Kategori: Magazin

3 kıtada 30’dan fazla ülkede 620’yi aşkın çalışanı ve yeni yatırımlarıyla dünyanın her köşesine enerji ve endüstriyel çözümler sunan YEO Teknoloji Enerji ve Endüstri AŞ’nin, Endüstri ve Otomasyon Teknolojileri’nden Sorumlu Başkan Vekili olarak H. Ferit Bulut atandı.

Teknoloji, otomotiv, tüketici elektroniği ve otomasyon teknolojileri gibi farklı sektörlerde 20 yılı aşkın yönetim tecrübesi bulunan H. Ferit Bulut, yeni göreviyle birlikte YEO Teknoloji’nin Endüstri ve Otomasyon Teknolojileri alanındaki faaliyetlerini hızlandırarak büyüme stratejilerini güçlendirmeyi hedefliyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nde lisans ve daha sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği yüksek lisans eğitimini tamamlayan sektörün tecrübeli isimlerinden H. Ferit Bulut, daha önce uluslararası birçok markada üst düzey yöneticilik görevlerinde yer alırken, gerçekleştirdiği başarılı projelerle de dikkat çekiyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bu kapsamda bankanın her ölçekten işletmenin ihtiyaçlarını ve gelecek stratejilerini belirlemek üzere düzenlediği ‘Birlikte Geleceğe Buluşmaları’nın üçüncü durağı Ankara oldu.

 

Akbank, ‘Birlikte Geleceğe Buluşmaları’ ile işletmelerin büyüme stratejilerine hizmet edecek çözümleri iş dünyasının liderleriyle birlikte şekillendiriyor. Bu kapsamda farklı şehirlerde düzenlenen buluşmaların üçüncüsü Ankara’da gerçekleşti. İşletme sahipleri, yöneticiler ve uzmanlar Akbanklı liderlerle bir araya gelerek Türkiye’yi güçlü bir geleceğe taşıyacak adımları konuştu. 

 

Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Akbank Genel Müdürü Kaan Gür; “Akbank olarak 76 yıldır işletmelerimizin çözüm ortağı olarak yanlarındayız. Bu vesileyle Türkiye’nin gelişim yolculuğuna eşlik etmenin gururunu yaşıyoruz. Birlikte Geleceğe Buluşmaları ile bu güç birliğini daha da ileri taşımak için iş dünyamızın liderleriyle birlikte dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odaklı çözümler tasarlıyoruz. Her şehrimizin kendine has ihtiyaçları doğrultusunda geleceği şekillendirecek adımları belirliyoruz. Bu sayede Akbank olarak Türk iş dünyasının finansal ve finansal olmayan tüm ihtiyaçlarında yanlarında olma kararlılığımızı bir kez daha vurguluyoruz. Çünkü biz her alanda var olmayı, ülkemize en büyük değeri sağlamayı hedefliyoruz. Bunu da hep birlikte başaracağımıza inanıyoruz” dedi.

 

Kaan Gür: “Ankara’nın istikrarlı büyümesini desteklemeye devam edeceğiz”

Ankara’nın Türkiye ekonomisinin temel taşlarından biri olduğunu vurgulayan Kaan Gür; “Ankara yalnızca Türkiye’nin siyasi merkezi olmakla kalmayıp aynı zamanda ekonomik, kültürel ve bilimsel gelişiminin de lokomotifi konumundadır. Bu dinamik şehrimizi güçlü bir yapılanma ile desteklemekten gurur duyuyoruz. Ankara’nın bugün olduğu gibi gelecekte de istikrarlı büyümesini sürdürmesi ve ülkemize değer katması için yenilikçi çözümlerimizle ve uzman kadromuzla müşterilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

 

Sürdürülebilirlik ve dijitalleşme odaklı yeni yol haritaları 

Akbank Birlikte Geleceğe Buluşmaları, dijital ve yeşil dönüşüm odağında strateji, yönetim ve finansman modellerine ışık tutuyor. Bu kapsamda Ankara’daki buluşmada gerçekleştirilen ‘Birlikte Geleceğe Paneli’nde şehrin ihtiyaçları önceliklendirilerek iş dünyasının karşılaştığı güncel zorluklar ve fırsatlar ele alındı, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme odağında yeni yol haritaları paylaşıldı. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Sefer Levent’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde, Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Akbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, Akbank Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Çetin Düz ve Akbank Kurumsal ve Yatırım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Levent Çelebioğlu konuşmacı olarak yer aldı. 

 

Etkinlikte ayrıca Akbank Baş Ekonomisti Çağrı Sarıkaya, “Makro Ekonomik Görünüm ve Beklentiler” başlıklı sunumu ile Türkiye ve dünya ekonomisine dair öngörüler paylaştı ve işletmelerin temsilcileri ve liderlerinin makro ve mikro koşullar hakkındaki sorularını yanıtladı.

 

Akbank Birlikte Geleceğe Buluşmaları, farklı illerde ekonominin uzmanlarını iş dünyasının liderleri ile buluşturmaya devam edecek. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şirket aynı dönemde, müşteri sayısını yüzde 25 artırırken PaybyMe altyapısı üzerinden yapılan işlem adedi ise üç katına çıktı.

 

Mobil ödeme alanında daha önce Türkiye’de devrim yaratmış ürünler geliştiren PaybyMe, 2024’in ilk yarısını rekor büyümeyle kapattı. Gelirlerini bir önceki yılın aynı dönemine göre beş kat artıran şirket, müşteri sayısında yüzde 25 artış sağlarken, işlem adedinde de yüzde 20’lik artışla üç katlık bir büyüme sağladı. Şirketin büyümesinde özellikle perakende sektörü önemli rol oynarken büyümeyi destekleyen başlıca ürün ve çözümler ise Sanal POS, Fiziksel POS ve mobil ödeme oldu. 

 

Tüm ürün ve alanlarda büyüme göstermeyi çok önemli bulduklarını ifade eden PaybyMe Genel Müdürü Eren Deyiş, “Hızlıca baktığımızda gelirlerimizin beş kat arttığını görüyoruz. Bu artışı en çok destekleyen sektörler, fiziki POS ile yeme-içme sektörü, linkle ödeme alma ile eğitim sektörü ve mobil ödeme ürünümüzle de dijital hizmetler sektörü oldu. Bunun dışında işlem hacmimizi yüzde 20 artırarak üç katına çıkardık. Müşteri sayımızı da yüzde 25 artırarak müşteri memnuniyetinin bizler için olduğu kadar müşterilerimizin nezdinde de ne kadar önemli olduğunu gördük. Artık yılın ikinci yarısındayız ve tüm ekibimizin de desteğiyle bu rakamları artırmaya devam edeceğimize inanıyorum” şeklinde konuştu.

 

POS ürünlerindeki büyüme göz kamaştırdı

Güçlü bir büyüme kaydettikleri 2024 yılının ilk yarısında perakende sektörüne giriş yaptıklarına değinen Eren Deyiş, “2024 yılında NarPOS ve fiziksel POS ile perakendeye hızlı bir giriş yaptık. Mevcut ürünlerimizden Sanal POS, Fiziksel POS, Mobil Ödeme, Para Transferleri ve B2B ödemelerin tamamında önemli gelişmeler kaydederken en büyük getiriyi de Sanal POS üzerinden sağladık. Öte yandan 2024 yılında hizmete sunduğumuz fiziksel POS ürünümüz işlem adedi bakımından tüm POS işlemlerimizin yüzde 12’sini geçti. Link ile ödeme ve B2B tahsilat ödemelerimiz de 5 katından fazla büyüdü” dedi. 

 

2024 ikinci yarısında da büyümeye devam

İçinde bulunduğumuz yılı bir önceki yılın aynı dönemine göre önemli bir büyüme ile geride bıraktıklarına bir kez daha vurgu yapan Eren Deyiş, sözlerini şu şekilde bitirdi:

“Bir önceki yıla göre beş kat büyüme çok önemli görünse de daha yapacak çok işimiz olduğunun bilincindeyiz. Hedefimiz 2024 yılının ikinci yarısında da büyümeyi sürdürmek. Asıl hedefimiz ise tüm platformumuzu finansal bir holding haline getirip küresel bir marka yaratmak.  Bu hedefimize de faaliyet gösterdiğimiz tüm alanlarda kontrollü ve sağlıklı bir şekilde büyüyerek ulaşacağımıza inanıyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Temmuz ayında bir önceki aya göre; hizmet sektöründe %1,1 oranında azalarak 114,1 değerini, perakende ticaret sektöründe %1,5 oranında azalarak 107,1 değerini ve inşaat sektöründe %0,9 oranında azalarak 87,1 değerini aldı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Son 10 yılda ihracatını 27 kat artıran Türk kedi-köpek maması sektörü, 2024 yılının ilk yarısında da ihracatta hız kesmeden yoluna devam etti. 91 ülkedeki patili dostlar Türkiye’de üretilen mamalarla beslendi.

Türkiye’nin kedi-köpek maması ihracatı 2024 yılının ilk yarısında yüzde 26,5’lik artışla 57,7 milyon dolardan 73 milyon dolara yükseldi.  Türkiye’nin kedi-köpek maması ihracatı yaptığı ülke sayısı 91 oldu.

Kedi köpek maması sektöründe 2023 yılını 122 milyon dolarlık ihracat rakamıyla geride bıraktıklarını belirten Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına da başarılı bir giriş yaptıklarını dile getirdi.

Son yıllarda insanların evcil hayvan sahiplenmesinin artış gösterdiği bilgisini veren Öztürk, “Pandemiyle birlikte evcil hayvanları sahiplenme daha da hız kazandı. Kedi-köpek maması sektörü hem iç piyasada hem de ihracatta büyük gelişim gösterdi. Kedi-köpek maması sektörüne yeni yatırımlar geliyor. Sektör 2024 yılını 150 milyon dolar ihracatla geride bırakacak gibi görünüyor. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte sektörün ihracatının 500 milyon dolara ulaşacağını öngörüyoruz” şeklinde konuştu.

Kedi-köpek maması ihracatının yüzde 62’si Ege Bölgesi’nden yapıldı

Kedi-köpek maması sektörünün Ege Bölgesi’nde kümelendiğini ve Türkiye’nin bu sektördeki ihracatını domine ettiğini aktaran Öztürk şöyle devam etti; “Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliğimize üye kedi köpek maması üreticileri ve ihracatçıları 2023 yılının ilk yarısında 35 milyon dolarlık mama ihraç etmişken, 2024 yılının ocak-haziran döneminde 45 milyon 50 bin dolarlık ihracata imza attılar. Kedi-köpek maması ihracatının yüzde 62’si EHBYMİB üyeleri tarafından gerçekleştirilmiş oldu.”

Malezya ve Irak ihracatta lider ülkeler

2024 yılının ilk yarısında Türkiye’den kedi-köpek maması ihraç edilen ülke sayısı 91 olurken, Malezya liderliğini sürdürdü. Malezya’ya 2023 yılının Ocak – Haziran döneminde 8 milyar dolar olan kedi köpek maması ihracatı 2024 yılının aynı döneminde yüzde 35’lik artışla 11 milyon dolara yükseldi.

Irak’a 2023 yılının ilk yarısında 4,8 milyon dolarlık kedi-köpek maması ihraç etmişken, 2024 yılında yüzde 54’lük ilerlemeyle 7,5 milyon dolara çıktı. Bu ülkeleri İsrail, Suudi Arabistan, Yunanistan, Ürdün, İngiltere, Lübnan, Almanya ve Bulgaristan izledi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk markalar için yurt dışına açılma sırasında yaşanan en büyük sorun ise gümrük sürecinin yarattığı zaman kaybı ve maliyet artışı… Bu nedenle yurt dışındaki ‘fulfillment’ hizmetlerinden yararlanmak kritik önem taşıyor. Tam 11 yıldır teknoloji odaklı ‘fulfillment’ hizmetleriyle markaların büyümesi ve rekabette avantaj kazanması için çalışan OPLOG, İngiltere ve Amerika’nın yanı sıra şimdi de Almanya’da açtığı deposuyla Türk markalarına Avrupa’da büyüme ve güçlenme imkânı sunuyor.

 

Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’nin ihracatı 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 0,64 artarak 254 milyar 170 milyon dolardan 255 milyar 809 milyon dolara çıktı. Kendi lojistik depo robotunu üreten tek ‘fulfillment’ şirketi olan OPLOG, yurt dışındaki depolarıyla Türk markalarının yurt dışındaki operasyon yüklerini hafifletiyor. OPLOG böylece Türk markalarına dünyaya açılma konusunda önemli fırsatlar sunarak ihracat rakamlarının büyümesine de katkı sağlıyor. 11 yıldır B2B, B2C, D2C ve ‘omnichannel fulfillment’ hizmeti sunan OPLOG’un İngiltere ve Amerika’dan sonra Almanya’da açtığı depo, Türk markalarına en yoğun ihracat yapılan ve dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri olan Almanya’da kendini gösterme imkânı verirken, düşük maliyet ve kaliteli hizmetiyle de rekabet avantajı sunuyor. Hannover’da açtığı depoyla üç kıtadaki dört ülkede faaliyet göstermeye başlayan OPLOG, ‘tech-enabled logistics/teknoloji odaklı lojistik’ anlayışıyla sektörde yarattığı farkı Avrupa’ya taşıyor.

DAHA HIZLI VE DÜŞÜK MALİYETLİ SİPARİŞ

OPLOG, Almanya/Hannover’deki deposuyla globalleşme hedeflerine bir adım daha yaklaşırken, Türk markalarının yurt dışına açılmada yaşadıkları sorunlara da çözüm üretiyor. Hâlâ pek çok Türk markası çoğu siparişleri teker teker karşılıyor. Sipariş başına yapılan işlemler de nakliye süresini ve gümrük sürecini zorlaştırarak iade yönetimini kısıtlıyor. OPLOG’un Hannover’da açtığı 10 bin metrekarelik depo, Türk müşterilerine Almanya’da stok bulundurma imkânı verirken aynı zamanda daha hızlı ve daha düşük maliyetli sipariş karşılama şansı sağlıyor. İade yönetimi de böylelikle çok daha sağlıklı yürütülebiliyor. OPLOG’la çalışan Türk markaları arasına son olarak Altınyıldız da katıldı. Türkiye’deki başarılarının ardından başta Almanya olmak üzere Avrupa pazarlarında büyümesiyle dikkat çeken Altınyıldız, OPLOG’un Almanya’daki lojistik yükünü üstlendiği markalardan biri oldu. 

YABANCI MARKALARIN DA İLGİSİNİ ÇEKİYOR

Araştırmalar, yurt dışı depolarını kullanan Türk markaların ihracatta büyüme hızlarının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin geçen sene en fazla dış satım yaptığı ülkelerin başında, 21 milyar 94 milyon dolarla Almanya geliyor. Türkiye genelindeki 120 bin ihracatçıdan 20 bini Almanya ile ticaret yapıyor. 2023 yılında toplam ihracatın yüzde 41’i AB ülkelerine gerçekleştirilmiş. OPLOG’un stratejik konumdaki Hannover deposu, Türk markaları ile olduğu kadar Avrupa’da operasyonları olan diğer ülkelerin markaları için de köprü görevi görüyor. Almanya ile Fransa, İtalya, Hollanda gibi ticaretin yoğun olduğu tüm Avrupa ülkeleri pazarları için Hannover deposu önemli bir konumda bulunuyor. Hâlâ otomasyon çözümlerini içermeyen, teknolojiden uzak depolarla hizmet sunan yurt dışındaki ‘fulfillment’ şirketlerinin yüzde 80’inin aksine, OPLOG depolarında kullandığı yazılım sistemi ve depo içi verimliliği yüzde 400 artıran depo robotu TARQAN sayesinde müşterilerine yüksek hız, yüksek kalite ve yüksek rekabet avantajı sağlaması nedeniyle yabancı markaların da dikkatini çekiyor.

DÜNYA TİCARETİ GLOBALLEŞİYOR

OPLOG Kurucusu ve CEO’su Halit Develioğlu, yeni ticaret dönemiyle ilgili, “Biz ticaretin globalleştiğine inanıyoruz. Yeni pazarlara, yeni müşterilere açılmak günümüzde şirketlerin olmazsa olmazı. Bu noktada da lojistik çok önemli bir bariyer” diyor. OPLOG’un bu noktada markalara önemli fırsatlar sunduğunu belirten Develioğlu, “Sahip olduğumuz depo ve lojistik network’üyle Türkiye’den çıkıp Amerika, Almanya, İngiltere gibi global pazarlarda yer almak isteyen markalara operasyonel anlamda önemli fırsatlar sunuyoruz” diyor.

Halit Develioğlu, sadece lojistik operasyonların mükemmelliğinin değil maliyetlerin kontrol edilmesinin de bu noktada önemli olduğunu belirtirken, “Biz sunmuş olduğumuz hizmetlerde ‘kullandığın kadar öde’ modeliyle çalışan bir şirketiz. Geliştirdiğimiz teknoloji ve sahip olduğumuz yapılarla beraber ‘kullandığın kadar öde’ konseptini işletmelere sağlıklı, sürdürülebilir bir lojistik hizmet olarak sunuyoruz. Bu çerçevede markaların kendi işlerini yapmaya odaklanmalarını sağlayarak, lojistik yükünü OPLOG olarak onların sırtlarından alıyoruz. Bulunduğumuz her noktada müşterilerimize hem yazılım anlamında hem de depolarımızla kompakt bir hizmet sunuyoruz” diyor.  

YENİ ROBOTUN HAZIRLIĞI SÜRÜYOR

Uluslararası ekiplerin çalıştığı yurt dışı depolarıyla yerli ve uluslararası istihdama katkı sağlarken, OPLOG’un 2024 istihdam planında yüzde 55 büyümek yer alıyor. Kendi lojistik depo robotunu üreten tek ‘fulfillment’ şirketi olan OPLOG’un ayrıca İstanbul’da Darıca ve Dilovası’nda 10 bin, Tuzla’da 15 bin, Ankara Akyurt’ta 6 bin, İngiltere’de 12 bin ve Amerika’da 8 bin 500 metrekarelik depoları bulunuyor. AR-GE çalışmalarına önem veren OPLOG’un, insanlarla beraber çalışacak, yeni bir otonom robot geliştirme hazırlığı da tüm hızıyla sürüyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye’nin öncü katılım finans kuruluşu Kuveyt Türk’ün yüzde 100 iştiraki olarak kurulan ve 11 Temmuz 2024’te Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) faaliyet iznini alan Kuveyt Türk Yatırım’a üst düzey atama gerçekleşti. Kuveyt Türk’te Strateji ve İnovasyon Grup Müdürü olarak görev yapmakta olan Dr. Selman Ortaköy, tüm yatırım işlemlerini kendi bünyesinde gerçekleştirmek üzere kurulan Kuveyt Türk Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’ye Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı.

 

Dr. Selman Ortaköy kimdir?

1984 Amasya doğumlu Dr. Selman Ortaköy, 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi İktisat Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisans derecesini 2009 yılında Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomi ve Finans Bölümü’nde tamamlayan Ortaköy, 2014 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Politikası Bölümü’nde doktora derecesini aldı. İş hayatına 2007 yılında Kuveyt Türk bünyesinde işletme bankacılığı pazarlama uzmanı olarak başlayan Ortaköy, 2009-2013 yılları arasında Teftiş Kurulu Başkanlığı’nda görev aldıktan sonra Strateji Planlama ve Kurumsal Performans Yönetimi Müdürlüğü görevine getirildi. 2017 yılında Operasyon Grup Müdürü olarak atanan Ortaköy, 2020-2023 yılları arasında Strateji ve İnovasyon Grup Müdürü olarak kariyerine devam etti. Dr. Selman Ortaköy, Kuveyt Türk Finans Grubu bünyesinde kurulan Kuveyt Türk Yatırım’a Temmuz 2024 itibariyle Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı.

 

Kuveyt Türk Yatırım katılım esaslı Türkiye’nin ilk yatırım şirketi

Kuveyt Türk’ün yüzde 100 iştiraki olarak kurulan ve Sermaye Piyasası Kurulu’ndan 11 Temmuz 2024 tarihinde faaliyet izni alan Kuveyt Türk Yatırım, tüm yatırım işlemlerini kendi bünyesinde gerçekleştirerek müşterilerine kapsamlı ve güvenilir hizmetler sunmayı hedefliyor. Türkiye’nin katılım esaslı ilk yatırım şirketi olan Kuveyt Türk Yatırım; hisse işlemlerine aracılık, yatırım danışmanlığı ve kurumsal müşterilerin halka arz süreçlerine aracılık gibi çeşitli alanlarda faaliyet gösterecek. Kuveyt Türk Yatırım, müşteri odaklı bir yaklaşımla yatırım süreçlerinde kârlılığı ve güvenliği ön planda tutarak mobil uygulama ve yatırım danışmanları üzerinden müşterilerine hizmet sunacak. Aynı zamanda, müşterilerinin yatırım araçları ve piyasalar hakkında bilgi sahibi olmalarını ve bilinçli yatırım kararları vermelerine destek sağlayacak. Kurumsal finansman danışmanlığı hizmetleri ile de şirketlere stratejik hedeflerini gerçekleştirme yolunda güvenilir bir partner olacak.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

MultiGift çatısı altında sunduğu marka çözümlerini çeşitlendirmeye devam eden Multinet Up, Türkiye’nin 1 numaralı kişisel bakım marketi Gratis ile gerçekleştirdiği iş birliği ile kullanıcılarına daha geniş bir alışveriş ağı sunacak. 

Teşvik ve ödüllendirme uygulamaları kapsamında çalışanlarını mutlu etmek isteyen şirketlere yeni nesil yan hak çözümleri sunan Multinet Up, çalışan giderlerinin tamamına yönelik kapsayıcı bir platform sunmak hedefiyle gerçekleştirdiği iş birliklerine yenisini ekledi. Yeni bir marka çözümü olarak yerini alan Gratis iş birliği, çalışanlara teşvik ve motivasyon sağlamayı, kişisel bakım ve kozmetik ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunmayı amaçlıyor.

Sahip olduğu yaygın mağaza ağı ile Türkiye’nin 1 numaralı kişisel bakım marketi olan Gratis, makyaj ürünlerinden bebek bakımına, temizlik ürünlerinden hijyene, ev-yaşam ürünlerinden atıştırmalığa kadar 15 farklı kategoride 15 bini aşkın ürünü tüketiciler ile buluşturuyor. Gratis’in MultiGift çatısı altındaki marka çözümleri arasına katılmasıyla birlikte işverenler, çalışan teşvik ve ödüllendirme sistemleri kapsamında gerçekleştirdikleri kurumsal hediye gönderimlerinde Gratis’i tercih ederek hem KDV muafiyetinden yararlanarak tasarruf edecek hem de çalışanlarını mutlu edecek. 

İş birliği sayesinde telefonlarına Gratis hediye kodu gönderilen çalışanlar, hediye kodlarının içerisindeki bakiyelerini Türkiye’deki tüm Gratis mağazalarındaki alışverişlerde kullanabilecek. Kullanıcılar ayrıca, Gratis mağazaları içinde yer alan Gratis Beauty merkezlerinde sertifikalı ve deneyimli uzmanlardan ve estetisyenlerden alacakları profesyonel hizmetlerin ödemelerini de gönderilen hediye kodu ile gerçekleştirebilecek. 

Bakiye yükleme tarihinden itibaren 1 yıl süreyle geçerliliği olan hediye kodu sadece mağazalarda geçerli olmakla beraber, gratis online alışveriş sitesi gratis’da ve Gratis mobil uygulamasında geçerli değildir.

Multinet Up’ın ayrıcalıklar, cazip kampanyalar, indirimler ve fırsatlarla dolu iş birlikleri hakkında daha fazla bilgi almak için multinet adresini ziyaret edebilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Boğaziçi Üniversitesi ve SKD Türkiye iş birliği ile düzenlenen konferans, “Yeşil Dönüşümün Kaçınılmazlığı” temasıyla Türk iş dünyasının önde gelen temsilcilerini ve kanaat önderlerini ağırlayacak.

Türkiye sürdürülebilirlik ve ekonomi gündeminin saygın yayın kuruluşları Eko Yapı ve Business World Global‘ın öncülüğünde kurulan Yeşil İş Platformu, uluslararası danışmanlık şirketi IQ& Partners ile birlikte Sürdürülebilirlik Konferansı düzenliyor. Boğaziçi Üniversitesi ve SKD Türkiye iş birliği ile 25 Eylül 2024 tarihinde İstanbul Lazzoni Hotel‘de gerçekleşecek konferansın ana teması “YEŞİL DÖNÜŞÜMÜN KAÇINILMAZLIĞI” olarak belirlendi.

İş Dünyasının Liderleri ve Uzmanlar Bir Araya Geliyor

Beymen ana sporluğunda gerçekleşecek konferansa iş dünyasının liderleri, sürdürülebilirlik alanında öncü markalar, bu alanda uzmanlaşmış profesyoneller ve karar vericiler, yerel yönetim ve devlet yetkilileri, sivil toplum kuruluşları, girişimciler ve kanaat önderleri katılacak. 

Konferansta, Türk şirketlerinin Yeşil Mutabakata uyum süreci, örnek uygulamalar, yeşil dönüşüm finansmanı, temiz enerji, enerji arz güvenliği, sürdürülebilir üretim modellerine geçiş, döngüsel ekonomi ve sıfır atık çözümleri, değer zincirinde yeşil dönüşüm ve döngüsellik gibi konular ele alınacak. Sürdürülebilir ürün ve hizmetlerin de tanıtılacağı konferans, zengin bilgi paylaşımı, iş birliği fırsatları ve verimli networking buluşmalarına da sahne olacak.

Yeşil dönüşüm için bir rehber ve bilgi kaynağı olmayı hedefliyoruz 

Yeşil İş Platformu kurucusu, EKO Yayın Grubu & Business World Global CEO’su Efe Gökçe, platform hakkında şu bilgileri paylaştı: “Sürdürülebilirlik, yeşil dönüşüm ve yeşil ekonomi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de iş dünyasının gündemini belirliyor. Eko Yapı ve Business World Global olarak sürdürülebilirlik ve ekonomi yayıncılığı alanındaki uzun yıllara dayalı birikimlerimizi, uzmanlığımızı birleştirerek Yeşil İş Platformu’nu kurduk. İş dünyasının sürdürülebilirlik adımlarını güçlendirmek amacıyla kurduğumuz bu platform, kısa sürede yeşil işe dair ilham veren bir bilgi kaynağı haline geldi. Dijital platformumuz, yayınlarımız, sosyal medya mecralarımız ve etkinliklerimiz aracılığıyla işletmelerin yeşil sanayi devriminde güvenle yol almalarını, daha sağlıklı, daha temiz ve daha sürdürülebilir bir geleceğin kapılarını açmak için bilinç ve farkındalık yaratmayı, bu alanda çalışan tüm paydaşların birbirleriyle güçlü bağlantılar kurmalarına yardımcı olmayı amaçlıyoruz”.

Yeşil Dönüşümün Kaçınılmazlığı

IQ&Partners Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ferkan Çelik, konferans hakkında şu bilgileri verdi: “İş dünyası, Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatını, sınırda karbon uygulamasının getireceklerini, emisyon oranlarının nasıl kontrol altına alınacağını, yeşil dönüşümü, temiz enerji kullanımını konuşuyor. Küresel karbon emisyonlarının 2023’te %1,1 artarak yeni bir rekora ulaşması, iş dünyasının yeşil dönüşüm stratejilerini bir an önce hayata geçirmesi gerekliliğini ortaya koyuyor. Buradan hareketle Sürdürülebilirlik Konferansı 2024’ün ana temasını “Yeşil Dönüşümün Kaçınılmazlığı” olarak belirledik. Bu konferans ile yeşil dönüşüme dair çözüm önerilerinin, farklı sektörlerden deneyimlerin, iyi uygulamaların paylaşılmasına, yeni ve faydalı iş birliklerinin ortaya çıkmasına ortam sağlayacağız.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk Ekonomi Bankası (TEB) 2024 yılı ikinci çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. 30 Haziran 2024 tarihi itibarıyla TEB’in aktif toplamı 499 milyar TL olurken, net kârı 5 milyar 70 milyon TL olarak gerçekleşti. TEB’in ekonomiye ve müşterilerine sağladığı desteğin en önemli göstergesi olan kredileri toplam aktiflerinin yüzde 57,5’ini oluşturdu. Her dönem olduğu gibi risk yönetimine ve aktif kalitesine öncelik veren TEB’in toplam kredileri yılın ikinci çeyreğinde 287 milyar TL seviyesinde gerçekleşirken, aynı dönemde toplam mevduatı ise 344 milyar TL oldu. 2024 yılında güçlü sermaye yapısıyla birlikte istikrarlı büyümeyi sağlayan ve karlılığını sürdürülebilir bir şekilde devam ettiren TEB’in özkaynakları 38,7 milyar TL olurken, sermaye yeterlilik rasyosu hedef rasyo olan yüzde 12’nin çok üstünde, yüzde 15,13 oranında gerçekleşti.

 

TEB, bankacılık faaliyetleriyle ülke ekonomisinin gelişmesine katkıda bulunurken, “daha iyi bir gelecek” için sürdürülebilir finansı desteklemeye devam etti. Yılın ikinci çeyreğinde TEB, IFC’ye 100 milyon avro tutarında Basel-III uyumlu sermaye benzeri tahvil ihracı gerçekleştirdi. Sürdürülebilir kalkınma alanında Türkiye’nin önde gelen bankası olma vizyonuyla hareket eden TEB, 2024 yılında sağladığı ikinci tahvil finansmanıyla ülkemizde iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılmasına ve uyumlanmasına yönelik projelere, kadınlara ait işletmelere ve tarım işletmelerine odaklanarak KOBİ’lerin finansmana erişimini desteklemeyi amaçlıyor. 

 

Orta ve uzun vadeli finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesi kapsamında TEB, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile 25 milyon avro tutarında yeni bir iş birliği anlaşması imzaladı. Söz konusu anlaşmayla EBRD’nin uygulamaya aldığı Dijital Dönüşüm Finansman Programı Türkiye’de ilk defa TEB aracılığıyla KOBİ’lerle buluşturuldu. Program kapsamında sağlanacak kaynak, KOBİ’lerin dijital dönüşüm süreçlerindeki finansman ihtiyaçları için kullanılacak.

 

TEB, 2013’te hayata geçirdiği Girişim Bankacılığı’nın 10’uncu yılı dolayısıyla, bankanın yenilikçi ve girişimci bakış açısıyla hayata geçirdiği çalışmaların başarısını ekosistemin paydaşlarıyla birlikte kutlamak üzere özel bir etkinlik düzenledi. 10 yıl boyunca TEB, Girişim Bankacılığı ile finansal ve finansal olmayan hizmetleriyle 2 bini aşkın girişimciye destek sağladı. Girişimcileri desteklemeye ve girişimcilik ekosistemini geliştirmeye yönelik çalışmaları kapsamında TEB Girişim Bankacılığı, ODTÜ Teknokent iş birliğiyle yeni bir hızlandırma programı hayata geçirdi. Bu yıl ilki gerçekleştirilen programda farklı aşamalardan 10 girişimci Fransa’da düzenlenen teknoloji fuarı VivaTech’e katıldı. Program ile girişimcilere yurt dışında yeni iş fırsatları yaratmaları, iş birliği geliştirmeleri ve potansiyel müşterilerle bağlantı kurmaları için imkanlar da sunuluyor.

 

Türkiye’de Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) katılımcılarının sözleşmelerini bankalara teminat olarak göstererek uygun faiz ve şartlarda kredi kullanabilmesine imkan veren uygulamanın devreye alınmasıyla TEB, bu ürünü ilk sunan bankalar arasında yer aldı. BES Teminatlı İhtiyaç Kredisi ile TEB müşterileri, tüm emeklilik şirketlerindeki birikimlerinin devlet katkısı hariç bir kısmını ya da tamamını alacağın devri sözleşmesi ile bankaya devredebilecek.

 

TEB, yılın ikinci çeyreğinde müşterilerinin bankacılık işlemlerini daha hızlı ve pratik bir şekilde yapabilmeleri için CEPTETEB Mobil’i yeniledi. Yenilenen giriş ekranıyla kullanıcılar, CEPTETEB Mobil’in birçok özelliğini giriş yapmadan kolayca gerçekleştirebiliyor. Karekod özelliğiyle para çekme/yatırma ve ödeme işlemleri yapılabilirken; Hızlı İşlemler özelliğiyle IBAN bilgileri anında paylaşılabiliyor. Kredi, kart, kredili mevduat hesabı, nakit avans başvurusu yapılabiliyor; mevcut başvurular daha kolay takip edilebiliyor. CEPTETEB’in ayrıcalıklar dünyasına ve güncel kampanyalarına erişimin kolaylaştığı uygulamada, CEPTETEB Süper ile otel rezervasyonu, uçak/otobüs bileti, araç kiralama ve elektronik alışverişleri indirimli bir şekilde yapılabiliyor. Yenilenen uygulamada devreye alınan İstanbulKart menüsüyle kullanıcılar, CEPTETEB Mobil üzerinden İstanbulKart ekleme, bakiye sorgulama ve bakiye yükleme işlemlerini de gerçekleştirebiliyor.

 

Ticari nitelikli müşterilerinin ihtiyaçlarına özel olarak tasarladığı CEPTETEB İŞTE’yi geliştiren TEB, firmaların günlük ticari işleriyle ilgili ihtiyaç duydukları hizmetleri bir araya getiren yeni ticari çözüm platformu CEPTETEB İŞTE Süper’i hizmete sundu. CEPTETEB İŞTE Süper ile kolay üyelik, hızlı giriş, TEB kredi kartlarıyla indirimli hizmetler, hızlı satın alma ve hizmetlere kolay erişim gibi birçok kolaylık sağlanıyor. CEPTETEB İŞTE kullanıcılarına sunulan yeniliklerden biri de Dijital Teminat Mektubu hizmeti oldu. CEPTETEB İŞTE Dijital Teminat Mektup uygulamasıyla müşteriler, dijital kanallar üzerinden Teminat Mektubu başvurusu yapabiliyor ve mevcut Teminat Mektup bilgilerini görebiliyor. CEPTETEB İŞTE kullanıcıları KKTC içinde para transferi yapılabilmesini sağlayan EÖS Para Transferi hizmetinden de faydalanabiliyor.

 

TEB, Kadın Bankacılığı ile sürdürülebilir ekonomik büyüme için kadın işletme sahiplerinin ve girişimcilerin iş dünyasındaki varlığını güçlendirmeye, ekonomiye daha fazla dâhil olmalarına katkıda bulunmaya devam etti. Kadın iş sahiplerinin kullanımına sunulan TurWIB II Kredisi ile deprem bölgesindeki kadın iş sahipleri öncelikli olmak üzere kredi kullandırmayı sürdüren TEB, yılın ikinci çeyreğinde de kadın girişimcileri destekledi. Kadınlara ait işletmelere ve tarım işletmelerine odaklanarak KOBİ’lerin finansman erişimini desteklemek üzere IFC ile yeni bir kredi anlaşması yapan TEB, ihracatçı kadın girişimcilere finansman desteği sağlamak üzere de İhracatı Geliştirme A.Ş. (İGE) ile iş birliğine imza attı. TEB Kadın Bankacılığı’nın kadın iş sahiplerinden oluşan kredi hacmi yılın ikinci çeyreğinde geçen yıla göre %44 oranında arttı. 

 

TEB, ülkemizin büyüme hedefini yakalamasına ve toplumun sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla Aile Akademisi çatısı altında finansal okuryazarlık çalışmalarına devam etti. İlk altı ayda 10’dan fazla kurumun 5 bine yakın çalışanı Aile Akademisi’nin finansal okuryazarlık eğitimlerine katıldı. “Çevre Hukuku Okuryazarlığı” ve “İklim Okuryazarlığı” eğitimleri sürerken, yatırım ürünlerine yönelik detaylı bir finansal okuryazarlık eğitimi de sunulmaya başlandı. 

 

TEB, müşterilerinin gerek yurt dışı projelerinin gerektirdiği teminat mektupları gerekse makine yatırımlarına finansman imkânları sağlama konusunda global ortağı BNP Paribas iş birliğiyle uzun vadeli ve uygun maliyetli finansman desteği sağlamaya devam etti. İhracatçıları desteklemek amacıyla uygun maliyetli TCMB reeskont kredisi ve Exim kredi kullanımlarının yakından takip edildiği ilk 6 ayda, TEB’in aracılık ettiği TCMB reeskont kredi kullanım rakamı 5 milyar TL’ye ulaştı. 

 

TEB’e yılın ikinci çeyreğinde ödül

TEB Müşteri Etkileşim Merkezi ve Şube Dışı Satış Kanalı, Contact Center World Awards kapsamında “Müşteri Deneyimini Geliştirmek İçin En İyi Yapay Zekâ Kullanımı” ve “En İyi Dijital Dönüşüm Projesi” dallarında 2 Altın ve “Self Servis Teknolojisinin En İyi Kullanımı” ve “Müşteri Hizmetlerinde En iyisi” dallarında 2 Gümüş ödüle layık görülürken; Türkiye Müşteri Deneyimi Ödülleri (TCXA) organizasyonunda “En İyi Şikayet Yönetimi” kategorisinde Altın ödül aldı.

 

TEB’in uçtan uca otomasyon ile müşterilerine zaman kazandırdığı ve finansmana erişim kolaylığı sağladığı E-Fatura Finansmanı projesi, TITAN Business Awards tarafından B2B İş Geliştirme kategorisinde Altın, ATLAS projesi ise Teknolojik İş Çözümleri kategorisinde Gümüş ödüle layık görüldü. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mevcut tabloda genel giderlerinin yüzde 40’lardan yüzde 63 seviyelerine çıktığını dillendiren Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, maliyetlerdeki artış ve talepteki düşüşün birleşmesiyle 2023 yılının ilk yarısında 1 milyar 23 milyon dolar olan ihracatlarının 2024 yılının aynı döneminde 750 milyon dolara gerilediğini, 2024 yılının ilk yarısında ihracatta en büyük kaybı yaşayan sektör olduklarını dile getirdi.

Zandar, deri sektöründeki ihracat düşüşünün minimize edilebilmesi için günümüzde dolar kurunun 38, Avru kurunun ise 42 TL olması gerektiğini, sektörde 2025 yılı ocak ayından sonra doğacak ek maliyetleri karşılayacak bir karlılık olmadığını vurguladı.

Uzun yıllar ortalamasında ayakkabı pazarında kişi başı satın almanın yıllık 4-5 çift arasındayken 2024 yılında 2,65 çift olmasının beklendiğini ifade eden Zandar, “Ciddi anlamda bir talep azalması var. Şimdi ihracat pazarlarımıza bakıyoruz. Almanya en önemli pazarlardan biri Almanya’da yüzde 20, İtalya’da yüzde 25, Rusya çok önemli pazar orada yüzde 70 kayıp var. Fransa’da yüzde 15, Birleşik Krallık’ta yüzde 17, Romanya’da yüzde 26 kan kaybı yaşadık. Bu demek oluyor ki bizim ağırlık mamul sattığımız pazarlarda taleplerde sıkıntı var. Tabii ki bu pazarlardaki yavaşlamanın da etkisi var, bir de bizim fiyat tutturamamamız birleşince gücümüzün azalmasıyla bu yaşadığımız yüzde 26’lık daralma gayet normal” diye konuştu.

Eylülde talepte kıpırdanma bekleniyor

2024 yılı Eylül ayından itibaren talep tarafında bir kıpırdanma beklediklerini söyleyen Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, Avrupa’da 2025 yılı Mart ayında talebin 2019 yılı seviyelerine yükselmesinin öngörüldüğünü bu talepteki değişimi fırsata çevirebilmeleri için önümüzdeki 6 aylık süreci ev ödevini yaparak geçirmeleri gerektiğini söyledi.  Zandar, şöyle devam etti: “İhracatçılarımızın özellikle orta ve üst seviye markalara hitap edebilmeleri için hem sorumlu üretim hem de yeşil dönüşümle ilgili mutlaka ve mutlaka çalışmalarını şimdiden başlatması lazım. Biz bundan sonra evet çok ucuz bir ülke değiliz ama bugün Avrupa’da ve dünyanın pek çok ülkesinde orta ve üst seviye ürünlere talepler devam edecektir ve biz bu ürünleri üreten ülke olmalıyız. Yani dediğim gibi sorumlu üretimler yapıp yeşil dönüşümü yakalayıp gerekli değişimleri mutlaka uygulamamız gerekiyor. Türkiye İhracatçılar Meclisimizin Brüksel Ofisi var. Bu ofis aracılığıyla AB bünyesinde bizim ürünlerimizle uygulanabilecek olası bütün önlemlerle ilgili kendimizi hazır etmek istiyoruz. Şirketlerimizin pek çoğu sosyal sorumluluk sertifikalarını temin etmek için çalışmalarını başlattılar. Bunlarla ilgili ciddi anlamda destekler de var. Bu konulara önlem verip önümüzdeki bu 6 aylık belki yavaş süreci bunlarla değerlendirmek bence şirketlerimizi olumlu yönde etkilecektir.”

 

Ayakkabı 471 milyon dolarlık ihracatla açık ara lider

Türk deri ve deri mamulleri sektörü 2024 yılının 6 aylık diliminde 750 milyon dolarlık ihracat yaparken, bu ihracatın 471 milyon dolarlık dilimini ayakkabı sektörü gerçekleştirdi. Mamul deri sektörü 113,5 milyon dolarlık ihracat yaparken, saraciye sektörü 110 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırdı. Deri konfeksiyon sektörü ise; 55 milyon dolarlık ihracatla 2024 yılının ilk yarısını geride bıraktı.

Deri ve deri mamulleri ihracatında ilk beş ülke ise; 61 milyon dolarlık tutarla Almanya, 53,6 milyon dolarlık taleple İtalya, 50,8 milyon dolarla Irak, 36,8 milyon dolarla Rusya ve 31 milyon dolarla Fransa oldu.

Egeli dericilerin ihracatındaki düşüş daha az oldu

Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği, 2023 yılının ilk yarısında 97,6 milyon dolarlık ihracat yapmışken, 2024 yılının aynı döneminde 82 milyon dolar dövizi ülkemize kazandırdı. EDDİM’in ihracatındaki düşüş yüzde 16’da kaldı.

Ege Bölgesi’nden yapılan deri ve deri mamulleri ihracatında ayakkabı sektörü 50 milyon dolarlık tutarla toplam ihracattan yüzde 61 pay aldı. Mamul deri ve kürkler ihracatı yüzde 31’lik artışla 14 milyon dolara çıkarken, saraciye sektörü 9 milyon dolar, deri konfeksiyon sektörü 8 milyon dolar ihracat performansı ortaya koydu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

2024 yılı içerisinde EY Türkiye’nin liderlik ekibine atanan ve yeni katılan şirket ortaklarıyla birlikte toplam şirket ortağı sayısı 82’ye ulaştı.

 

Uluslararası alanda danışmanlık, denetim, güvence, strateji, kurumsal finansman ve vergi hizmetleri sunan EY (Ernst & Young), Türkiye’de hız kesmeden büyümeye devam ediyor. Bu yıl şirkete yeni katılan (3) ve terfi alarak atanan (9) yöneticileriyle birlikte, EY Türkiye’nin yeni mali dönem içerisindeki toplam şirket ortağı sayısı 82’ye çıktı. 

 

2024 yılı temmuz ayı itibarıyla EY Türkiye’nin Danışmanlık Hizmetleri Bölümüne Kerem Kaçar; Denetim Hizmetleri Bölümüne Aykut Üşenti, Murat Çideli, Özge Pala, Selvi Hardal, Tolga Özdemir ve Volkan Ünlüyalvaç; Vergi Hizmetleri Bölümüne Bahri Arı ve Dr. Can Sözer terfi alarak şirket ortağı olarak atandı. Ek olarak; 2024 yılı içerisinde şirketin Danışmanlık Hizmetleri Bölümüne Ersin Yıldırım; EY Parthenon Strateji Hizmetleri Bölümüne ise Cem Çamlı ve Yusuf Bulut şirket ortağı olarak katılmıştı.

 

EY, 150’den fazla ülkede, 395 binden fazla çalışanıyla küresel çapta iş dünyasına kapsamlı çözümler sunarken, Türkiye’deki güçlü kadrosu ve geniş hizmet yelpazesiyle şirketlere destek oluyor. Sunduğu hizmet kalitesiyle sermaye piyasalarında güven oluşturulmasına katkı sağlarken, aynı zamanda profesyonel ekipleri, uzun yıllara dayanan deneyimi, sahip olduğu teknoloji, veri ve altyapı sayesinde şirketlerin gelişmesine ve dönüşmesine yardımcı oluyor. Şirketler, çalışanlar ve toplum için uzun vadeli değer sunmayı ve daha iyi bir çalışma dünyası oluşturmayı hedefleyen EY, Türkiye’de 40 yılı aşkın süredir 2000’den fazla çalışandan oluşan uzman kadrosuyla müşterilerine hizmet veriyor. 

 

EY Türkiye Ülke Başkanı Metin Canoğulları, yeni şirket ortaklarıyla birlikte büyümenin mutluluğunu yaşadığını belirtirken şu değerlendirmelerde bulundu: 

 

“EY Türkiye olarak uzun yıllara dayanan tecrübemizi yönetim kadromuza dahil ettiğimiz şirket ortaklarımızla birlikte güçlendirmeye ve pekiştirmeye devam ediyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını sürdürülebilir çözümlerle karşılamak ve daha iyi bir çalışma dünyası oluşturmak adına Türkiye’de 82 şirket ortağımız ve 2000’i aşkın profesyonelden oluşan ekiplerimizle iş dünyasına destek olmayı sürdürüyoruz. Müşterilerimiz, çalışanlarımız ve toplum için uzun vadeli değer sunmaya, ülke ekonomisine ve iş dünyasına katkı sağlamaya durmadan devam edeceğiz.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sürdürülebilirliği, yarını değiştirecek en önemli güç olarak gören Metro Türkiye soruyor, ‘Bir Tabak Yarını Değiştirebilir mi?’ Cevap ise hiç şüphesiz, ‘Evet.’ Gastronomi sektörü profesyonellerinin hazırladığı tabakta yerel, coğrafi işaretli ürünler ve mevsiminde taze malzemeleri kullanması, doğru koşullarda avlanmış balığa tabağında yer vermesi ve atıksız mutfak anlayışını benimsemesi ile bir tabak yarınlarımızı değiştirebilir. Yaklaşık 35 yıldır yürüttüğü sürdürülebilirlik kapsamındaki çalışmalarla sektörde öncü olan Metro Türkiye, 2021 yılında Hatko Su Ürünleri ve Skretting iş birliği ile hayata geçirdiği ‘Yediği Önünde, Yemediği Yarında’ projesi ile endüstriyel boyutta ilk kez levrek ve çipura yetiştiriciliğinde önemli bir adım attı. 

Levrek ve çipuraların yetiştiriciliğinde, içeriğinde deniz balığı oranı azaltılmış ve alg yağı içeren yem kullanan Metro Türkiye, kullandığı bu yeni yem modeli ile tonlarca deniz balığını kurtararak ekolojik sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor. Bu yeni yem modeli aynı zamanda Omega 3 açısından çok daha zengin balıkların yetişmesine olanak tanıyarak tüketiciler için lezzetli ve sağlıklı bir alternatif sunuyor. 

Sürdürülebilirliğin en lezzetli hali

Sürdürülebilirlik anlayışını kendi operasyonlarının yanı sıra bir numaralı iş ortağı olduğu yeme içme sektörüne de yansıtan Metro Türkiye, Premium Levrek ve Çipura ile restoran menülerinin hem sürdürülebilir hem de lezzetli olmasında önemli bir rol oynuyor. Şef ve işletmecilerin çözüm ortağı olarak konumlanan Metro Türkiye, balıkların yeni dönem hasat lansmanını Alaçatı Amavi restoranda gerçekleştirdi. Şef Can Aras’ın sürdürülebilir balıkları, coğrafi işaretli ürünlerle buluştuğu tadım menüsü, bir tabağın yarını değiştirebileceğine dair ilham verdi.

‘Yediği Önünde Yemediği Yarında’ projesinin Amavi’nin felsefesiyle örtüştüğünün altını çizen ve böyle bir akşam yemeğiyle farkındalık yaratmaktan mutlu olduklarını belirten şef Can Aras; “Yaşadığımız bu tüketim çağında bizler, geleceğimiz için sorumluluk hissediyoruz. Kaynaklarımızı ve doğanın bize verdiklerini düşünmeden harcamamamız gerekiyor. Değişimi önce kendimizden başlatmalıyız dedik ve Amavi’yi bu düşünce ile kurduk. Bu yüzden toprağımızın ve denizlerimizin kıymetini bilen üreticileri destekliyor, sadece onlarla çalışıyoruz. Amavi olarak bakış açımızla örtüşen bu balıklara menümüzde yer vermekten dolayı çok memnunuz. Metro Türkiye’nin bizlere verdiği ilham ve sağladığı ürünler ile bir tabağın yarını nasıl değiştirebileceğini şef dostlarım ile birlikte keşfettik” dedi.

“Deniz ürünleri gelecek nesillere aktarılması gereken bir değer”

Türkiye’de bir ilk olan proje kapsamında balığı yalnızca ticari bir ürün olarak değil; gelecek nesillere bırakılması gereken bir değer olarak gördüklerini vurgulayan Metro Türkiye Kurumsal İletişim ve Kamu İlişkileri Müdürü Dr. Aslı Duran şunları aktardı; “Yeme içme sektörünün bir numaralı iş ortağı olma vizyonuyla yatırımlarımıza devam ederken, 2010 yılından bu yana sürdürülebilir balıkçılığın yaygınlaşması adına öncü projelere imza atıyoruz. Ege bölgesinin en değerli ürünlerinden biri olan balığı da elbette gelecek nesillerin de tadabilmesi için bu tip projeler oldukça kıymetli. 2021 yılında hayata geçirdiğimiz ‘Yediği Önünde Yemediği Yarında’ projesi de bu kapsamdaki en önemli çalışmalarımızdan biri. Endüstriyel boyutta ilk kez yetiştirilen Metro Premium Levrek ve Çipuralar, alg yağı içeren özel yemlerle besleniyor. Omega 3 değeri oldukça yüksek olan bu balıklar, restoranların da müşterilerine hem sağlıklı hem de lezzetli balıkları sunma fırsatı sağlıyor. Bundan 3 yıl önce başladığımız bu önemli projenin yeni dönem hasadını turizm ve gastronomi açısından çok önemli bir yere sahip Ege Bölgesi’nde duyurmak istedik. Çünkü Metro Türkiye olarak tüm ekiplerimizle bu bölgenin önemini ve yoğunluğunu biliyor, yaptığımız yatırımlarla bölgedeki tüm şef ve işletmecilere Metro kalitesi ile ürün tedariki yapmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Şef Can Aras’ın hazırladığı ve ilham verici olduğunu düşündüğümüz tadım menüsü; gerek coğrafi işaret tescilli malzemeler gerek yerel Ege otları gerek de sürdürülebilir yöntemlerle avlanmış balıklar ile bir tabağın yarını değiştirebileceğini en lezzetli haliyle göstermiş oldu.’’

Ege’de hakimiyetini artırdı

Yeme içme sektöründeki iş ortaklarına sevkiyat alanında sunduğu hizmet ağını, günden güne geliştiren Metro Türkiye, geçtiğimiz yıl İzmir depo yapılanmasını 5 katına çıkardı. Bu sayede hem kuru gıda hem taze gıda hem dondurulmuş ürünler için genişletilmiş depolarla beraber taze balık işleme için de ayrıştırılmış depolama alanları oluşturuldu. Aynı anda depolanabilen palet sayısı 650’den yaklaşık 1.600’e, operasyonu yönetilen farklı ürün sayısı ise 500’den yaklaşık 1.400’e yükseldi. Günlük 60 ton olan operasyon kapasitesi ise 220 tona yükseltildi. İzmir deposunun genişlemesiyle beraber sağlanan kapasite artışıyla bölgedeki ekiplerin hem sayısı hem de yetkinliğini artmış oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moody’s, Şekerbank’ın Uzun Vadeli TL ve YP Mevduat notlarını üçer kademe birden artırarak “Caa1”den “B1”e yükseltti, not görünümlerini ise pozitif olarak belirledi. Söz konusu not artışına, 19 Temmuz 2024’te Türkiye’nin Uzun Vadeli TL ve YP İhraççı notlarının B3’ten B1’e iki kademe yükseltilmesinin yanı sıra Şekerbank’ın güçlü sermaye yapısı ve ihtiyatlı risk yönetimi uygulamaları ile öne çıkan finansal performansı dayanak gösterildi.

Moody’s ayrıca Bankanın Temel Kredi Değerlendirme notunu “caa1”den “b2”ye, Ulusal Ölçek Uzun Vadeli TL Mevduat notunu “Baa3.tr”den “Aa2.tr”ye, Ulusal Ölçek Kısa Vadeli TL Mevduat notunu da “TR-3”ten “TR-1”e yükseltti.  

Aybala Şimşek Galpin: “Türkiye’nin ekonomi programına olan güven Şekerbank’ın başarısıyla birleşerek 3 kademe not artışı getirdi” 

Şekerbank Genel Müdürü Aybala Şimşek Galpin, Moody’s’in not artırımına ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Bütüncül bir program ve kapsamlı bir yol haritası ile sürdürülen ekonomi programı; yatırımcıların dikkatini çeken, uluslararası çapta ilgiyle takip edilen güçlü bir Türkiye hikayesinin sağlam temellerini atmaktadır. Bu çerçevede Moody’s geçtiğimiz hafta sonu ülkemizin kredi notunu iki basamak birden yükseltirken görünümünü de pozitif olarak değerlendirmiştir. Kararlılıkla sürdürülen politikalar sayesinde faaliyet ortamında sağlanan iyileşme, Şekerbank’ın son yıllarda daha da öne çıkan finansal performansındaki kayda değer başarıyla birleşerek Bankamızın Uzun Vadeli TL ve YP Mevduat notlarının üçer kademe birden yükselişini sağlamıştır. Şekerbank’ın başarılı finansal performansı yanında Türkiye’nin kredibilitesi yüksek ekonomi programına olan güvenin bir yansıması olan bu gelişmeden dolayı gururluyuz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Emeklilere 12.000 TL’ye varan promosyon ödemesine ek olarak, VakıfBank Troy Emekli Kredi Kartı ve Bankomat Kartı ile yapılacak alışverişlerde toplamda 12.000 TL’ye varan nakit ödeme fırsatı sunuluyor.

 

VakıfBank, SGK emeklilerine özel olarak düzenlediği kampanya ile emekli maaşını VakıfBank’a taşıyacak müşterilerine toplam 24.000 TL’ye varan nakit ödeme fırsatı sunuyor. 30 Eylül 2024’e kadar geçerli olan kampanya kapsamında, 12.000 TL’ye varan promosyon ödemesine ek olarak, 12 ay boyunca VakıfBank Troy Emekli Kredi Kartı ve/veya Bankomat Kartı ile yapılacak alışverişlerde aylık kart bazında toplamda maksimum 500 TL olmak üzere 12.000 TL’ye varan nakit ödeme avantajı sağlanıyor.

 

Kampanyadan SGK emekli maaşını VakıfBank’a taşıyacak veya yeni emekli olmuş ilk maaş bankası VakıfBank olan SGK emeklileri faydalanabiliyor. 

Kampanyadan faydalanmak isteyen emeklilerin, VakıfBank Mobil’de yer alan “Cepte Kazan” uygulaması üzerinden hem Bankomat Kart hem de kredi kartı için 2 ayrı kampanyaya katılması gerekiyor. Emekliler “Hemen Katıl” butonu aracılığıyla hızlı ve güvenli bir şekilde işlemi aktive edebiliyor.

Kampanya detayları ve katılım koşulları VakıfBank websitesi ve VakıfBank şubelerinde.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Azerbaycan’ın önde gelen gayrimenkul firmaları arasında kurulan ortaklık (RMS Capital Investment) global olarak büyük projeleri en kısa zamanda hayata geçirmek üzere kuruldu.  

RMS Capital Investment ortaklık yapısında, Reportage Properties %34, MESA %33 ve Sabah Investment Group %33 paya sahip. RMS ismi, bu üç önemli markanın ortak vizyonu olan güven, kalite, müşteri memnuniyeti, sürdürülebilirlik, inovasyon ve toplumsal katkıyı simgeliyor. Ortaklığın ilk projeleri, 2024 ve 2025 yıllarında Dubai, İstanbul ve Bakü’de hayata geçirilecek ve toplamda 600 milyon USD yatırım yapılacak. Finansman, ortaklar tarafından karşılanacak ve projelerin merkez yönetimi Dubai’den organize edilecek.

İmza töreninde yaptığı konuşmada MESA Holding CEO’su Mert Boysanoğlu, “MESA olarak 55 yıldır bu sektörde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Birçok farklı sektörde hem yatırım hem üretim yapıyoruz. RMS aslında, global dünyada yatırım, özellikle de konut yatırımları yapmak isteyen bir grup olarak hayatına başladı. Bizim üç grup olarak bu yıl içerisinde yaklaşık 600 milyon dolarlık bir yatırım planımız var. İlki, Dubai’de bir proje ile başlayacak; sonrasında ise Türkiye ve Bakü’de devam edeceğiz. Bu grubun sadece bu bölgelerde iş yapmakla kalmayıp, daha global bir oyuncu olacağına tam inançla bu imzayı atıyorum.” yorumunda bulundu.  

Reportage Properties Yönetici Direktörü Andrea Nucera, konuşmasında şunları dile getirdi: “Global bir gayrimenkul şirketi haline gelme vizyonumuz doğrultusunda, Türkiye’den MESA ve Azerbaycan’dan Sabah Investment Group gibi 2 dev gayrimenkul şirketi ile uluslararası bir iş birliğine imza atıyor ve RMS iş birliğini hayata geçiriyoruz. Gayrimenkulü mükemmellik, sürdürülebilirlik ve yenilikçilik üzerinden yeniden tanımlayarak, gayrimenkul geliştirmede fark yaratmayı hedefliyoruz. Dünyanın önde gelen 3 gayrimenkul şirketi olarak kendi ajandamızda büyürken, RMS iş birliği ile potansiyellerimizi de arttıracağız.”

Sabah Investment Group CEO’su Orkhan Mustafayev, “Reportage, MESA ve Sabah arasındaki ortak girişim sadece bizim için değil, halihazırda faaliyet gösterdiğimiz pazarlar için de önemli bir an. Yıllar boyunca müşterilerimizle güvene dayalı önemli ilişkiler kurduk. Bu ortak girişim, müşterilerimize daha iyi fırsatlar sunmamız, itibarımızı artırmamız ve yeni, başarılı ortaklıklar kurmamız için bir başka kilometre taşı. RMS artık her üç ortak şirketin itibarını birleştiriyor ve müşterilerimiz bu ortak girişimin temsil ettiği birleşik güç merkezinden faydalanabilir.” diyerek iş birliklerinin öneminden bahsetti.

RMS Capital Investment sektördeki yenilikçi ve sürdürülebilir projelerle sadece bölgesel değil, global ölçekte de dikkat çekici başarılara imza atmayı, gelecekteki projeler ve yatırımlar ile de müşterilerine ve iş ortaklarına en yüksek değeri sunmayı hedefliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

CarrefourSA mağazalarından alışveriş yapan Hopililer, Paracık kazanmaya, ödemelerini Paracık ile yapmaya ve benzersiz alışveriş deneyimini yaşamaya devam ediyor.  

 

Kişiselleştirilmiş kampanya platformu ve dijital ödeme çözümleri ile alışverişin her adımında kazandıran Hopi, 61 ilde 1100’den fazla mağazasıyla müşterilerine en kaliteli, taze ve uygun fiyatlı ürünleri ulaştıran Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA ile güçlü bir iş birliğine imza attı. Hopililer, CarrefourSA mağazalarından yaptıkları alışverişlerde paracık kazanabiliyor ve Paracık ile ödeme yapabiliyor.

 

Hopililerin, CarrefourSA alışverişlerinden Paracık kazanıp harcayabilmeleri için Hopi uygulaması üzerinden tek tıkla CarrefourSA Kart eşleştirme işlemi yapmaları yeterli. Üstelik, CarrefourSA’dan yapılacak 750 TL ve üzeri alışverişlerde 75 Paracık kazanma fırsatı da Hopilileri bekliyor. 

Kampanya Detayları:

• Kampanya 31 Temmuz 2024 23:59 tarihine kadar geçerlidir.
• Kampanyadan 1 kişi 1 defa faydalanabilir. 
• Kampanya kapsamında CarrefourSA mağazalarında ve Lezzet Arası istasyonlarında Paracık kazanımı ve kullanımı gerçekleşmektedir. CarrefourSA mağazalarındaki Hızlı Kasa’larda ise Paracık kazanımı gerçekleşmekte; ancak Paracık kullanımı gerçekleşmemektedir.
• Kampanya CarrefourSA Online Market uygulaması ve carrefoursa ‘da geçerli değildir.
• CarrefourSA Kart’ınız bulunmuyorsa, Hopi içerisinden CarrefourSA Kart sahibi olabilirsiniz.
• Kampanyaya dahil ürünlerden 750 TL ve üzerindeki harcamalarda 75 Paracık kazanılacaktır.
• Alkollü içecek, tütün mamulleri, şans oyunları, kasa poşeti, hediye kart, kuyum, yılbaşı kolisi, ramazan kolisi, kurban alışverişleri, kurban kolisi, cep telefonu, büyük beyaz eşya, klima (vantilatör hariç), kombi, mekan ısıtma, hava temizleyiciler, ev su ısıtma, mini fırınlar, ocak- ankastre, televizyon, bilgisayar, laptop, tablet, yazıcı ve fotokopi kâğıdı alışverişleri ile GSM TL ve E-PİN yüklemeleri hariç tüm ürünlerde geçerlidir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Odeabank, yeni hisse senedi hesabı açan bireysel müşterilerine hisse senedi işlemlerinde komisyonun yüzde 50’sini, 2.000 TL’ye kadar iade ediyor. 

 

Türkiye’nin genç, dinamik ve yenilikçi bankası Odeabank, müşteri odaklı yaklaşımını sürdürerek yatırım yolculuğunda da müşterilerinin yanında olmaya devam ediyor. Banka, yatırım hesabı açan yeni müşterilerine komisyon avantajı sağlıyor.

 

 30 Eylül 2024 tarihine dek devam edecek kampanya kapsamında hisse senedi hesabı açan tüm bireysel müşteriler, hisse senedi işlemlerinde komisyonun yüzde 50’sini, 2.000 TL’ye kadar iade alabilecek. Kampanya ilk 1.000 bireysel Odeabank müşterisi ile sınırlıdır. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı