Kategori: Magazin

  • Tatile çıkmak için geç kalmadınız!

    Tatile çıkmak için geç kalmadınız!

    En iyi hizmeti en uygun fiyatla vermeyi amaçlayan online seyahat acentesi Tatildukkani, bu yaza damgasını vuran rotaları sıraladı. Bu rotalar arasında; Mısır, Kıbrıs, Dubai, Balkan ülkeleri turları öne çıkıyor. 

     

    Antik Çağ’ın en büyük uygarlıklarından: Mısır

    Ortadoğu’nun en büyük ülkelerinden biri olan Mısır, aynı zamanda tarihiyle de en zengin ülkelerden biri olarak dikkat çekiyor. Dünyanın yedi harikasından biri olan piramitleriyle ziyaretçilerin büyük ilgisini çeken ülke; Karnak Tapınağı ve Sfenks gibi tarihsel yapılarıyla tüm dünyadan turistlerin uğrak noktası olmayı sürdürüyor. Deniz ürünlerinin bolca tüketildiği Mısır ayrıca birçok festivale de ev sahipliği yapıyor. 

    Tarih ve doğanın buluştuğu nokta: Kıbrıs

    Sezonun hiç bitmediği, her mevsim misafirlerine farklı deneyimler yaşatan Kıbrıs; canlı gece hayatı, tarihsel dokusu, doğal güzellikleri ve deniziyle misafirleri kendine hayran bırakıyor. Vize veya pasaporta ihtiyaç duyulmadan seyahat edilebilen ada, tarihsel ve doğal güzellikleriyle de dikkat çekiyor. Girne Kalesi, Mağusa Surları, Bellapais Manastırı ve Saint Hilarion Kalesi gibi yapılara ev sahipliği yapan Kıbrıs ziyaretçilerin gözde tatil rotaları arasında yer alıyor. 

    Konforlu, modern ve lüks tatilin adresi: Dubai

    Deniz, kum ve güneş üçlüsü tatilin vazgeçilmezi diyorsanız Dubai tam size göre! Yazı sevenler ve kış aylarında bile yaz ayını yaşamak isteyenler tatilde Dubai’yi tercih ediyor. Dünyanın en lüks otelleri listesinde ilk sıralarda yer alan tesisleri barındıran Dubai, ihtişamlı mimarisiyle de dikkat çekiyor. Konforlu, modern ve lüks bir tatil yapmak isteyenlere sınırsız seçenekler sunan Dubai, yeme içme konusunda da misafirlerine geniş seçenekler sunuyor.

    Vizesiz tatilcilerin tercihi Balkan turları

    Balkanlar; tarihi, doğal güzellikleri ve kültürel yapısıyla tüm dünyadan turistleri kendine çekmeye devam ediyor. Aralarında; Sırbistan, Kosova, Makedonya, Karadağ, Arnavutluk ve Bosna Hersek gibi noktalar bulunan büyük Balkan turuyla vizesiz bir şekilde birçok ülkeyi gezmek mümkün. Hem Adriyatik hem de İyonya Denizi’ne kıyısı bulunan Arnavutluk, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Makedonya, Avrupa’nın en popüler kentlerinden Sırbistan, tarihi Mostar Köprüsü’yle Bosna Hersek, tertemiz havasıyla Kosova ve Orta Çağ’dan izler taşıyan Karadağ en çok ilgi çeken rotalar olarak öne çıkıyor.

    Tatildukkani, en iyi hizmeti en uygun fiyatla veriyor

    Yurt içi, yurt dışı ve Kıbrıs’ta binlerce tesiste konaklama, uçak bileti ve transfer hizmetlerini misafirlerine özel sunan Tatildukkani’un kampanyalı turlarına 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Cyberwise, İKSV'nin Düzenlediği 31. İstanbul Caz Festivali'nin Gösteri Sponsoru Oldu

    Cyberwise, İKSV'nin Düzenlediği 31. İstanbul Caz Festivali'nin Gösteri Sponsoru Oldu

    Cyberwise, bu yıl 31. yılını kutlayan İKSV İstanbul Caz Festivali’ne destek veriyor. Cyberwise’ın gösteri sponsorluğu kapsamında, dünyaca ünlü söz yazarı, şair ve müzisyen Arlo Parks, Swissotel The Bosphorus Sultan Park’ta sahne aldı. 

    Türkiye’nin lider siber güvenlik firması Cyberwise, İKSV tarafından gerçekleştirilen 31. İstanbul Caz Festivali’nde gösteri sponsoru oldu. 9 Temmuz akşamı, Cyberwise’ın katkılarıyla Swissotel The Bosphorus’ta gerçekleştirilen konserde, Mercury ödüllü ve Grammy adayı Arlo Parks, dinleyicilere unutulmaz bir gece yaşattı. İngiliz şair ve müzisyen Arlo Parks, Türkiye’deki hayranlarıyla ilk kez 31. İstanbul Caz Festivali kapsamında verdiği konserle buluşmuş oldu. 

    31. İstanbul Caz Festivali’ne verdikleri destekle ilgili konuşan Cyberwise Genel Müdürü Aret Kıllıoğlu “Siber güvenlik alanında iş dünyasına sunduğumuz uçtan uca güvenlik çözümleri ve hizmetleri sayesinde, şirketlerin dayanıklılığı daha yüksek ve daha sürdürülebilir sistemlerle faaliyet göstermelerini sağlıyoruz. Hızla değişen bir dünyada mükemmelliğe olan bağlılığımız ve müşterilerimizle aramızdaki karşılıklı güven bağının, alanımızda elde ettiğimiz başarının temel unsurları olduğunu görüyoruz. Cyberwise olarak hedefimiz, şirketlerin en büyük destekçisi olurken toplumsal sorumluluk bilinciyle, toplumumuzun geleceğine dokunacak konularda da artı değer yaratmak. Bir toplumun vazgeçilmez unsuru olarak sanatsal faaliyetlerin dönüştürücü gücüne inanıyoruz. Bu nedenle toplumumuzun kültürel gelişimine damgasını vuran IKSV 31. İstanbul Caz Festivali’ne destek olduk. Bilginin ve teknolojinin dönüştürücü gücüne inanan bir kurum olarak bu kültürel yelpazenin destekçisi olmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi. 

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Akbank Sürdürülebilir Finansman Akademisi Eğitimleri Başlıyor

    Akbank Sürdürülebilir Finansman Akademisi Eğitimleri Başlıyor

    Hayatın her alanını kapsayan, insan odaklı bir sürdürülebilirlik yaklaşımını benimseyen Akbank, Gençlik Akademisi çatısı altında sürdürülebilir finansman eğitimlerine başlıyor. 

    Akbank Sürdürülebilir Finansman Akademisi adı ile başlayacak eğitim programında gençler, sürdürülebilir finansmana ilişkin tüm başlıkları, konunun uzmanları ile enine boyuna değerlendirecek. Programa 18-25 yaş arasındaki tüm üniversite öğrencileri 19 Temmuz’a dek başvuru yapabilecek.

    Tüm faaliyetlerinde sürdürülebilirliği işinin kalbine koyan Akbank, sürdürülebilir finansman, ekosistem yönetimi, iklim değişikliği ve insan/toplum odaklı çalışmalarına devam ediyor. Akbank’ın gençlerin geleceğin yetkinliklerine hazırlanmaları ve potansiyellerini keşfetmeleri amacıyla hayata geçirdiği Akbank Gençlik Akademisi, gençlere sürdürülebilir finansman konusunda farkındalık kazandırmak amacıyla Sürdürülebilir Finansman Akademisi’ni hayata geçiriyor. 2 Ağustos’ta başlayacak olan ve 7 hafta sürecek program, sürdürülebilir finansmanın tüm yönlerini kapsayan geniş bir eğitim içeriği sunacak. 

     

    Akbanklı Liderler Gençlere Sürdürülebilir Finansman Yolunda Rehberlik Edecek 

    Akbanklı liderlerin sunumları ve sektör liderleriyle söyleşilerden oluşan program; sürdürülebilir finansmanda regülasyonlardan, yenilenebilir enerji ve KOBİ finansmanı gibi tematik finansman modellerine, net sıfır kavramından sürdürülebilirlik iletişimine kadar birçok konuyu içerecek. Eğitimlerin son gününde ise öğrenciler Akbanklı liderlerden oluşan jüriye proje sunumlarını gerçekleştirecek ve kazanan ekip Akbank Sürdürülebilir Finansman ekibinde 2 ay boyunca yarı zamanlı çalışarak projelerini hayata geçirme fırsatı elde edecek.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • İzmirli ihracatçıların KDV iadeleri ortalama 17 günde sonuçlandırılıyor

    İzmirli ihracatçıların KDV iadeleri ortalama 17 günde sonuçlandırılıyor

    Ege İhracatçı Birlikleri ile İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı arasında 20 yıldır devam eden güçlü iletişim köprüsünün KDV iadesi dosyalarının hızlı çözümlenmesini sağladığını dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, İzmir Vergi Dairesi’nin yaklaşımının İzmirli ihracatçıları mutlu ettiğini söyledi.

     

                Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) bünyesinde faaliyet gösteren Birliklerin Başkanları, ihracatçıların vergi dairelerinde yaşadıkları sorunları görüşmek üzere EİB hizmet binasında buluştu.

     

                EİB üyelerinden gelen sorun ve çözüm önerilerinin görüşüldüğü toplantıda, EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Vergi Dairesi Başkanlığı ile buluşmaları 20 yıldır sürdürdüklerini, ilk toplantıdan bugüne kadar üyelerden iletilen sorunlarda ciddi oranda azalma gözlendiğini, bunun kendileri adına sevindirici olduğunu ifade etti.

     

    Türkiye’deki yüksek enflasyonist ortam nedeniyle girdi maliyetlerinin hızla arttığını buna karşın döviz kurlarının enflasyon rakamlarının çok gerisinde kaldığını,  ihracatçının her geçen gün kan kaybettiğini belirten Eskinazi, “finansmana erişimin son derece zor olduğu bu dönemde, ihracatçının üzerindeki baskının azaltılması çok önemli, KDV iadesi ve diğer işlemlerinde ihracatçı ne kadar az sorun yaşarsa o kadar iyi, bunu sağladıkları için Sayın Ömer Alanlı nezdinde tüm vergi dairesi çalışanlarına teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

     

    Alanlı; “2024 yılında 45 bin KDV iadesi başvurusu aldık”

     

    İzmir’deki vergi dairelerine bu yılın ilk altı ayında 45 bin KDV iadesi başvurusu geldiğini söyleyen İzmir Vergi Dairesi Başkanı Ömer Alanlı, geçtiğimiz yıllarda bu dosya sayısına 1 yılda ulaşılırken son dönemde 6 ayda bu başvuru sayısına ulaşıldığını; ancak ihracatçıyı mağdur etmemek adına dosyaların ortalama 17 günde sonuçlandırıldığını belirtti.

     

    Dosyaların hızlı çözümü için E-Tebligat sisteminde iletişim bilgilerinizi güncel tutun

     

    Ortalama dosya sonuçlandırma süresinin çok iyi olduğunu ifade eden Alanlı, “İşlemlerin kısa sürede tamamlanması için firmaların Vergi Daireleri tarafından gönderilen eksik bildirim yazılarına çabuk ve eksiksiz yanıt vermeleri çok önemli. KDV iadesi başvuruları başta olmak üzere vergi dairelerindeki işlemlerinin hızlı sonuçlanması için firmalarımızın bizimle iletişimlerini güçlü tutmaları, Elektronik Tebligat (E-Tebligat) sistemindeki iletişim bilgilerini güncel tutmaları hayati derecede önemli. E-Tebligat sistemindeki e-posta ve cep telefonu bilgilerini düzenli aralıklarla güncellemeli ve mümkünse birden fazla yetkilinin bilgilerini tanımlamalıdır. Vergi Dairelerince yapılacak tüm bilgilendirmeler ilgili mevzuat hükümleri gereğince bu sistem üzerinde kayıtlı E-Tebligat adresine iletileceği için, firmalarımızın mağduriyet yaşamamaları adına E-Tebligat adreslerini takip etmeleri büyük önem taşımaktadır” uyarısında bulundu.

     

    Alanlı, mükelleflerin bağlı oldukları vergi daireleriyle hızlı ve sağlıklı iletişim kurabilmeleri, vergisel işlem ve süreçler hakkında bilgi alabilmeleri için Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)’nın Mükellef E-Posta İletişim Sistemi (MEİS)’ ni kullanmalarının yerinde olacağını, bu sistem üzerinden iletilen tüm taleplere en kısa sürede yanıt verildiğini, bu sürecin bizzat GİB tarafından da takip edildiğini ifade etti.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Borusan EnBW Enerji UN Global Compact imzacısı oldu

    Borusan EnBW Enerji UN Global Compact imzacısı oldu

    Borusan Holding ve EnBW ortak girişimi Borusan EnBW Enerji, sürdürülebilirlik hedeflerine olan bağlılığının ve küresel düzeydeki sorumluluk bilincinin bir göstergesi olarak UN Global Compact’e (Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi) imza atan katılımcı şirketler arasına dahil oldu. Borusan Holding’in 2006 yılında katıldığı bu önemli oluşuma imzacı olan Borusan EnBW Enerji, insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele alanlarındaki 10 ilkeye uygun iş yapacağına ve çalışmalarını her yıl raporlayacağına en üst düzeyden taahhüt verdi. Böylece Borusan EnBW Enerji; sosyal, çevresel ve yönetişim (ESG) performansını daha da geliştirme konusundaki kararlılığını da teyit etti. Bu sayede şirket, diğer tüm Borusan Grup şirketleri gibi, daha iyi bir gelecek inşa etmek için küresel ve yerel sürdürülebilirlik hedeflerine güçlü bir şekilde katkıda bulunmaya devam edecek.

    Borusan EnBW Enerji, UN Global Compact’e katılarak dünyanın en büyük kurumsal sürdürülebilirlik girişiminin bir parçası olurken, aynı zamanda dünyada ve Türkiye’de sürdürülebilirlik gündemini yakından takip eden, belirleyen ve yön veren kurumlar arasına girdi. Sürdürülebilirliğin iş stratejilerine entegre edilmesine odaklanan tüm Borusan Grup şirketleri, çalışmalarını iklim, insan ve inovasyon merkezli olarak kapsayıcı bir şekilde yürütüyor. 

    Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Enis Amasyalı “Yeşil enerji dönüşümü günümüzde sürdürülebilirlik politikalarının kalbinde yer alıyor. Borusan EnBW Enerji olarak, tamamı yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı portföyümüzle bu dönüşüme doğrudan destek verirken tüm faaliyetlerimizde sorumlu bir şirket bilinciyle çevresel ve sosyal etkilerimizi hassasiyetle yönetiyor, özgün katkı yaratıyor, gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya bırakmayı hedefliyoruz. UN Global Compact’e üye olmak, sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk alanındaki uzun vadeli bu taahhütlerimizi pekiştiriyor. Bu önemli inisiyatifin bir parçası olarak, insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele gibi alanlarda on temel ilkeyi benimseme ve uygulama kararlılığımız tamdır. UN Global Compact Türkiye, Türkiye’de sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması için kritik önem taşıyor. Küresel kalkınma hedeflerine katkıda bulunmak için diğer tüm paydaşlarla iş birliklerimize, şeffaflık ve hesap verebilirlik standartlarımızı yükselterek sektörümüze öncülük etmeye devam edeceğiz. Sürdürülebilirlik, bizim için sadece bir şirket politikası değil, varoluş felsefemizdir. Bu nedenle, tüm paydaşlarımızla birlikte çalışarak daha sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeye kararlıyız” diye konuştu. 

    2000 yılında Birleşmiş Milletler tarafından kurulan ve 160’ın üzerinde ülkede faaliyet gösteren UN Global Compact, dünya çapında 20.000’den fazla şirkete ve 4.500’den fazla paydaşa ev sahipliği yaparak, sürdürülebilirlik raporlaması yoluyla şeffaflık ve hesap verebilirlik standartlarının yükseltilmesini teşvik ediyor. Bu platform, insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele gibi alanlarda on temel ilkeye dayanarak, özel sektörün küresel sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Endeksa İlk Yarıyıl Gayrimenkul Değer Raporu: Konut Fiyatları 6 Ayda Reel Olarak %12 Düştü

    Endeksa İlk Yarıyıl Gayrimenkul Değer Raporu: Konut Fiyatları 6 Ayda Reel Olarak %12 Düştü

    Endeksa Genel Müdürü Görkem Öğüt rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Reel fiyatlarda aşağı yönlü hareketliliğin devam edeceğini tahmin ediyoruz ancak cari fiyatlarda düşüş beklemiyoruz. Özellikle oturmayı amaçlayanların ev alması için uygun bir zaman” dedi. 

    Endeksa, 2024’ün ilk 6 ayında gayrimenkul piyasasında yaşanan değişimlere ilişkin raporunu yayımladı. Rapora göre, Türkiye genelinde konut piyasasında yaklaşık bir yıldır yaşanan reel düşüş trendi, yılın ilk yarısında da devam etti. Satılık konut fiyatları bir önceki yılın haziran ayına göre %43 artarken bu artış 2024’ün ilk 6 aylık döneminde %11’le sınırlı kaldı. Türkiye genelinde satılık konut fiyatları, enflasyondan arındığında Haziran 2023’e göre %17 azalırken bu yılın altı ayında ise %12 geriledi. Türkiye genelinde ortalama metrekare fiyatı haziran ayında 26 bin 348 TL/m2, ortalama konut satış fiyatı ise 3,4 milyon TL oldu. Ortalama dönüş süresi ise 13 yıl olarak hesaplandı.

    Rapor, satılık konut fiyatlarındaki kadar çarpıcı olmasa da kiralık konut piyasasının da artış hızındaki yavaşlama trendinden payına düşeni aldığını ortaya koyuyor. Buna göre, kiralık konut fiyatları Haziran 2024’te bir önceki yılın aynı ayına göre %52, son 6 aya göre %30 arttı. Fiyat değişimleri enflasyondan arındırıldığında ise kiralık konut değerlerinin bir yılda %13 düştüğü görülüyor. Son 6 ayda reel fiyat artışı %3 seviyelerinde gözlemlendi.

    ‘Oturum amaçlı konut almak için doğru zamandayız’

    Endeksa’nın Genel Müdürü ve Kurucu Ortağı Görkem Öğüt, rapora ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: 

    Gayrimenkul piyasasında özellikle satışlara baktığımızda reel fiyatlarda oldukça agresif bir biçimde aşağı yönlü hareket görüyoruz. Reel yıllık değer kaybı %17’yi bulmuş durumda. Kiralık konut piyasasında da özellikle %25 kira artış sınırlamasının kalkmasıyla birlikte önümüzdeki günlerde daha çok konutun piyasaya girmesi, fiyatlarda normalleşmeye vesile olacaktır.”

    Öte yandan Öğüt, Kasım 2021’i takiben gayrimenkul fiyatlarında yaşanan astronomik artış dönemi öncesine dönüşün zaman alabileceği uyarısını yaptı:

    Şubat-Nisan 2021’de yıllık satılık konut fiyat değişimleri %30-35 bandındaydı. Bu seviyeyi henüz görmemekle birlikte, o zamanlar enflasyonun da daha düşük olduğunu unutmamak lazım. Ek olarak, inşaat maliyetlerinin çok yüksek olması sebebiyle Türkiye hala ihtiyacının en fazla yarısı kadar konut üretimi yapabiliyor. Konut üretimi talebi karşılayamadığı için, sıfır konutlarda fiyatların rakamsal olarak düşmesini beklemiyoruz. Örneğin, çok talep gören mahallelerde pazara sunulan bir evin ertesi gün ilanda olmadığını gözlemleyebiliyoruz. Bu nedenle özellikle oturma amacıyla satılık konut arayışında olanların, yüksek pazarlık güçlerinden yararlanarak ev alması için doğru bir zamandayız. Ancak, yatırım amaçlı düşünenler piyasanın hareketlerini izlemeye devam etmeli ve uzman bir yatırım danışmanı ile çalışmalı. Endeksa bu noktada kritik, çünkü en iyi danışmanlarını çatısı altında bulunduruyor ve mülk sahipleri ile alıcılar arasında güven köprüsü oluşturuyor.”

    4 büyük ilden İzmir, ilk yarıyılda en yüksek artışı gösterdi

    Ankara, İstanbul, Antalya ve İzmir illeri karşılaştırıldığında 2024’ün ilk 6 aylık döneminde en fazla artışın İzmir’de yaşandığı görülüyor. İzmir’de satılık konut fiyatları Ocak 2024’e göre %15 artarken reel olarak %8 düştü. Fiyatlar yıllık bazda %43 artarken enflasyondan arındırılmış verilere göre %17 azaldı. İzmir’de ortalama konut metrekare satış fiyatı 34 bin 564 TL/m2, ortalama konut fiyatı ise 4,4 milyon TL oldu.

    Antalya’daki satılık konut fiyatları ilk yarıyılda %13 arttı, enflasyondan arındırılmış rakamlara göreyse %10 azaldı. Haziran ayında yıllık satılık konut fiyat değişimi %32 iken, enflasyona göre %24 azaldı. Antalya’da ortalama konut metrekare satış fiyatı 35 bin 704 TL/m2, ortalama konut fiyatı ise 4,1 milyon TL oldu. 

    İstanbul’da konut satış fiyatlarında altı aylık artış %11 artarken, enflasyondan arındırılmış fiyatlar %11 düşüş gösterdi. Yıllık bazda fiyatlar %43 artarken, enflasyona göre %17 düştü. İstanbul’da ortalama konut metrekare satış fiyatı 40 bin 329 TL, ortalama konut fiyatı ise 4,6 milyon TL seviyesinde gözlemlendi. 

    Başkent Ankara’da ise konut fiyatları, 2024’ün başından haziran ayına kadar %10 artış gösterirken enflasyondan arındırılmış verilere göre %12 düştü. Geçen yılın haziran ayıyla karşılaştırıldığında yıllık bazda %47 artarken enflasyondan arındırılmış verilere göre %15 azaldı. Başkentte ortalama konut metrekare satış fiyatı 21 bin 736 TL/m2, ortalama konut fiyatı ise 2,8 milyon TL oldu.

     

    En yüksek konut satış fiyatları Muğla’da

    Türkiye geneli konut piyasasında en yüksek satış fiyatlarında Muğla öne çıkıyor. Turizm merkezlerinden Muğla’da ortalama konut metrekare satış fiyatı 60 bin 804 TL/m2 iken ortalama konut satış fiyatı 7,8 milyon TL olarak gerçekleşti.

    Antalya kiraların en az arttığı il

    Yılın ilk 6 ayında en düşük kira artışı %13 ile Antalya’da kaydedildi. Enflasyondan arındırıldığında ise Antalya’da kira fiyatları %10 düştü. Türkiye genelinde altı aylık en yüksek kira artışı ise %109’la Muş’ta yaşandı. Buradaki enflasyondan arındırılmış kiralık konut fiyat artışı %66 oldu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Vincent NG Mersin Uluslararası Limanı'nın (MIP) yeni Yönetim Kurulu Başkanı olarak atandı

    Vincent NG Mersin Uluslararası Limanı'nın (MIP) yeni Yönetim Kurulu Başkanı olarak atandı

    2012 ile 2023 yılları arasında EuroMed ve Amerika kıtasının bölgesel CFO’su olarak görev yapan Vincent NG, 2006 ile 2008 yılları arasında MIP’de derin deniz terminalleri CFO’su olarak görev yaptı.

    Mersin ziyareti sırasında MIP Genel Müdürü Ajay Kumar Singh ile birlikte Mersin Vali Yardımcısı ve Mersin Liman Mülki İdare Amiri İbrahim Küçük ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile bir araya gelen Vincent NG, MIP’nin Türkiye’nin büyüme hikâyesine olan bağlılığını teyit etti. 

    Vincent NG hakkında:

    PSA EuroMed ve MESA’nın mevcut bölgesel CEO’su olan Vincent NG, PSA iştirakleri ve ortak girişimlerinde bir dizi yönetim kurulunda görev yapıyor. Sorumlulukları arasında stratejik büyümeyi yönlendirmek, operasyonel mükemmelliği sağlamak ve EuroMed ve MESA’nın genişleyen pazarlarında ortaya çıkan fırsatlardan yararlanmak yer alıyor. Aynı zamanda PSA International’ın Üst Yönetim Konseyi’nde de yer aln NG, bundan önce bir yıl boyunca PSA’nın tedarik zinciri çözümleri birimi olan PSA BDP’nin Kurumsal Büyüme CEO’su ve Finans Direktörü olarak görev yaptı.

    NG, PSA’ya 1998 yılında muhasebede görev alarak katıldı ve o zamandan beri kuruluş içinde birçok farklı görevde bulundu. Aynı zamanda 2008 yılında MIP’yi kuran ekibin CFO’su olarak görev yapmıştı.

    NG, MIP’de geçirdiği 15 ayın ardından 2008 yılında PSA International’ın Finans ekibinin Başkan Yardımcısı olmuş ve iki yıl sonra MESA Bölgesi CFO’luğuna terfi etti.

    NG, 2012 ve 2022 yılları arasında PSA EuroMed ve Amerika (EMA) Bölgesel CFO’su olarak görev yapmıştır. Bu süre zarfında, MIP de dahil olmak üzere PSA’nın bölgedeki tüm iştiraklerinin ve ortak girişimlerinin finansal yönetiminden sorumlu olarak iş geliştirme stratejilerinin ve girişimlerinin yönetiminde kilit bir rol oynamıştır.

    NG, Singapur Nanyang Teknoloji Üniversitesi Muhasebe bölümünden onur derecesiyle mezun olmuş, PSA’nın birçok projesinde önemli bir değişim katalizörü olarak yaptığı katkılardan dolayı 2016 yılında PSA Küresel Şampiyon Ödülü’nü almıştır.

    Vincent NG atanmasıyla ilgili olarak şunları söylemiştir: “Mersin Limanı’nın ve bölgenin muazzam büyüme potansiyelini hayata geçirmek üzere MIP ekibi ve tüm paydaşlarla yakın bir şekilde çalışmayı dört gözle bekliyorum. Özellikle East Med Hub 2 genişleme projesinin tamamlanmak üzere olmasından dolayı heyecanlıyım zira bu proje MIP’nin kapasitesini ve kabiliyetlerini önemli ölçüde artıracaktır.”

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • “Beyin göçünü beyin gücüne" çevirecek Sabancı Gençlik Seferberliği'ne 5 bin başvuru

    “Beyin göçünü beyin gücüne" çevirecek Sabancı Gençlik Seferberliği'ne 5 bin başvuru

    Türkiye’nin 79 farklı ilinden üniversite öğrencilerinin, sivil toplum çalışanlarının, girişimcilerin, akademisyenlerin ve farklı meslek gruplarından çalışanların ilgi gösterdiği projede 4 odak alan belirlendi. Başvuruların yüzde 60’tan fazlası “dijital teknolojiler” alanında gerçekleşirken, “enerji ve iklim teknolojileri”, “malzeme teknolojileri” ve “mobilite çözümleri” kategorilerine yapılan başvuruların toplam sayısı ise 2 bine yaklaştı.

    “KONUŞMAKLA YETİNMİYOR; KALBİMİZDEKİNİ AKSİYONA DÖNÜŞTÜRÜYORUZ”

    Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, projenin ilk aylarında gördüğü ilgiden son derece mutlu olduklarının altını çizerken, “Bu aslında tüm Türkiye’ye, iş dünyasına, inovasyon ekosistemine çok önemli bir mesaj. O mesaj da şu: Gençlerimiz aslında umutlarını yitirmiş değil. Gençlerimizin yüreği burada atıyor. Hayallerinde, tutkularında Türkiye her zaman en üst sırada. Bu proje kapsamında hayata geçireceğimiz çalışmalarla, hayallerine giden yolda onların yanında olacağız. Ve bunu yaparken, ülkemize de yeni teknolojiler kazandıracak; Türkiye’de yeni bir sosyal girişim modelinin temellerini atacağız. Bu yoğun başvuru, proje için canla başla çalışan Sabancı Gönüllüleri için de ayrıca bir motivasyon sağlıyor. Bu vesileyle, projeye emek veren tüm Topluluk çalışanlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.

    Üniversite sınav sonuçlarına da atıfta bulunan Cenk Alper, “16 Temmuz’da açıklanan üniversite sınav sonuçları neticesinde, birçok gencimizin yine yurt dışına gittiğini göreceğiz. Bu topraklardan kazandığını bu toprakların insanıyla paylaşmayı ilke edinen, Türk gençliğine her koşulda inanan bir Topluluk olarak, biz onlara ‘Neden gidiyorsunuz?’ diye sormak yerine, onlara kalmaları için ilave bir motivasyon sağlamayı tercih ediyoruz. Konuşmakla yetinmiyor; aklımızdakini, kalbimizdekini aksiyona dönüştürüyoruz. Sabancılı sorumluluğuyla hareket ederek, ‘beyin göçünü beyin gücüne çevirecek’ bir seferberlik ateşi yakıyoruz” ifadelerini kullandı.  

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Boehringer Ingelheim Türkiye'de Global Kariyer Fırsatları Devam Ediyor

    Boehringer Ingelheim Türkiye'de Global Kariyer Fırsatları Devam Ediyor

    135 yılı aşkın süredir İnsan ve Hayvan Sağlığı alanlarında çığır açıcı tedaviler sunan Boehringer Ingelheim, “Nesiller Boyu Yaşamları Dönüştürme” hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. Çalışan odaklı kurum kültürü doğrultusunda çalışanlarının gelişimlerini destekleyen Boehringer Ingelheim Türkiye, sunduğu kariyer gelişim fırsatları ile öne çıkıyor. Bu kapsamda şirket, global atamalarından birini daha duyurdu. 
     

    Üç yılı aşkın süredir Boehringer Ingelheim Türkiye’de Kıdemli Satınalma ve İdari İşleri Müdürü, IMETA Proje Yöneticisi olarak görev yapmakta olan Didem Uysal, Boehringer Ingelheim Almanya Third Party Management Pharma ekibinde Operasyonlar Müdürü olarak kariyerine devam edecek. 2015 yılından bu yana Boehringer Ingelheim’da başarılı çalışmalara imza atan Didem Uysal, bu süre zarfında Satınalma ve İdari İşler Müdürü, Kıdemli Satınalma İdari İşler Müdürü ve IMETA Proje Yöneticisi olarak görev aldı. 
     

    Uysal, 15 Temmuz 2024 itibariyle Almanya’da bulunan Boehringer Ingelheim Global merkezinde yeni pozisyonuyla yeni sorumluluklar üstlenmeye devam edecek. 
     

    Didem Uysal Kimdir? 

    Özgeçmiş Bilgisi

    2005 yılında İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olan Didem Uysal, İstanbul Üniversitesi’nde İşletme Yönetimi alanında yüksek lisansına devam etmektedir. Boehringer Ingelheim’daki kariyerine 2015 yılında Satınalma Kategori Ortağı olarak başlamış ve 2017 yılından itibaren Satınalma & İdari İşler Sorumlusu görevini üstlenmiştir. Didem Uysal, Boehringer Ingelheim kariyerini sırasıyla Satınalma ve İdari İşler Müdürü, Kıdemli Satınalma İdari İşler Müdürü ve IMETA Proje Yöneticisi olarak sürdürmüştür. Uysal, IMETA bölgesindeki yerelleştirme projelerine başarıyla liderlik ederken, aynı zamanda Covid döneminde ofis ve evden çalışma sistemini koordine ederek ve tüm Türkiye’yi yasa boğan Kahramanmaraş depreminde hızlı bir şekilde aksiyon olarak çalışan güvenliğinde Türkiye’yi ekibi ile birlikte en iyi örneklerden biri haline getirmiştir.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tüik: Türkiye genelinde Haziran ayında 79 bin 313 konut satıldı

    Tüik: Türkiye genelinde Haziran ayında 79 bin 313 konut satıldı

     

    Konut satışları Ocak-Haziran döneminde %3,7 azaldıİpotekli konut satışları 6 bin 813 olarak gerçekleşti

    Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %49,4 azalış göstererek 6 bin 813 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %8,6 olarak gerçekleşti. Ocak-Haziran döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %57,7 azalışla 51 bin 415 oldu.

    Haziran ayındaki ipotekli satışların, bin 547’si; Ocak-Haziran dönemindeki ipotekli satışların ise 12 bin 176’sı ilk el satış olarak gerçekleşti.

    Diğer satış türleri sonucunda 72 bin 500 konut el değiştirdi

    Türkiye genelinde diğer konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %3,3 artarak 72 bin 500 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %91,4 olarak gerçekleşti. Ocak-Haziran döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %11,1 artışla 493 bin 659 oldu.

    İlk el konut satış sayısı 25 bin 425 olarak gerçekleşti

    Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1,8 azalarak 25 bin 425 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı %32,1 oldu. İlk el konut satışları Ocak-Haziran döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %1,3 artışla 173 bin 324 olarak gerçekleşti.

    İkinci el konut satışlarında 53 bin 888 konut el değiştirdi
     

    Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %6,7 azalış göstererek 53 bin 888 oldu. Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı %67,9 oldu. İkinci el konut satışları Ocak-Haziran döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %5,8 azalışla 371 bin 750 olarak gerçekleşti.

    Yabancılara Haziran ayında bin 440 konut satışı gerçekleşti

    Yabancılara yapılan konut satışları Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %45,1 azalarak bin 440 oldu. Haziran ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı %1,8 olarak gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satış sayısının en fazla olduğu iller sırasıyla 593 ile Antalya, 478 ile İstanbul ve 116 ile Mersin oldu.

    Yabancılara yapılan konut satışları Ocak-Haziran döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %45,7 azalarak 10 bin 461 oldu.

    Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı
     

    Haziran ayında ülke uyruklarına göre en fazla konut satışı sırasıyla 332 ile Rusya Federasyonu, 156 ile İran ve 102 ile Ukrayna vatandaşlarına yapıldı.

    Konut satışları Ocak-Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %3,7 azalışla 545 bin 74 olarak gerçekleşti.

     

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tüik: Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) yıllık %54,58 arttı, aylık %1,95 arttı

    Tüik: Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) yıllık %54,58 arttı, aylık %1,95 arttı

    Sektörlerde bir önceki aya göre, tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %1,99 artış, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %0,59 artış ve balık ve diğer balıkçılık ürünleri; su ürünleri; balıkçılık için destekleyici hizmetlerde %2,17 artış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre, tek yıllık (uzun ömürlü olmayan) bitkisel ürünlerde %9,72 artış, çok yıllık (uzun ömürlü) bitkisel ürünlerde %4,23 azalış ve canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde %0,01 artış gerçekleşti.

    Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup %156,24 artış ile yağlı meyveler, aylık değişimin en yüksek olduğu alt grup %22,70 azalış ile yumuşak çekirdekli meyveler ve sert çekirdekli meyveler oldu.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tüik: Hizmet üretim endeksi yıllık %0,8 arttı

    Tüik: Hizmet üretim endeksi yıllık %0,8 arttı

    Hizmet üretim endeksi aylık %1,3 arttı

    Hizmet üretim endeksi (2021=100) 2024 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre %1,3 arttı. Aynı ayda ulaştırma ve depolama hizmetleri %1,3 arttı, konaklama ve yiyecek hizmetleri %0,4 arttı, bilgi ve iletişim hizmetleri %0,5 arttı, gayrimenkul hizmetleri %6,5 arttı, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler %2,6 arttı, idari ve destek hizmetleri ise %0,7 arttı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • A101 18 Temmuz'da Yeniden Benzinli Moped Satacak

    A101 18 Temmuz'da Yeniden Benzinli Moped Satacak

    Türkiye’nin 81 ilinde ve her ilçesinde, 1.200’ün üzerinde tedarikçisi ile perakende sektörünün öncü şirketleri arasında yer alan A101, 18 Temmuz’da avantajlı teknolojik ürünleri satışa sunacak.

    A101 Uygun Fiyatlı Benzinli Moped Satışına Devam Ediyor

    A101 marketlerinde bu hafta B sınıfı veya herhangi bir ehliyet sınıfı ile kullanılabilen APEC 49.4 CC Benzinli Moped 36.990 TL’ye satışa sunuluyor.

    Kaçırılmayacak Hesaplı Televizyonların Adresi A101 

    TOSHIBA 58UA2263DT 58” 4K Ultra HD Android TV 14.999 TL, HI-LEVEL 50” UHD TIZEN 10.999 TL, JVC LT-50VU3405T 50” 4K Ultra HD Smart TV 11.499 TL, HI-LEVEL HL43DMN540 43” FHD WEBOS 2.0 D-DUAL LED 7.699 TL, ONVO 32OV5000H 32″ HD Ready Uydu Alıcılı LED TV 4.399 TL’ye alıcılarını bekliyor.

    SEG Marka Beyaz Eşyalar A101’de

    SEG NF 463 / NF 4631 No-Frost Buzdolabı 13.499 TL, SEG Mekanik Silindirik Termosifon 65 L 4.399 TL, SEG CM 1012 10 Kg Çamaşır Makinesi ise 10.799 TL fiyata sahip. 

    Avantajlı Küçük Ev Aletleri ve Kişisel Bakım Ürünleri A101’lerde Tüketicilere Sunuluyor

    SCHAFER Chef Mix Mega Blender Set 1.599 TL, SINGER 6160 Brilliance Dikiş Makinesi 6.499 TL, KIWI KSC-4240 Otomatik Paspas 1.999 TL, KIWI Kfan-7680 Tavan Tipi Fan 799 TL, SAMSUNG MS20A3010AL/TR Mikrodalga Fırın 2.999 TL, ARZUM Okka Minio Jet Türk Kahvesi Makinesi 1.199 TL, CANON G3430 Tanklı Yazıcı 4.399 TL, PIERRE CARDIN Oje Kurutucu 249 TL, PIERRE CARDIN Dijital Baskül 219 TL, PIERRE CARDIN Elektrikli Manikür Seti 279 TL’lik fiyatla satışta.

    A101’de Bu Hafta Hırdavat ve Bahçe Ürünleri de Var

    KIWI Garden Şarjlı Çit/Çim Kesme Makinesi 599 TL, KIWI Garden Elektrikli Çim Biçme Makinesi 1.899 TL, APRILLA Şarjlı Vidalama 55 Parça 469 TL, PIRANHA Sıcak Hava Tabancası 449 TL.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • ING Türkiye sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisini yeniledi

    ING Türkiye sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisini yeniledi

    Sürdürülebilirliği stratejik öncelikleri arasında konumladıklarını aktaran ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, “Sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmada finans sektörünün dönüştürücü gücü olduğuna inanıyoruz. Sürdürülebilir finansmanda uluslararası uzmanlığımızı, deneyimimizi ülkemize aktararak ve güçlü global ağımızdan faydalanarak Türkiye’nin yeşil dönüşümüne katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Müşterilerimizin finansman ihtiyaçlarını en uygun çözümlerle karşılamayı önceliklendirerek rekabette bir adım önde olmalarına katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu kapsamda bankamızın sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisinin yenilenmesinden dolayı mutluyuz. Bu işlemle sağlanan ve dış ticaretin finansmanında kullanılacak kaynağın hem müşterilerimiz hem de ülke ekonomisi açısından katkı sağlayacağına inanıyoruz” dedi.

    Sürdürülebilirlik alanında öncü uygulamalara imza atan ING Grubu’na bağlı ING Türkiye sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisini, farklı ülkelerden artan sayıda katılımcı banka ile hedeflediği tutarın 2.5 katı talep toplayarak, toplam 176 milyon Euro karşılığı tutarla yeniledi.

    18 ülkeden 31 bankanın katılımıyla gerçekleşen işlemde ING N.V. ve Emirates NBD Capital Limited sürdürülebilirlik koordinatörü, Emirates NBD Capital Limited işlem koordinatörü ve Emirates NBD Bank (P.J.S.C.) ajan banka olarak görev aldı.

    Dış ticaretin finansmanı amacıyla kullanılacak 367 gün vadeli sendikasyon kredisinin maliyeti, piyasa dinamiklerine paralel, Amerikan Doları için SOFR + %2,50 ve Euro için Euribor + %2,25 olarak gerçekleşti. Yenilenen sendikasyon kredisi için üç sürdürülebilirlik performans kriteri belirlendi. Bankanın ilave olarak sağlayacağı yeşil ve sosyal kredilerin miktarına, ayrıca Organizasyonel Sağlık Endeksi (OHİ) skoruna bağlı performans kriterlerine ulaşılması durumunda sendikasyon kredisinin maliyetlerinde iyileştirme sağlanacak.

    Alper Gökgöz: Sürdürülebilir finansmanda uluslararası uzmanlığımızı ve deneyimimizi ülkemize aktarıyoruz. 

    Sürdürülebilirliği stratejik öncelikleri arasında konumlandırdıklarını aktaran ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, şunları söyledi: “Sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmada finans sektörünün dönüştürücü gücü olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda stratejimizde hem sürdürülebilir finansmanı önceliklendiriyor hem de kendi operasyonlarımızda net sıfır karbon hedefiyle ilerliyoruz. Sürdürülebilir finansmanda uluslararası uzmanlığımızı, deneyimimizi ülkemize aktararak ve güçlü global ağımızdan faydalanarak Türkiye’nin yeşil dönüşümüne katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilir finansmana stratejik olarak bütüncül yaklaşıyor; temel hedefin yarattığımız etki olduğuna inanıyoruz. Bu yaklaşımla, hem müşterilerimizin sürdürülebilir finans yol haritalarını oluşturmalarına destek oluyor; hem de uluslararası kredi ve borç sermaye piyasalarına erişimlerine katkı sağlıyoruz. ING Grubu’nun, sürdürülebilir finansman alanında, Türkiye’de kurumsal bankacılıkta aksiyon liderlerinden biri olarak konumlanmasından mutluluk duyuyoruz. Aynı zamanda, müşterilerimizin finansman ihtiyaçlarını en uygun çözümlerle karşılamayı önceliklendirerek rekabette bir adım önde olmalarına katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu kapsamda bankamızın sürdürülebilirlik bağlantılı dördüncü sendikasyon kredisinin yenilenmesinden dolayı mutluyuz. Bu işlemle sağlanan ve dış ticaretin finansmanında kullanılacak kaynağın hem müşterilerimiz hem de ülke ekonomisi açısından katkı sağlayacağına inanıyoruz.”

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Enerjisa Üretim'de çocuk dostu çalışma alanı ve esnek yan haklar

    Enerjisa Üretim'de çocuk dostu çalışma alanı ve esnek yan haklar

    Enerjisa Üretim’de yaz boyunca ofis, çocukların. Şirket, etkinlikler düzenleyerek yaz tatilini çocuklar için keyifli ve öğretici hale getirirken, “Sana Göre” programıyla çalışanlarına sağladığı esnek yan haklarla iş yükünü dengelemeyi ve çalışan esenliğini yüksek tutmayı hedefliyor.

     

    Türkiye’nin lider özel sektör enerji üretim şirketi Enerjisa Üretim, insanı odağına alan esenlik uygulamalarıyla enerji sektöründe öncü atılımlara imza atıyor. Enerjisa Üretim, “Sana Göre” programıyla geniş bir yelpazede çeşitli yan haklar sunuyor ve esnek olma anlayışıyla çalışanların yan haklarını kendi isteklerine uygun şekilde özelleştirmelerine olanak tanıyor.

     

    Şirket çalışanlarının faydalanabileceği yan haklar arasında şu imkânlar yer alıyor: 

    • Hibrit çalışma sistemi – Belirli günlerde ofis ve ev zamanlaması yerine ekip dinamiği ve ihtiyaçlarına göre belirlenen esnek çalışma düzeni
    • Yüksek lisans eğitimi desteği
    • “Enerjimiz Annelerimizle” – Hamilelikten doğum sonrasına kadar süren koçluk programı
    • İlkokulun ilk günü izni  
    • Yılda 2 gün sebep belirtmeksizin mazeret izni 
    • “Biz Bize” gezi, spor, gastronomi, sanat, oyun odaklı sosyal aktivite kulüpleri
    • Ağustos ayında bir hafta tüm çalışanların aynı anda izin yapması
    • Hayvan dostu çalışma alanı – Patili dostlar iş yerine gelebiliyor 

     

    Çalışan Sağlığı için ‘Enerjine Sağlık’ Uygulaması

    Enerjisa Üretim çalışanlarının sağlığına verdiği önem ile sunduğu sağlık uygulamalarını temel bir hak olarak görüyor. “Enerjine Sağlık” çalışan esenlik uygulaması kapsamında şunlar sunuluyor:

    • Beslenme uzmanı 
    • Aşı programlarını (HPV, Tetanoz, Hepatit A, Hepatit B) şirket karşılıyor.
    • Fiziksel, psikolojik ve sosyal esenlik iş ortaklarından hizmet alıyor.
    • Bireysel spor eğitmeni, pilates ve EMS eğitmenleri ile birebir ders imkanları
    • Fizyoterapist ve fizik tedavi hekimi ile birlikte ergonomi desteği ve tedavisi
    • Ofislerde ve Enerjisa Üretim santrallerinde masaj terapisi
    • Hemşire, diyetisyen ve psikolog hizmetlerini içeren özel hamilelik destek programı
    • Psikososyal sağlık desteği (psikoterapi, mesleki işlevsellik görüşmeleri ve duygu destek grupları)
    • Sigara bırakma programı
    • Ebeveyn danışmanlığı

     

    Yaz tatilinde çocuklar ofiste 

    “Yaşama saygı duyarak daha güzel bir gelecek için enerji üretiyoruz” mottosuyla çalışmalarını sürdüren Enerjisa Üretim için geleceğimizin teminatı olan çocuklar önemli. Santral bölgelerindeki bilim ve teknoloji parkları ya da basketbol turnuvalarıyla çocuk odaklı sosyal projeleri destekleyen şirket, merkez ofisteki çocuklu çalışanların da yaz tatili döneminde yükünü hafifletiyor. Çocuklar ofise her gün gelebiliyor ama her salı özellikle aktivite günü. Oyun liderleri öncülüğünde ofiste etkinliklerle dolu bir gün geçiren çocukların neşesi tüm ofisi şenlendiriyor. 

     

    İhtiyaca uygun yan haklardan faydalanıyorlar 

    Enerjisa Üretim İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Gürkale, “Şirketimizde çocuklarımıza ve geleceğe güzel bir miras bırakmak için hep birlikte üretiyoruz. Yaşadığımız ekosisteme katkı sağlayacak pek çok projeyi hayata geçirirken, bir işveren markası olarak çalışanlarımızın mutluluğunu yükseltecek uygulamalara imza atmayı önemsiyoruz. Çalışanlarımızın iş yükünü dengelemek, günlük hayatlarındaki sıkıntıları aşmalarında kolaylık sağlamak ve kariyer yolculuklarında kendilerini geliştirebilecekleri imkânlar sunmak, insan ve kültür politikamızın ayrılmaz bir parçası. Bunları yaparken de ‘Bizimle Değişir’ olarak söyleme dönüştürdüğümüz çalışan değer önermemiz doğrultusunda yol alıyoruz. Enerjisa Üretim’de bizler her gün yenilenen enerjimizle; insana, doğaya ve etki alanımızdaki herkese ve her şeye dair sorumluluğumuzun bilinciyle daha güzel yarınlar için hep birlikte üretiyoruz. Söz konusu yaklaşım ışığında pek çok yan hakla, çalışma düzenini hem daha keyifli hem daha verimli hale dönüştürmeyi destekliyoruz. Çalışanlarımız, ‘Sana Göre’ programı sayesinde yan haklarını kendi ihtiyaçlarına uygun şekilde özelleştirebiliyor. Her bir ekip arkadaşımızın benzersiz ihtiyaçları olduğunun farkında olarak bu programı oluşturduk” dedi. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Avrasya Pazarında Konumlanmak ve İş Fırsatları Yakalamak İçin Yeni Taipei İhracat Geliştirme Heyeti Türkiye'ye Geldi

    Avrasya Pazarında Konumlanmak ve İş Fırsatları Yakalamak İçin Yeni Taipei İhracat Geliştirme Heyeti Türkiye'ye Geldi

    Hindistan’da gerçekleşen Tayvan Expo’da Yeni Taipei Pavyonu’nun etkileyici performansının ardından, heyet, endüstriyel tedarik zinciri içerisindeki güçlü donanım ve yazılım entegrasyon yeteneklerini kullanmaya devam etmek ve iki bölge arasında daha çeşitli sınır ötesi işbirlikleri ve tedarik zinciri alışverişlerini teşvik etmek için Türkiye’de görüşmelerde bulundu.

    Belediye Başkan Yardımcısı Chu Ti-Chih, “Avrasya Köprüsü” olarak bilinen Türkiye’nin sadece Avrupa’nın 6. en büyük ekonomisi olmadığını, aynı zamanda AB ülkeleriyle uzun süredir yakın bağlara sahip köklü bir endüstriye sahip olduğunu, Türkiye’nin, Yeni Taipei Şehri işletmeleri için Orta Doğu ve Avrupa pazarlarına genişlemek için stratejik bir merkez olabileceğini vurguladı. Ti-Chih, “Türkiye’nin iddialı yüzüncü yıl politikası kapsamında, hükümet ekonomik ve endüstriyel kalkınmayı ve altyapıyı teşvik etmek için çeşitli çalışmalar uygulamaya devam etmektedir. Son yıllarda Türkiye, “Akıllı Şehirler Ulusal Politikası ve Eylem Planı” ve “Enerji Verimliliği Eylem Planı”nı aktif olarak tanıtarak dijital dönüşümü ve yenilenebilir enerji gelişimini teşvik etmektedir. Bu ziyaret, yerel firmalarla bağlantı kurarak uluslararası ticareti ve somut işbirliklerini teşvik etmeyi, ikili işbirliği köprüleri oluşturmayı ve Yeni Taipei’yi Türkiye için güvenilir bir ortak olarak konumlandırmayı amaçlamaktadır” dedi.

    Ekonomik Kalkınma Bürosu, bugün (16 Temmuz) İstanbul’da, Türkiye’de ikili ticaret görüşmeleri düzenlendiğini belirtti. Organizasyonun etkinliğini artırmak amacıyla, Tayvan Dış Ticareti Geliştirme Konseyi’nin İstanbul Şubesi olarak faaliyet gösteren Tayvan Ticaret Merkezi İstanbul Ofisi, heyette yer alan 20 firma için önceden toplantılar ve programlar düzenleyerek ziyaretin verimliliğini artırdı. Türk alıcı firmalar Yeni Taipei firmalarına büyük ilgi gösterdi. Görüşme yerindeki canlı atmosfer, Yeni Taipei firmalarının çeşitliliğini ve rekabetçiliğini sergiledi.

    Ekonomik Kalkınma Bürosu ayrıca, uluslararası ilişkilerin uzun vadeli geliştirilmesi yoluyla Yeni Taipei Şehri Hükümeti’nin bu etkinlikten önce Yeni Taipei ve Türkiye arasında endüstriyel eşleştirmeleri başlattığını belirtti. Hedef müşterilerle proaktif olarak iletişim kurarak, onları davet ederek, yerinde yapılan anketlerle doğru eşleştirmeleri yaparak, Yeni Taipei işletmelerinin iş fırsatlarını yakalamasına ve pazara girmesine yardımcı olmayı, Orta Doğu ve hatta Avrupa pazarlarına genişleme yolunda sağlam adımlar atmayı amaçladıklarını ekledi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Serpil Günal, Doğal Afet Sigortaları Kurumu'nun Genel Sekreteri Oldu

    Serpil Günal, Doğal Afet Sigortaları Kurumu'nun Genel Sekreteri Oldu

    TARSİM’in Genel Müdürlüğü ve Ziraat Bankası Tarımsal Bankacılık ve Bankasürans Grup Başkanlığı görevlerini başarıyla sürdürmüş olan Günal, Doğal Afet Sigortaları Kurumu Genel Sekreterliği görevine 16 Temmuz itibarıyla başladı.

    Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nda, Türk Reasürans’ın 2020 yılında teknik işletici olarak atanmasının ardından başlayan değişim ve yenilenme tüm hızıyla devam ediyor. Atılan bu adımlar sayesinde DASK, asrın en büyük felaketi olan Kahramanmaraş Depremi sınavından son derece başarı ile çıktı. Bununla birlikte, aralıksız gelişim hedefleri doğrultusunda DASK, yaşanan depremden büyük dersler çıkararak hızla yeni aksiyonlara yöneldi. Yakın zamanda hayata geçecek Zorunlu Afet Sigortası (ZAS) bu aksiyonlardan en önemlisi olup vatandaşlarımıza sel, dolu, orman yangını, heyelan, çığ gibi tüm afetlere karşı finansal güvence sağlayacaktır. Bu büyük adımı atarken hedefimiz, ülkemizin çeşitli coğrafi bölgelerinde farklılık gösteren afet türlerine karşı vatandaşlarımız ihtiyaç duydukları özel güvenceye ZAS ile kavuşmalarıdır. Zorunlu Afet Sigortası, vatandaşlarımıza ekstra ciddi bir maliyet oluşturmadan çok kapsamlı bir poliçeyi devlet desteğiyle sunacaktır. 

    DASK’ın bir diğer önemli çalışması tüm olası felaketlere karşı hızlı ve doğrudan aksiyon alabilmek için yerel hizmet birimleri oluşturulması ve ülke çapında yaygınlaştırılmasıdır. Ayrıca etki ve fayda bakımından mühim olan birçok farklı projeyi de eş zamanlı olarak devam ettiren DASK’ın gelişim yolculuğu, tüm hızı ve kararlılığıyla sürmektedir. Bu gelişim yolculuğunda, bankacılık ve sigorta sektöründeki zengin tecrübe ve bilgi birikimi ile kurumumuza büyük değer katacağına inandığımız Sayın Serpil Günal’ın ailemize dahil olmasından büyük mutluluk duyuyor, kendisine yeni görevinde başarılar diliyoruz.

    SERPİL GÜNAL KİMDİR?

    Ortaokul ve lise eğitimini TED Ankara Koleji’nde tamamlayan Günal, 1998 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi Matematik Bölümü’nden mezun oldu. Gazi Üniversitesi’nde Pedagojik Formasyon Eğitimi’ni de tamamlayan Günal, aynı yıl Ziraat Bankası 10. Dönem Bankacılık Okulu’na başladı. Ziraat Bankası’nda, Ticari Krediler, Kredi ve POS fiyatlaması, Bireysel Krediler, Pazarlama ve son olarak Banka Sigortacılığı konularında çeşitli birimlerde çalıştı. Günal, 2006 yılında Atılım Üniversitesi’nden MBA yüksek lisans derecesini aldı.

    2017 ve 2020 yılları arasında Ziraat Sigorta A.Ş. ve Ziraat Emeklilik A.Ş. de sırasıyla Operasyon ve Teknikten sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak çalıştı. Türk P&I Sigorta A.Ş. de Yönetim Kurulu üyeliği görevinde bulundu. 2020 yılında Tarım Sigortaları Havuzu İşletme A.Ş. Genel Müdürü ve Tarım Sigortaları Havuzu Yönetim Kurulu üyesi olarak atandı. Tarım Sigorta Havuz İşletme A.Ş. de çalışırken AIAG (Dünya Tarım Sigortaları Örgütü- Zürih) hasar komitesi üyesi olarak görev yaptı. 

    Eylül 2023 döneminde Ziraat Bankası’nda, Tarım Bankacılığı ve Banka Sigortacılığı konularından sorumlu Grup Başkanı olarak görev yaptı. Aynı zamanda Karadağ (Montenegro) Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de üstlendi. Günal, bir çocuk annesi olup, iyi düzeyde İngilizce bilmektedir.

    Yeni Yapılanmada Yeni Görev

    Halen DASK Genel Sekreterlik görevini yürüten Sayın Mesut Güçlü, bahsedilen yeni yapılanma kapsamında DASK Yönetim Kurulu Raportörü olarak atanmıştır. Yıllara sari tecrübesi ile, Genel Sekreterlik görevinde göstermiş olduğu özverili çalışmalarına teşekkür ediyor, Sayın Güçlü’ye yeni görevinde başarılar diliyoruz. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Mekânın sahibi geri döndü: X kuşağı yeniden işverenlerin gözdesi!

    Mekânın sahibi geri döndü: X kuşağı yeniden işverenlerin gözdesi!

    Çok kuşaklı iş gücünün üretkenliği artırdığını, ekip ruhunu güçlendirdiğini gösteren araştırmaların sayısı arttıkça iş dünyası, öğrenmeye kapalı bir yaklaşım gösteren Z kuşağına yatırım yapmak yerine, rotasını 50 yaş ve üstü çalışanlara çeviriyor. Kariyer Odaklı Online Eğitim Platformu Teedo’nun Pazarlama ve Büyümeden Sorumlu Direktörü Cansu Karagül, “50 yaş üstü çalışanlar, zengin deneyim ve bilgeliğiyle kurumsal performansın anahtarı haline geldi. Öngörülere göre, 2030 yılına kadar küresel olarak 150 milyon iş, 55 yaş üstü çalışanlara kayacak” diyor.

     

    Son yıllarda Y ve Z kuşağının iş dünyasında ağır basmaya başlamasıyla yaşları 50’yi aşan ve yeni kuşaklar tarafından ‘Boomer’ olarak ifade edilen çalışanlar, pek çok önyargıyla karşı karşıya kalarak göz ardı edildi. Tüm dünyada istihdam oranları 55 yaşından sonra düşmeye ve birçok kişi, emeklilik yaşı gelmeden çalışmayı bırakmaya başlasa da, bugün istihdamda kartlar yeniden dağıtılıyor. 

     

    50 yaş üstü çalışanların iş dünyasının dışında kalması çok önemli bir deneyim ve bilgi israfına işaret ederken, genç çalışanların öğrenmeye kapalı olması, şirketlerine olan düşük sadakatleri gibi gündem maddeleri, kurumsal koridorlarda giderek daha yüksek sesle dile getiriliyor. Z kuşağının işverenleri zorlamaya başlayan talepleri, yüksek maaş beklentileri, yurtdışında yaşama istekleri, geleneksel çalışma anlayışı ile modern beklentiler arasındaki çatışma, iş dünyasını daha deneyimli ve geleneksel iş değerlerine aşina olan eski kuşağı işgücüne yönlendiriyor. Bu etkilerle rotayı yeniden 50 yaş üstü çalışanlara çeviren işverenler, deneyimli kadroları elde tutma konusuna daha ciddi bakıyor. 

     

    Eski klişeler çürüyor

     

    Yaygın klişelerin aksine, deneyimli profesyoneller, iş yerine zengin bir bilgi, uyum yeteneği ve özveri getiriyor. Araştırmalar, iş yerinde farklı yaş gruplarından oluşan ekiplerin, aynı yaştaki çalışanlardan oluşan ekiplere göre daha üretken olduğunu gösteriyor. 

     

    Ayrıca 50 yaş üstü her 10 çalışandan 6’sı, kariyerinde nereye gitmek istediği konusunda net bir fikre sahip. Liderlik rollerine olan ilgileri, çoğu genç meslektaşlarınınkini aşıyor ve bu da onları mentorlük ve ekip gelişimi için paha biçilmez bir kaynak haline getiriyor. Yeni düzende genç çalışanlar da teknoloji gibi alanlarda daha kıdemli meslektaşlarına yardımcı oluyor, herkesin birbirinden öğrendiği ve karşılıklı saygının yeşerdiği bir ortam yaratılıyor. 

     

    Nitelikli çalışan sıkıntısı yaşanıyor

     

    Beyaz yakalı profesyonellerin kariyer gelişimlerini online eğitimlerle desteklemeye odaklanan Teedo’nun Pazarlama ve Büyümeden Sorumlu Direktörü Cansu Karagül, “Dünyada nitelikli çalışan sıkıntısının yaşandığı günümüzde, şirketler hem şimdi hem de gelecekte ayakta kalıp gelişebilmeleri için işgücü ihtiyaçlarını çözmek amacıyla 50 yaş üstü çalışan havuzuna yöneliyor. Liderler, ileri yaştaki çalışanların şirket kültürüne getirdiği zengin deneyim, bilgelik ve dayanıklılık dokusunu kullanarak benzersiz bir kurumsal performansın kapısını açabileceklerinin farkında. Nitekim Bain & Company’nin bir araştırmasına göre, 2030 yılına kadar küresel olarak tam 150 milyon iş, 55 yaş üstü çalışanlara kaymış olacak” dedi.

     

    50 yaş üstü kendini geliştirmeye açık

     

    Genellikle 50 yaşın üzerindeki çalışanların eğitimden çekindiği ve motivasyondan yoksun olduğu iddia edilirken, Michael Page’in Avrupa kıtasında binlerce iş arayan çalışanla yapılan anketine göre, tam tersine bu çalışanların yüzde 62’si, kariyer geliştirme fırsatlarını aktif olarak kovaladıklarını söylüyor. Bu istatistik, 50 yaşın üzerindeki çalışanların, yeni beceriler kazanma ve kendini geliştirme konusundaki istekliliğini vurguluyor.  

     

    Türkiye’de 2000’li yıllardan başlayarak ama özellikle de son dönemde yetişkin yaşamına geçişin (mezun olma, ayrı eve çıkma, ekonomik bağımsızlaşma, aile kurma gibi farklı kriterler ile değerlendirilen) uzaması, pandemiyle tüm dünyayla paralel olarak wellbeing anlayışının benimsenmeye ve uygulamaya geçirilmeye başlanması, ülkenin ekonomik konjonktürü, EYT’den faydalanmaya hak kazanan 40’lı, 50’li yaşlarındaki çalışan kesimin asgari yaşam maliyetlerini karşılayabilmek adına çalışmaya mecbur kalması gibi farklı nedenler de söz konusu bu ‘deneyimli’ grubun motivasyonlarını açıklıyor. 

     

    Bu noktada konu, şirketlerin, ileri yaştaki çalışanlara yeterince eğitim desteği verip vermemesinde düğümleniyor. Geleceğe dönük kuruluşlar, 50 yaş üstü çalışanların değişen ihtiyaçlarını ve önceliklerini tanımaya, deneyimli çalışanları kendi yetenek havuzlarına entegre etmek için yatırım yapmaya başladı. Örneğin; Microsoft, Humana ve McDonald’s gibi 1.000’den fazla tanınmış şirket, yakın zamanda, adayları yaştan bağımsız olarak işe alma ve değerlendirme, ileri yaştaki yetişkinlerin ‘eşit şartlara sahip olmasını’ sağlama vaadini içeren AARP’nin İşveren Taahhüdü’nü imzaladı.

     

    50 yaş üstü çalışanlara sunulması gereken eşit fırsatlardan birinin de eğitim ve beceri gelişimi konusunda olması gerektiğine dikkat çeken Cansu Karagül, sözlerine şöyle devam etti: “İş hayatındaki söz konusu grubun eğitim ve gelişim fırsatlarıyla ilgilenmediğini mi düşünüyorsunuz? Yanılıyorsunuz… Zaten işverenlerin de düştükleri en büyük yanlışlardan biri, konu eğitim ve çalışan yatırımı olduğunda bu grubu kapsam dışı bırakmak. Araştırmalar da ileri yaştaki çalışanlara, genç olanlara göre daha az eğitim verildiğini teyit ediyor. Oysa deneyimli çalışanlar, görevlerinde ve rollerinde ilerleme, sistemin içinde kalmaya devam etme arzusuna sahip. Bunun yolunun da kariyer odaklı eğitimler ile kendini ‘upgrade’ etmekten, yeni dünya düzeninin gerektirdiği becerileri kazanmaktan geçtiğini biliyorlar. Kaldı ki, günümüzde geçmişteki gibi genç-yaşlı ayrımı yapmak sosyolojik olarak imkansız. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bile 18-65 yaş arası genç, 65-74 yaş arası genç-yaşlı, 74-84 yaş arası yaşlı kabul ediliyor. Dolayısı ile günümüz çalışma kültüründe kuşaklar arası ayrımcılığı bir kenara bırakarak (ki bu aslında yaşçılık yani yaşa dayalı ayrımcılık oluyor), doğru yetenek yönetimi için doğru eğitim ve gelişim planlaması üzerine yoğunlaşmalıyız.”

     

    Teedo’nun kariyer odaklı eğitimlerinde her yaştan öğrenci var…

     

    Kariyer Odaklı Online Eğitim Platformu Teedo, beyaz yakalı profesyonellerin kariyer gelişimini ve mesleki yetkinliklerini zenginleştirmeye odaklanıyor. Katılımcılara akademik eğitimlerin sağlamadığı pratik deneyimi kazandırarak, kariyer yolculuklarında en büyük destekçileri olmayı hedefliyor. Teedo; eğitim programları, iş stratejileri ve her biri kendi alanında başarı hikayesi yazmış C-level profesyonellerden oluşan eğitmen kadrosuyla kariyerini bir üst seviyeye taşımak isteyenler için eğitimi yalnızca bir son nokta değil, sürekli gelişim ve deneyim zinciri olarak görüyor. 

     

    Türkiye’nin en çok tercih edilen eğitim platformu olma hedefiyle yola çıkan Teedo, kariyerinde ilerlemek ve kendini geliştirmek isteyen her yaştan öğrenciyi canlı ve online derslerde bir araya getiriyor. C-level yöneticiler tarafından verilen canlı ve online eğitimler aracılığıyla, kariyerinde ilerlemek ya da farklı bir sektöre adım atmak isteyen katılımcılara iş hayatında pratiğe dayalı deneyimlerini paylaşma ve network yapma imkânı sunuyor.

     

    Daha az talep, daha fazla sağduyu

     

    – 50 yaş üstü çalışanların yüzde 53’ü, kendileri ve aileleri için sağlık hizmetlerine öncelik veriyor. Gösterişli avantajlar yerine anlamlı, önemli olan yan hakları tercih etme eğiliminde oluyorlar. Bu tutum, istikrarlı ve kendini işine adamış bir ekip arayan her şirket için büyük bir artı teşkil ediyor.

    – Yaşı daha büyük olan çalışanların yüzde 68’inin bağ kurma arzuları yüksek. Yüz yüze ya da sanal kanallar aracılığıyla arkadaş canlısı ve işbirlikçi bir atmosfer yaratıyor.

    – Deneyimleri sayesinde daha sağduyulu kişiler oluyorlar ve bu da onları yönetmeyi kolaylaştırıyor. 

    – Karar verme süreçlerindeki kolaylığa ve dengeli boyutlardaki bir çalışma ortamının samimiyetine değer veriyorlar. Bu nedenle genellikle daha küçük şirketleri tercih ediyorlar.

    – Lüks ofislere veya kapsamlı ekip oluşturma faaliyetlerine duyulan ihtiyaç gibi belirli konularda daha az talepkâr oluyorlar. Bunlar yerine, rollerinde şirketin şeffaflığına ve özerkliğine daha fazla değer veriyorlar.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı