Kategori: Magazin

  • Akbank ve Chatham House'tan Gündemi Belirleyen Panel

    Akbank ve Chatham House'tan Gündemi Belirleyen Panel

    Chatham House’un Londra’daki merkezinde gerçekleşen panele, Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı ve Chatham House Direktörü ve Genel Müdürü Bronwen Maddox ev sahipliği yaptı. Türkiye ve Birleşik Krallık başta olmak üzere pek çok ülkeden üst düzey ismi bir araya getiren etkinliğe Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de katıldı. 

    Chatham House’un merakla beklenen geleneksel Londra Konferansının hemen öncesinde gerçekleştirilen panelde, gelişmekte olan ülkelerin küresel siyasette kendilerini nasıl konumlandırdıkları ve çok taraflılığın geleceğini nasıl etkiledikleri incelendi. 

    “Türkiye’nin stratejik öneminin arttığı bir dönemde bu paneli gerçekleştirmek büyük bir gurur”

    Uluslararası katılımcılardan büyük ilgi gören panel sonrası yaptığı açıklamada, Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı, “Dünyanın en saygın düşünce kuruluşlarından Chatham House’la birlikte Yükselen Güçler ve Çok Kutuplu Dünya Paneli’ni düzenlemekten mutluluk duyuyoruz. Türkiye’nin stratejik öneminin giderek arttığı bir dönemde böyle bir paneli gerçekleştirmek büyük bir gururdu.  Panelde Mehmet Şimşek de bizimleydi. Katılımı için Sayın Bakanımıza bir kez daha teşekkür ederiz. Sayın Bakanımız öncülüğünde Türkiye’nin uyguladığı yeni ekonomik program büyük takdir topluyor. Ekonomimizde her geçen gün öngörülebilirlik ve istikrarın arttığını gözlemliyoruz.  Artan güven ve yatırımcı ilgisi de programın başarısını şimdiden kanıtlıyor. Türkiye’nin başarılarının ve küresel değişimlere uyum sağlama yeteneğinin ülkemizi bir güç merkezi haline getireceğine inanıyoruz. Türkiye’nin bankası Akbank olarak biz de ülkemizi uluslararası arenada temsil etmeye devam edeceğiz” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sürdürebilirliği başarısının merkezine koyan Axis Communications, sektördeki 40. yılını kutluyor

    Sürdürebilirliği başarısının merkezine koyan Axis Communications, sektördeki 40. yılını kutluyor

    1984’te kurulduğundan bu yana alanında bir çok yenilik ve teknolojiye imza atan Axis, güvenlik alanında devrim yaratarak analog kameralardan dijital ve dünyada ilk defa ağa bağlı kameralara geçişi başlattı ve video gözetim teknolojisinde yeni standartları belirledi. Axis, ileri seviye analitikler ve yapay zeka destekli çözümler geliştirmeye odaklanırken, her zaman teknolojik ilerlemenin en ön saflarında yer alarak müşterilerine daha akıllı ve daha verimli güvenlik çözümleri sundu.

    Axis Communications Orta Asya Bölge Satış Müdürü Ayşegül Demirkol, “Sektördeki kırkıncı yılımıza ulaşmak, inovasyon, kalite ve sürdürülebilirliğe olan bitmek bilmeyen bağlılığımızın bir kanıtıdır,” dedi. “Ancak bu sadece geçmiş 40 yılın başarılarını kutlamakla değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik hedeflerimizi gerçekleştirme konusundaki tavizsiz bağlılığımızı gelecek yıllarda da göstermektir. Bu girişimlerin kapsamı, bileşen üretiminde kullanılan hammaddelerden enerji tüketimine ve ürünlerin ömrünün sonunda geri dönüştürülme yaklaşımına kadar işimizin her yönünün emisyon azaltma hedeflerine katkıda bulunmasını gerektiriyor. Kısacası, önümüzdeki 40 yılın da en az geçen 40 yıl kadar gelecek için ödüllendirici olmasını sağlamak için sürdürülebilirlik gündemimize bağlıyız.”

    Axis Sürdürülebilirlik Raporu 2023, 2007 yılında BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni imzalarken, strateji ve operasyonlarını bu evrensel insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele ilkeleri ile uyumlu hale getirdi. Axis ayrıca insanlar ve gezegen için barış ve refah sağlayacak bir plan olarak hizmet eden BM 2030 Gündemi’nin 17 Küresel Sürdürülebilir Kalkınma Hedefini (SKH’ler) destekliyor.

    Global Reporting Initiative (GRI) Standartları ve BM Küresel İlkeler Sözleşmesi ile uyumlu olarak oluşturulan 2023 yılı sürdürülebilirlik raporunda, Axis’in çeşitli alanlarda ilerleme kaydederek büyüme yolculuğunu sürdürdüğü görülüyor. Axis, uzun vadeli büyüme hedefinde, topluma katkıda bulunan bir şirket olma konusunda iddialı ve tavizsiz olmayı amaçlıyor.

    Axis Communications 2023 Sürdürülebilirlik Raporu’nda öne çıkan önemli noktalar: 

    • İnsan hakları risk alanlarının haritalandırılması da dahil olmak üzere insan hakları özen yükümlülüğünde ilerleme 

    • Axis ürünlerinde enerji tüketimini yönetme yetenekleri artırma 

    • Yenilenebilir karbon bazlı plastik içeren kamera oranlarının artırılması 

    • BFR/CFR içermeyen kameraların oranının artırılması 

    • %90+ tamamlanma oranı ile çalışanlar için yolsuzlukla mücadele farkındalığı eğitimi.

    Axis, işletmelerin en son iklim bilimine uygun olarak sera gazı emisyonu azaltma hedeflerini belirlemesini sağlayan küresel kuruluş Science Based Targets Initiative (SBTi) Science Based Targets İnitiative (SBTi) ve Paris Anlaşması hedefleri olan küresel ısınmayı 1.5°C ile sınırlamayı ve endüstriyel seviyenin 2°C  üstünde tutmayı hedefleyen dünya çapındaki 5.000’den fazla kuruluştan birisidir.

    Axis, 2022 baz yılına kıyasla 2030 yılına kadar mutlak scope 1 ve 2 sera gazı emisyonlarını %42 oranında azaltmayı taahhüt eder. Axis ayrıca, satın alınan mal ve hizmetler, taşımacılık, dağıtım ve ürünlerinin kullanımından kaynaklanan scope 3 sera gazı emisyonlarını aynı zaman diliminde satılan birim başına %51.6 oranında azaltmayı taahhüt eder.

    Axis Çevre ve Tedarik Zinciri Sürdürülebilirliği Direktörü Carl Trotzig, “Axis, uzun zamandır değer zincirinin tamamının çevre üzerindeki etkisini azaltmaya kararlı. Bu, işimiz, tedarikçilerimiz ve üreticilerimiz ile ürünlerimizin ömrü boyunca emisyonların azaltılması için odaklanılması gereken kilit alanları belirlemeyi içerir. Bilim temelli bir yaklaşım benimserken, hedeflerimizin SBTi tarafından doğrulanması, çabalarımıza sadece daha fazla ivme kazandırır.” dedi.

    Orta Asya Bölge Satış Müdürü Ayşegül Demirkol son olarak, “Axis, kuruluşundan bu yana, ağ teknolojisinden en iyi şekilde yararlanan ve müşterilerini ön planda tutan güçlü temel değerler üzerine inşa edilmiş, çığır açan ürünler geliştirtmeye çalışmıştır. ‘Daha akıllı, daha güvenli bir dünya için yenilik’ terimini 2013’te vizyonunu tanımlayarak kullanmaya başladı: Axis, ürünleri, teknolojisi ve ilişkilerini güçlendirmek için yenilikleri keşfetmekte, öğrenmekte ve bu konuda derin çalışmalarını sürdürmektedir. Daha akıllı, daha güvenli bir dünya için inovasyon yapma misyonumuzu sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • A101'e 20 Haziran'da Uygun Fiyatlı Benzinli ATV Geliyor

    A101'e 20 Haziran'da Uygun Fiyatlı Benzinli ATV Geliyor

    Türkiye’nin 81 ilinde ve her ilçesinde, 500’ün üzerinde tedarikçisi ile perakende sektörünün öncü şirketleri arasında yer alan A101, 20 Haziran’da avantajlı teknolojik ürünleri satışa sunacak.

    A101’den Kaçırılmayacak Benzinli ATV Fırsatı

    Tüm arazi koşulları için uygun tasarım avantajına sahip REVOLT RA5 180 CC Off-Road Benzinli ATV 84.990 TL’lik fiyatıyla dikkatleri çekiyor.

    Euro 2024 Heyecanını A101’le Yaşayın

    A101 bu hafta satışa sunacağı uygun fiyatlı televizyonlarla Euro 2024 heyecanını evlerinize taşıyor. TOSHIBA 65UL2363DT & 65UL2163DT/2 65” Ultra HD Smart TV 18.999 TL, ONVO 55OV6000U 55” Ultra HD Android 13 Smart LED TV 12.499 TL, JVC LT-50VA3405T 50” 4K Ultra HD Android TV 11.999 TL, ONVO 42OV6000F 42” Full HD Android 13 Smart LED TV 6.799 TL, TOSHIBA 32W2163DT/2 32W2263DT 32” Uydu Alıcılı Smart LED TV ise 5.799 TL fiyatıyla alıcılarını bekliyor.

    A101 SEG Marka Beyaz Eşya Satışlarına Devam Ediyor

    Birbirinden fonksiyonlu özelliklere ve hesaplı fiyatlara sahip SEG marka beyaz eşyalar A101 mağazalarında yerini alıyor. SEG NF 463 / NF 4631 No-Frost Buzdolabı 13.499 TL, SEG CM 1012 10 Kg Çamaşır Makinesi 10.799 TL, SEG CM 710 7 Kg Çamaşır Makinesi 8.499 TL, SEG Mekanik Silindirik Termosifon 65 L ise 4.399 TL’ye satışa çıkıyor.

    Ekonomik Teknolojik Ürünlerde Adres Yine A101

    XIAOMI REDMI 12 8/128GB Cep Telefonu 6.999 TL, SAMSUNG Galaxy Watch 4 ~ 40 mm 3.599 TL, SAMSUNG Galaxy Fit 3 Akıllı Saat 1.899 TL, PIRANHA 4525 Kablosuz 15 W Hızlı Masaüstü Şarj 239 TL, PIRANHA 2210 Bluetooth Kulaklık 299 TL, PIRANHA 7835 Bluetooth Hoparlör 399 TL, PIRANHA 9015 Powerbank 499 TL, PIRANHA Klavye Mouse Seti 199 TL’ye beğenilere sunuluyor.

    Birbirinden Avantajlı Küçük Ev Aletleri A101’lerde

    HOMEND Grilliant 1356H Inox Tost Makinesi 1.499 TL, SAMSUNG VC07R302MVB/TR Cyclone Süpürge 3.299 TL, PHILIPS HD9252/90 Airfryer L 2.699 TL, PHILIPS HD2581/90 Ekmek Kızartma Makinesi 599 TL, ARZUM AR3141 Çay Makinesi 1.299 TL, KIWI KFAN 7604 Klipsli Masa Üstü Fan 299 TL, KIWI KSI6316 Seyahat Ütüsü 499 TL, FANTOM Carbon DC1000 Dik Süpürge 1.299 TL, APRILLA ATR7018 Şarjlı Saç Sakal Kesme Makinesi 279 TL, ENCHEN Blackstone 3D Şarjlı Tıraş Makinesi 459 TL, APRILLA AHS 2026 Saç Düzleştirici 299 TL.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Endeksa, yazlık konut fiyatlarını mercek altına aldı: Satılıkta Ayvalık, Kiralıkta Çanakkale Zirvede!

    Endeksa, yazlık konut fiyatlarını mercek altına aldı: Satılıkta Ayvalık, Kiralıkta Çanakkale Zirvede!

    Kullanıcılarına yapay zeka ile gayrimenkullerinin gerçek değerini sunan ve bu sayede güvenle satmalarına imkan sağlayan Endeksa, yazlık bölgelerdeki konut piyasasını mercek altına aldı. Endeksa’nın çalışmasına göre, yazlık konutların yoğun olduğu ilçelerde gayrimenkul fiyatları bir yıllık dönemde nominal olarak artsa da reel artış grafiği düşüş eğiliminde. Yazlık bölgelerdeki konut kira değişimlerine bakıldığında ise, birçok beldede enflasyonun altında artışlar yaşandığı görülüyor. 

     

    Pandemi ve depremle birlikte Türkiye’nin kıyı illerindeki konut piyasasında rekor fiyat artışlarına sebep olan yazlık bölgelere göç trendi, son bir yılda yavaşlamış durumda. Özellikle iş dünyasında uzaktan çalışma modelinin yerini hibrit modele bırakmaya başlaması, göç trendini yavaşlatan etmenlerden. Yapay zeka ve büyük veri analizi ile gayrimenkul değer hesabı sunan Endeksa’nın çalışmasına göre, bu durum, konut piyasasında artış hızının yavaşlamasıyla fiyatlara da yansıyor. Yazlık bölge olarak tercih edilen ilçelerde nominal artış sürse de, enflasyon verilerinden arındırıldığında reel artışın düşüş eğiliminde olduğu görülüyor.

    Ayvalık zirvede

    Türkiye’de yazlık bölge olarak tercih edilen ilçelerdeki satılık konut piyasasında fiyat değişimleri incelendiğinde, Balıkesir Ayvalık’ın en fazla artış kaydedilen yer olduğu görülüyor. İstanbul’a yakınlığı nedeniyle yoğun talep gören Ayvalık’ta satılık konutlardaki değer artışı son iki yılda %247, son bir yılda ise %61. Bu veriler enflasyondan arındırıldığında ise Ayvalık’ta son iki yıllık fiyat değişimi %42 olarak ölçülüyor. Ancak mevcut enflasyon dikkate alındığında, son bir yıldaki reel artış hızının %7 azaldığı görülüyor. Mayıs 2024 verilerine göre, Ayvalık’ta ortalama metrekare fiyatları 46 bin 478 TL’yi, ortalama konut fiyatları ise 5,8 milyon TL’yi gördü.

    Şile’de yıllık fiyat artışı %61

    Konut fiyat değişimlerinde Ayvalık’ı, İstanbulluların şehre en yakın kaçış noktası olarak bilinen, mavi ve yeşilin iç içe geçtiği yazlık beldesi Şile takip ediyor.  İlçede son iki yıldaki konut satış fiyatı değer artışı %241 seviyesini bulurken, bu rakam son bir sene için %61 olarak ölçüldü. Enflasyondan arındırılmış verilerle değerlendirildiğinde, Şile’deki satılık konut piyasasında iki yıllık reel artışın %47, yıllık olarak bakıldığında ise fiyatların reel olarak %7 düştüğü görülüyor.

    Ortalama metrekare satış fiyatı 60 bin 548 TL, ortalama fiyatı 10,7 milyon TL’yi bulan Şile’nin satılık konut piyasasında stoklar da geçen yılın aynı dönemine  göre %128 artış gösterdi.

    Yalıkavak’ta ortalama konut satış fiyatı 24 milyon TL

    Eşsiz koyları, hareketli gece hayatı ve tarihi zenginlikleriyle bilinen Bodrum, yazlık konut piyasasının en değerli beldelerinden olmaya devam ediyor. Endeksa verilerine göre, Bodrum’un genelinde satılık konutlardaki fiyat artışı son iki yılda %187, son bir yılda ise %56 seviyesinde. Mayıs 2024 itibarıyla, ilçede metrekare başına düşen satış fiyatı 93 bin 598 TL’yi buldu. Bodrum’da son iki yıldaki en yüksek satılık değer artışı %273 ile Gümbet mahallesinde kaydedildi. Metrekare başına satış fiyatında ise Yalıkavak mahallesi, zirveyi korumaya devam ediyor. Yalıkavak’ta satılık konutların ortalama birim fiyatı, 132 bin 589 TL’ye, ortalama satılık fiyatı ise 24 milyon TL’ye ulaşmış durumda. Bodrum’da ortalama satış fiyatı en uygun mahalle ise Güvercinlik. Mayıs 2024 verilerine göre Güvercinlik’te konut fiyatları yıllık bazda %95 artış göstererek 7,7 milyon TL’ye ulaştı.

    En fazla konut stoğu Kuşadası’nda

    Satılık yazlık konutlarda satılmayı bekleyen en fazla konut Mayıs 2024 itibariyle 13 bin 124 adet ile Kuşadası’nda bulunuyor. Kuşadası’nı 7 bin 678 stok ile Alanya, 7 bin 61 ile Bodrum ve 3 bin 549 stok ile Fethiye takip ediyor.  Stok konut artışında Bodrum’un Çarşı Mahallesi %250 seviyesinde bir yıllık artış oranı ile birinci sırada. Antalya Kemer, %235’lik yıllık stok artışı ile Kuşadası’nın ardından geliyor.

    Kiralarda da yıllık reel değişim düşüş trendinde

    Yazlık bölgelerdeki kiralık konut piyasasındaki artış da satılık piyasasına benzer bir şekilde ilerliyor. Fiyatlar nominal olarak artarken, birçok beldede reel değişim enflasyonun altında kalıyor. Çanakkale, Türkiye genelindeki kiralık konut piyasasındaki yıllık yükselişin oldukça üstünde kalıyor. Çanakkale’de kiralık konut fiyatları son 1 yılda nominal olarak %124 artarken, reel olarak %30 artış gösterdi. Çanakkale’de kiralık evlerin metrekare fiyatı 182,13 TL oldu. Çanakkale’yi takip eden Balıkesir genelinde kiralar bir yılda nominal olarak  %93 artarken, reel olarak %12 yükseldi. İstanbul Silivri’deki kira fiyatları nominal olarak yıllık %75 yükselirken, reel artış ise %1 olarak kaydedildi.

    Kiralık konut fiyatlarındaki yıllık artış oranıyla enflasyon arasında makasın en fazla açıldığı bölgeler ise sırasıyla İzmir/Çeşme geneli, Alaçatı, Alanya ve Bodrum/Gündoğan. Bodrum/Gündoğan. Bu bölgelerde kiralar reel olarak %40-42 seviyesinde düştü.

    Endeksa Genel Müdürü ve Kurucu Ortağı Görkem Öğüt, yazlık beldelere ilişkin yürüttükleri araştırmaya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Tam da Türkiye genelinde öngördüğümüz projeksiyonla paralel bir şekilde, bu bölgelerdeki fiyatlar yıllık bazda reel olarak düşmeye devam ediyor. Yaptığımız çalışma sonucunda Ayvalık’ın zirvede olduğunu görüyoruz. Ayvalık’ın iki yıllık %247’lik artış ile lider konuma gelmesinin en büyük nedeni, Ege ve Akdeniz’deki diğer destinasyonlara göre İstanbul’a daha yakın konumu. Burada özellikle pandemide uygulamaya geçen uzaktan çalışmanın artık hibrit modele dönüşmesiyle büyük kentlere yakınlık önemli bir kriter haline geliyor. Bunun yanı sıra, Şile’nin yıllık %241 oranında fiyat artışıyla ikinci sırada gelmesi de tesadüf değil çünkü büyük deprem sonrasında faylara uzaklık nedeniyle İstanbul’un çeperleri daha fazla tercih edilmeye başladı. Tabii tüm bu beldelerde Bodrum’u ayrı bir yere koymak gerekiyor. Bodrum’da iki yıllık artış %187’de kalsa da, ilçe genelinde gayrimenkul değerleri, 24 milyon TL gibi yüksek bir ortalamaya sahip. Bodrum’un diğer bölgelerden ayrışmasının,  yabancı talebi ve dolayısı ile dolara endeksli fiyatlamaya bağlı olduğu söylenebilir.’’

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Akfen Yenilenebilir Enerji'nin kârı 2024 yılının ilk çeyreğinde 1 milyar TL'ye ulaştı

    Akfen Yenilenebilir Enerji'nin kârı 2024 yılının ilk çeyreğinde 1 milyar TL'ye ulaştı

    Şirket, toplam 699 MW kurulu güce sahip 53 yenilenebilir enerji santrali ile faaliyetlerine devam ederken, net kârı önceki döneme göre yüzde 163,4 artışla 1 milyar TL, toplam varlıkları 39,9 milyar TL ve özkaynakları 24,6 milyar TL seviyesine ulaştı.

    İlk çeyrek sonuçlarını değerlendiren Akfen Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Mustafa Kemal Güngör, “Bu başarı, şirketimizin dengeli ve çeşitlendirilmiş enerji portföyü ile yüksek performansını kanıtlıyor. Önümüzdeki dönemde de faaliyetlerimizden nakit yaratma kapasitemizi artırarak, finansal sağlığımızı korumak ve sektörümüzdeki liderliğimizi sürdürmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. 

    Türkiye’nin önde gelen yenilenebilir enerji üretim şirketlerinden Akfen Yenilenebilir Enerji A.Ş., 2024 yılının ilk çeyreğinde olumlu bir performans sergiledi. Şirket, toplam 699 MW kurulu güce sahip 53 yenilenebilir enerji santrali ile faaliyetlerine devam ederken, net kârı önceki döneme göre yüzde 163,4 artışla 1 milyar TL, toplam varlıkları 39,9 milyar TL ve özkaynakları 24,6 milyar TL seviyesine ulaştı.

    2024 yılının ilk çeyreğinde şirketin toplam elektrik üretimi, yağışlardaki artışla HES portföyünün üretimindeki artışa neden olması nedeniyle, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17 artarak 449 GWs oldu. Ayrıca, şirket 1 Nisan 2024 itibarıyla HES portföyünde gerçekleştirdiği 11,2 milyon USD kredi ana para ve faiz ödemesi de dahil olmak üzere toplamda 13,2 milyon USD ödeme gerçekleştirdi.

    İlk çeyrekte şirketin satış gelirleri TL bazında yüzde 2,9 artışla 1,15 milyar TL’ye ulaşırken, USD bazlı konsolide satış gelirleri 35,6 milyon USD olarak gerçekleşti. Faaliyet kârlılığı ise TL bazında yüzde 13,3 artış göstererek 743,3 milyon TL oldu ve FAVÖK marjı 6 puan artışla yüzde 64,75 seviyesine çıktı.

    Akfen Yenilenebilir Enerji’nin net dönem kârı 1 milyar TL’ye ulaşarak geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 163,4 artış gösterdi. Bu artışın nedenleri arasında üretim ve faaliyet kârlılığındaki artışın yanı sıra, net finansal gelirlerdeki iyileşme ve ertelenmiş vergi gelirlerindeki artış öne çıktı.

    İlk çeyrek sonuçlarını değerlendiren Akfen Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Mustafa Kemal Güngör, “2024 yılının ilk çeyreğinde elde ettiğimiz bu başarı, şirketimizin dengeli ve çeşitlendirilmiş enerji portföyü ile yüksek performansını kanıtlıyor. Elektrik üretimindeki %17’lik artış ve finansal kârlılığımızdaki iyileşme, sürdürülebilir enerji üretimindeki kararlılığımızın bir göstergesi olarak öne çıkıyor. Önümüzdeki dönemde de faaliyetlerimizden nakit yaratma kapasitemizi artırarak, finansal sağlığımızı korumak ve sektörümüzdeki liderliğimizi sürdürmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kurumsal uyum standartları yükseliyor

    Kurumsal uyum standartları yükseliyor

    Makro-ekonomik koşullar ve jeopolitik tehditler de dahil olmak üzere iç ve dış faktörler nedeniyle oluşan baskı da standartlar üzerindeki etkisini göstermeye devam ediyor. Katılımcıların %50’si şirketlerinin zorlu piyasa koşullarında etik ve uyum standartlarını korumakta zorlandığını söylüyor.

     

    Uluslararası danışmanlık, denetim ve vergi hizmetleri şirketi EY (Ernst&Young), 2024 Küresel Etik ve Uyum Raporu’nu yayımladı. Dünya genelinde şirketlerin kurumsal uyum standartlarının, doğru yönetim ve daha sıkı düzenlemelere bağlı olarak yükseldiği görülüyor. Rapor kapsamında 53 ülke ve 5.464 çalışan ile gerçekleştirilen ankette; iç ve dış baskıların çalışan davranışları üzerinde etkili olduğu ortaya koyuluyor. Ankette görüş verenlerin %49’u şirketlerindeki dürüstlük standartlarının son iki yılda iyileştiğini, %90’ı meslektaşlarının ilgili yasalara, davranış kurallarına ve sektör düzenlemelerine uyum sağladığını söylüyor. 

     

    Olumlu seyreden bu eğilimlerin başlıca etkenleri arasında da yönetimin doğru şekilde yönlendirmesi (%61), düzenleyici kurumlardan daha sıkı düzenleme gelmesi (%48), müşterilerden (%37), genel kamuoyundan (%33) ve hissedarlardan (%26) talep gelmesiyle birlikte çalışanların da (%22) baskısı yer alıyor. 

     

    Uyum standartları üzerindeki temel baskılar 

    EY’ın 2024 Küresel Etik ve Uyum Raporu’nun ortaya koyduğu önemli ve olumlu verilere rağmen katılımcıların %50’si, değişken piyasa koşullarında şirketlerinin dürüstlük standartlarını korumada zorlandığını belirtiyor. Aynı zamanda katılımcıların %30’u, çalışanlara yönelik dürüstlük standartlarının ihlal edilmesinde mevcut makro-ekonomik ortamın en büyük dış baskıyı oluşturduğunu söylerken, %28’si de en büyük iç tehdidin, çalışanların davranış kurallarını anlamamasından kaynaklandığına dikkat çekiyor. Dile getirilen diğer dış baskılar ise; siber tehditler (%26), sağlıkla ilgili krizler (%22), finansal performans beklentileri (%22), tedarik zinciri aksaklıkları (%21) ve jeopolitik tehditler (%15) oluyor. İç faktörler arasında da yüksek çalışan devir hızı (%26) ve kaynak eksikliği (%25), yönetimden gelen baskı (%24) ve finansal süreçlerin veya kontrollerin başarısızlığı (%20) yer alıyor. Anket ayrıca; üçüncü kuruluşların, önemli uyum ihlallerine ve büyük dolandırıcılıklara %68 oranında karıştığını gösteriyor.

     

    Yüksek oranda iletişim açığı bulunuyor

    Şirketlerde dürüst bir şekilde hareket etmenin önemini ortaya koyan ankete göre; katılan yönetim kurulu üyelerinin %56’sı ve üst düzey yöneticilerin %53’ü, liderlerin etik davranışların önemini vurguladığını sık sık duyduğu, daha alt kademelerde çalışanların %33’ünün ise bununla karşılaştığı görülüyor. 

     

    Dürüstlük standartları kıdeme göre değişiklik gösteriyor

    Aynı zamanda anket, şirketlerde dürüstlük standartlarının rütbeye bağlı olarak değişebildiğine ve kıdemli çalışanlara genellikle daha fazla hoşgörü gösterildiğine dair yaygın bir algının altını çiziyor. Katılımcıların %31’i, kıdemli veya yüksek performanslı kişilerde etik dışı davranışlara göz yumulduğunu söylüyor. Ayrıca, yönetim kurulu üyelerinin, resmi bir kanaldan bildirilmeyen potansiyel suistimallerle ilgili endişelere sahip olma olasılıklarının çok daha yüksek olduğu da ortaya çıkıyor (iş gücündeki kıdemsiz üyelerin %19’una kıyasla %43).

     

    Etkili bir “ihbar” kültürü oluşturma

    2024 Küresel Etik ve Uyum Raporu için gerçekleştirilen anket, etik olmayan davranışları ve yanlış uygulamaları bildirmek isteyen çalışanların güveneceği “şikayet ve ihbar” biriminin şirketler tarafından oluşturulması ve bunun dürüst bir iletişim için şirket kültürü haline gelmesi gerektiğini de açıklıyor. Bu birime sahip olmayan şirketlerin 2022’den bu yana sayısının yarı yarıya azaldığı, sahip olan şirketlerde ise bu birim ile iletişime geçen çalışanların %54’ünün engellendiğine dikkat çekiyor.

     

    Aynı zamanda; Yönetim kurulu üyesi katılımcıların %40’ı çalışanların endişelerini bildirmelerinin günümüzde daha kolay hale geldiğini söylerken, çalışan katılımcıların sadece %26’sı bunu destekliyor. Benzer şekilde, yönetim kurulu üyesi katılımcıların %33’ü, çalışanların yalnızca %14’üne kıyasla, şirketlerindeki ihbarcıların artık daha fazla korumaya sahip olduğuna inanıyor. 

     

    Türkiye’de kurumsal standartlar gitgide iyileşiyor

    Türkiye’de gerçekleştirilen ankete katılanların %26’sı şirketlerinin dürüstlük standartlarına uyumunun son iki yılda arttığını belirtiyor. Bunlardan %46’sı da bu yükselişin nedenini; denetim ve düzenleyici kurumların daha sıkı olmasına, hukuki gerekliliklere, genel kamuoyundan gelen talebin yükselişine, yönetim ve liderlerden gelen yönlendirmeye dayalı olduğunu söylerken %38’i de hissedarlardan gelen yönlendirmenin etki ettiğini dile getiriyor. Ayrıca katılımcıların %74’ü çalışanların yönetimden beklediği davranış standartlarının son iki yılda büyük oranda arttığını, %78’i de çalışanların ilgili yasalara, davranış kurallarına ve sektör düzenlemelerine uyduğunu ifade ediyor. Aynı zamanda katılımcıların %70’i son iki yıl içerisinde üst düzey yöneticilerin dürüst davranmanın önemi hakkında çalışanlarla iletişimde bulunduğunu, %78’i kurumdaki yönetimin işlerini dürüstlükle yaptığını düşünüyor.

     

    Öte yandan ilgi çekici bir veriyi de ortaya koyan ankete göre; Türkiye’deki katılımcıların %36’sı şirketlerinde “şikayet ve ihbar” çözümlerinin daha geliştiğini ve endişelerini dile getirmek için fazla esneklik sunulduğunu söylüyor, bu veri de %30 olan dünya ortalamasının önüne geçiyor. Veri gizliliği ve güvenliği ortalaması ise dünyada %’21’iken Türkiye’de %40 olarak belirtiliyor.

     

    Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan EY Türkiye Adli Teknoloji ve Keşif Hizmetleri Lideri Can Genç, “Gerçekleştirilen ankette daha iyi bir yönetimin, düzenleyici faktörlerin ve müşteri taleplerinin dürüstlük standartlarını yükselttiğine dair çok açık veriler bulunuyor. Öte yandan çalışanlar, şirketlerin ve yönetimdeki liderlerin kurallara bağlı kaldığından büyük ölçüde emin olduğunu söylerken; ekonomik çalkantıların, siber tehditlerin ve mevzuat değişikliklerinin bu uyum standartları üzerinde baskı yaratmaya devam ettiğini ve standartları etkilediğini de belirtiyor.  Yüksek dürüstlük standartlarının şirketler için hayati önem taşıdığını göz önünde bulundurduğumuzda, özellikle şirketlere duyulan güvenin kritik bir önemi olduğunu söyleyebiliriz. . Bu da üst düzey yöneticilerin bu standartlara bağlı kalması, çalışanlara örnek olması, dürüst ve açık olmanın öneminin etkili bir şekilde iletmesiyle mümkün olabiliyor. Ankette öne çıkan diğer bir veri de üst yönetimin etik standartların önemini diğer çalışanlardan ziyade yönetimle paylaşmaya daha fazla önem verdiği. Tüm bunlar doğrultusunda özellikle de alt kademedeki çalışanların nasıl davranmayı seçtikleri konusunda zarar verici sonuçlar ortaya çıkabilir. Bunu önlemek için de çalışanların kendilerini her zaman güvende hissetmesi sağlanmalı ve endişelerinin herhangi bir sonuç doğurmadan değerlendirileceği vurgulanmalıdır” dedi.

     

    Şirketlerde “şikayet ve ihbar” biriminin iç iletişim ve şeffaf iletişimin kurulmasında önemli olduğunu söyleyen EY Türkiye Kurumsal Etik, Uyum ve İnceleme Hizmetleri Lideri Yiğit Deniz Bulutlar; “Olumsuz bir durumla ve görüntüyle karşı karşıya kalan çalışanların, şirket içerisinde bunu dile getirebilmesi gerekiyor.  Bu konunun önemine başka bir şekilde değinmek gerekirse şirket bünyesinde şeffaflıkla bir “konuşma” kültürünün oluşturulması çalışanların şirkete güveninin ve bağının güçlenmesini sağlıyor. Yaklaşık iki yılda “şikayet ve ihbar” hattı olmayan kuruluşlar neredeyse yarı yarıya düştü ancak bununla birlikte bu birimin sadece var olması değil etkili olarak da kullanılması, çalışanların tereddüt etmeden iletişim kurması da kritik bir önem taşıyor” diye belirtti.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Helal kruvaziyer sektörü büyüyor

    Helal kruvaziyer sektörü büyüyor

    2027 yılında 39.5 milyon yolcuya ulaşması beklenen uluslararası kruvaziyer yolcu sayısının ortalama yüzde 7’sini helal kruvaziyer turizimden yararlanmak isten kişilerin oluşturması bekleniyor. Ayrıca helal turizm kapsamında yapılan harcamaların ise 2028 yılında 225 milyar dolara kadar yükselmesi bekleniyor. 

    Kruvaziyer turizimi büyümeye devam ediyor. Kruvaziyer şirketlerinin yolcularının farklı ihtiyaç ve tercihlerini proaktif bir şekilde ele almaları, konseptlerini belirlerken özel diyet gereksinimleri, kültürel hassasiyetler ve dini inançları da dahil etmeleri sektörün büyümesinde en önemli etkenler olarak öne çıkıyor.

    Ödeme sistemleri alanında faaliyet gösteren öncü global teknoloji şirketi Mastercard, kruvaziyer turizmi pazarının büyümesine yönelik bir araştırma yayınladı. Uluslararası Kruvaziyer Hatları Birliği’nin (CLIA) verilerinden yola çıkılarak oluşturulan araştırmaya göre 2019 yılında 29,7 milyon yolcu ile başarılı bir performans sergileyen sektör, 2020 yılında başlayan COVID-19 salgınından etkilendi ve yolcu sayıları 5,8 milyona geriledi. Sektör, kademeli bir toparlanma beklentisi ile 2021 yılında 4,8 milyon yolcuya düşerken, 2022 yılı itibariyle bir toparlanma sürecine girdi ve 2022 yılında 20,4 milyon kişiye ulaşarak güçlü bir şekilde geri döndü. 2023 yılında 31.5 milyon yolcuya ulaşan uluslararası helal kruvaziyer pazarının önümüzdeki dönemde güçlü şekilde büyümeyi sürdürmesi ve sırasıyla 2024’te 36 milyon, 2025’te 37.3, 2026’te 38.5 ve 2027 yılında 39.5 milyon yolcuya ulaşması bekleniyor.

    KUZEY AMERİKA PAZAR LİDERİ

    Kruvaziyer endüstrisinin küresel görünümü, bazı bölgelerin pazarda daha belirgin bir konuma sahip olduğu gösteriyor. Örneğin Kuzey Amerika yüzde 62’lik payıyla en büyük bölgesel kruvaziyer gemi pazarını oluşturuyor. Pazardaki bu hakimiyetin başlıca nedeni, önemli uluslararası oyuncuların önemli varlığı ve köklü bir endüstri altyapısı bağlı olduğunu gösteriyor.

    AVRUPA EN BÜYÜK İKİNCİ GELİR PAYINI ELDE ETTİ 

    2022 yılında küresel pazarda toplamın yaklaşık yüzde 27’sini oluşturuyor. Artan ilgiyle Avrupa’daki yerel topluluklar için daha cazip yerler haline geliyor. Öte yandan kruvaziyer endüstrisinin son yıllarda giderek daha fazla Asya Pasifik bölgesine kaydığı görülüyor. Bölgedeki hükümetlerin turizm sektörünü desteklemesi pazarın büyümesine katkıda bulunuyor.

    HELAL GEMİ SEYAHATİ KONSEPTİNE BÜYÜK İLGİ

    Global kruvaziyer turizm bünyesinde her şey dahil yolculuklara farklı bir müşteri kitlesine hitap eden ve müslüman gezginlerin inanç temelli ihtiyaçlarıyla uyumlu imkanların dahil edilmesi helal kruvaziyer pazarını büyütüyor. Son yıllarda küresel helal turizm pazarı etkileyici bir büyüme kaydetti ve önümüzdeki on yıl içinde daha da genişlemesi bekleniyor. Bu doğrultuda helal turzim pazarının 2028 yılında 230 milyona ulaşması bekleniyor. Ayrıca helal turzim kapsamında yapılan harcamaların 2028 yılında 225 milyar dolara yükseleceği öngörülüyor.

    Helal kruvaziyer yolcularının toplam kruvaziyer pazarı içindeki oranı kayda değer bir değişim geçiriyor. 2019-2023 yılları arasında toplam kruvaziyer yolcularının ortlama yüzde 3 ile 4’ünü helal kruvaziyer yolcuları oluşturdu. Bu oranın 2027 yılına kadar ortalama yüzde 7’ye yükselmesi ve helal kruvaziyer turizim dostu gemi seyahatlerine yönelik talebin artacağı tahmin ediliyor. Bu eğilim kruvaziyer endüstrisi için önemli bir fırsat sunuyor. Bu fırsattan yararlanmak için kruvaziyer şirketleri helal turizm dostu olanakları geliştirmeye odaklanarak hizmetlerini helal turizm seyahat pazarına yönelik pazarlama çabalarını yoğunlaştırması gerekiyor. Helal turizimden yararlanmak isteyen gezginlerin özel ihtiyaç ve tercihlerine hitap etmek pazarın büyümesini sürdürülmesi önemli unsur olarak öne çıkıyor.

    DİJİTAL ÖDEMELER İLK SIRADA 

    Dijital ödeme yöntemlerinin rahatlığı ve güvenliği, yolcuların genel deneyiminde çok önemli bir rol oynuyor. Misafirlerin gezi rezervasyonu yapmaktan gemideki hizmetleri satın almaya kadar çeşitli işlemler gerçekleştirdiği gemi seyahatleri için de geçerli olmakla birlikte kruvaziyer yolcularının yüzde 85’i debit veya kredi kartı ile ödemeyi tercih ettiği görülüyor. Yolcuların çoğu temassız ödemeleri tercih ederken bu durum bir yolcu gemisinin yoğun ortamında önemli olan hızlı ve sorunsuz işlem arayışına yönelik artan bir eğilime işaret ediyor.

    Dijital ödemeler artarken, yolcuların kayda değer bir kısmı ise nakit ödemeyi tercih ediyor. Bu durum, gemi seyahatlerinin nakit işlemlerini kabul etmeye devam etmesi gerektiğini gösteriyor. Öte yandan toplam ödemeler içindeki yöntemleri sırasıyla e-cüzdan (%19), QR kod ödemeleri (%19) ve mobil ödemeler (%17) şeklinde sıralanıyor. Özellikle işlem kolaylığı, kullanımı, harcamaları takip etme yeteneği ve artan akıllı telefon penetrasyonu bu ödeme yöntemlerinin kullanılmasına yönlendiriyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tarım ihracatının liderleri baharatta gıda güvenliği için AB ile ortak çalışıyor

    Tarım ihracatının liderleri baharatta gıda güvenliği için AB ile ortak çalışıyor

    Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği ve Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, Avrupa Komisyonu Sağlık ve Gıda Güvenliği Genel Müdürlüğü ve Ankara’dan gelen Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri ile AB uyum çalışmaları kapsamında baharat sektörüne yönelik görüş alışverişinde bulundu.

    Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altındaki baharat ihracatçıları Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği ve Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar İhracatçıları Birliği bünyesinde bulunuyor.

    Avrupa Birliği bizler için hayati bir ihracat pazarı

    Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, EİB olarak AB Yeşil Mutabakatı’nın sorumluluklarına sektörleri daha iyi hazırlayabilmek açısından önemli bir gündemi oluşturan sürdürülebilirlik üzerine 2019 yılından itibaren yoğun bir çalışma süreci başlattıklarını hatırlattı.

    “Avrupa Birliği bizler için hayati bir ihracat pazarı ve toplam ihracatımızın önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. 2023 yılı Ekim ayı itibarıyla başlayan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın 31 Aralık 2025’e kadar devam edecek “Geçiş Süreci”ndeyiz. Türkiye’nin en büyük ihracat ve ithalat ortağı Avrupa Kıtası toplam ihracatımızdan yüzde 48 pay alıyor ve 109 milyar dolar ihracatımız var. İthalatımızın yaklaşık yüzde 25’ini de AB’den gerçekleştiriyoruz. EİB olarak üniversitelerle, araştırma enstitüleriyle, Tarım İl ve İlçe teşkilatları, borsalar, ziraat odaları, ticaret odaları, ulusal ve uluslararası kurumlarla yaptığımız ortak çalışmalarla çiftçiden başlayıp rafa kadar uzanan tedarik zincirinde sürdürülebilirliği sağlamak için çalışıyoruz. Türkiye, 2023 yılında yüzde 2,8 artışla 35 milyar dolarlık tarım ürünleri ihraç ederken, Ege İhracatçı Birlikleri yüzde 8,8 artışla 7,3 milyar dolarlık ihracatla Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının yüzde 20’sini tek başına gerçekleştirerek Türkiye şampiyonu oldu.”  

    AB Misyon heyeti sürdürülebilirlik çalışmalarımızı yerinde gördü ve inceledi

    Başkan Öztürk, “Organikte dünyada lideriz. Organik gibi zor bir ürünü yapan ülkemiz pestisitte de önemli bir yol kat etti. Türkiye’nin Ege sayesinde organik sektöründe 35 yıllık büyük bir deneyimi var. Ege’nin tarıma ve gıdaya bakışı tamamen sürdürülebilirlik üzerine kurulu. Önümüzdeki süreçte yüksek teknoloji yatırımlar ve sürdürülebilirlik vizyonuyla 10 milyar dolarlık tarım ihracatı hedefimize ulaşmak için bütün paydaşlarımızla sıkı temas halindeyiz. Bu kapsamda Türkiye’nin yeni büyüme stratejisi olarak benimsediğimiz “Yeşil Dönüşüm” özellikle de AB ile uyumlu bir yol haritası belirlemek için pestisitler, biyoteknik mücadele, sözleşmeli tarım gibi sürdürülebilir gıda sistemini baz alan net hedefler içeren önerilerimizi, projelerimizi Avrupa Komisyonu yetkilileri ile paylaştık AB Misyon heyetinin ülkemizi ziyareti başta üreticiler, ihracatçılar, üniversiteler, laboratuvarlar, Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm paydaşlarımızın yaptıkları çalışmaları yerinde görme ve inceleme fırsatı yarattı.” dedi.

    Türkiye’nin 2024 yılı Ocak-Mayıs döneminde baharat ihracatı yüzde 28 arttı

    Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nurettin Tarakçıoğlu, “Türk baharat sektörü, 2023 yılında yüzde 10 artışla 186 milyon dolarlık baharat ihracatına imza attı. Türkiye’nin baharat ihracatının merkez üssü Ege Bölgesi ise baharat ihracatının yüzde 64’ünü gerçekleştirerek 118 milyon dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırdı. Türkiye’nin 2024 yılı Ocak-Mayıs döneminde baharat ihracatı yüzde 28 artışla 98 milyon dolar oldu. Avrupa Birliği başta olmak üzere tüm dünyaya ihracatımızın devamlılığı için ürünlerdeki kalite sorununun çözümü hayati önem taşıyor. Ürünlerdeki kalite sorunu üreticide ve sahada çözülmeli. Avrupa Komisyonu, Türk ihracatçılarla istişare yapmaya çok önem veriyor. EİB üyelerimizin kaliteli ürün temin ederek ihracatını geliştirmek için tarladan sofraya her aşamada yaptığı çalışmaları misyon heyetine aktardık.” diye konuştu.

    Baharat sektörü sürdürülebilirlik çalışmalarına aralıksız devam ediyor

    Tarakçıoğlu, Tarım ve Orman Bakanlığı, ihracatçılar ve üreticilerin daha fazla işbirliği yaparak üretimden paketlemeye kadar bütün tedarik zincirini çözüme kavuşturulması gerektiği görüşünde.

    “2019 yılından beri Tarım ve Orman Bakanlığı ile koordineli olarak çalışmaktayız. Üniversitelerimiz ve Zirai Mücadele Araştırma Enstitülerimiz ile birlikte ürünlerimizin analizlerini yaptırıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımız ile birlikte Uygulama Kılavuzları hazırladık. Avrupa Baharat Birliği’ne (ESA) ile yakın temas halindeyiz, sunumlar yapıyoruz. 2020 yılından bu yana Üretim Bölgelerinde Çiftçi eğitimleri organize ediyoruz, bilgilendirici broşürler dağıtıyoruz, çiftçilerimizi bilgilendiriyoruz. Bilgilendirici TV programları yapıyoruz. 2022 yılında İhracatçılar ile koordineli çalışmak için teknik komite kuruldu. Çalıştaylar düzenliyoruz. İhracata Yönelik Kontrollü Yetiştiricilikle ilgili projelere katkı sağlıyoruz. Sürdürülebilirlik üzerine paneller düzenliyoruz. ESA Teknik Komitesi’ne katılımımız olduğundan ürünlerdeki sorunların çözülmesine yönelik çalışmalar gerçekleştiriyoruz.”

    Avrupa Komisyonu’nun işbirliği ve yapıcı yaklaşımı bizleri çok mutlu etti

    Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Gürel, “Avrupa Komisyonunun işbirliği ve yapıcı yaklaşımı bizleri çok mutlu etti. Sektörlerimizin AB Yeşil Mutabakatı’nın regülasyonlarından en az şekilde etkilenmesi için birçok yatırımın hayata geçmesi, teknik kapasitelerinin, altyapılarının geliştirilmesi gerekiyor. AB ile işbirliği içinde bilgi ve deneyimlerinden yararlanarak İyi Tarım Uygulamalarıyla çiftçilerimizi bilgilendirip ortak sorunlarımızı şeffaf bir şekilde çözümleyeceğiz. Ege Bölgesi sektörel çeşitliliğin ve zenginliğin zirvede olduğu bir bölge. Kuru meyve, mamul, zeytin-zeytinyağı, su ürünleri, baharat, tütün, odundışı orman ürünlerinde, organik üretimde dünyada güçlü bir oyuncuyuz. Kekik, defne yaprağı, kayısı, kiraz, vişne, incir, fındıkta dünyada birinci üreticiyiz. Çilek, kavun, karpuz, balda dünyada ikinci üreticiyiz. Zeytin, mandalina, domates, üzüm, elma, kestane, biber, mercimek, nohutta ilk 5 üretici içindeyiz.” dedi.

    Dünyanın tarım ambarı Ege Bölgesi olarak liderliğimizi koruyoruz

    Gürel, “Ülkemizde 4 bin 500’den fazla tarım ürünü üretiliyor. Dünyanın tarım ambarı Ege Bölgesi olarak 2023 yılında da liderliğimizi koruduk. 2024 yılında da bu olumlu eğilim devam ediyor. Türkiye 2024 yılı Ocak-Mayıs döneminde yüzde 7 artışla 15 milyar dolarlık tarım ihracatı gerçekleştirdi. EİB’nin tarım ihracatı ise yüzde 3 artışla 3,1 milyar dolara ulaştı. Kalıntısız ve kaliteli üretimle AB başta olmak üzere ihracat pazarlarımızı korumak, yeni pazar olanakları yaratmak için üreticiler, ihracatçılar, üniversitelerimiz, Bakanlıklarımız olarak hep birlikte mücadele ediyoruz. EİB olarak 13 TURQUALITY Projesi, 11 UR-GE Projesi, 13 Fuara Milli Katılım Organizasyonu, dünyanın birçok noktasına gerçekleştirdiğimiz sektörel ticaret heyetleri, alım heyetleri, AB Projeleri, Üniversite-Sanayi iş birlikleriyle uluslararası rekabetçiliğimizi geliştirmek için çalışıyoruz.” diye konuştu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Türkiye sevdalısı Hayri Doğan'a önemli ödül

    Türkiye sevdalısı Hayri Doğan'a önemli ödül

    Avrupa’nın en büyük istihdam ofislerinden “Deta Concept” ile 31 yıldır Avrupa’nın kapılarını Türk gençlerine açan Hayri Doğan, 6. Uluslar arası Kalite Ödülleri’nden anlamlı bir ödül aldı. 

    14 Mayıs’ta İstanbul Crowne Plaza Otel’de düzenlenen sunuculuklarını Özge Ulusoy ve Doğancan Özadlı’nın yaptığı ödül töreninde 70 kategoriden başarılı isimler ödüllendirildi. 

    25 senedir başarıdan başarıya koşan Deta Concept oluşumuyla adından söz ettiren ve Türk iş insanlarının başarısını herkese göstermesiyle gurur yaşayan Türkiye sevdalısı Hayri Doğan, gecede “Yılın Uluslar arası Başarılı İşe Alım Firması” ödülünü elde etti.

    Aldığı ödülün yaşattığı gururun yeni projeleri için kendisine ilham verdiğini söyleyen Hayri Doğan, “Hem ödüllerimizi arttırmaya hem de iş imkanı sunup aileleri sevindirmeye tüm enerjimizle devam edeceğiz” dedi.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Şeftali ve nektarin ihracatı 250 milyon dolara koşuyor

    Şeftali ve nektarin ihracatı 250 milyon dolara koşuyor

    Türkiye, 1 Ocak – 12 Haziran 2024 tarihleri arasında şeftali ihracatını, 2023 yılının aynı zaman aralığına göre yüzde 33’lük artışla 94 milyon dolardan 125 milyon dolara yükseltti.

    2019 yılında 90 milyon dolar şeftali ve nektarin ihracatı gerçekleştiren Türkiye, 2023 yılı sonunda her yıl şeftali ihracatını artırarak 203,5 milyon dolara ulaşmıştı.

    Şeftali ve nektarin ihracatımızın miktar bazında 104 bin tondan 134 bin tona çıktığı bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, şeftali ve nektarinin önemli ihraç ürünleri arasında yer aldığının altını çizdi.

    Şeftali ve nektarinin tadı ve nefaseti yanında şeftalideki lifin kabızlığı önleyen, sağlıklı sindirimi destekleyen, kan şekerini dengeleyen özelliklerine dikkati çeken Uçak, “Şeftali ve nektarin tüketimi her geçen yıl artıyor. 2024 yılında şeftali ve nektarin ihracatımızın 250 milyon doları aşmasını hedefliyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımız, Uzakdoğu ülkeleriyle bitki sağlığı sertifikası anlaşması yapmak üzere müzakerelerini sürdürüyor. Bu görüşmeler olumlu gerçekleştiği takdirde Uzakdoğu pazarınında açılmasıyla birlikte orta vadede şeftali ve nektarin ihracatımız 500 milyon dolara ulaşabilir” şeklinde konuştu.

    Türkiye’nin yıllık 1 milyon 76 bin tonluk şeftali üretimiyle Çin ve İtalya’nın ardından dünya üçüncüsü olduğunu paylaşan Başkan Uçak, şöyle devam etti: “2023 yılı verilerine göre şeftali ve nektarin ihracatında İspanya’nın ardından dünya ikincisiyiz. İzmir şeftali üretiminde önemli merkezlerden biri konumunda. Üreticilerimiz bir yıllık emeklerinin karşılığını alıyorlar. Sabah 04:00’te hasata başlıyorlar. Üreticilerimizin, tüccarlarımızın ve ihracatçıların emeklerinin karşılığını aldığı bir sezon olmasını diliyorum. Tüm üreticilerimizin Kurban Bayramı’nı kutluyorum.”

    Rusya, Türk şeftalisine sevgisini bu yılda gösterdi

    Türkiye, 1 Ocak – 12 Haziran 2024 tarihleri arasında 59 ülkeye şeftali ve nektarin ihraç ederken Rusya 75 milyon dolarlık taleple Türk şeftalisine ve nektarinine bu yılda sevgisini gösterdi. Şeftali ve nektarin ihracatında en belirgin artış Irak’a oldu. Irak’a 2023 yılında 3,7 milyon dolar olan şeftali ve nektarin ihracatımız yüzde 640’lık rekor artışla 27,4 milyon dolara yükseldi.

    Romanya, Türkiye’den 6,2 milyon dolarlık şeftali ve nektarin talebiyle zirvenin üçüncü sırasında yer bulurken, Ukrayna’ya 4,2 milyon dolarlık, Beyaz Rusya’ya ise; 2,3 milyon dolarlık şeftali ve nektarin göndermeyi başardık.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bayram tatilinin keyfini Cullinan Belek'te çıkarın: benzersiz bir tatil serüveni!

    Bayram tatilinin keyfini Cullinan Belek'te çıkarın: benzersiz bir tatil serüveni!

    Bayram tatilinizi eşsiz anılarla süslemek için Cullinan Belek’i keşfedin

    Cullinan Belek, bayram tatilini deniz kenarındaki lüks ve konfor dolu atmosferiyle unutulmaz anılara dönüştürüyor.

    Modern mimarisi ve geniş odalarıyla Cullinan Belek, aileler için keyifli anlar sunuyor. Özel plajı ve dünya standartlarındaki hizmetleriyle bayram tatilini benzersiz kılmak için her detay özenle planlandı.

    Sevdiklerinizle birlikte geçireceğiniz bu özel zaman, Cullinan Belek’in eşsiz doğa manzarası, özel beyaz kum plajı ve kaliteli hizmet anlayışıyla daha da özel hale geliyor. Ailenizi mutlu etmek ve hak ettikleri dinlenme ve eğlenceyi sunmak için ideal bir ortam sağlıyor.

    Gurme lezzetlerle dolu restoranları, yorgunluğunuzu atmanızı sağlayacak spa merkezi, golf tutkunları için özel alanları ve daha birçok ayrıcalıklarıyla Cullinan Belek, bayram tatilinizi unutulmaz kılacak bir deneyime dönüştürüyor. Yoğun iş temposundan uzaklaşmak, sevdiklerinizle birlikte kaliteli zaman geçirmek ve bayram tatilini özel kılmak için ideal bir adres.

    “Mükemmel bir seçenek” olarak nitelendirilen Cullinan Belek, tatilinizin her anını özel kılmak için sizleri bekliyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • TİM 1000 İhracatçı Listesindeki 158 gıda firmasının 84 tanesi hububat bakliyat yağlı tohumlar sektöründen girdi

    TİM 1000 İhracatçı Listesindeki 158 gıda firmasının 84 tanesi hububat bakliyat yağlı tohumlar sektöründen girdi

    TİM 1000 İhracatçı Listesine toplam 158 gıda firması girerken, 84 firmasını bu listeye taşıyan hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörü gıda firmaları içinde yüzde 53’lük temsile ulaştı.

    Son 10 yılda ihracatının 3 kattan fazla artırarak 335 milyon dolardan1 milyar 65 milyon dolara ulaşan Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 2023 yılında 4 üyesiyle TİM ilk 1000 İhracatçı Listesinde yerini aldı.

    Abalıoğlu Yağ sektöründe 12. oldu

    Abalıoğlu Yağ Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi 200. sıradan listeye girerken, Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar sektöründe en çok ihracat yapan 12. firma olmayı başardı.

    Yonca Gıda 9 sıra ilerledi

    TİM İlk 1000 Listesinin gediklisi, Yonca Gıda Sanayi İşletmeleri İç ve Dış Ticaret Anonim Şirketi, Hububat bakliyat yağlı tohumlar sektöründe en çok ihracat yapan 14. Firma olurken, total listede diğer sektörlerde yaptığı ihracatın itici gücüyle 9 basamak ilerleyerek 163. Sıraya adını yazdırdı.

    Ferrero Türkiye Çikolata 445 basamak birden yükseldi

    Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği üyeleri arasında TİM ilk 1000 ihracatçı listesinde yer alan üçüncü firma Ferrero Türkiye Çikolata ve Tarım Ürünleri San. ve Dış Tic. A.Ş. oldu.

    Ferrero Türkiye Çikolata ve Tarım Ürünleri San. ve Dış Tic. A.Ş., TİM İlk 1000 İhracatçı Listesinde en hızlı yükselen firmalar arasında öne çıktı. Listede 445 basamak birden tırmanan firma 813. sıradan 368. sıraya yükseldi.

    Petfood sektörü TİM İlk 1000 Listesine temsilci gönderdi

    Kedi-köpek maması üretim merkezi konumuna gelen Ege Bölgesi bu başarısını bu sektörden bir firmayı TİM İlk 1000 İhracatçı Listesine vererek taçlandırdı. Petfood sektörünün lider üretici firmalarından Lider Petfood Yem Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, TİM İlk 1000 İhracatçı Listesiyle 731. sıradan tanıştı.

    Öztürk; “Gıda sektörleri arasında açık ara lideriz”

    Hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün geniş ürün gamıyla Türkiye’de gıda ihracatında açık ara lider sektör olduğunu dillendiren Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Öztürk, ihracat şampiyonları listesinde de sektörün ağırlığını koyduğunu dile getirdi.

    “Türk gıda sektörü TİM İlk 1000 İhracatçı Listesi’nde 158 firmayla yerini aldı” tespitinde bulunan Öztürk, “Hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörümüz 84 firmasıyla ihracat şampiyonları arasında. TİM İlk 1000 listesindeki gıda firmalarının yüzde 53’ü hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörümüzden. 2024 yılında ihracatımızı daha da artırarak 14 milyar dolara çıkmak, TİM ilk 1000 ihracatçı listesinde de 100 firmayla yer almak için Türkiye Gıda İhracatçıları markasıyla tüm sektör gücümüzü birleştirdik. Fuarlara büyük standlarla katılıp Türk Gıda ürünlerinin tanıtımını yapıyoruz. İhracat hedeflerimize ulaşmak için TURQUALITY ve UR-GE Projeleriyle kümelenerek yetkinliklerimizi artırıyoruz” şeklinde konuştu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kurban Bayramı öncesinde deri ihracatçılarından kurban derilerini ekonomiye kazandıralım çağrısı

    Kurban Bayramı öncesinde deri ihracatçılarından kurban derilerini ekonomiye kazandıralım çağrısı

    Ana hammaddesi deri olan Türk deri ve deri mamulleri ihracatçıları konuyla ilgili hazırladıkları kamu spotuyla derinin ekonomiye kazandırılması için dikkat edilmesi gerekenleri özetliyorlar.

    Kurban derisinin milli servet olduğunu dile getiren Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halil Gündoğdu, Kurban Bayramı’nda 1 milyon hayvanın kurbanlık olarak kesildiğini ortalama 300 bin derinin ekonomiye kazandırılamadığını dile getirdi.

    6 milyon ayakkabı, 1,5 milyon çanta üretecek deri çöpe gidiyor

    Kurban Bayramı’nda ehil olmayan kişilerin yanlış işlemleri sonrasında parçalanan derilerle 1,5 milyon adet çanta, 6 milyon adet ayakkabı üretmenin mümkün olduğunu vurgulayan Gündoğdu, “Kurban Bayramı’nda kesilen hayvanların derilerini heba ettiğimiz için ham deri ithal etmek zorunda kalıyoruz. Kurbanlıkların derileri makine ile yüzülmelidir. Kristalize tuzla tuzlanmalı ve serin yerde bekletilmelidir. Poşette bekletilmemelidir. Tüylü kısmı dışarıda kalacak şekilde katlanmalıdır” uyarısında bulundu.

    “Kurban derileri ekonomimize can olsun, Kurban Bayramımız mübarek olsun” diyen Gündoğdu, “Kurban Bayramı’nı tarihi hava sıcaklıklarının olduğu zamanlarda zamanlarda geçireceğiz. Kurbanlarımızı usta kasapların kesmesini organize ettiğimiz gibi, havalar sıcak olduğu için derinin soğutulması ve tuzlanması gerekiyor. Bu zincirin bir halkası eksik olursa derilerimizin çöp olur. Milyonlarca liralık derileri heba etmeleyim” çağrısında bulundu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • REHAU'nun çim saha ısıtma sistemi, kışın bile en iyi antrenman koşullarını sağlıyor

    REHAU'nun çim saha ısıtma sistemi, kışın bile en iyi antrenman koşullarını sağlıyor

    EURO 2024 heyecanı başladı. Seyirciler harika paslar ve güzel goller görmeyi dört gözle bekliyor. Yıl boyunca ideal koşullarda düzenli olarak yapılan antrenmanlarla performanslarını artıran futbolcular ve takımlar kupayı kaldırmak üzere mücadele edecek. REHAU çim saha ısıtma sistemi, tarihi anlara imza atacak hareketler ve unutulmaz gollere yol açacak ideal antrenman koşulları sağlıyor.

    Futbolda donmuş zeminde oynamak veya antrenman yapmak imkansız olduğundan, bu ancak ısıtmalı sahalarda mümkün olabiliyor. Mühendislik şirketi REHAU, ilk saha ısıtma sistemini kurdu ve bugün dünya genelinde REHAU’nun polimer uzmanlığıyla donatılmış 443 stadyum bulunuyor. Bu stadyumların 343’ü Avrupa’da yer alıyor ve EURO 2024 maçlarına ev sahipliği yapacak 10 stadyumdan 7’sinde REHAU saha ısıtma sistemi kullanılıyor.

    REHAU çim saha ısıtma sistemi, kış aylarında sahanın 1 ila 2°C sıcaklıkta olmasını sağlıyor. Donmayan zemin su geçirgenliğini koruyor ve yağmur suyu sahanın altındaki drenaj sistemine akıyor. 

    Çim saha nasıl ısıtılıyor?

    Her çim saha ısıtma sistemi, yerel iklim koşulları da dikkate alınarak her stadyum için özel olarak planlanıp hesaplanıyor. Bir stadyum sahası yaklaşık 108 metre uzunluğunda ve 70 metre genişliğinde. Bu alanı saha ısıtma sistemiyle donatmak için 26.000 metreden fazla RAUTHERM borusu gerekiyor. Bu da yaklaşık 30 müstakil evin yerden ısıtmasında kullanılacak miktara eşdeğer. Isıtma sistemlerinde REHAU’nun denenmiş ve test edilmiş PE-Xa 25 x 2,3 ısıtma borusu kullanılıyor ve borular RAILFIX kelepçe rayıyla zemine sabitleniyor. Boruların doğru ve dikkatli bir şekilde montajı, sahanın eşit şekilde ısınmasını sağlıyor. Borunun çapı 25 mm, duvar kalınlığı 2,3 mm ve paletli bir traktörle bile üzerinden geçebilecek derecede dayanıklılığa sahip.

    PA-Xa borularının bağlandığı manifold sistemi, REHAU tarafından sahanın bir uzun kenarına monte ediliyor. Bu sistem ters dönüş veya Tichelmann prensibini kullanıyor. Bu teknoloji, tüm yüzeyde tutarlı basınç kayıplarını sağlıyor ve bu da sahanın altında dengeli bir ısı dağılımına katkıda bulunuyor. REHAU ayrıca kurulum alanında her şeyin sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlıyor ve planlamaya yardımcı oluyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Akdeniz, Kurban Bayramı'na hazır!

    Akdeniz, Kurban Bayramı'na hazır!

    Lüks otelleri, eğlence mekanları ve gece hayatıyla yerli turistlerin favorileri arasında yer alan Akdeniz, geniş kumsalları ve masmavi deniziyle misafirlerini karşılıyor.

    En iyi hizmeti en uygun fiyatla vermeyi amaçlayan online seyahat acentesi Tatildukkani, Kurban Bayramı’nda, 4 gece 5 gün konaklama ve uçak bileti dahil en uygun fiyatlı paketleriyle tatilin tadını çıkarmak isteyenlere avantajlı seçenekler sunuyor. 

    Yurt içi, yurt dışı ve Kıbrıs’ta binlerce tesiste konaklama, uçak bileti ve transfer hizmetlerini misafirlerine özel sunan Tatildukkani, Kurban Bayramı’nda kaçırılmayacak fırsatlar sunuyor. 
     Kurban Bayramı’nın öne çıkan lokasyonlarının başında Akdeniz geliyor. Çiftlere ve çocuklu ailelere özel tatil seçenekleri sunan Akdeniz, her zevke ve bütçeye uygun otelleriyle misafirlerini unutulmaz anılar biriktirmeye davet ediyor. Kemer, Bodrum, Alanya ve Antalya’da yer alan otellerde; deniz, kum, güneş dolu bir tatil deneyimi yaşamak isteyenler dünyaca ünlü Akdeniz plajlarını tercih ediyor!

    Kalite standartlarında müşteri memnuniyetini ilk sırada bulunduran ve kurulduğu günden bu yana yüz binlerce misafiri ağırlayan Tatildukkani, Kurban Bayramı’nda, 4 gece 5 gün konaklama ve uçak bileti dahil en uygun fiyatlı paketleriyle misafirlerine hayallerindeki tatili yaşatıyor. 

    Tatildukkani’un kampanyalı Kurban Bayramı turlarını ulaşmak ve detaylı bilgi almak için  Tatildukkani

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • CHEP'in sürdürülebilirlik sertifikalı iş ortakları çevresel etkileri azaltıyor:  Geçtiğimiz yıl Türkiye'de 26.958 litre su tasarrufu sağlandı

    CHEP'in sürdürülebilirlik sertifikalı iş ortakları çevresel etkileri azaltıyor: Geçtiğimiz yıl Türkiye'de 26.958 litre su tasarrufu sağlandı

    CHEP’in sürdürülebilirlik sertifikası almaya hak kazanan müşterileri, Türkiye’de karbon salımının 5.780 ton azaltılmasına, 5.560 ağacın kurtarılmasına, 26.958 litre su tasarrufuna ve 561 ton atık oluşumunun engellenmesine katkı sağladı.

    Küresel ağı ile tedarik zinciri yönetimine akıllı ve verimli çözümler sunan CHEP, sürdürülebilirlik alanında da dünyaya öncülük ediyor. İş ortaklarına sunduğu sürdürülebilirlik sertifikaları ile çevresel etkilerin azaltılmasına katkı sağlıyor.

     “Bu, sürdürülebilirlik suçlamalarına karşı güvenilir bir kaynaktır”

    CHEP Hindistan, Orta Doğu ve Türkiye Bölge Lideri Chris Veerasamy“Ürünlerin, süreçlerin veya hizmetlerin çevresel etkilerini araştırmak için yaşam döngüsü analizleri (LCA) yapan şirketler, sürdürülebilirlik kültürünü tedarik zincirlerine yayma konusunda giderek artan bir eğilim göstermektedir. LCA’lar hem bir mercek hem de bir kaldıraç görevi görerek beşikten mezara kadar ürün ve süreçlerin çevresel etkilerinin kapsamlı bir görünümünü sunar. Malzeme çıkarma, üretim, kullanım ve bertarafı kapsayan malların yaşam döngüsüne yapılan bu derin dalış, gizli çevresel riskleri ortaya çıkarır, bilinçli karar vermeyi kolaylaştırır ve yüklerin bir yaşam döngüsü aşamasından diğerine kaymasını önlerken sağlam sürdürülebilirlik stratejilerinin geliştirilmesini teşvik eder. Bu eğilim genellikle sürdürülebilirlik veya çevre sertifikalarının sunulmasıyla desteklenmektedir. Bu sertifikalar doğal kaynaklardaki tasarrufları, karbon emisyonlarındaki azalmaları ve atıkların ortadan kaldırılmasını ölçerek şirketlerin sürdürülebilirliğe olan bağlılıklarını somut bir şekilde göstermelerini sağlar. Ayrıca, şirketlerin çevre dostu veya sürdürülebilir uygulamalar yapmalarına rağmen bunları uygulamadıkları yönündeki suçlamalardan kaçınmaları için güvenilir bir temel sağlar. Ayrıca, sürdürülebilirlik raporlamasına ve kurumsal çevre hedeflerine ulaşılmasına yardımcı olurken, giderek daha sıkı hale gelen düzenlemelere uyumu da destekler.” dedi. 

    “Sürdürülebilirlik sertifikasına sahip işletmeler 5.560 ağacı kurtardı”

    Küresel operasyonlarında 2023 yılında müşterilerine 1.813 sürdürülebilirlik veya çevre sertifikası verdiklerini vurgulayan Chris Veerasamy, “CHEP’in sürdürülebilirlik sertifikası almaya hak kazanan müşterileri, 2023 yılında sadece Türkiye’de paylaşım ve yeniden kullanım havuzlama hizmetini kullanarak karbon emisyonlarını 5.780 ton azalttı, 5.560 ağacı kurtardı, 26.958 litre su tasarrufu sağladı ve 561 ton atığın önüne geçti” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kuveyt Türk 'Türkiye'nin En Değerli Markaları' listesinde

    Kuveyt Türk 'Türkiye'nin En Değerli Markaları' listesinde

    Müşteri odaklı ürün ve hizmetleriyle öne çıkan Kuveyt Türk, başarılarına bir yenisini daha ekleyerek uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance’in 2024 yılına ilişkin “Türkiye’nin En Değerli Markaları-Türkiye 125” listesine üst sıralardan giriş yaptı.

    “Türkiye’nin En Değerli Markaları” listesinde 81 milyon dolarlık marka değeriyle yer alan Kuveyt Türk, tüm bankalar arasında 8’inci, tüm markalar arasında ise 34. sıraya yerleşti.

    2007’den bu yana yayımlanan liste, sermaye piyasasına dahil markalardaki artış sonrasında 100’den 125 markaya çıkarıldı. Türkiye’nin en değerli 125 markasının toplam değeri 14,7 milyar doları aştı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İhracatçılar kötü gidişata dur demek istiyor

    İhracatçılar kötü gidişata dur demek istiyor

    Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği, 15-18 Haziran tarihleri arasında Avrupa ve dünyanın en önemli ayakkabı ve saraciye fuarlarından İtalya Expo Riva Schuh & Garda Bags Fuarı’na 10’uncu kez milli katılım organizasyonu düzenliyor.

    Türk deri ihracatçıları ana pazarı İtalya’da artırılmış gerçeklik teknolojisiyle Metaverse altyapısında ürünlerini sergiliyor.

    Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, “İki yıldır asgari ücrete yapılan zamlardan dolayı üretimle uğraşan emek yoğun sektörlerde ortalama genel gider maliyetleri yüzde 60’lara ulaştı. Sadece deri sektöründe değil bütün emek yoğun sektörler aynı durumda. 2024 yılında kurdaki değişim enflasyon oranında olmazsa sektördeki firmaların hepsi kapanacak. İhracata dayalı bir büyüme hedefliyorsak, enflasyon, faiz, kur gibi temel göstergeler bizleri bu seviyede olumsuz etkilememelidir. Bizler enflasyonla mücadelede üzerimize düşen fedakarlığı yapmaya hazırız, fakat enflasyonla mücadele ancak ihracat artışıyla başarılı olur. Türkiye’de yabancı yatırımcıları yatırıma teşvik edecek, yatırım iklimini oluşturmalıyız. Dünyanın en büyük deri ürün ithalatçılarından biri yıllık 10 milyar doların üzerinde ayakkabı ürünleri ithalatı olan İtalya’yı en önemli hedef pazarlardan biri olarak görüyoruz.” dedi. 

    Başkan Zandar, “İhracatçılarımızın enflasyon muhasebesine geçtiği ve dış pazarlarda zorlandığı, yüksek kredi faizleriyle mücadele ettiği bu dönemde işletmelerimiz birçok sektörümüz rekabet güçlerini kaybetti. En büyük pazarlarımızda yüzde 30’lara varan gerilemeler yaşıyoruz. Türkiye geneli 2024 yılı Ocak-Mayıs döneminde deri ve deri mamulleri ihracatımız yüzde 24 düşüşle 651 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türkiye geneli İtalya’ya ihracatımız ise 5 ayda yüzde 20 düşüşle 47 milyon dolara geriledi. Birliğimiz Avrupa ve dünyanın en önemli ayakkabı ve saraciye fuarlarından İtalya Expo Riva Schuh & Garda Bags Fuarı’na 35 ayakkabı, 1 çanta, 1 kemer, 1 ayakkabı bakım ürünü olmak üzere toplam 38 firmamızın katılımıyla milli katılım organizasyonu düzenliyor. Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliğimiz dijitalleşme faaliyetleri kapsamında, Expo Riva Schuh Fuarı milli katılım organizasyonu katılımcısı firmalarımızın fuarda sunacağı ürünleri artırılmış gerçeklik teknolojisiyle EİB Metaverse altyapısında dördüncü kez sergiliyor..” diye konuştu.   

    Erkan Zandar, “Metaverse Kiosk Ayakta Gör Projesinin fuar süresince gösterimi gerçekleşecek. Firmalarımızın fuarda sunduğu ürünlerin gerçekçi doku ve yansıma ile EİB’e özel geliştirilen bir yazılımla modellenerek 3 boyutlu olarak sistemde entegrasyonu sağlandı. EİB Metaverse trend alanında ziyaretçiler ürünleri 360 derece inceleme ve önceki edisyonlardaki projeden farklı olarak geliştirilen proje ile sisteme entegre bir kiosk ile dijital ortamda seçtikleri ayakkabı ürünlerini bizzat kendi ayağı üzerinde deneme şansına erişiyor. Firma logoları, fiyat aralıkları, ürün kodları, ürünlerin teknik özellikleri ve firma iletişim bilgileri modellenen ortama entegre edilerek fuar ziyaretçilerinin katılımcı firmalarımızın dijital stantlarını bulundukları yerden ziyaret etmelerine ve ürünleri incelemelerine olanak sağlıyor.” dedi.

    İTALYA EXPO RİVA SCHUH & GARDA BAGS FUARI KATILIMCI FİRMALAR;

    ALPLER AYAKKABI

    YILDEM AYAKKABI

    NUVOLA AYAKKABI

    EREN TERLİK

    BAFAŞ AYAKKABI

    KİPA AYAKKABI

    CEYLAN AYAKKABI

    AKYOL KEMER

    EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİ

    BARIŞ KARDEŞLER DERİ

    LIVISTON AYAKKABI

    ALKAN AYAKKABI

    ON-AR AYAKKABI KALIP

    GENÇLER AYAKKABI

    PENTA AYAKKABI

    ÖZARPA AYAKKABI

    MAMMA MIA İÇ DIŞ TİCARET

    ÖNDER AYAKKABI

    PEPINO AYAKKABI

    LOTA AYAKKABI

    ESPY AYAKKABI

    ADNAN AYAKKABI

    EMRAH BARAN AYAKKABI

    ALİ SÖYLER AYAKKABI

    MEHMET GÜLER AYAKKABI

    ZANDAR AYAKKABI

    ERAT AYAKKABI

    TRIZONE TEDARİK

    DERİSAN AYAKKABI

    HÜDAVERDİ AYAKKABI

    ULUDAĞ AYAKKABI

    BURRE AYAKKABI

    DR MERY AYAKKABI

    MARIS İÇ DIŞ TİCARET

    ÜSTÜNDAĞ AYAKKABI

    GLORIA DERİ DIŞ TİCARET

    KARACA AYAKKABI

    SOTAŞ KİMYA

    GÜNDOĞDULAR DERİ

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı