Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi (2021=100), 2024 yılı Mayıs ayında aylık %0,8 arttı.

    Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2024 yılı Mayıs ayında aylık sanayi sektörü ciro endeksi %1,5 arttı, inşaat ciro endeksi %5,7 arttı, ticaret ciro endeksi %0,7 azaldı, hizmet ciro endeksi %3,4 arttı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tüik: Ticaret satış hacmi yıllık %3,8 azaldı, perakende satış hacmi yıllık %5,8 arttı

    Tüik: Ticaret satış hacmi yıllık %3,8 azaldı, perakende satış hacmi yıllık %5,8 arttı

    Aynı ayda motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi %18,0 azaldı, toptan ticaret satış hacmi %4,6 azaldı, perakende ticaret satış hacmi ise %5,8 arttı.

    Ticaret satış hacmi aylık %3,4 azaldı, perakende satış hacmi aylık %0,2 azaldı

    Ticaret satış hacmi (2021=100) 2024 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre %3,4 azaldı. Aynı ayda motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi %1,0 azaldı, toptan ticaret satış hacmi %5,1 azaldı, perakende ticaret satış hacmi ise %0,2 azaldı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Akfen GYO'nun Toplam Portföy Değeri 6 Ayda %20 Artışla 689 Milyon Euro'ya Ulaştı

    Akfen GYO'nun Toplam Portföy Değeri 6 Ayda %20 Artışla 689 Milyon Euro'ya Ulaştı

     Akfen GYO’nun toplam portföy değeri 6 ayda %20 artarak 689 milyon Euro olarak gerçekleşti.

    Akfen GYO Genel Müdürü Ece Demirpençe, “Portföyümüzü çeşitlendirerek, yatırım risklerimizi minimize ediyor ve farklı segmentlerde yatırım yaparak daha dengeli bir yapı oluşturuyoruz. Yatırımcılarımıza en yüksek getiriyi sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

    Türkiye ve yurtdışında faaliyet gösteren 19 otel, 2 öğrenci yurdu, ofis, fabrika binası ve tatil köyünün yanı sıra geliştirilmesi devam eden 124 bin 72 metrekarelik projeye sahip olan Akfen Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın (Akfen GYO) portföy değeri ara dönem değerleme sonuçlarına göre önemli artış kaydetti. Akfen GYO’nun toplam portföy değeri 6 ayda %20 artarak 689 milyon Euro olarak gerçekleşti.

    Konuyla ilgili konuşan Akfen GYO Genel Müdürü Ece Demirpençe“Portföyümüzün değeri, stratejik yatırımlarımız ve gayrimenkul sektöründeki güçlü duruşumuz sayesinde önemli bir artış gösterdi. Portföyümüzü çeşitlendirerek, yatırım risklerimizi minimize ediyor ve farklı segmentlerde yatırım yaparak daha dengeli bir yapı oluşturuyoruz. Yatırımcılarımıza en yüksek getiriyi sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

    Portföydeki bu değer artışının, Akfen GYO’nun farklı segmentlerdeki projeleriyle yatırımcılara daha geniş fırsatlar sunma hedeflerine bir adım daha yaklaştırdığını anlatan Demirpençe, “Gayrimenkul sektöründe sürdürülebilir ve karlı yatırımlar yaparak, hem ülkemize hem de yatırımcılarımıza katkı sağlamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    Smart Kurumsal Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlık A.Ş. tarafından Akfen GYO portföyüne yönelik hazırlanan ara dönem gayrimenkul değerleme raporlarıyla birlikte Akfen GYO’nun varlıklarının toplam değeri 24 milyar TL’yi geçti.

    Akfen GYO’nun portföyünde yer alan ve değerlemesi yapılan varlıklar şu şekilde sıralandı: Bodrum Loft, Hadımköy Fabrika, Ibis Otel Adana, Ibis Otel Ankara Havalimanı, Ibis Otel Bursa, Ibis Otel Esenyurt, Ibis Otel Eskişehir, Ibis Otel İzmir, Ibis Otel Tuzla, Isparta Öğrenci Yurdu, Kıyıkışlacık Projesi, Kütahya Öğrenci Yurdu, Novotel Bosphorus Karaköy İstanbul, Novotel Trabzon, Novotel ve Ibis Otel Gaziantep, Novotel ve Ibis Otel Kayseri, Novotel ve Ibis Otel Zeytinburnu, Söğütlüçeşme Projesi, Yalıkavak Villa Projesi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tepe Savunma 'Fortune 500 Türkiye' listesinde

    Tepe Savunma 'Fortune 500 Türkiye' listesinde

    Türkiye’nin 81 ilinde 16 binin üzerinde özel güvenlik personeliyle hizmet veren Tepe Savunma, bu yıl da Fortune 500 Türkiye listesinde yer aldı. Her geçen yıl istikrarlı büyümesini sürdüren şirket, 2023 yılında yakaladığı başarı ivmesiyle Türkiye’nin en değerli şirketlerinin sıralandığı listeye girmeye hak kazandı. 2024 Fortune 500 Türkiye listesinde 219. sıraya yerleşen Tepe Savunma, yalnızca güvenlik hizmeti veren şirketler arasında ise en üst sırada yer alıyor. Ayrıca çalışan sayısı ve verimlilik açısından da en büyükler sıralamasında ilk 50 şirketten biri oldu. 

    ‘’Sektörün lider şirketlerden biri olarak yolumuza başarıyla devam ediyoruz’’ 

    Sürdürdükleri başarılı büyümeye dair açıklamada bulunan Tepe Kurumsal Çözümler Yönetim Kurulu Başkanı Levent Güler, şunları söyledi: “30 yıllık tecrübemiz, yüksek teknolojili güvenlik çözümlerimiz, uzman kadromuz, müşteri memnuniyeti odaklı yaklaşımımız ve özverili, disiplinli personelimizle tüm yaşam alanlarını güvenle buluşturuyoruz. 81 ilde; sanayi tesislerinden limanlara, otellerden iş merkezlerine, alışveriş merkezlerinden konut projelerine kadar pek çok farklı alanda hizmet veriyoruz. Sektörün lider şirketlerden biri olarak yolumuza başarıyla devam ediyoruz.’’ 

    “Yatırımcılar ve iş dünyası için güvenli referans noktası’’

    Fortune 500 listesinde olmanın önemine vurgu yapan Levent Güler, “Fortune 500 listesine girmek, bir şirketin başarısı ve sektördeki etkisini yansıtan önemli göstergelerden biridir. Tepe Savunma olarak aldığımız her başarıdan sonra kendimize yeni hedefler belirliyoruz. Bu yıl da Fortune 500 listesine girmek şirketimiz, grubumuz ve tüm çalışanlarımız için önemli bir motivasyon kaynağı olmuştur. Bu başarı şirketimizin büyüme ivmesine ve Türkiye’ye daha fazla değer katmasına hizmet edecektir” diye konuştu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bybit CEO'su Ben Zhou, Zürih'teki Point Zero Forum 2024'te Kripto'nun Geleceğin Finansını Şekillendirmedeki Rolünü Anlattı

    Bybit CEO'su Ben Zhou, Zürih'teki Point Zero Forum 2024'te Kripto'nun Geleceğin Finansını Şekillendirmedeki Rolünü Anlattı

    İşlem hacmine göre dünyanın en büyük ikinci kripto borsası olan Bybit, CEO Ben Zhou’nun İsviçre’nin Zürih kentinde düzenlenen Point Zero Forum 2024’teki etkili varlığıyla dijital varlık devrimine öncülük etmeye devam ediyor. Bu prestijli yıllık etkinlik, küresel finansal sistemlerin geleceğini şekillendirmek üzere finans, politika ve teknoloji alanlarındaki vizyonerleri bir araya getiriyor.

    “Bridging Finance” başlıklı ana oturumunda Zhou, “Dijital Varlıklar Finansal Hizmetleri Nasıl Geliştirir ve Tam Tersi” oturumunda, ana akım kripto benimsenmesi için kullanıcı deneyimi ve aşinalığının kritik rolünü vurguladı. Bybit’in, geleneksel finans ile yenilikçi kripto dünyası arasındaki boşluğu dolduran kullanıcı dostu arayüzler oluşturmaya öncelik verdiğini açıkladı.

     

    Finansın Geleceğini Güçlendirmek

    Zhou, gelişmekte olan ekonomiler için kriptonun dönüştürücü potansiyelini vurguladı. Finansal sistemlerin hala yapım aşamasında olduğu bölgelerde kripto kullanımı hızla artıyor ve Bybit, kriptoyu sorunsuz bir şekilde entegre etmek için yerel oyuncularla aktif olarak iş birliği yapıyor.

     

    Gerçek Dünya Varlık Entegrasyonunda Öncü Olmak

    Zhou ayrıca geleneksel ve dijital varlıklar arasındaki çizgileri bulanıklaştıran heyecan verici gelişmelere de ışık tuttu. Hong Kong’un Bitcoin ETF’sinin yakın zamanda piyasaya sürüldüğünü ve kripto sahiplerinin varlıklarını satmadan ev sahipliği gibi gerçek dünya uygulamaları için varlıklarından yararlanmalarına olanak sağladığını belirtti.

    Bybit, kripto kullanıcıları için geleneksel varlıkların değerini ortaya çıkaran Gerçek Dünya Varlığı (RWA) tokenizasyonunu araştıran projelerde aktif olarak yer almaktadır. Bu iki yönlü köprü, inovasyonu teşvik etmekte ve finansal ortamın her iki tarafını da güçlendirmektedir.

     

    Rekabetçi İnovasyonu Teşvik Etmek

    Zhou, geleneksel oyuncuları kriptoyu benimsemeye iten doğal rekabet dürtüsünün altını çizdi. Finansın geleceği inkar edilemez bir şekilde Web3 teknolojisiyle iç içe geçmiştir ve uyum sağlayamayanlar zemin kaybetme riskiyle karşı karşıyadır. Bybit, farklı yaklaşımların ve düzenleyici kurumlar arasında ortaya çıkan rekabetin farkında olarak dünya çapındaki düzenleyicilerle aktif bir şekilde çalışmaktadır.

    Kripto işletmelerine yönelik lisanslama rejimiyle Hong Kong’dan gelen son olumlu sinyaller bu değişimi göstermektedir. Zhou, odak noktasının benimsemeyi teşvik etmek değil, teknolojiyi kucaklamak ve inovasyon için işbirlikçi ve güvenli bir ortamı teşvik etmek olması gerektiği sonucuna vardı.

     

    Finansal Evrime Liderlik Etmek

    Bybit, yerleşik finansal sistemler ile gelişmekte olan dijital varlıklar arasında köprüler kurmaya kendini adamış bu dönüştürücü çağın ön saflarında yer almaktadır. Bu adanmışlık, Bybit’in sinerjik bir finansal gelecek vizyonunu somutlaştırarak daha kapsayıcı ve verimli bir küresel finansal ekosistemin oluşturulmasını hızlandırmaktadır.

     

    Bybit hakkında

    Bybit, 33 milyondan fazla kullanıcıya hizmet veren, işlem hacmine göre dünyanın en büyük ikinci kripto para borsasıdır. 2018 yılında kurulan Bybit, kripto yatırımcılarının ve tüccarlarının ultra hızlı bir eşleştirme motoru, 7/24 müşteri hizmetleri ve çok dilli topluluk desteği bulabilecekleri profesyonel bir platform sunmaktadır. Bybit, Formula 1’in hüküm süren İnşaatçılar ve Sürücüler şampiyonu Oracle Red Bull Racing takımının gururlu bir ortağıdır.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Borusan'dan çalışan memnuniyeti odaklı inovatif uygulama

    Borusan'dan çalışan memnuniyeti odaklı inovatif uygulama

    T4 People Analytics ile geliştirilen bu proje ile çalışanların esenliğinin ve iş performansının ölçülebilir şekilde artırılması planlanıyor. Borusan, bu sayede çalışan memnuniyetini de en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyor.

    Borusan Grubu, insan kaynakları analitiği alanında yenilikçi çözümler geliştiren T4 People Analytics ile insan kaynaklarında dikkat çeken bir çalışmaya imza atıyor. Pandemi sonrası dönemde insan kaynakları yönetimini yeniden tanımlama misyonu ile tasarlanan Yeni Düzen Çalışma Analitiği platformu çalışanlara odaklanırken, çalışan esenliğini ve etkinliğini ölçülebilir şekilde artırmayı amaçlıyor. 

    T4 People Analytics tarafından geliştirilen sistem, çalışanların açık uçlu geri bildirim metinlerini, yapay zeka modelleri ile otomatik olarak anlamlandırıp sınıflandırarak tavsiyeler sunabiliyor. Bu sayede, çalışanların hem geri bildirim verdiği konuların hem de çalışanın duygu durumunun tespiti sağlanırken çözüm odaklı bir yaklaşımla hızlıca harekete geçmek mümkün oluyor. Yeni dönem anket ve dijital iletişim teknolojileri, çalışan deneyimini derinlemesine anlamlandırmak ve iyileştirmek için devreye alınırken bu yenilikçi yöntemler, çalışanların ihtiyaçlarının daha hızlı ve etkili bir şekilde belirlenmesini sağlıyor. Bu şekilde çalışanların yıllık izin haklarını kullanmaları ve dinlenmiş bir şekilde işyerine dönmeleri için teşvik edici ön adımlar atılabilirken iş-yaşam dengesi gözetilerek, ihtiyaç ve beklentilerini karşılayan daha optimize edilmiş çalışma koşulları sunuluyor. 

     

    “Borusanlıların esenliklerini artırmayı amaçlıyoruz”

    Borusan Grubu’nun insan odaklı olduğunu vurgulayan Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, “Bu projede sürdürülebilirlik odaklarımız olan iklim, insan ve inovasyon alanlarımızdan insan başlığı altında çalışan bağlılığını ele alıyoruz. Sürdürülebilir bağlılık skorumuzu yüksek tutmayı amaçlarken bu yöndeki çalışmalarımızda inovasyonun gücünü kullanıyoruz. T4 People Analytics ile hayata geçirdiğimiz projeyle Borusanlıları daha iyi anlamayı, ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde yanıt verebilmeyi, esenliklerini artırmayı amaçlıyoruz” dedi.

    Çalışan odaklı riskler etkili bir şekilde öngörülebiliyor

    Rutin nabız anketleri ve kapsamlı Çalışan Bağlılığı Anketleri (ÇBA) sayesinde, çalışan bağlığı ve istenmeyen ayrılmaların riskleri daha etkin bir şekilde öngörülebiliyor. Bu süreçte, anketlerden elde edilen geribildirimler, Türkçe doğal dil işleme ve yapay zeka modelleri kullanılarak saatler içerisinde işleniyor ve çalışanların ihtiyaçlarına daha hızlı yanıt verilebiliyor. Ayrıca, anında akıllı bildirim sistemi sayesinde insan kaynakları yöneticileri, çalışanlar ve yöneticiler aksiyon alınması gereken durumlardan anında haberdar olabiliyorlar. Bu sistem, çalışanlar arasında proaktif bir iletişim ve hızlı çözüm üretme ortamı sağlıyor. Ortaya çıkan analitik veriler ışığında ele alınan bu proje ile, Borusan’da çalışma kültürünün geliştirilmesi ve iş-yaşam dengesine yönelik iyileştirmeler sağlanması hedefleniyor.  

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Nükleer Enerjide Yatırım Hacmi 10 Trilyon Doları Geçebilir

    Nükleer Enerjide Yatırım Hacmi 10 Trilyon Doları Geçebilir

    Nükleer Santraller Zirvesi – NPPES’te, ‘Nükleer Enerji Finansmanı’ konulu bir oturum gerçekleşti. Oturumda, önümüzdeki 20 yıl içinde nükleer enerji alanındaki toplam küresel yatırım hacminin 10 trilyon ABD dolarını geçebileceğine dikkat çekildi ve nükleer santral projelerinin finansmanı için öneriler tartışıldı

    Ankara Sanayi Odası (ASO) ve Nükleer Sanayi Derneği (NSD) tarafından gerçekleştirilen 10. Nükleer Santraller Zirvesi – NPPES’te, ‘Nükleer Enerji Finansmanı’ konulu önemli bir oturum düzenlendi. Sıfır karbon hedefine ulaşmak için ülkelerin enerji karmalarında önemli bir rol oynayan nükleer enerji yatırımlarının finansmanının nasıl sağlanabileceği tartışıldı.

    Oturumun başkanlığını Yeni Nükleer İzleme Enstitüsü (NNWI) Başkanı Tim Yeo üstlendi. Oturum konuşmacıları arasında; IBNI – Uluslararası Nükleer Altyapı Bankası Kurucusu ve Başkanı Daniel Dean, Pillsbury Winthrop Shaw Pittman Enerji ve Doğal Kaynaklar Partneri Vincent Zabielski ve B1 Grup Danışmanlık Teknoloji ve İşlemler Direktörü Alexander Temkin yer aldı.

    Nükleer enerjide küresel yatırım hacmi 10 trilyon ABD Doları’nın üzerine çıkabilir

    IBNI – Uluslararası Nükleer Altyapı Bankası Kurucusu ve Başkanı Daniel Dean şunları söyledi: “2050 yılına kadar en az 1TW ek nükleer kapasiteye ihtiyaç duyulacak. Önümüzdeki 20 yıl içinde nükleer enerji alanındaki toplam küresel yatırım hacmi 5 trilyon ABD Doları’nın üzerinde olacak. Hatta her şeyi doğru yaparsak bu rakam 10 trilyon ABD Doları’nın üzerine de çıkabilir.”

    Daniel Dean IBNI hakkında da şu bilgileri paylaştı: “IBNI’ın küresel nükleer kapasite artışını teşvik etme hedefleri yaklaşık olarak; 2030 yılına kadar 20GW, 2035 yılına kadar 100GW ve 2040 yılına kadar da 600GW’ın üzerinde ek kapasite inşaatı veya tamamlanmış proje şeklinde. IBNI, sınırlı devlet finansmanı ve finansman kaynaklarının bittiği ve piyasa tabanlı finansmanın başladığı yer arasındaki ‘boşlukları doldurmak’ için hizmet verecek. Banka, nükleer enerjiye özgü benzersiz finansman zorluklarını ele almak için finansmanın çok ötesine geçen çok boyutlu çözümler de sağlayacak. Bu çözümler arasında şunlar yer alacak; öz kaynak, rekabetçi hibeler, ticari ve imtiyazlı krediler, garantiler, risk yönetimi ürünleri, danışmanlık hizmetleri ve küresel kaynak havuzlarına erişim. Ayrıca küresel talep birleştirme programları sağlayarak, riskin hızlı bir şekilde azaltılmasını, ölçeklenmeyi ve ölçek ekonomileri aracılığıyla maliyetlerin düşürülmesini mümkün kılacak.  2050 yılı için belirlenen net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için IBNI, hem mevcut hem de ileri nükleer teknolojilerin dünya çapında dağıtımını kolaylaştıracak, geniş bir ekonomi yelpazesinde destek verecek.”

    Nükleer finans piyasası hayal gücünü genişletmeli

    Pillsbury Winthrop Shaw Pittman Enerji ve Doğal Kaynaklar Partneri Vincent Zabielski ise finansmanda yenilik ihtiyacını vurgulayarak şunları söyledi: “Nükleer enerji alanında diğer endüstrilerdeki başarılı uygulamalardan ilham alan yeni finansal modellerin geliştirilmesi önemli. Büyük uçak filolarını finanse etmek için birçok yenilikçi yol geliştirmiş olan havacılık finans piyasası ile karşılaştırıldığında, nükleer finans piyasası biraz hayal gücünden yoksun görünüyor. Ancak piyasada önemli değişimler de var; geleneksel, riskten kaçınan müşterilerden, giderek daha fazla temiz nükleer enerji talep eden dinamik teknoloji şirketleri var. Teknoloji devlerinin büyük yatırımları ve stratejik girişimleri nükleer enerjiye güçlü bir bağlılığı gösteriyor. Nükleer sektörde inovasyonu kolaylaştıran güçlü, uyarlanabilir düzenleyici çerçeveler ve hükümet desteğinin kritik rolü devam ediyor.”

    Güçlü hükümet desteği önemli

    B1 Grup Danışmanlık Teknoloji ve İşlemler Direktörü Alexander Temkin ise nükleer güç santrali projelerinin uluslararası standartlara uygun olması ve güçlü hükümet desteği alması gerekliliğinin kritik önemini vurguladı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Aksa Doğalgaz, Fortune 500 Türkiye listesinde 44'üncü sırada

    Aksa Doğalgaz, Fortune 500 Türkiye listesinde 44'üncü sırada

    Türkiye’nin en büyük özel doğal gaz dağıtım şirketi Aksa Doğalgaz, net satış, öz kaynak ve FAVÖK gibi ekonomik değerler dikkate alınarak belirlenen Fortune 500 Türkiye 2023 Araştırması’nda 44’üncü sırada konumlandı. Sürdürülebilir büyüme stratejisiyle ilerleyen ve 2023 yılı cirosu 49,8 milyar TL olan Aksa Doğalgaz’ın geçen yıl yaptığı yatırım tutarı 5,7 milyar TL’ye ulaşırken, toplam yatırım tutarı 40 milyar TL seviyesine çıktı.

    Kazancı Holding’in yarım asrı aşan tecrübesi

    Doğal gaz dağıtım sektörünün lideri olarak, 21 yıldır gerçekleştirdikleri çalışmalar ve başarılardan büyük memnuniyet duyduklarını belirten Aksa Doğalgaz Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aslan, “Geçtiğimiz yıl, şirketimizin sürdürülebilir büyüme stratejisinin temel taşlarını daha da güçlendirdik ve 6 bin kilometre yatırımımızla sektörümüz açısından dünyada bir ilke imza attık. Bugün 45 bin kilometreye aşan şebeke uzunluğumuzla abone sayımızı ve doğal gaz dağıtım hacmimizi önemli ölçüde artırarak ülkemizin enerji güvenliğine katkıda bulunmayı sürdürüyoruz. Geleceği şekillendiren bir vizyonla hareket ederken faaliyetlerimiz ve iş birliklerimizle yalnızca ülkemizde değil, uluslararası alanda da örnek oluyoruz. Aksa Doğalgaz, Kazancı Holding’in yarım asrı aşan tecrübesi ve bilgi birikiminden güç alarak ilerlemeye devam eden çok güçlü bir şirket. 175 ofisimiz ve 4 bin 356 çalışanımızla, vatandaşlarımızı doğa dostu, ekonomik ve konfor sunan doğal gaz ile buluşturuyoruz. Önceliğimiz hiç şüphesiz, doğal gaz arzını tüm abonelerimize en yüksek müşteri memnuniyetiyle, kesintisiz ve güvenli bir biçimde sağlamaya devam etmek olacak. Bizleri bugünlere taşıyan çalışanlarımıza, paydaşlarımıza ve vatandaşlarımıza yürekten teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tüik: Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %8,4 seviyesinde gerçekleşti

    Tüik: Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %8,4 seviyesinde gerçekleşti

    Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı %50,0 oldu

    İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre 273 bin kişi artarak 32 milyon 920 bin kişi, istihdam oranı ise 0,4 puan artarak %50,0 oldu. Bu oran erkeklerde %67,3 iken kadınlarda %33,0 olarak gerçekleşti.

    Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı %54,5 olarak gerçekleşti

    İşgücü 2024 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre 245 bin kişi artarak 35 milyon 931 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,3 puan artarak %54,5 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde %72,4 iken kadınlarda %37,1 oldu.

    Genç nüfusta mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %15,0 oldu

    15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,3 puan artarak %15,0 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde %12,8, kadınlarda ise %19,3 olarak tahmin edildi.

    Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 43,9 saat oldu

    İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2024 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre 0,3 saat azalarak 43,9 saat olarak gerçekleşti.

    Mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranı %25,2 oldu

    Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2024 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre 2,0 puan azalarak %25,2 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı %17,4 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı %17,1 olarak tahmin edildi.
    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ericsson, Patrick Johansson'u Orta Doğu ve Afrika Pazarı Başkanı olarak atadı

    Ericsson, Patrick Johansson'u Orta Doğu ve Afrika Pazarı Başkanı olarak atadı

    Patrick Johansson halihazırda Ericsson’un Bulut Yazılım ve Hizmetleri İş Alanı İş Kontrol ve Operasyonları Başkanı olarak görev yapıyordu. Johansson, Ericsson’dan ayrılma kararı Mayıs 2024’te açıklanan Fadi Pharaon’un yerine göreve başlayacak. Johansson yeni görevine 1 Ağustos 2024 itibariyle başlayacak ve Suudi Arabistan’ın Riyad kentinde görevini sürdürecek.

    Johansson, 1997 yılında Ericsson’a katılmasından bu yana İsveç, Kore, Hindistan, Avusturya, Çin ve Vietnam’da görev aldı. Kariyerinde birçok iş alanı ve pazarda faaliyet gösterdi. Önceki iş deneyimleri arasında Şebeke İş birimi’ne  yönelik Küresel Satış ve Ticari Yönetim Bölümü Küresel Başkanlığı, Kore Müşteri Birimi Başkanlığı ve finanstan işletme alanlarına dair çeşitli yönetici pozisyonları bulunuyor. 

    Ericsson Başkanı ve CEO’su Börje Ekholm atamayla ilgili şunları söyledi: “Patrick sektördeki lider konumumuzu korumaya devam etmemize katkıda bulunurken iki kritik  faktör olarak belirlediğimiz teknolojimiz ve iş stratejimiz hakkında engin bir deneyime sahiptir. Kendisinin bu görevi kabul etmesinden büyük memnuniyet duyuyor ve İcra Kurulunda yer almasını dört gözle bekliyorum

    Patrick Johansson ise konuyla ilgili şunları ifade etti: “Bu fırsat bana sunulduğu için gurur ve heyecan duyuyorum. “Ericsson, işletmelerin ve toplumların dijitalleştiği yerde şebeke temelli son teknoloji trendlerinin merkezinde bir konumdadır. Tüm kapasitenin şebeke API’leri aracılığıyla açığa çıkarılabildiği, tamamen programlanabilir, yüksek performanslı şebekeleri sektöre sunarak öncülük ediyoruz. Orta Doğu ve Afrika pazarındaki müşteriler ve iş ortaklarıyla tanışmayı ve meslektaşlarımla birlikte çalışarak olağanüstü müşteri değeri yaratmayı dört gözle bekliyorum.” 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Dassault Systèmes 2024 Farnborough Uluslararası Havacılık Fuarı'nda sanal ikizler, yaratıcı deneyimler, artırılmış gerçeklik ve çok daha fazla gelişmeyi sergileyecek

    Dassault Systèmes 2024 Farnborough Uluslararası Havacılık Fuarı'nda sanal ikizler, yaratıcı deneyimler, artırılmış gerçeklik ve çok daha fazla gelişmeyi sergileyecek

    Chalet C208’de endüstri, araştırma ve akademiden uzmanlar, Dassault Systèmes ile bir araya gelerek, havacılık endüstrisinde önem taşıyan konuları ve sürdürülebilir havacılık araçlarının geliştirilmesi yarışının hızlandığı teknolojileri tartışacaklar. Aynı zamanda, geleneksel tedarik zincirlerinin nasıl değer ağlarına dönüştüğünü ve savunma alanının siber güvenli egemen sistemlerle nasıl modernleştiğini inceleyecekler. 

     Chalet’te öne çıkanlar:

     

    • Sheffield Üniversitesi İleri Üretim Araştırma Merkezi, Cranfield Üniversitesi, Fokker Next Gen, Joby Aviation, Ulusal Havacılık Araştırma Enstitüsü, Vertical Aerospace ve daha birçok kurumdan yöneticilerle derinlemesine tartışmalar;
    • Bağımsızlığın sağlanması, savunmanın modernleştirilmesi, tavizsiz kalitenin artırılması, sürdürülebilir inovasyonun hızlandırılması ve işgücüne beceri kazandırılmasına ilişkin konularda paneller;
    • Yaratıcı tasarım deneyimleri, operasyonların sanal ikizleri, model tabanlı sistem mühendisliği, bakım simülasyonları, operatörler için artırılmış gerçeklik ve diğer demolar;
    • 3DEXPERIENCE platformunun sektörün ardışık satın alma süreçlerinden görev mühendisliğine, ürünlerden karmaşık sistem sistemlerine, silo halindeki tedarik zincirlerinden entegre değer ağlarına ve karbon bazlı havacılıktan çevresel sorumluluğa geçişini nasıl sağladığına ilişkin ayrıntılar;
    • Havacılık ve Savunma Sanayi Başkan Yardımcısı David Ziegler de dahil olmak üzere Dassault Systèmes yöneticilerinden görüşler.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Rusya'ya İhracat Mevsimi

    Rusya'ya İhracat Mevsimi

    Balık ihracatında da rekor seviyeye ulaşıldı. Ayrıca en fazla kimya ihracatı yapılan üçüncü ülke de Rusya oldu. Türkiye – Rusya hattında uzun süredir faaliyet gösteren ve Rusya’da da yapılanması bulunan Almark Logistics, geniş araç ve ekipman havuzuyla kimya, gıda ve otomotiv dâhil hemen her sektöre hizmet veriyor. Şirketin Genel Müdürü Onur Güvenler, “Türkiye-Rusya hattında, iki ülkenin de yasal mevzuatını, coğrafyasını, dilini ve kültürünü çok iyi bilen uzman çalışanlarımızla ithalat ve ihracat taşımacılığı yapıyoruz.” dedi.

    TÜİK verilerine göre ocak-mayıs döneminde Rusya’ya 3,5 milyar dolarlık ihracat yapıldı. Kiraz ihracatı yaklaşık 8 milyon dolarla en yüksek düzeyine çıktı. Balık ihracatı 125 milyon dolarla, “kahve, çay, kakao, baharat ve ürünleri” ihracatı ise 22 milyon dolarla rekor kırdı. Yılın ilk 5 ayında Rusya’ya domates ihracatı yüzde 16 artarak 34 milyon doları, motorlu kara taşıtları ihracatı ise yüzde 6’lık artışla 232 milyon doları buldu.  Ayrıca en fazla kimya ihracatı yapılan üçüncü ülke de 107 milyon dolarla Rusya oldu.

    Türkiye, Rusya, Ukrayna ve CIS ülkeleri ile Avrupa ülkelerinde lojistik hizmetler veren Almark Logistics de her sektörden yüke uyun, özel donanımlı 350 civarında araç ve ekipmanla Türkiye-Rusya hattında taşımacılık ve depolama çözümleri sunuyor.

    Maliyet etkin çözümler, zamanında ve hasarsız teslimat

    Şirketin Genel Müdürü Onur Güvenler, St. Petersburg’da kurdukları şirketleriyle Rusya’daki lojistik altyapı ve ağlarını daha güçlendirdiklerini belirtti. Türkiye ve Rusya’dan ithalatçı ve ihracatçı müşterilerine, iki ülkeyi de çok tanıyan tecrübeli çalışanlarıyla hizmet verdiklerini vurgulayan Güvenler, “Maliyet etkin çözümlerimiz, zamanında ve hasarsız teslimatlarımızla iki ülke arasındaki ticaret hacminin daha da artmasına katkı sağlıyoruz.” dedi.

    Güvenler, multimodal taşımacılık başta olmak üzere kara yolu, deniz yolu, hava yolu, demir yolu ve dökme yük taşımacılığı hizmetleri verdiklerini anlattı. Multimodal servisleriyle oldukça ekonomik çözümler sunduklarına dikkati çeken Güvenler, “Böylece müşterilerimize rekabet avantajı kazandırıyoruz. Ayrıca olumsuz hava koşulları ile trafik ve sınır kapılarındaki yoğunluk nedeniyle teslimatlarda yaşanabilecek gecikmelerin de önüne geçiyoruz.” diye konuştu.

    “Üçüncü ülke taşımalarında da hızla büyüyoruz”

    Güvenler, Rusya’da Almark Logistics’e duyulan güvene de dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:

     “Rusya’da yıllardır müşteri odaklı çözüm anlayışımızla ve kalite çıtamızı yükselterek çalışıyoruz. Çekicilerimiz ve logomuz Rusya pazarında çok iyi tanınıyor. Oluşturduğumuz bu güvenle sadece Türkiye hattında değil, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere üçüncü ülke taşımalarında da hızla büyüyoruz.”

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı