Kategori: Magazin

  • Prof. Dr. Erkut Akkartal: Lojistik, Dünyadaki Gelirin Yaklaşık Yüzde 10'unu Kumanda Ediyor

    Prof. Dr. Erkut Akkartal: Lojistik, Dünyadaki Gelirin Yaklaşık Yüzde 10'unu Kumanda Ediyor

    Küreselleşme ve dijitalleşmenin etkisiyle lojistik sektöründe büyük bir büyüme yaşanıyor. Lojistiğin dünyadaki gelirin yaklaşık yüzde 8-10’luk bir bölümünü kumanda ettiğini ifade eden Prof. Dr. Erkut Akkartal, dolayısıyla bu alanda uzman profesyonellere olan ihtiyacın da her geçen gün arttığını vurguladı.

     Yeditepe Üniversitesi Lojistik Yönetimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Erkut Akkartal, lojistik sektöründe yaşanan gelişmeleri ve bu alandaki istihdam ihtiyacını değerlendirdi. 

    Küresel ticaret hacminin arttığını ve tedarik zincirlerinin karmaşıklaştığını belirten Prof. Dr. Akkartal, özellikle pandemi sonrası dönemde küresel ticaretin yeniden şekillendiğini, yeni pazarların ortaya çıktığını vurguladı. 

     

    “Dijitalleşme ve Otomasyon Yatırımları Arttı”

    “Pandemi süreci, lojistik sektörünün esnekliğini ve adaptasyon yeteneğini test etti” ifadelerini kullanan Akkartal, şunları kaydetti:

    “Lojistik yönetimi, sadece mal ve hizmetlerin taşınmasını değil, aynı zamanda depolama, stok yönetimi ve müşteri hizmetlerini de kapsayan geniş bir alan. Tedarik zincirlerinde yaşanan aksaklıklar, lojistik yönetimi mezunlarının kriz yönetimi ve hızlı çözüm üretme becerilerinin önemini ortaya koydu. Bu dönemde, lojistik sektöründe dijitalleşme ve otomasyon sistemlerine yapılan yatırımlar hızlandı.”

     

    “Küresel Ekonominin Belkemiği”

    Lojistik ve tedarik zinciri yönetiminin, küresel ekonominin belkemiğini oluşturduğunu kaydeden Prof. Dr. Erkut Akkartal, “Lojistik yönetimi, küresel tedarik zincirlerinin sürekliliğini sağlamak için kritik öneme sahiptir. Dijital teknolojilerin entegrasyonu, lojistik süreçlerin daha verimli yönetilmesini sağlıyor. Büyük veri analitiği, yapay zekâ ve otomasyon sistemlerinin kullanımı, lojistik operasyonlarının optimizasyonunda kritik rol oynuyor. Dolayısıyla ticarette ve lojistik alanında yaşanan bu gelişmeler, bu alanda bilgi sahibi olan lojistik profesyonellerine olan ihtiyacı da artırıyor” dedi. 

     

    “Işınlanma İcat Edilmediği Sürece Lojistik…” 

    “Lojistiğin dünya gelirinin yaklaşık yüzde 8-10’luk bir bölümünü kumanda ettiğini söyleyebiliriz” diyen Erkut Akkartal, “Elektronik ticaretin dayandığı temel noktalardan bir tanesi lojistik. Çünkü lojistik hariç e-ticaret her şeyi internetten yapıyor. Yani ışınlanma teknolojisi gelmediği sürece, elektronik ticaret başta olmak üzere lojistik her şeye yön verecek ve en önemli unsur olmaya devam edecek” diye konuştu. 

     

    Geniş Kariyer Olanakları 

    Lojistik yönetimi mezunlarının, e-ticaret, üretim, dağıtım ve perakende gibi çeşitli sektörlerde geniş kariyer olanaklarının bulunduğuna işaret eden Akkartal, şöyle devam etti:

    “Üniversiteler ve eğitim kurumları, lojistik yönetimi alanında sundukları eğitim programları ve sertifikalarla nitelikli profesyoneller yetiştiriyor. İşverenler nitelikli lojistik profesyonelleri bulmak için üniversiteler ve eğitim kurumlarıyla işbirliği yapıyor. Ayrıca Lojistik Yönetimi, mezunlarının kendi işlerini en kolay kurabilecekleri bir alan.”

     

    Sürdürülebilir Lojistik

    Lojistik sektöründe taşımacılığın yüzde 89, depolamanın ise yüzde 11 seviyelerinde sera gazı emisyon payına sahip olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Erkut Akkartal, şunları kaydetti:

    “Her sektöre katkısı bulunan lojistik sektörü de karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik girişimlerde bulunmaktadır. Sürdürülebilir lojistikte uygulanan tüm sistem ve yaklaşımların, ileri teknoloji, inovasyon, dijitalleşmeyle entegre edilmesi sayesinde sektörel bazda pek çok avantaj sağlanabilir. Lojistik sektöründe karbon salınımını azaltmaya yönelik olarak Türkiye’nin önde gelen dış ticaret partnerlerinden olan Avrupa Birliği’nin ‘Yeşil Mutabakat’ı öne çıkmaktadır. Yeşil Mutabakat’a uyum sürecinde lojistik sektörünü de pek çok dönüşüm beklemektedir.” 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Eczacıbaşı Evital ve Huma'dan dijital sağlık alanında önemli iş birliği

    Eczacıbaşı Evital ve Huma'dan dijital sağlık alanında önemli iş birliği

    Eczacıbaşı Topluluğu’nun yeni sağlık ekosistemi Evital, sağlık hizmetleri alanında küresel çapta faaliyet gösteren yapay zekâ şirketi Huma ile iş birliği yaptı. Eczacıbaşı Evital Başkanı Emin Fadıllıoğlu, “Küresel arenada güçlü bir deneyime sahip Huma’nın yetkinliklerini Türkiye’ye kazandırmaktan mutluyuz” dedi.

    Türkiye’nin lider sağlık ekosistemi Evital, kullanıcılarına sunduğu sağlık çözümlerini genişletirken küresel dijital sağlık şirketi Huma Therapeutics ile stratejik bir ortaklık kurduğunu duyurdu. Kullanıcılarının sağlıklarını tek bir noktadan yönetebilmelerini sağlayan Evital’in ekosisteminde bini aşkın doktor ve toplam 3 bin sağlık profesyoneli yer alıyor. 30 bini aşkın kullanıcıya ve çalışanlarının iyilik halini önemseyen kurumlara eşlik eden Evital; kullanıcılara online veya yüz yüze doktor, diyetisyen ve psikolog randevusu oluşturma ve laboratuvar hizmetlerinin takibini yapma fırsatı sunuyor. Huma ile ortaklığı sayesinde Evital; Huma’nın gerçek yaşam verisi toplama, öz-yönetim ve uzaktan izleme alanlarında gelişmiş araçlarından faydalanabilecek. Bu kapsamda Huma Evital’in; uzaktan hasta izleme programları, refakatçi uygulamaları, çoklu cihaz bağlantısı, risk değerlendirme araçları ve yaratıcı yapay zekâ (GenAI) yetenekleri de dahil olmak üzere yapay zekâ tarafından desteklenen bir dizi son teknoloji çözümü içeren Huma Bulut Platformu’na erişmesini sağlayacak.

     

    Ortaklık ile geleneksel hastane ortamı dışındaki bireylere yönelik bakım hizmetlerini de derinleştirebilecek olan Evital; sağlık hizmeti sağlayıcıları ve sistemleri üzerindeki yükü azaltarak önleyici bakım hizmetlerinde daha proaktif bir yaklaşım sergileyebilecek. Huma ve Evital birlikte, yüksek kaliteli bakıma erişimi genişletmek, sağlık ve refahı geniş ölçekte desteklemek için yapay zekâ yeteneklerinden yararlanacak.

     

    Gerçek yaşam verilerinin toplum adına kullanıldığında hastalık yönetimi, kişiselleştirilmiş tıp, takip ve müdahale gibi noktalarda önemli faydalar sağladığını vurgulayan Eczacıbaşı Evital Başkanı Emin Fadıllıoğlu, “Verinin altın değerinde olduğunu biliyor, yapay zekâ teknolojisinin sağlık alanındaki yansımalarını da yakından izliyoruz. Bu kapsamda önleyici bakım hizmetlerini iyileştirmek için yapay zekâ araçlarını kullanan küresel dijital sağlık teknolojisi alanında lider şirketlerden Huma ile güç birliği yaptık. Huma, hastanın tıbbi geçmişinden ve gerçek hayattaki sağlık verilerinden yola çıkarak, kişiselleştirilmiş iç görüler sağlayabiliyor. FDA izni ve AB Tıbbi Cihaz Regülasyonu sertifikasının yanı sıra Hindistan CDSCO Sınıf-C, Suudi Arabistan SFDA Sınıf-C ve Avustralya TGA Sınıf-IIb sertifikalarına sahip olan Huma hastalık agnostiği için Tıbbi Cihaz Olarak Yazılım (SaMD) kabul edilen tek şirket konumunda. Globaldeki bu inovasyon, yetkinlik ve deneyimi Türkiye’ye taşımaktan mutluluk duyuyoruz. Bu anlaşmanın kullanıcılarımıza ve iş ortaklarımıza değer katacağına eminim” dedi.

     

    Huma CEO’su ve Kurucusu Dan Vahdat ise “Dijital sağlık hizmetleri için 360 derece bir ekosistem kurmak ve hastaları sağlık yolculukları boyunca güçlendirmek amacıyla Eczacıbaşı Evital ile başlattığımız stratejik iş birliğimizi duyurmaktan heyecan duyuyoruz. Geçtiğimiz on yıl boyunca esnek, hastalıktan bağımsız ve regülasyonlara uyumlu bir teknoloji platformu olan Huma Bulut Platformu’nu geliştirmeye kendimizi adadık. Eczacıbaşı Evital’in; bu ortaklık sayesinde platformumuzdan yararlanmasından, dijital sağlık çözümlerini Türkiye’ye getirmesinden ve Türkiye’deki bireylerin daha uzun ve daha kaliteli bir yaşam sürmelerine destek olmasından gurur duyuyorum” şeklinde konuştu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Yeni nesil depolama hizmeti: Depootel

    Yeni nesil depolama hizmeti: Depootel

    Depootel çözümleriyle müşterilerine 1 metrekareden 100 bin metrekareye, 1 paletten 100 bin palete dek esnek depolama hizmetleri ve kişiye özel depo tasarım imkanları sunuyor. 

     

    Gaziantep’in en yüksek hacimli taşımacılık kuruluşlarından Eyüp Lojistik, taşımacılık hizmetlerinin yanında depolama hizmetlerinde de ihtiyaca göre göre esnek çözümlerle yardımcı oluyor. Müşterilerden oluşan talep neticesinde doğan Depootel konseptiyle Eyüp Lojistik; ithalat, ihracat ve imalat yapan firmaların yanı sıra bireysel depolama ihtiyaçlarına da hizmet veriyor. 

     

    Eyüp Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık, stoklarını ve hammaddelerini depolayacak yeterli alanı bulunmayan firmalara çözüm sağladıklarını belirterek, bu ürünleri talebe göre; günlük, haftalık, yıllık olarak depoladıklarını, indirme yükleme, paketleme ve elleçleme (malların taşınması, yüklenmesi, boşaltılması, istiflenmesi, ayrılması, paketlenmesi), iç nakliye araç temini bunun yanında, stok sayımı da yaparak, müşterilerin işlerini kolaylaştırdıklarının altını çizdi. 

     

    Bartık, ‘’Depootel konseptimiz tıpkı bir otel gibi hizmet veriyor. Burada belirleyici olan unsur; ürün sayısı, metrekare ve süre. Hizmeti tamamen müşterimiz belirliyor. Örneğin ürünlerinin taşınmasını, paketlenmesini, barkodlanma, üretim/son kullanma tarihi kontrolü, etiketleme, yeniden ambalajlama, koli birleştirme, montaj, paletleme/palet bozma gibi spesifik işler müşterilerimizce talep edilebiliyor, sonrasında bu hizmetleri tamamen biz yapıyoruz. Bunun yanında depolanan ürünlerin ne kadarını satmak istediklerini belirttiklerinde ise, ürünlerinin stok sayımlarını yaparak kendilerine bilgi veriyoruz. Depolarımız 24 saat güvenlik personeli ve kapalı devre güvenlik kameraları ile kontrol ve kayıt ediliyor. Müşterilerimize anlık bilgi paylaşımları profesyonel çalışanlarımız tarafından, titizlikle yapılıyor Depootel’de müşterilerimizin taleplerine göre, her zaman ve her şekilde esnek depo çözümleri yer alıyor. Depootel’e ilginin her geçen gün arttığını memnuniyetle görüyoruz’’ diye konuştu

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Odeabank “Yatırım Odaklı Podcast" ile yatırımcılara rehberlik ediyor

    Odeabank “Yatırım Odaklı Podcast" ile yatırımcılara rehberlik ediyor

    Ekonomi gazetecisi Güzem Yılmaz Ertem, yeni bölümlerde alanında uzman isimlerle dünya piyasalarını keşfediyor; yatırım dünyasının derinliklerini, akıllı yatırımcıların vergi stratejilerini ve yeni yatırım türlerini masaya yatırıyor.

    Odeabank’ın birikimlerini yatırıma dönüştürmek isteyenler için hazırladığı “Yatırım Odaklı Podcast” yeni bölümleriyle yatırım dünyasına adım atmak isteyenlere rehberlik etmeye devam ediyor. 

    Yatırım Odaklı Podcast’in ikinci sezon yeni bölümlerinde ekonomi gazetecisi Güzem Yılmaz Ertem, konuklarına yatırımcıların akıllarındaki soruları soruyor. Yeni bölümlerde Güzem Yılmaz Ertem, İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan, Odeabank Yatırım Araştırmaları ve Stratejileri Müdürü Berk Sezgin, Uluslararası Yatırımcılar Derneği Vergi Teşvikler Çalışma Grubu Başkanı Emrah Akın ve Araştırmacı Yazar Turan Sert’i ağırlıyor. 

    Türkiye’nin en çok dinlenen 10 ekonomi podcasti arasında yer alan Yatırım Odaklı Podcast’in ikinci sezon yeni bölümlerinde “Yurt dışı piyasalara nasıl yatırım yapılır? Neden ve nasıl yatırım yapmalıyız? Akıllı yatırımcının vergi stratejileri, Farklı yatırım türleri: Başka alternatifler mümkün mü?” soruları her biri alanında uzman isimler tarafından mercek altına alınıyor.

    Her hafta yeni bölümleri yayınlanan “Yatırım Odaklı Podcast” Odea uygulaması, Odea Radyo, Odea uygulaması, Spotify, Apple Podcasts, Karnaval, Amazon, Deezer üzerinden dinlenebiliyor. 

    Dünya Piyasalarını Keşfetmek: Yurt dışı piyasalara nasıl yatırım yapılır? bölümünde duayen isim İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Direktörü Şant Manukyan, uluslararası piyasalara nasıl yatırım yapılabileceğini anlatıyor. Finansal okuryazarlığa ihtiyaç duyulmadan dinlenebilecek bu bölümde, uluslararası piyasalarda neleri takip ederek yatırımlara yön verilebileceği üzerinde duran Manukyan, akıllı yatırımın anahtarını veriyor.

    Neden ve nasıl yatırım yapmalıyız? bölümünde Odeabank Yatırım Araştırmaları ve Stratejileri Müdürü Berk Sezgin, yatırım dünyasının derinliklerini dinleyicilerle paylaşıyor. Hayattan beklentinin yatırım motivasyonunu nasıl etkilediğine değinerek “Herkese, Her Keseye Uyan Yatırım Türleri Nelerdir? Nereye Yatırım Yapılır?” sorularını cevaplıyor.

    Akıllı yatırımcının vergi stratejileri bölümünde Türkiye’de finansman ve vergi okuryazarlığı denilince ilk akla gelen isimlerden olan Uluslararası Yatırımcılar Derneği Vergi Teşvikler Çalışma Grubu Başkanı Emrah Akın, yatırım yapmanın kritik bir alanı olan “Vergi Politikaları” konusuna ışık tutuyor. Vergi politikalarını doğru anlamak ve stratejilerini bu doğrultuda oluşturmak isteyen yatırımcıların kaçırmaması gereken bu bölümde Akın, gelir vergisi ve enflasyon muhasebesini irdeliyor.

    Farklı yatırım türleri: Başka alternatifler mümkün mü? bölümünde ise merkeziyetsiz finans ve blokchain yatırımları konusunda akademik yazıları ile gündemde olan Araştırmacı Yazar Turan Sert, alternatif yatırım araçlarını anlatıyor. Yatırımın sadece finansal araçlarla sınırlı olmadığını vurgulayarak alternatif yatırım araçları ve sanat gibi diğer yatırım seçeneklerini değerlendiriyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İGA İstanbul Havalimanı Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığına Mehmet Yasir Koca atandı

    İGA İstanbul Havalimanı Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığına Mehmet Yasir Koca atandı

    Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı İGA İstanbul Havalimanı Mali İşler departmanının başına Mehmet Yasir Koca getirildi.

    İGA İstanbul Havalimanı tarafından yapılan açıklamada, Mehmet Yasir Koca’nın 18 Temmuz 2024 tarihi itibarıyla Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (CFO) olarak göreve başladığı duyuruldu. Koca’nın İGA ve iştiraklerinin mali işlerinin yönetiminden sorumlu olacağı belirtildi.

    Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü’nden Yüksek Şeref öğrencisi olarak mezun olan Mehmet Yasir Koca, master derecesini London Business School’da tamamladı. Çalışma hayatına 2013 yılında Garanti Bankası’nda Yatırım Bankacılığı alanında başlayan Koca, PwC, UniCredit, YDA Group firmalarında finans alanında yönetim görevleri üstlendi. 2017-2022 yılları arasında Kalyon Holding Kurumsal Finans Başkanlığı görevini yürüten Mehmet Yasir Koca, 2022 yılından bu yana Kalyon Enerji’de CFO (Finans ve Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı) olarak görev yaptı. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sürdürülebilir bir BT stratejisi için beş temel adım

    Sürdürülebilir bir BT stratejisi için beş temel adım

    2024 yılının başlarından itibaren küresel manzara tıpkı madalyonun iki yüzü gibi: daha temiz, geleceğe daha yeşil bir gezegen bırakma zorluğu ve bunun ortak geleceğimiz için temsil ettiği bir fırsat olarak karşımıza çıkıyor. Konunun uzmanlarına göre teknoloji, bu dönüşümsel fırsatın kilidini açabilecek anahtar olsa da maksimum sürdürülebilirlik faydalarını elde etmek için ondan nasıl yararlanılacağını anlamak kritik önem taşıyor.

     

    Dell Technologies Türkiye ve ECIS Ülke Müdürü Işıl Hasdemir,  “Bu hassas dengeyi sağlamak, sürdürülebilir BT çözümlerine dayanan ve en iyi uygulamaları hayata geçiren bütüncül bir yaklaşım gerektiriyor. Aslında yatırım, kullanım, verimlilik veya bunların tamamına ilişkin birçok sorunun cevabı sürdürülebilir BT’de bulunabiliyor” diyor.

     

    Sürdülebilir bir BT stratejisi için izlenmesi gereken 5 temel temel adım olduğunu söyleyen Hasdemir, söz konusu adımları şöyle açıklıyor: 

    1. Altyapının optimize ve modernize edilmesi 

    Aktif olarak kullanılmayan veya az kullanılan sunucular gibi verimsiz BT varlıkları, veri merkezlerinde en çok enerji israfı nedenlerinden biri olarak değerlendiriliyor. İlk adım olarak, BT ortamınızın kapsamlı bir denetimini yaparak en çok güç tüketen ve verimsiz ekipmanları belirleyin. Bu ekipmanları değiştirmek ve modern, daha enerji verimli çözümler uygulamak verimliliği artırabilir, ısıtma ve soğutma sistemlerini optimize edebilir ve alan gereksinimlerini azaltabilir.

    Veri merkezini optimize etmenin bir diğer yolu da mevcut altyapınızdan daha fazla verim almak. Özellikle kapasite kullanımı, güç ve ısı yönetimi; yüksek performanslı donanım, etkili cihaz güç yönetimi ve akıllı veri merkezi güç yönetimi yoluyla sıklıkla iyileştirilebilecek alanlar olarak öne çıkıyor.

    Veri merkezi enerji verimliliğini optimize etmek, dikkatli bir planlamanın yanı sıra gelişmiş güç, ısı ve soğutmayı da dikkate alan diğer bileşenlerin daha bilinçli ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını gerektirir. Örneğin portföyümüzde, müşterilerimizin veri merkezlerindeki enerji israfını azaltmak için teknolojimizi sürekli olarak daha verimli ve daha az enerji tüketir hâle getirmeye çalışıyoruz.

    Otomasyon teknolojileri ve telemetri verileri de güç yönetiminde insan müdahalesi ihtiyacını ortadan kaldırarak süreci basitleştirdikleri için kritik öneme sahip. Bu teknolojilerin uygulanması, yoğun olmayan zamanlarda güç tüketimini azaltmaya ve enerji performans sorunlarını daha hızlı tespit etmeye yardımcı olabilir. Yapay zekâ, yazılım tabanlı uygulamalar ve eko modları gibi diğer yeni teknolojiler de müşteri ve altyapı ürünlerinin ısı ve güç ihtiyaçlarının yönetimini destekleyebilir. Eski sistemlerin güvenli ve sorumlu bir şekilde geri dönüştürülmesini sağlamak için bunları ne zaman kullanım dışına çıkarmanız gerektiğini bilmek bu analizin önemli bir parçası olarak öne çıkıyor.

    2. Daha azla daha fazlasını yapın

    Donanım konsolidasyonu, karbon emisyonlarını ve veri merkezlerinin kapladıkları fiziksel alanı azaltmanın en iyi yollarından biri. Günümüzde kuruluşlarda üstel veri büyümesi, depolama ortamları için maliyetleri ve karmaşıklığı artırıyor. Veri merkezleri ve uzak tesisler; artan işletme maliyetleri, depolama yönetimi ve veri koruma sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor. Kritik öneme sahip verileri merkezî mimariler altında konsolide ederek işletmeler, enerji tüketimini ve bilgi işlem yoğunluğunu azaltırken, toplam sahip olma maliyetini (TCO) düşürebilir ve çevreyi destekleyebilir.

    3. Çevre dostu kaynakları benimseyin 

    BT endüstrisi, lityum veya kobalt gibi yüksek enerji ve su tüketimi ile çevresel zararlara yol açan mineraller de dâhil olmak üzere sınırlı ham maddelere önemli ölçüde bağımlı. Bu ham maddelere alternatifler giderek daha fazla talep görüyor çünkü hâlihazırda kullanımda olan malzemelerden yararlanmak, ilave doğal kaynakları tüketmemek ve üretimlerinde ve ürün yaşam döngüsü boyunca daha az sera gazı salınımı yapmak anlamına geliyor. Örneğin, yeni piyasaya sürülen Latitude AI bilgisayarımızın pillerinde, elektrikli araç bataryalarından elde edilen yüzde 50 geri dönüştürülmüş kobalt kullanılıyor.

    Yeni ve daha çevre dostu malzemeler için inovasyon yapmak, daha sürdürülebilir BT’yi teşvik etmeye yardımcı olacaktır. En hızlı uygulanabilecek girişimlerden biri de BT tasarım sürecinin, ürünlerin ve malzemelerin mümkün olduğunca uzun süre dolaşımda kalmasını sağlayan kapalı döngü modelinde işlemesidir.

    4. Geri dönüşüm ve yeniden kullanım

    Birleşmiş Milletler’e göre, dünya genelinde 57,4 milyon ton elektronik atık üretiliyor. Geri dönüşüm oranları ise hâlâ düşük seviyelerde. Örneğin, e-atık geri dönüşümünde dünya lideri olan AB’de bile e-atıkların sadece yüzde 35’inin düzgün bir şekilde toplandığı ve geri dönüştürüldüğü bildiriliyor. Tüketicilere ve ticari müşterilere sunulan onarım, geri kazanım ve yeniden kullanım hizmetlerini artırarak, artık işe yaramayan teknolojiyi daha fazla geri kazanmayı ve ürünlerin ve malzemelerin mümkün olduğunca uzun süre kullanımda kalmasını sağlamayı hedefliyoruz.

    Sürdürülebilir alternatifler her üretim hattında bulunmayabilir, bu nedenle geri dönüşüm ve yeniden kullanımın tutarlı bir şekilde gerçekleştirilmesi de kritik öneme sahip. Geri dönüştürülmüş plastik ve okyanus atığı plastikler ambalajlarda ve ürünlerde kullanılabilir. Değerli metaller ve mineraller içeren atık elektronik eşyalar da önemli ham madde kaynaklarıdır. 

    Daha basit bir ürün tasarımı yaklaşımı; daha az ham madde kullanımını, yeniden kullanım ve geri dönüşüm için bileşenlerin ve malzemelerin daha kolay çıkarılmasını ve kullanım dışına alınan BT ekipmanlarının geri kazanımını otomatikleştiren hizmet olarak sunulan (aaS) iş modellerinin gelişmesini sağlar. 

    5. BT’nin ömrünü uzatın

    Onarılabilir ve sürdürülebilir tasarımlar geliştirdikçe cihazların kullanım ömrü de uzuyor. Ancak kullanıcılar, daha güçlü bir model daha düşük bir maliyetle veya daha yüksek performansla sunulduğunda elektronik cihazlarını kolayca değiştirme eğiliminde. Kısaca belirtmek gerekirse, bir cihazın kullanım süresi ne kadar uzun olursa çevre için o kadar iyidir. Her cihazın en uzun süre kullanılmasını sağlamak için üreticilerin, donanımın gelecekteki gereksinimlere göre yükseltilebilir olmasını ve yazılım ve güvenlik güncellemelerinin mevcut hizmet sözleşmesinin dışında da sunulmasını sağlamaları gerekir.

    Ekipmanları onarmak kullanım ömrünü uzatır ve neredeyse her zaman yeni cihazlar satın almaktan daha sürdürülebilirdir. Bunun başarılı olabilmesi için bileşenlerin kolayca değiştirilebilmesi, kullanım kılavuzlarının kolay bulunup anlaşılabilir olması ve yedek parçaların ve garantilerin kolayca erişilebilir olması önemlidir. Cihazları onararak kullanım ömürlerini uzatmak ve bu süreçte malzemeleri yeniden kullanmak, döngüsel ekonominin kritik unsurlarından olup onarımın, BT endüstrisi için uyarlanabilir bir çözüm olarak önem kazandığını görüyoruz.

    Özetle teknoloji, bizi sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaştırma potansiyeline sahip ve sürdürülebilir bir BT stratejisinin beş temel ayağını benimseyen kuruluşlar, verimlilik ve çevresel faydalar elde etme konusunda lider konuma gelebilirler.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • BİM, Müşterilerine Nişasta Bazlı Çevre Dostu Torba Hediye Ediyor

    BİM, Müşterilerine Nişasta Bazlı Çevre Dostu Torba Hediye Ediyor

    BİM, “Plastiksiz Temmuz” hareketinden de yola çıkarak mısır nişastasından üretilen biyobozunur torbaları, 29 Temmuz Pazartesi günü Türkiye’deki 11 binin üzerinde mağazasında müşterilerine hediye ediyor. Şirket, böylelikle plastik kullanımını azaltmaya dikkat çekmeyi amaçlıyor. Doğa dostu biyobozunur torbalar, bir yıl içerisinde toprakta çözünebiliyor. 

    BİM, gezegenimizin sınırlı doğal kaynaklarını korumak ve gelecek kuşaklara daha yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla etki odaklı sürdürülebilirlik çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Bu kapsamda BİM, sıfır atık hedefleri doğrultusunda “Plastiksiz Temmuz” hareketinden de yola çıkarak öncü bir adım atıyor ve mısır nişastasından üretilen çevre dostu torbaları 29 Temmuz Pazartesi günü müşterilerine hediye ediyor. Tamamen biyo bileşenlerden oluşan torbalar geleneksel petrol bazlı plastik poşetlerden farklı olarak; topraktaki bakteriler, mikroorganizmalar, nem, ısı ve ışık etkisi ile biyolojik olarak parçalanabiliyor. Kullanım ömrünün sonunda tüm organik bileşenlerinin karbondioksit ve suya dönüşmesiyle ayrışıyor. Bu sayede, %100 biyobozunur torbalar bir yıl içerisinde hiçbir kalıntı bırakmadan toprağa dönüşüyor.

    Son 5 yılda çeşitli verimlilik projeleri sayesinde ürün ambalajlarında plastik ve karton ham madde kullanımında ciddi bir azaltım sağlayan şirket, 2025 yılına kadar 820 ton kağıt ve 750 ton plastik ham madde kullanımını azaltmayı hedefliyor.

    BİM CEO’su Haluk Dortluoğlu da yaşanabilir bir çevre ve sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlamanın BİM’in kuruluşundan bu yana öncelikleri arasında olduğunu belirtti. Dortluoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

    BİM olarak plastik kullanımının azaltımı, atık yönetimi, geri dönüşüme ve döngüsel ekonomiye katkı alanlarında öncü uygulamaları hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda tek kullanımlık plastik tüketiminin azaltılması yönünde önemli bir farkındalık adımı atıyoruz ve toprakta çözünen, tamamen biyo bileşenlerden oluşan nişasta bazlı torbaları mağazalarımızda müşterilerimize hediye ediyoruz. Hep birlikte harekete geçtiğimizde ortaya çıkaracağımız etkinin dünyanın geleceğine ve plastik kirliliğine yönelik çözüme katkı sağlayacağına inanıyoruz.”

    BİM, güçlü sürdürülebilirlik hedefleriyle ülkemizin ve dünyanın geleceğine katkı sağlıyor 

    Ambalaj ve atık yönetimini sürdürülebilirlik öncelikleri arasında tutan BİM, geçtiğimiz yıl ambalajlamada kaynak verimliliğini artırmak ve sürdürülebilir ham madde alternatiflerini yaygınlaştırmak için yürüttüğü çalışmalarla 450 ton plastik ve 759 ton kağıt tüketiminin önüne geçti. 

    BİM, sürdürülebilirlik alanında sera gazı yoğunluğunu 2026 yılı itibarıyla yüzde 20 azaltma taahhüdünün yanı sıra 2025 yılına kadar enerji ihtiyacının %25’ini doğal kaynaklardan sağlamak üzere hayata geçirdiği Güneş Enerjisi Santrali projeleriyle de sektöründe öncülüğünü koruyor. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Anadolu Yakası'nın Gastronomi Merkezi olarak öne çıkan Bulvar 216 yeni markaları ile dikkat çekiyor

    Anadolu Yakası'nın Gastronomi Merkezi olarak öne çıkan Bulvar 216 yeni markaları ile dikkat çekiyor

    Ödüllü mimarisi, gurme restoranları ve keyif dolu kafeleri ile Ataşehir’in merkezinde yer alan Bulvar 216, bünyesine kattığı yeni markalar ile ziyaretçilerine eşsiz bir gastronomi deneyimi sunuyor.

    Sokak yemeklerine rafine bir dokunuş getiren Snob Street Food, Bulvar 216’nın yeni lezzet duraklarından… Sokak lezzetlerinin dinamizmini; kaliteli ve temiz malzemeler kullanan eğitimli şeflerle gurme bir deneyime dönüştürmeyi başaran Snob Street Food yerel lezzetleri ve dünyadan sokak lezzetlerini şehrin yeme içme düzenine kazandırarak hem malzemeden ödün vermeyerek hem de genç şeflerle çalışarak sürdürülebilirliği odağına alıyor.

    En kaliteli Belçika çikolatası olan Callebaut ürünleri ile eşsiz çikolatalar ve tatlılar sunan Boston Drink & Dessert Bulvar 216’da yerini aldı. Günlük üretim yaparak her zaman taze ürünler sunan ve yepyeni yaz içeceklerini menüsüne katan Boston Drink & Dessert Bulvar 216’da çikolata tutkunlarını ağırlıyor.

    Zengin dünya mutfağı ve imza kokteylleriyle bilinen Loxxi, Bulvar 216’da lezzet tutkunlarını bekliyor. Haftanın belirli günlerinde gerçekleşecek müzik şovları ile de yemek tutkunuzu eğlenceye dönüştürecek Loxxi, özel günlerin de vazgeçilmez mekanı olmaya aday…

    Bir marketin çok ötesinde deneyim sunan Boldy Yemek ve Market, Bulvar 216’ın en dikkat çekici mekanlarından biri. Restorana gider gibi gelip alışveriş yapabileceğiniz, markete gider gibi gelip yemek yiyebileceğiniz, her ihtiyacınızı bulup ihtiyacınız kadarını alabileceğiniz bir deneyim sunan Boldy Yemek ve Market, Bulvar 216’nın yükselen trendi olarak öne çıkıyor.

    Hayata yeni dokunuşlar sunan Bulvar 216 yeniliklerinden haberdar olmak için bulvar216.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Fişekhane'ye üç yeni marka

    Fişekhane'ye üç yeni marka

    İstanbul’un tarihi mekanlarından Fişekhane, Emirgan Sütiş, Pera Bulvarı ve Espressolab’ı bünyesine kattı.

    Gastronomi, kültür-sanat ve eğlencenin İstanbul’daki adresi olan Fişekhane, bünyesine kattığı markalarla her geçen gün büyüyerek cazibe merkezi olma kimliğini giderek güçlendiriyor.

    Organik malzemelerle hazırladıkları enfes kahvaltılar ile güne başlayacağınız, farklı damak tatlarına hitap lezzetleri ile öğle ya da akşam yemeklerinize keyif katacağınız Emirgan Sütiş, Fişekhane’de hizmet vermeye başladı. Sütlü tatlıların da vazgeçilmez durağı Emirgan Sütiş, Fişekhane’nin tarihi atmosferinde misafirlerine eşsiz bir ambiyans sunuyor.

    Türkiye’nin en yenilikçi kahve zinciri olan Espressolab, Fişekhane’de kahve tutkunlarına dünyadaki gurme kahve kültürünün değişik tatlarını sunacak. El Salvador, Guatemala, Kosta Rika, Nikaragua, Kolombiya, Brezilya, Kenya ve Tanzanya’nın yerel çiftliklerinden getirttikleri kahveleri, dünyaca ünlü kahve uzmanı Bruce Miletto’nun danışmanlığında harmanlayan Espressolab, menüsüne farklı aromalar ekleyerek daha da zenginleştirip misafirlerine sunuyor. 

    Dekorasyona ve lükse yeni bir soluk getiren Pera Bulvarı ilk mağazasını Fişekhane’de açtı. Özgün, ödüllü tasarımları ve kaliteli ürünleri ile geçmiş ve gelecek, klasik ve modern tarzlar Pera Bulvarı mağazalarında tasarım severler ile buluşuyor. Pera Bulvarı Fişekhane Mağazası’nda, dünyaca ünlü Alessi, Koziol ve Baci Milano, Guzzini, Philippi, Weimar, Cristel, Revol, Rader, gibi markaların ürünleri yer alıyor.

    Bünyesine kattığı markalarla her geçen gün misafirlerine benzersiz deneyimler sunan Fişekhane yeniliklerinden haberdar olmak için fisekhane.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Juzdan ile Mağazada Alışveriş Kredisi Dönemi Başladı

    Juzdan ile Mağazada Alışveriş Kredisi Dönemi Başladı

    Juzdan kullanıcıları artık, fiziksel mağazalarda QR kod okutarak ödemelerini alışveriş kredisi ile gerçekleştirebiliyor.

     

    Akbank’ın yeni nesil ödeme platformu Juzdan, hayatı kolaylaştıran özellikleriyle kullanıcılarının her an yanında olmaya devam ediyor. Bu kapsamda alışveriş kredisi fonksiyonlarını genişleten Juzdan, internet alışverişlerinde sunduğu alışveriş kredisi seçeneğini 50 binden fazla fiziki noktada da sunarak ödemelerde esneklik sağlıyor. 

     

    Fiziksel mağazalarda QR kod ile kredi başvurusu yapılabiliyor

    Akbank POS’u olan anlaşmalı fiziki işletmelerden alışveriş yapan kullanıcılar, Juzdan uygulamasıyla kasada QR kod okutarak alışveriş kredisine başvurabiliyor. Bu sayede Juzdan sahipleri, büyük markalardan lokal firmalara kadar on binlerce fiziksel noktada ve online alışverişte ödeme kolaylığından yararlanıyor. 

     

    Yenilikçi çözümlerle Juzdan deneyimini sürekli olarak zenginleştirmeye odaklandıklarını belirten Akbank Ödeme Sistemleri Bölüm Başkanı Yasin Mengüllüoğlu; “Akbank olarak, teknolojiyi insan odaklı çözümlerle birleştirerek müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmayı ve günlük yaşamlarına değer katmayı hedefliyoruz. Juzdan, bu vizyonumuzun bir yansıması olarak Türkiye’nin dört bir yanındaki kullanıcılarına modern, esnek ve kolay bir ödeme deneyimi sunmaya devam ediyor. Fiziksel mağazalarda QR kod ile anında alışveriş kredisi başvurusu yapabilme özelliği de Juzdan’ın getirdiği yeniliklerden sadece biri. Bu özellik sayesinde Juzdan kullanıcıları, alışveriş anında kolaylıkla finansman sağlayarak özgürce ve güvenle alışveriş yapma imkanına sahip oluyorlar. Teknolojiyle güçlendirilen bu çözümlerle, müşteri memnuniyetini ve kullanıcı deneyimini en üst seviyede tutmayı sürdüreceğiz” dedi. 

     

    Akbank, yeni ödeme fonksiyonunu deneyimleyen kullanıcılara özel bir kampanya da başlattı. 31 Ağustos’a kadar Juzdan’dan kredi kullanılarak yapılan 2.500 TL – 150.000 TL tutarındaki alışverişlerde 500 TL chip-para kazanılabiliyor. Kampanya, anlaşmalı mağazalardan yapılacak online ya da fiziksel alışverişlerde geçerli.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Fintech Lideri Nigel Morris Türkiye'de

    Fintech Lideri Nigel Morris Türkiye'de

    Türkiye girişimcilik ekosistemine uluslararası yatırımcıların dikkatini çekme misyonunu başarıyla sürdüren kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Girişimci Kurumlar Platformu (GKP), geçtiğimiz Mayıs ayında uluslararası yatırımcıların geniş katılımıyla gerçekleşen CVC Bosphorus’24 etkinliğine ev sahipliği yaptıktan sonra şimdi de Nigel Morris’i ağırlıyor. GKP, daha önce Kanada’nın en büyük fonlarından Portage’ın kurucu ortağı ve partneri Adam Felesky ve İngiltere’nin önde gelen yatırım fonlarından Apis Partners’ın kurucusu Udayan Goyal gibi önemli isimleri de ağırlamıştı. Bu etkinlikler, GKP’nin küresel yatırımcıları Türkiye’ye çekme ve yerel girişimcilerle bağlantılar kurma çabalarının bir parçası olma özelliği taşıyor.

     

    Fintech Lideri Nigel Morris Türkiye’de

    QED Investors’ın kurucularından ve baş yatırımcılarından biri olan Nigel Morris, Capital One’ı dünya çapında başarıya ulaştıran stratejik zekâsı ve fintech dünyasında yaptığı etkileyici yatırımlarla tanınıyor. QED Investors altında, Credit Karma, Nubank, Avant, SoFi, Klarna, GreenSky ve AvidXchange gibi 29 unicorn’a yatırım yapmış olan Morris, yönettiği 5 milyar dolarlık varlıkla fintech dünyasında öne çıkıyor. Bu özel etkinlikte, Morris Türkiye’nin finansal teknoloji ve yatırım potansiyelini değerlendirdi ve uluslararası yatırımcılarla paylaştı.

     

    Türkiye’nin Yatırım Dünyasından Önemli İsimler Buluştu

    Swissotel The Bosphorus İstanbul’da Finberg Yönetim Kurulu Üyesi ve Girişimci Kurumlar Platformu’nun (GKP) kurucusu İhsan Elgin’in koordinasyonunda düzenlenen bu özel etkinliğe katılan liderler arasında Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü İbrahim Öztop, Türkiye Kalkınma Fonu CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Elif Altuğ, Fibabanka Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Mert, Fiba Holding İcra Kurulu Üyesi Mehmet Güleşçi, Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Cahit Erdoğan, Yapı Kredi Bankası Sınırsız Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Yakup Doğan, Ak Portföy CEO’su Mehmet Ali Ersarı, Yıldız Ventures Yatırım Komitesi Üyesi Yahya Ülker ve Rota Portföy Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Eraslan yer aldı. Etkinlik, 15’e yakın üst düzey liderin katılımıyla gerçekleşti.

     

    Nigel Morris yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin fintech ve yatırım potansiyeli beni heyecanlandırıyor. QED Investors olarak, yenilikçi ve büyüme odaklı girişimlere yatırım yapma misyonumuzla Türkiye’yi önemli bir ortak olarak görüyoruz” dedi. Dünya çapında 225’ten fazla şirkete yatırım yapan ve 19 ülkede faaliyet gösteren QED Investors 5 milyar dolardan fazla varlık yönetiyor.

     

    İhsan Elgin, etkinlik hakkında yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin yeniden güven kazanan ivmesi ve fintech alanında sunduğu fırsatlar uluslararası yatırımcıların dikkatini çekiyor. Bu etkinlik, Türkiye’deki yatırım potansiyelini dünyaya tanıtmak ve uluslararası iş birliklerini güçlendirmek için önemli bir platform sağlıyor” dedi.

     

    Türkiye’nin Yeniden Güven Kazanan İvmesi

    Türkiye, son dönemde ekonomik ve finansal alanda yeniden güven kazanan bir ivme yakalayarak uluslararası yatırımcıların dikkatini çekmeye devam ediyor. Girişimci Kurumlar Platformu, bu ivmeyi desteklemek ve ülkemizdeki yatırım fırsatlarını uluslararası arenada tanıtmak amacıyla düzenlediği etkinliklerle bu sürece katkıda bulunuyor.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Bybit, Türev Piyasasında İkinci Sıraya Yükseldi ve Küresel Kripto Ticareti Lideri Olarak Konumunu Sağlamlaştırdı

    Bybit, Türev Piyasasında İkinci Sıraya Yükseldi ve Küresel Kripto Ticareti Lideri Olarak Konumunu Sağlamlaştırdı

    İşlem hacmine göre dünyanın en büyük ikinci kripto borsası olan Bybit, dün yayınlanan en son CoinMarketCap raporunda türev piyasasında ikinci sıraya ulaştığını ve işlem hacmine göre dünyanın en büyük ikinci kripto borsası olma statüsünü sağlamlaştırdığını duyurdu. Bu önemli başarı, Bybit’in kullanıcıları için üstün bir ticaret deneyimi sağlama konusundaki kararlılığının altını çiziyor.

    Bybit Satış ve Pazarlama Direktörü Joan Han, açıklanan raporla ilgili yaptığı açıklamada: “Bu dönüm noktasına ulaştığımız için inanılmaz derecede gururluyuz. Türev piyasasında 2 numaraya yükselişimiz, inovasyon ve kullanıcı memnuniyetine durmaksızın odaklanmamızın bir kanıtıdır. Ürün tekliflerimizi sürekli geliştirerek, kullanıcılarımızı işlemleri daha etkili bir şekilde gerçekleştirmeleri için ihtiyaç duydukları araçlarla güçlendiriyoruz.” Sözlerine yer verdi.

    Bybit, türev piyasasındaki başarısını aşağıdakiler de dahil olmak üzere birkaç temel faktöre bağlıyor:

    • Birleşik Ticaret Hesabının (UTA) Gücü: UTA, deneyimi kolaylaştıran ve kullanıcıların mali durumlarını ve risklerini etkili bir şekilde yönetmelerini sağlayan hepsi bir arada bir hesap sunarak kriptoda devrim yaratıyor. Spot ticaret, marj ticareti, sürekli sözleşmeler, opsiyonlar ve vadeli işlemler için ayrı hesaplar arasında geçiş yapma ihtiyacını ortadan kaldırır. Bu çok yönlülük, 160’tan fazla token ile çapraz marj ticareti de dahil olmak üzere benzersiz bir esneklik sağlar. Kullanıcılar, yeni pozisyonlar açmak için gerçekleşmemiş kârlardan bile yararlanarak sermaye verimliliklerini en üst düzeye çıkarabilir. Bybit Kurumsal Yatırımcı Hizmetleri (INS) müşterilerinin %96’sının alım satım faaliyetleri için UTA’yı kullandığı istatistiği, etkinliği hakkında çok şey söylüyor.
    • Geliştirilmiş Ürün Teklifleri: Bybit, en yeni alım satım özelliklerinin geliştirilmesine öncelik vermektedir. Iceberg Emri ve Websocket Emri yerleştirmenin tanıtımı, kullanıcılara alım satımları üzerinde daha fazla kontrol ve esneklik sağlayarak bu taahhüdü örneklemektedir.
    • Gelişmiş Risk Yönetimi Özellikleri: Bybit, kullanıcı güvenliği ve emniyetine öncelik verir. Borsa, gecikmeli otomatik geri ödeme ve otomatik risk limiti kademe ayarlamaları gibi özellikleri uygulayarak kullanıcıların risk profillerini etkili bir şekilde yönetmelerini sağlar.

    Bybit’in türev piyasasında 2. sıraya yükselmesi, borsanın tüm kripto toplulukları için önde gelen varış noktası olma konusundaki kararlılığını gösteriyor. Yeniliğe, kullanıcı merkezli özelliklere ve sağlam güvenlik ve risk yönetimi araçlarına durmaksızın odaklanan Bybit, etkileyici büyüme yörüngesini sürdürmeye hazırlanıyor.

     

    Bybit Hakkında

    Bybit, 37 milyondan fazla kullanıcıya hizmet veren, işlem hacmine göre dünyanın en büyük ikinci kripto para borsasıdır. 2018 yılında kurulan Bybit, kripto yatırımcılarının ve tüccarlarının ultra hızlı bir eşleştirme motoru, 7/24 müşteri hizmetleri ve çok dilli topluluk desteği bulabilecekleri profesyonel bir platform sunmaktadır. Bybit, Formula 1’in hüküm süren İnşaatçılar ve Sürücüler şampiyonu Oracle Red Bull Racing takımının gururlu bir ortağıdır.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Sistem Global'den Yatırım ve Halka Arz Yolculuğunda Şirketlere Tam Destek!

    Sistem Global'den Yatırım ve Halka Arz Yolculuğunda Şirketlere Tam Destek!

    K

    KOBİ’ler başta olmak üzere, katma değerli üretim hedefleyen her ölçekten şirkete büyüme odaklı iş servisleri ve danışmanlık hizmetleri sunan Sistem Global, yeni danışmanlık hizmetiyle yatırımcıya hazırlık ve erişim başta olmak üzere, halka az süreçlerinde başarıyı hedefleyen şirketlere, finansal analizden yasal uyuma kadar geniş bir destek yelpazesi sunuyor.

    Şirketlere büyüme odaklı iş servisleri ve danışmanlık hizmetleri sunan Sistem Global, Ar-Ge ve inovasyon ağırlıklı hizmetleri ile 28 yıldır, özellikle KOBİ’lerin katma değerli üretim ile güçlenebilmesi için önemli danışmanlıklar ve hizmetler sunuyor. Sistem Global, katma değer ile güçlenen firmaların global rekabette de  güçlerinin artırılması ve sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşmaları için stratejik ve finansal yatırımcıya hazırlık, yatırımcıya erişim ve halka arz süreçlerine yönelik yeni bir hizmet devreye aldı. Bu hizmet, şirket hedeflerinin önceden doğru ve dinamik bir şekilde planlanmasının yanı sıra şirketlerin yatırım veya halka arz süreçlerinin sorunsuz bir şekilde tamamlanmasını ve en iyi sonuçları elde etmesini sağlıyor. Sistem Global bu hizmetiyle yatırım sonrası süreçlerde de etkin rol oynuyor.  

    Sistem Global’in Yatırım ve Halka Arza Hazırlık Danışmanlığı kapsamında, şirketlerin finansal yapıları ve hukuksal sistemleri detaylı bir şekilde analiz edilerek, yatırıma ve halka arza uygunlukları değerlendiriliyor, yatırım öncesi yasal düzenlemelere tam uyum sağlanması için gerekli süreçler yönetiliyor ve aracı kurum seçiminden, bağımsız denetim firmalarıyla çalışmaya kadar her aşamada şirketlere rehberlik ediliyor.

    Sistem Global, finansal, vergisel, hukuki ve değerleme konularında derin uzmanlığa sahip kadrolarıyla şirketlerin ihtiyaçlarına özel çözümler geliştiriyor. Müşterilerine büyüme odaklı katma değer yolculuğu destekleri sunmayı hedefleyen Sistem Global, Yatırım ve Halka Arza Hazırlık Danışmanlığı çerçevesinde sunduğu hizmetleri geliştirmek için ilgili hukuk firmaları ve finans kurumlarıyla stratejik ortaklıklar geliştiriyor. Sistem Global, sonuç odaklı bir yaklaşımla tasarladığı bu hizmetlerle, yatırım ve halka arz süreçlerinde, başarılı sonuçlar elde etmek isteyen kurumlara uzun vadeli ve sürdürülebilir destekler sunuyor.

    aynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • EİB'ten 2024'ün ilk yarısında 200 ülke ve bölgeye ihracat

    EİB'ten 2024'ün ilk yarısında 200 ülke ve bölgeye ihracat

    Egeli ihracatçılar, 2024’ün ilk yarısında 200 farklı ihraç pazarına ulaşarak, 108 ülke ve bölgeye ihracatını artırmayı başardı.

     

    Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “En büyük ticaret ortağımız Avrupa Birliği, ABD ve Çin rekabetiyle mücadele etmek, küresel sahnede daha iddialı bir AB vizyonunu oluşturmak için Yeşil Mutabakat ile “Buy European” stratejisini güçlendiriyor. 2024’ün ilk yarısında AB 4,6 milyar dolarla ihracatımızın önemli bir bölümünü oluşturdu. 6 aylık ihracatımızda Avrupa kıtasının payı yüzde 51 olarak kayıtlara geçti. Amerika ülkelerine yüzde 8 artışla 1,1 milyar dolar, Orta Doğu ülkelerine 979 milyon dolar, Afrika ülkelerine yüzde 2 artışla 689 milyon dolar, Eski Doğu Bloku ülkeleri 579 milyon dolar, Serbest Bölgelere yüzde 12 artışla 183 milyon dolar, Türk Cumhuriyetlerine 178 milyon dolar ihracatımız var. Almanya 912 milyon dolar, ABD yüzde 3 artışla 791 milyon dolar, İtalya 517 milyon dolar, İspanya 507 milyon dolar, Birleşik Krallık yüzde 8 artışla 461 milyon dolar, Hollanda’ya yüzde 9 artışla 383 milyon dolar, Fransa’ya 365 milyon dolar, Rusya’ya 256 milyon dolar ihracatla ilk sıralarda yer alıyor.” dedi.  

     

    2024’ün ilk yarısında Çin’e ihracatta yüzde 66 artış

     

    Başkan Eskinazi, 2024 yılı Ocak-Haziran döneminde en fazla ihracat artışı gösterdiği Asya-Okyanusya ülkelerine yüzde 17 artışla 637 milyon dolar ihracat yaptıklarına değindi.  

     

    “Ticaret Bakanlığımızın Uzak Ülkeler stratejisiyle belirlediği 18 ülkenin 11’ine ihracatımızda belirgin artışlar yaşadık. EİB olarak Uzak Doğu ülkeleriyle ihracatımız incelendiğinde; artık sadece tekstil ve tüketim malları dışında elektrikli otomobilden, yenilenebilir enerji endüstrisine, hammadde piyasasına, birçok gelecek teknolojisi ve stratejik ürünün her bir segmentine hakim durumda olan Çin’e yüzde 66 artışla 211 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Japonya’ya yüzde 28 artışla 77 milyon dolar, Güney Kore’ye 26 milyon dolar, Hong Kong’a 11 milyon dolar, Tayvan’a 9 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Güney Asya’da ihracatımızı Hindistan’a yüzde 3 artışla 56 milyon dolar, Pakistan’a yüzde 48 artışla 27 milyon dolar, Bangladeş’e yüzde 39 artışla 20 milyon dolar büyüttük. Asya Pasifik bölgesinde ise Vietnam’a 32 milyon dolar, Malezya’ya 20 milyon dolar, Tayland’a yüzde 35 artışla 11 milyon dolar, Filipinler’e 8 milyon dolar, Singapur’a yüzde 15 artışla 8 milyon dolar ihracat yaptık.”

     

    Ege Bölgesi’nde mobilya kağıt orman ürünleri ve mamulleri sektörünün ihracatında birinci ülke; yüzde 60 artışla 28 milyon dolarla ABD oldu. Demir çelik sektörü 2024’ün ilk yarısında en fazla ihracatı 149 milyon dolarla Almanya’ya, deri ve deri mamulleri sektörü 11 milyon dolarla Almanya’ya, hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü 144 milyon dolarla İspanya’ya, hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü yüzde 89 artışla 84 milyon dolarla Cezayir’e, kuru meyve ve mamulleri sektörü 26 artışla 76 milyon dolarla Birleşik Krallık’a, maden sektörü yüzde 167 artışla 153 milyon dolarla Çin’e, yaş meyve sebze ve meyve sebze mamulleri sektörü 95 milyon dolarla ABD’ye, su ürünleri ve hayvancılık mamulleri sektörü yüzde 8 artışla 96 milyon dolarla İtalya’ya, tekstil ve hammaddeleri sektörü 21 milyon dolarla Çin’e, tütün sektörü yüzde 16 artışla 62 milyon dolarla Irak’a, zeytin zeytinyağı sektörü 80 milyon dolarla İspanya’ya ihracat gerçekleştirdi.

     

    İzmir ve Manisa’nın ihracatında Almanya, Denizli’nin ihracatında Birleşik Krallık, Aydın’ın ihracatında İtalya, Muğla’nın ihracatında Rusya, Balıkesir’in ihracatında ABD, Kütahya’nın ihracatında İtalya, Uşak ve Afyonkarahisar’ın ihracatında ABD birinci sırada yer aldı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tüketici Sağlığı Alanında Dünya Lideri Haleon Türkiye'deki Dönüşüm Yolculuğunu Tamamladı

    Tüketici Sağlığı Alanında Dünya Lideri Haleon Türkiye'deki Dönüşüm Yolculuğunu Tamamladı

    Tüketici sağlığı alanında dünya lideri olan Haleon, öz bakım çözümlerini daha erişilebilir, daha kapsayıcı ve daha sürdürülebilir hale getirmeye odaklanıyor. 

    Temmuz 2022’de GlaxoSmithKline Plc’den ayrılarak tamamen tüketici sağlığı alanına odaklı bağımsız bir şirket olarak faaliyetlerine devam eden Haleon, Türkiye ayağında tamamladığı dönüşüm sürecini geniş bir davetli grubunun katıldığı özel bir etkinlikle kutladı. 25 Temmuz günü Birleşik Krallık İstanbul Konsolosluğu’nun Pera Bahçesi’nde, Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu ve Doğu Avrupa ve Orta Asya Ticaret Müsteşarı Kenan Poleo’nun ev sahipliğinde düzenlenen lansmana, sağlık, perakende ve pazarlama dünyasının önemli isimleri ile konsolosluk temsilcilerinden oluşan geniş bir davetli grubu katıldı.

    Haleon’un tüketici sağlığı alanında yepyeni bir başlangıcı temsil ettiğini vurgulayan Haleon Türkiye Genel Müdürü Sumru Atalay: “170 ülkede faaliyet gösteren ve milyonlarca insanın güvendiği global bir tüketici sağlığı şirketi olarak ilham kaynağımızı insanlardan ve bilimden alıyoruz. Bilgi birikimimizi ve insan odaklı kültürümüzü yeni bir başlangıcın heyecanıyla birleştirerek, Türkiye’de öz bakım ihtiyaçlarını herkes için daha erişilebilir, daha kapsayıcı ve daha sürdürülebilir kılma hedefiyle yola çıktık. Tüketicilerimizin uzun yıllardır bildiği ve bilime dayalı markalarımızı bu dönüşümle beraber Haleon çatısı altında sunmaktan mutluluk duyuyoruz” diye vurguladı.  

    Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu ve Doğu Avrupa ve Orta Asya Ticaret Müsteşarı Kenan Poleo, konuşmasında şunları söyledi: Birleşik Krallık ve Türkiye arasında güçlenerek büyüyen ticari ve diplomatik ilişki, tüketici sağlığı gibi giderek önem kazanan alanlarda da yeni iş birliklerine alan açıyor. 

    Birleşik Krallık’ın inovasyon ve araştırma geliştirme odaklı yaklaşımını arkasına alan Haleon’un dinamik Türkiye pazarında güçleneceğini düşünüyorum.  

    Haleon Türkiye Hakkında: Tüketici sağlığı alanında dünya lideri olan Haleon (LSE:HLN), 170 ülkede 24.000 çalışanıyla faaliyet gösteren, milyonlarca tüketicinin güvendiği global bir sağlık şirketidir. Haleon, sürdürülebilir iyi ve sağlıklı yaşamı merkezine alarak, bilim odaklı yaklaşımla geliştirdiği yenilikçi ürünlerle her yaştan her bireyin günlük ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunmaktadır. Haleon’un Türkiye’de ürün portföyü dört ana kategoriyi kapsar; Ağız Sağlığı, Ağrı Tedavisi, Solunum Sağlığı ve İyi Yaşam (Vitamin ve Mineral Takviyeleri). Sensodyne, Parodontax, Voltaren, Advil, Theraflu, Otrivin, ve Centrum gibi uzun yıllardır bilinen ve tercih edilen markaları, güvenilir bilim, inovasyon ve insan odaklı bir yaklaşım üzerine kurulmuştur.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Kuveyt Türk'ten dijital yenilik: Genel Kredi Sözleşmeleri (GKS) artık dijital ortamda

    Kuveyt Türk'ten dijital yenilik: Genel Kredi Sözleşmeleri (GKS) artık dijital ortamda

    Bu yenilikçi adım sayesinde, şahıs firmaları finansman süreçlerindeki kefilli işlemler hariç tüm genel kredi sözleşmesi işlemlerini dijital ortamda gerçekleştirilebiliyor.

     

    Katılım finans esasları doğrultusunda geliştirdiği ürün ve hizmetleriyle yenilikçi çözümler sunan Kuveyt Türk, Genel Kredi Sözleşmeleri’nin (GKS) dijital olarak onaylanmasıyla müşterilerine büyük kolaylık sağlayan, doğa dostu ve sürdürülebilir yeni hizmetini devreye soktu. Bu yeni hizmet ile müşteriler hızlı ve pratik şekilde genel kredi sözleşmelerini Kuveyt Türk mobil aracılığıyla onaylayabiliyor.

     

    Dijital GKS hizmeti, finansmana ulaşmada müşterilerine kolaylık sağlamanın yanı sıra doğa dostu ve sürdürülebilir yönüyle de öne çıkıyor. Dijital GKS ile işlem başına 39 sayfalık kâğıt tasarrufu sağlayan Kuveyt Türk, geliştirdiği yenilikle birlikte kâğıtsız bankacılık uygulamalarını pekiştirmeyi hedefliyor.

     

    “Benzersiz bir uçtan uca dijital finansman deneyimi sunuyoruz”

    Kuveyt Türk KOBİ Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Delipoyraz, konuyla ilgili olarak “Değişen ve gelişen ekonomik koşullar ekseninde ortaya çıkan ihtiyaçları gözeterek katılım finans prensipleri doğrultusunda yenilikçi ürün ve hizmetler geliştiriyoruz. Şimdi de dijital GKS ile, işlemlerini dijitalden başlatıp onaylarını da dijitalden sürdürdüğümüz yeni bir hizmeti şahıs firması sahipleriyle buluşturuyoruz. Böylece, şahıs firmalarına uçtan uca dijital bir deneyim sunuyoruz. Bu deneyimle, şahıs firmaları dilediği yerden uzaktan müşteri edinimi ile Kuveyt Türk Mobil aracılığıyla hesap açabiliyor, dilerse uzaktan dilerse şubelerimizden limit tahsis hizmeti alabiliyor ve online finansman hizmetimiz sayesinde nakdi ve gayri nakdi finansman ürünlerine dijitalden erişebiliyor. Dijital GKS hizmetimizle, müşterilerimizin zamanını uzun imza süreçleriyle harcamıyor, çevre dostu ve sürdürülebilir yaklaşımımız sayesinde kağıt tasarrufuna katkıda bulunmuş oluyoruz. Müşterilerimizin hayatını kolaylaştıran çözüm odaklı, yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirmeye devam edeceğiz.” dedi.  

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TüMKİAD)'ın 44'ncü şubesi Ardahan'da yapılan görkemli bir törenle açıldı

    Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TüMKİAD)'ın 44'ncü şubesi Ardahan'da yapılan görkemli bir törenle açıldı

     Törene, Ardahan Valisi Hüseyin Çiçek, TÜMKİAD Genel Başkanı Nihat Tanrıkulu, MAK Araştırma Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, İstanbul Esenyurt Kent Konseyi Başkanı Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Sivil Toplum Kuruluş Uzmanı Tuncer Dağ, ülkenin dört bir yanından gelen TüMKİAD il başkanları, Ardahanlı STK temsilcileri, siyasi parti il başkanları, protokol üyeleri ve iş insanları katıldı.

    Ardahan’da TÜMKİAD’ın 44’ncü şubesini açan Genel Başkanı Nihat Tanrıkulu’da yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı, “Türkiye’nin birçok ilinden TÜMKİAD Ardahan şubesi için bugün Ardahan’a geldik. Bu ülkede birçok STK kuruldu. Ama bazıları devlete ve millete ihanet ettiler. Güçlendikçe devletin kılcal damarlarına müdahale ettiler, siyasetin arka bahçesi oldular. Bizler devletin STK kültürünü bu ülke kazandırmak için önce biz olmalıyız, beraber olmalıyız. Bizler bu yola çıkarken, devletin STK kültürünü bu ülkeye kazandıracağız. Bizler ekmeğini kazanan iş insanlarının bir araya geldiği bir hareketiz. Bu ülkede STK’lar kurulurken hep hangi partinin arka bahçesi olduğu soruluyor. Açıkça söylüyorum ki TÜMKİAD olarak biz hiç bir partinin arka bahçesi değiliz. Ticarette bugün geldiğimiz noktada dünya da ekonomik kriz var. Bireysel olarak güçlenmemiz hiç bir zaman devletin geleceğini güçlendirmez. Bunun için devlet güçlü olacak ki millet güçlü olsun şiarıyla TÜMKİAD ötekileştirici olmayacak. Bu toprakları kalkındırmanın ülkenin yeni yüzlere ve yeni fikirlere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. TÜMKİAD bu yeni yüzlerden biridir. Ardahan’ımız için güzel şeyler yapacağımıza inanıyorum. İş insanlarımız ile devletimizi buluşturacağız’dedi.

    Ardahan Valisi Hüseyin Çiçek ise yaptığı konuşmada şunları söyledi, “TÜMKİAD Ardahan Şubesi açılışı için kentimize gelen tüm misafirlerimize hoş geldiniz diyorum. Ayrıca il başkanı ve genel başkana teşekkür ediyorum. Devlet kurallar mazlumesi ile işler bizlerde Sayın Cumhurbaşkanımızı temsilen buradayız. Ardahan hayvan varlığı itibariyle Türkiye’nin insan başına düşen sayıda birinci ildir. Ardahan’da 300 binin üzerinde büyükbaş hayvan vardır. Bu nüfusa oranla iyi bir sayıdır. Tabi ki Ardahan’ımız daha fazla hayvanın yetiştirileceği arazilere sahip. Son 20 yılda ülkemiz çığır açan bir gelişme kaydetti. Bu gelişmeyi yapılan duble yol ağlarıyla görebiliriz. Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın himayeleriyle çalışıyoruz. Yereldeki siyasilerimizde Ardahan’ımız adına ciddi çalışmalar yapıyorlar. Belli sektörlerde bazı arkadaşlarımızın çok güzel çalışmaları var. Sanayi konusunda belki burada yüksek sanayi olmaz ama tarım ve hayvancılık konusunda burada organize sanayimizi kuracağız. Birçok iş insanımız dört gözle OSB’nin açılışını bekliyor. Ardahan’da önceliklerimiz var. Mera hayvancılığı bu önceliğimizin başında geliyor. Hayvancılıktan elde edilen gelirde maalesef Ardahan’a yatırım olarak yapılmıyor. Bu sorunu çözmemiz lazım. Ben burada tüm iş insanlarımız ilimize yatırım yapmaya davet ediyorum”

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası'nın aktifleri 144 milyar TL'ye ulaştı

    Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası'nın aktifleri 144 milyar TL'ye ulaştı

    Banka, Türkiye’nin yeşil dönüşüm yolculuğundaki önem arz eden projelerine sağladığı finansman desteği ile kredi hacmini  91,8 milyar TL’ye yükseltti.

     

    Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, 2024 yılının ilk altı ayına ait finansal sonuçlarını Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıkladı. Banka, 2024 yılının ilk altı ayında aktiflerini bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18 artırarak 144 milyar TL’ye yükseltti. 

     

    Bankanın net kârı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 43 artışla 2,7 milyar TL’ye ulaşırken, kredi hacmi 91,8 milyar TL seviyesine yükseldi. Bankanın 2024 yılı Haziran ayı sonunda ortalama özkaynak kârlılığı yüzde 41 seviyesinde gerçekleşti. Brüt takipteki kredilerin toplam kredilere oranı ise yüzde 0,83 düzeyinde gerçekleşti.

     

    “Ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyoruz”

     

    Ülke ekonomisine katkı sağlamak hedefiyle 2024 yılının ikinci çeyreğinde de uluslararası finans kuruluşlarıyla iş birliklerini yoğun bir şekilde sürdürdüklerini belirten Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü İbrahim Öztop, “Türkiye’nin yeşil dönüşüm ve net sıfır  emisyon hedeflerini gerçekleştirme yolunda önemli adımlar atmaya devam eden Bankamız, Dünya Bankası (IBRD) ile Türkiye’deki dağıtık güneş enerjisi projelerini desteklemek amacıyla 300 milyon Avro ve Clean Technology Fund (CTF) ile batarya enerji depolama sistemlerinin finansmanı amacıyla 15 milyon ABD doları tutarında kredi anlaşmaları imzaladı. Bankamız ve Dünya Bankası arasında, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı garantisi altında, 200 milyon ABD doları ve 200 milyon Avro tutarında imzalanan kredi anlaşması ile Türkiye’deki yüksek karbon emisyonuna sahip sektörlerde karbon emisyonu azaltımı projelerini destekleyerek Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefine doğrudan katkı sağlamayı amaçlıyoruz. OPEC Uluslararası Kalkınma Fonu’ndan (OFID), T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı ikrazı ile gıda güvenliği ve tarımsal sanayi alanında kullanılmak üzere 50 milyon ABD doları tutarında finansman sağladık. Bankamız önümüzdeki süreçte de ülkemize yeni kaynak girişlerinin sağlanmasına yönelik çalışmalarına devam edecektir’’ dedi.

     

     

    “Türkiye’nin öncü girişim sermayesi fonlarına yatırım yapıyoruz”

     

    Yakın zamanda kurulan ve T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası’nın ana yatırımcıları olduğu Üst Fon’un girişimcilik ekosistemi için oldukça değerli olduğunun altını çizen Öztop, “Türkiye Kalkınma Fonu tarafından yönetilecek olan, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 35 milyon ABD doları, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası’nın 15 milyon ABD doları kaynak ile ana yatırımcıları olduğu 50 milyon dolarlık ilk kapanış büyüklüğü ile kurulan Üst Fon ile; girişim sermayesi fonlarının etkinliğinin artırılarak Türkiye girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesini, yüksek katma değer ve hızlı büyüme potansiyeli bulunan girişimlere fonlar aracılığıyla kaynak aktarılarak ülke kalkınmasına katkı sağlanmasını hedefliyoruz. Söz konusu fonun, ülkemizin teknoloji yetkinliğinin artırılmasına katkı sunacağını ve oluşturulacak kaldıraç etkisiyle sermaye piyasalarının derinleştirilmesiyle girişimcilik ekosisteminde önemli bir çarpan etkisi oluşturacağını değerlendiriyoruz” dedi.

     

    Bünyesinde sekiz alt fon barındıran Türkiye Kalkınma Fonu ile yenilikçi girişimlere ve yüksek büyüme potansiyeli olan şirketlere sermaye yatırımı yaptıklarını söyleyen Öztop, “Türkiye Kalkınma Fonu, alt fonu olan TÜBİTAK BİGG Fonu üzerinden TÜBİTAK 1812 programı kapsamında mükemmeliyet mührü alan iş planlarını gerçekleştirmek üzere kurulmuş 136 şirkete doğrudan yatırım gerçekleştirdi. Ayrıca, erken aşama girişimlere yatırım gerçekleştiren Invest 101 fonu üzerinden siber güvenlik, insan kaynakları teknolojileri, robotik, yapay zekâ, bulut bilişim teknolojileri ve sıvı biyopsi teknolojisi gibi alanlarda doğrudan yatırım yaptı. Böylece TÜBİTAK BİGG Fonu yatırımları hariç tutulduğunda, Türkiye Kalkınma Fonu’nun doğrudan yatırım portföyündeki şirket sayısını 24’e, toplam ekosisteme aktardığı doğrudan kaynak miktarını da 17,4 milyon USD’ye yükselttik. Türkiye Kalkınma Fonu’nun üstlenmiş olduğu öncü rol sayesinde, ülkemizin girişimcilik ekosistemine katkılar sağlanmaya devam edeceğiz” dedi. 

     

    “Yatırım bankacılığı alanındaki faaliyetlerimizi çeşitlendiriyoruz”

     

    Yatırım bankacılığı faaliyetleri kapsamında çalışmalarını sürdürdüklerinin altını çizen Öztop, “Bankamız, yatırım bankacılığı faaliyetleri doğrultusunda Oba Makarna’nın 3,8 milyar TL büyüklüğe sahip halka arzında lider olarak yer aldı. Tarım ekosistemini teknolojiyle buluşturan dijital tarım platformu Tarfin Tarım’ın Türkiye’de bir ilk olan 30 milyon TL tutarındaki buğday fiyatına endeksli sukuk ihracını ve yine Tarfin Tarım’ın 170 milyon TL tutarlarındaki sukuk ihraçlarını gerçekleştirdi. Gıda güvenliği ve tedarik zincirinin sürdürülebilirliği sağlayabilmek amacıyla CarrefourSA’nın 300 milyon TL ve 200 milyon TL tutarlı sukuk ihraçlarına da aracılık ettik. Finansal danışmanlık alanında da katma değerli danışmanlık hizmetleri sunmaya devam eden Bankamız, 2023 yılında münhasır finansal danışman olarak çalışmaya başladığı Traçim Çimento San. ve Tic. A.Ş.’nin AC Çimento A.Ş. tarafından satın alımı işlemini Mart 2024’te başarıyla tamamladı. Bankamız birleşme ve satın alma danışmanlığı faaliyetleri kapsamında, gelecek dönemlerde de farklı sektörlerde hizmet sunan ve faaliyet gösteren kamu kurumları ile özel sektör şirketlerine katma değer sağlama ile önde gelen birleşme ve satın alma danışmanları arasındaki yerini koruma hedefiyle faaliyetlerimizi çeşitlendirerek çalışmalara devam edecek” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı