Blog

  • Türkiye Sanayi İle Büyümeye Devam Ediyor

    Türkiye Sanayi İle Büyümeye Devam Ediyor

    EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar “Türkiye ekonomisi böylesi bir küresel konjonktürde yılın ikinci yarısında uzun dönem ortalamasının üzerinde, yüzde 7,6 oranında büyüdü. Bu oldukça sevindirici bir gelişme. Ancak, enflasyon ve cari açık bu başarılı performansı gölgelemektedir” dedi.

     

    Bu yılın ikinci çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin verileri değerlendiren Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar  “Dünya genelinde yüksek enflasyon ve resesyon ikilisinin eşanlı olarak var olduğu, merkez bankalarının genelde enflasyonu önceleyerek faiz artışı yaptığı bir yılı yaşıyoruz. Dünya ekonomisi 2008 küresel finans krizi ve ardından 2020 yılından itibaren tüm dünyayı etkileyen pandemi sürecinde alınan telafi edici önlemlerin toksik etkilerinin su yüzüne çıktığı bir iklimle karşı karşıya geldi. Türkiye ekonomisi böylesi bir küresel konjonktürde yılın ikinci yarısında uzun dönem ortalamasının üzerinde, yüzde 7,6 oranında büyüdü. Bu oldukça sevindirici bir gelişme. Ancak, enflasyon ve cari açık bu başarılı performansı gölgelemektedir. Bu nedenle ekonomide yeni bir şeyler söyleme ve de yapma vakti gelmiştir. Aksi halde stagflasyonist konjonktür riski bizi bekliyor olacaktır” dedi.

     

    Başkan Yorgancılar  “2022 yılının ikinci çeyreğinde üretim yönünden büyümeyi sanayi ve hizmet sektörü, harcamalar yönünden ise özel tüketim ve ihracat yukarı çekmiştir. Uzun yıllar büyümede aşırı nitelenebilecek düzeyde öncelik verilen inşaat sektörü ise yüzde 10,8 oranında küçülmüştür. Türkiye’nin en önemli potansiyel üretim alanlarından olan tarım ise kan kaybetmeye devam etmiş ve bu yılın ikinci yarısında da küçülmüştür. Tarımın son altı çeyreğin dördünde küçülmüş olması hem halkın beslenmesi hem de tarıma dayalı sanayi açısından endişe yaratmaktadır “ diye konuştu.  

     

    Yatırımların yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,2, ikinci çeyreğinde ise yüzde 4,7 büyümesinin ümit verici olduğunu hatırlatan Yorgancılar  “Yılın ikinci çeyreğinde inşaat yatırımları yüzde 10,9 oranında gerilerken makine ve teçhizat yatırımlarındaki yüzde 17,8 gibi yüksek bir oranda artması, sanayinin mevcut kaotik koşullara rağmen üretim kapasitesini artırmaya çalıştığını ortay koymaktadır. Bu gelişmeyi, hem iç talebin hem de dış talebin tetiklediği görülmektedir. Dış talep yani ihracat artışında coğrafi konumun getirdiği navlun avantajı ile kur artışlarının etkisi belirleyici olmuştur. İç talepteki artışta ise yüksek enflasyon nedeniyle vatandaşların, kredi kullanımına da başvurarak, talebi öne çekmesinin önemli rolü olmuştur. Ancak, geleneksel enflasyonun kur avantajını eritmiş olması ve ihraç pazarlarımızın resesyona doğru hızla ilerlemesi, halkımızın da yüksek enflasyon nedeniyle reel satın alma gücünün gerilemesi, ekonominin gelecek aylarda yavaşlayabileceğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle ekonominin yeni bir yaklaşıma ihtiyacı olduğu çok açıktır” diye konuştu.

     

    Sanayi sektörünün sekiz çeyrektir yani iki yıldır aralıksız ve yüksek oranlarda büyüdüğüne de dikkat çeken Yorgancılar şunları söyledi:  “Bu gelişme ihracat yoluyla döviz girişine, istihdam artışı yoluyla işsizliğin azaltılmasına katkı koymuştur. Bu yılın ikinci çeyreğinde sanayi ürünleri ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 düzeyinde artmıştır. Bu dönemde sanayideki istihdam artışı ise yüzde 11,3 gibi oldukça yüksek bir düzeyde gerçekleşmiştir. Bu oran 687 bin ilave istihdam yaratılması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla sanayi sektörü ülkenin kalkınmasında üstüne düşen sorumluluğu geçmişte olduğu gibi fazlasıyla yerine getirmektedir. Getirmeye de devam edecektir. Sürdürülebilir büyüme ve kalıcı istihdam için özellikle de AB ülkelerinde resesyonun olduğu bir süreçte, sanayinin konuları ve beklentilerine daha çözümcül yaklaşılmasını umuyor ve diliyoruz. Makro açıdan gerekli düzenlemeleri yapmamız, bütçe, ödemeler bilançosu ve Merkez Bankamızın bilançosunu daha sağlıklı hale getirmemiz gerekiyor. Bunun için çok güçlü ve yeni bir heyecan katacak ekonomi programa ve yeni büyük sanayi yatırımlarına ihtiyacımız vardır”

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • 3 ürüne coğrafi işaret

    3 ürüne coğrafi işaret

    Kuru domates, Aslanlar Biberinden sonra Bardacık İnciri coğrafi işaret alacak

     

    Torbalı Ticaret Odası; Kuru Domates ve Arslanlar Biberi’nin ardından Çapak Bardacık İncirini marka haline getirmek için kolları sıvadı. Tarıma dayalı sanayinin gelişmesi için çalışmalar yürüten TTO Başkanı Olgun “Ürünlerimizi marka haline getirerek pazar payını genişletmeyi hedefliyoruz” dedi.

     

    Tarıma dayalı sanayinin gelişmesi için çalışmalar yürüten Torbalı Ticaret Odası (TTO) Kuru Domates ve Aslanlar Biberine coğrafi işaret aldı. Özellikle kuru domateste dünya markası haline gelen Torbalı, ülkenin çeşitli bölgelerinde kuru domates modelinin gelişmesi için çalışmalara katkı koyuyor. Kuru domatesten sonra Torbalı’nın Aslanlar Köyünde yetişen biber için de coğrafi işaret başvurusu yapan Torbalı Ticaret Odası, bu konudaki çalışmaların neticelenmek üzere olduğunu açıkladı. Tohumu 1893 yılında Rumeli’den getirilen Aslanlar Biberi acısı ile Urfa biberini aratmıyor. Tatlı bir acısı olan biber, diğer acı biberlere göre mideye zarar vermiyor. Bu yüzden özellikle pul biber yapımında ve özel lokantalarda tercih ediliyor.

     

    SIRA BARDACIK İNCİRİ’NDE

    Son olarak Çapak Bardacık İnciri için de kolları sıvayan Torbalı Ticaret Odası Aydın İncir Enstitüsü yetkililerini ilçede ağırlayarak çalışmaların startını verdi. Son yıllarda üretimi yaygınlaşan ve festival ile namı tüm Türkiye’ye duyurulan Çapak Bardacık İnciri; pamuk, zeytin, domates gibi Torbalı Ovası’nın simge ürünlerinden olmaya başladı. Torbalı Ovası ürün çeşitliliği açısından oldukça bereketli. Yaz-kış sebze ve meyve üssü konumunda olan Torbalılı çiftçi Bardacık İncirinde, yüksek kaliteli üretimi ile dikkat çekiyor.

     

    TARIMSAL ÜRÜNLER MARKA OLACAK

    Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Abdulvahap Olgun, “Torbalı Ticaret Odası olarak 2019 yılının başında ‘Cazip Kent Torbalı’ sloganını ortaya koyduk. O günden bu yana ilçemizin faaliyetlerini duyurmak için çalışma alanlarımızı genişlettik. Bu amaç doğrultusunda Kurutulmuş Domatesimiz ve Arslanlar Biberimiz için Coğrafi İşaret çalışmalarında belgelendirilme aşamasına geldik. Şimdi sıra Çapak Köyü Bardacık İncirinde. Aydın İncir Enstitüsünden yetkililerimizi davet ederek Çapak Mahallemizde yetişen incirlerimizi incelettik. Yetkililerimizin incelemelerini tamamlandıktan sonra bir ürünümüzü daha Coğrafi İşaret alarak taçlandırmak istiyoruz. Amacımız Torbalı’nın tüm cazibelerini ve güzelliklerini tüm Türkiye’ye anlatmak” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Kıl Keçisi projesi meyvelerini veriyor, kadın üreticilerin yüzleri gülüyor

    Kıl Keçisi projesi meyvelerini veriyor, kadın üreticilerin yüzleri gülüyor

    Maddi bağımsızlığını kazanmak ve ev ekonomisine katkı sağlamak isteyen kadınlar için Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan kıl keçisi projesi kapsamında 266 kadın üreticiye 798 kıl keçisi dağıtıldı.

     

    -Hayvan yetiştiriciliğine istekli kadınlara destek olmak için başlatılan Kıl Keçisi projesi kapsamında bugüne kadar 293 kıl keçisi yavrusu dünyaya geldi.

     

    Kadınların üretime katılmasını büyük destek veren Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin kırsal kalkınma çalışmaları kapsamında başlattığı Kıl Keçisi projesi il genelinde kadın üreticilerin yüzlerini güldürüyor. Yetiştiriciliği gün geçtikçe azalan kıl keçisinin hem popülasyonunu hem de kadın üretici sayısını arttırmak amacıyla çalışmalarına devam eden Büyükşehir Belediyesi’nin kıl keçisi destekleme projesi meyvelerini vermeye devam ediyor.

     

    Bugüne kadar 266 kadın üreticiye 798 Kıl Keçisi dağıtıldı

    Kadınların üretime katılmasına büyük önem veren Büyükşehir Belediyesi, maddi bağımsızlığını kazanmak ve ev ekonomisine katkı sağlamak isteyen kadınlar için kıl keçisi projesini il genelinde yaygınlaştırmaya devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından bugüne kadar Kavaklıdere, Dalaman, Menteşe, Ortaca, Datça, Ula ve Köyceğiz’de olmak üzere 266 kadın üreticiye 798 kıl keçisi dağıtıldı.

     

    293 kıl keçisi yavrusu dünyaya geldi

    Büyükşehir Belediyesi’nin hayvan yetiştiriciliğine istekli kadınlara destek olmak için başlattığı Kıl Keçisi projesi meyvelerini vermeye devam ediyor. Bugüne kadar Muğla’nın 7 ilçesinde 266 kadın üreticiye dağıtılan 798 kıl keçisinden 293 adet yavru dünyaya geldi. Yavruların dünyaya gelmesi ile beraber kıl keçisi üreticisinin de yüzleri güldü.

     

    Kıl Keçilerine ultrasonlu sağlık kontrolü

    Büyükşehir Belediyesinin veteriner hekimleri dağıtılan kıl keçilerinin sağlık kontrolü ile de yakından ilgileniyor. Veteriner hekimler kıl keçilerinin sağlık kontrolünü ultrasonla gerçekleştiriyor. Böylelikle keçilerin gebelikleri dâhil diğer hastalıkları da belirlenebiliyor.

     

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Seferihisar’da Tarım Kredi Kooperatifine yoğun ilgi

    Seferihisar’da Tarım Kredi Kooperatifine yoğun ilgi

    Tarım Kredi Kooperatif Marketlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla başlayan indirimli satışlar tüm Türkiye’de olduğu gibi Seferihisar’da da büyük ilgi görüyor.

     

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Tarım Kredi Kooperatif Marketlerinde başlayan indirimli satışlar Seferihisar’da da yoğun ilgi görüyor. Özellikle temel ihtiyaç maddelerinde uygulanan önemli indirimler vatandaşları memnun ediyor. Vatandaşın sıklıkla ihtiyaç duyduğu ürünleri kapsayan indirimli ürünler içinde makarna, un, salça, pirinç, bulgur, mercimek, nohut, şeker, tavuk ürünleri, tam yağlı süt, bal, zeytin, çay, sebze ve meyveler, temizlik malzemeleri, peçete, rulo havlu, kolonya ve bebek bezi gibi pek çok ürün bulunuyor.

     

    Yüzde 30’a varan indirimlerin uygulandığı sarı etiketli ürünlere gösterilen yoğun ilgi nedeniyle raflarda tükenen ürünlerin hızla tekrar tedarik edildiğini vurgulayan Seferihisar Tarım Kredi Kooperatif Müdürü İsmet Tosun, “Vatandaşlarımızın özellikle temel tüketim maddelerine çok daha uygun fiyatlı olarak ulaşabilmesi için Cumhurbaşkanımızın talimatıyla başlattığımız indirim uygulamasına duyulan yoğun ilgi nedeniyle hızla tükenen ürünlerin tedariği noktasında titizlikle çalışıyor takibini anlık olarak yapıyoruz. Rafta yerini alan ürünler aynı gün içinde tükenebiliyor. Vatandaşların indirimli tüm ürünlere her an ulaşabilmesi için depo sevkiyatlarımızı arttırdık” ifadelerini kullandı.

     

    “En kaliteli ürüne en iyi fiyatla burada ulaşıyoruz”       

    Tarım Kredi Marketinden alışveriş yapan, indirim uygulanan temel ihtiyaç malzemelerindeki fiyatların diğer marketlere göre çok daha düşük olduğunu ifade eden Şahabettin Öztürk, “Kalite yönünden çok memnunuz ve fiyatlar da gün geçtikçe da iyi seviyelere geliyor. Ben düzenli olarak market fiyatlarını takip ederim. Yirmi yıla yakın market işletmeciliği yaptım. Tüm ürünlerin hem markalarını hem de güncel fiyatlarını bilirim. Sadece Seferihisar’da değil şehir dışındaki market fiyatlarını da takip ediyorum ve Tarım Kredi Kooperatif Marketleriyle kıyaslıyorum. Pek çok üründe pek çok markada en kaliteli ürüne en iyi fiyatla burada ulaşıyoruz. Burada çalışan personel de ürün kalitesi de çok güzel. İndirimlerin devam etmesi de bizi memnun ediyor” diye konuştu.

     

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Tarım Kerdi Kooperatif Marketlerinde başlatılan indirim uygulamasına vatandaşın gösterdiği ilgiden ve uygulamadan duyduğu memnuniyeti dile getiren AK Parti Seferihisar İlçe Başkanı Ahmet Aydın“Son zamanlarda serbest piyasada gerçekleşen yüksek fiyatlar sebebiyle hemşehrilerimiz rahat bir nefes almakta zorlanıyordu. Zincir marketlerin yüksek fiyat politikasının önünde hemşehrilerimiz için uygun bir alternatif olarak duran Tarım Kredi Kooperatif Marketlerinin sayısı da ülkemiz genelinde olduğu gibi ilçemizde de artacak. Bu konuda hemşehrilerimizden gelen talepleri Tarım Kredi Kooperatifine ilettik ve onlar da yeni yer arayışına girdiler. Vatandaşın gıda ve benzeri ürünleri daha taze, sağlıklı ve ucuz elde etmesi için yapılan bu çalışma başarılı bir şekilde sürdürülüyor. Devletimizde bu konuda hassasiyetle önlemler alıyor. Tarım Kredi Kooperatiflerinin kuruluşunun bir amacı da çiftçilerimize sahip çıkmak ve her an yanlarında olmaktır. Bu da hem üreticilerimizin gelirlerini arttıracak hem de hemşehrilerimizin ev ekonomisine yansıyacaktır diye düşünüyorum. Seferihisar’daki çalışmalar şu an genel olarak hemşehrilerimizi memnun etmiş görünüyor. Bu vesileyle burada oluşturulan çalışmaları yürekten kutluyorum” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Emirates, Aralık ayından itibaren Auckland ve Kuala Lumpur için aktarmasız A380 seferlerine yeniden başlıyor

    Emirates, Aralık ayından itibaren Auckland ve Kuala Lumpur için aktarmasız A380 seferlerine yeniden başlıyor

    Yolcuların bir sonraki tatilleri için plan yapmak üzere harekete geçtiği bu dönemde, Emirates 1 Aralık’tan itibaren Auckland ve Kuala Lumpur çıkışlı ve varışlı aktarmasız A380 seferlerini yeniden başlatacağını duyurdu.

     

    Havayolunun hâlihazırda her iki şehre gerçekleştirdiği Boeing 777-300ER seferleri Auckland’a devam etmeden önce Kuala Lumpur’dan aktarma yapıyor. A380 uçuşlarının başlamasıyla iki şehir arasındaki aktarma noktaları kaldırılarak her iki şehir için Dubai çıkışlı ve varışlı direkt seferler başlayacak. Havayolunun uçuş programındaki bu en yeni güncellemeyle yolculara daha fazla esnek bilet seçenekleri ve ihtiyaç duydukları koltuk kapasitesi sunuluyor. Yeni seferler Emirates’in uçuş ağında seyahat etmek için daha fazla olanak sağlarken, seyahat süresini kısaltarak Avrupa, Ortadoğu, Güney Asya ve Afrika çıkışlı ve varışlı seyahatlerde daha hızlı bağlantı imkânı sunacak.

     

    Dubai ve Auckland arasındaki aktarmasız seferler aynı zamanda 14.200km ile Emirates’in uçuş ağındaki en uzun sefer olma unvanını geri kazanacak ve dünyanın en uzun kesintisiz tarifeli ticari uçuşlarından biri olacak. 

     

    Emirates’in Dubai’den Auckland’a direkt EK448 sefer sayılı uçuşu 10:05 kalkış yaparak ertesi gün 11:05’te varış yapacak. Dönüş seferi ise Auckland’tan 21:15’te kalkacak ve ertesi gün 05:25’te Dubai’ye varacak. Uçuş saatleri yerel saatlere göre belirtilmiştir.

     

    Emirates’in Kuala Lumpur’a gerçekleştirdiği A380 seferi, EK 346 sefer sayısıyla Dubai’den 03:30’da kalkarak 14:35’te Kuala Lumpur’a varacak. EK 343 sefer sayılı uçuş ise Kuala Lumpur’dan 01:45’te kalkarak 05:05’te Dubai’ye varacak.

     

    Havayolunun amiral gemisi A380’in Auckland ve Kuala Lumpur’a yeniden seferlere başlaması bu heyecan verici noktaları keşfetmek isteyen turistlere daha fazla seçenek sağlarken tüm sınıflardan yolculara A380’in ayrıcalıklı ürün ve hizmetlerini deneme şansı sunuyor. Yeni Zelanda kilit pazarlarda gerçekleştirdiği global bir kampanyayla görünürlüğünü artırmak amacıyla daha fazla ziyaretçi çekerek ülkenin sunduğu olağanüstü deneyimleri ve büyüleyici doğal cazibe merkezlerini yeniden yaşamaya teşvik ediyor. Emirates kısa bir süre önce Malezya Turizm Kurulu ile Malezya’yı eşsiz bir tatil noktası olarak tanıtmak ve havayolunun uçuş ağındaki kilit pazarlardan ülkeye gelen ziyaretçi trafiğini geliştirmek amacıyla bir Mutabakat Zaptı (MoC) imzaladı. 

     

    Emirates A380 deneyimi geniş ve konforlu kabinleri, Uçak İçi Dinlenme Salonu, First Class süitler ve Duş&Spa gibi yolculara gökyüzünde en iyi deneyimleri sunan ayrıcalıklı hizmetleriyle seyahat tutkunlarının gözdesi olmaya devam ediyor. A380 deneyimine daima ödüllü yolcu ağırlama hizmetleri, bölgesel lezzetlerden esinlenerek hazırlanmış özgün tatların yanı sıra 5000’den fazla eğlence kanalına yolcuların tek tıkla ulaşabileceği ödüllü uçak içi eğlence sistemi ice eşlik ediyor.

     

    Havayolu dünya çapında artan havayolu seyahati talebi doğrultusunda amiral gemisi A380 uçağını daha hızlı bir şekilde kullanıma sunuyor. Hâlihazırda tarifeli seferler 32 varış noktasına hizmet verirken ilerleyen haftalarda ve aylarda daha fazla seferin duyurulması bekleniyor.

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • KuCoin Wallet, Yerel Takas İşlevini Devreye Aldı

    KuCoin Wallet, Yerel Takas İşlevini Devreye Aldı

    Global kripto para borsası KuCoin, kullanıcı deneyimini iyileştirmek adına çalışmalarına devam ediyor. KuCoin’in merkeziyetsiz cüzdan projesi KuCoin Wallet, son olarak yerel takas işlevini devreye aldı. KuCoin, bu yeni işlevle kullanıcılarına en düşük ücretlerle modern ve kullanışlı dijital varlık takası sağlamayı amaçlıyor.

     

    Dünyanın önde gelen kripto para borsalarından KuCoin’in cüzdan hizmeti sağlayan yenilikçi ürünü KuCoin Wallet, yerel takas işlevini devreye aldı. Borsa devreye aldığı bu yeni işlevle kullanıcılarına en düşük ücretlerle, modern ve kullanışlı dijital varlık takası sunmayı hedefliyor.

     

    KuCoin, 250'den fazla likidite kaynağının toplanmasının yanında kullanıcılarının en düşük oranlara erişim sağlaması için gayret gösteriyor. Borsa bu kapsamda; KuCoin Wallet uygulamasında, 1inch tarafından geliştirilen yenilikçi Pathfinder algoritmasını kullanıyor. Bugünkü noktaya gelmesi için 70 binden fazla kullanıcının geri bildirimine başvurulan uygulama, geliştirme için kapsamlı bir beta testinden de geçti. 

     

    Devreye alınan yeni yerel takas işlevi, kullanıcıları üçüncü taraf hizmetlere ve borsalara yönlendirme aşamalarından kurtarırken, kullanıcıların tüm takas işlemlerini doğrudan KuCoin Wallet üzerinden gerçekleştirmelerine olanak tanıyor. Ayrıca işlev,  merkeziyetsiz  cüzdan projesinin doğası gereği KuCoin Wallet’ın sunduğu üst düzey güvenlik önlemlerine sahip. Son gelişme ile ayrıca her işlemden yüzde 1 oranındaki platform ücreti otomatik olarak hesapa aktarılacak. Bunun sebebi ise KuCoin Wallet’ın gelişimini hızlandırmak ve gelecekte daha fazla işlev eklenmesini sağlamak. 

     

    “Ürünümüzle her zaman tüm yatırımcıların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz”

     

    Takas işlevinin devreye alınmasına ilişkin açıklamalarda bulunan KuCoin Wallet Başkanı Jeff Haul, “KuCoin Wallet ile her zaman tüm yatırımcı sınıflarının ihtiyaçlarına daha iyi çözümler sunmayı amaçlıyoruz. Bu noktada da swap, cüzdanların yüksek frekanslı bir özelliğidir. Merkeziyetsiz alanda DeFi çözümü üretme konusunda lider olan 1Inch ise Web-3 endüstrisindeki en popüler DEX toplayıcılarından biri. Bunları gözeterek, kullanıcılarımıza hem uygun maliyetli hem de sorun yaşamayacakları bir trading deneyimi sağlamanın yolu olan yerel entegrasyon yöntemi ile çalışıyoruz” dedi. Haul, KuCoin Wallet’ın Web3.’e açılan kapı olması sebebiyle, kullanıcılarımıza yüksek değer katabilecek en iyi Dapp’leri entegre etmeye devam etmek istediklerini de sözlerine ekledi. 

     

    KuCoin Wallet’ın yaygınlaşması için Web-3.0 yolculuğunda kullanıcı deneyimini kolaylaştırmak büyük önem taşıyor. Borsa, ilerleyen zamanlarda da bu alandaki yeni hizmetlerini geliştirmeye devam etmeyi hedefliyor. Bununla birlikte kullanıcıya entegre 1inch protokolü genişledikçe, yeni eklenecek ağlardan ve likidite havuzlarından yararlanma imkanını artırma, kullanıcı deneyimini daha da iyileştirme ve ücretleri düşürme yeteneğini artırma konusunda kararlı. 

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Maserati Grecale, Goodyear’in Eagle F1 Asymmetric 3 SUV lastikleri ile satışa sunulacak

    Maserati Grecale, Goodyear’in Eagle F1 Asymmetric 3 SUV lastikleri ile satışa sunulacak

    Yakında satışa sunulacak olan Maserati’nin yeni SUV modeli Grecale, orijinal ekipman olarak Goodyear lastiklerini tercih etti. İlk olarak geçtiğimiz Mart ayında tanıtımı yapılan Grecale, Maserati’nin SUV serisinin gelecek neslini temsil ediyor. 

     

    Goodyear Eagle F1 Asymmetric 3 SUV lastikleri sportif profili ve performansı nedeniyle tercih edildi. Lastik, SUV performansı göz önünde bulundurularak, güçlü yol tutuşu sağlayacak ve bir otomobilin gücünden ve mekanik yol tutuşundan en iyi şekilde yararlanacak şekilde tasarlandı ve üretildi.

     

    Goodyear Eagle F1 Asymmetric 3 SUV, jant koruması ve SoundComfort teknolojisi dahil olmak üzere birçok özel teknolojiyi barındırıyor. Aracın boyutu ve gücü ile birlikte Eagle F1 Asymmetric 3 SUV, hem ıslak hem de kuru zemin koşullarında dengeli yol tutuşu ve performans sunuyor. Lastikler, Maserati Grecale için 235/55R19 ebatıyla pazara sunulacak. 

     

    Eagle F1 Asymmetric 3 SUV lastikler, zorlu arazilerde sürücüye güven verirken, engebeli arazilerde (off-road) de kullanılabilecek şekilde tasarlandı.

     

    Goodyear EMEA Bölgesi Binek Lastikleri Orijinal Ekipman Genel Müdürü Hans Vrijsen konuyla ilgili olarak, “Maserati Grecale, birçok ileri teknolojiyi barındıran heyecan verici bir SUV. Goodyear olarak yol tutuş ve performanstaki tüm gelişmeleri sürücülerin yolda hissettiklerine yansıtabilecek bir lastiğe ihtiyacımız vardı. Eagle F1 Asymmetric 3 SUV, sağladığı güçlü yol tutuşu ve ıslak zeminde olağanüstü fren mesafesi gibi güvenlik özellikleriyle tüm bunları ve daha fazlasını sunuyor" dedi.

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Yabancı alıcılar CNR Food İstanbul’a akın etti

    Yabancı alıcılar CNR Food İstanbul’a akın etti

    Dünya gıda sektörünün yakından takip ettiği CNR Food İstanbul kapılarını açtı. CNR Ambalaj İstanbul Özel Bölümü ile eş zamanlı gerçekleşen bu dev buluşmaya, daha ilk gününde yerli ve yabancı sektör profesyonelleri akın etti. 65 bin profesyonel alıcı gelmesi beklenen, dünya gıda sektörünün Türkiye buluşmasının ilk gününde yabancı alıcı sayısı 2 binin üzerine çıktı. 

     

    Türk gıda ve içecek sektörünün yerli ve milli üretim potansiyelinin gözler önüne serileceği CNR Food İstanbul, yerli ve yabancı 1600’ün üzerinde markanın katılımı ile gerçekleşiyor. 

     

    Türk gıda sektörünün üretimden dağıtıma, işletmeden tüketime kadarki tüm süreçlerini tek çatı altında buluşturan CNR Food İstanbul, İstanbul Fuar Merkezi’nde kapılarını açtı. 65 bin profesyonel alıcı gelmesi beklenen, dünya gıda sektörünün Türkiye buluşmasının ilk gününde yabancı alıcı sayısı 2 binin üzerine çıktı.

     

    Gıda ürünlerini hammadde olarak alan, işleyen, ambalajlayarak dünyanın her yanına ulaştıran dev sanayiyi, gıda ihracatında en önemli kent konumunda olan İstanbul’da bir araya getiren CNR Food İstanbul, 3 Eylül’e kadar açık olacak. CNR Food İstanbul, yaklaşık 4 milyar dolarlık iş hacmine ev sahipliği yapılacak.

     

    CNR Food İstanbul’da bin 600 marka

    CNR Food İstanbul’un yerli gıda ve içecek firmalarının global tanıtmalarına ve ihracatlarına önemli katkılar sağladığını söyleyen CNR Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ceyda Erem “ Yerli ve yabancı bin 600 markayı aynı çatı altında buluşturan bu dev organizasyona yerli firmalar kadar yabancılar da oldukça ilgi gösteriyor. Çekya, Hindistan, Özbekistan, Azerbaycan ve Rusya,  CNR Food İstanbul’a ülke pavilyonu olarak katılıyor. Bireysel katılım gösteren ülkeler ise: Amerika Birleşik Devletleri, Bulgaristan, Polonya, Avustralya, Makedonya, Ekvator, İran, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Suriye, Suudi Arabistan’dan oluşuyor. CNR Food İstanbul’da, 50’nin üzerinde yabancı firma, 112 markası ile yer alıyor” dedi.

     

    Global gıda sektörünün taleplerini karşılıyor

    CNR Food İstanbul’da Türkiye’nin en iyi dağıtım kanallarına sahip firmalarının yer aldığını dile getiren Erem, “Gıda sektörünün bu dev buluşması, katılımcılarına iç piyasada ticari gücünü artırmak ve ihracat bağlantıları kurmalarının önünü açıyor. Kurulduğu günden beri Türkiye’nin global ticaretinin gelişmesini sağlayan çok önemli fuarlara imza atan CNR, katılımcı ve ziyaretçilerin taleplerine CNR Food İstanbul ile karşılık vermeye devam ediyor” şeklinde konuştu.

     

    Türkiye’nin fuar organizasyonlarına çok daha fazla önem ve destek vermesi gerektiğini söyleyen GİMDES Genel Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer CNR Food İstanbul’un, helal lokmanın tanıtılmasında önayak olması bizler için oldukça önemlidir dedi.

     

    Bu gıda buluşması dünya mutfağına katkıda bulunuyor

    İstanbul’da bu gıda buluşmasının gerçekleşmesinin çok önemli olduğunu söyleyen Sudan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Mohamed Ahmed Tageldin Mousa “Çünkü Türkiye bu bölgede dünyanın birçok mutfağına büyük katkıda bulunuyor. Bu buluşmada bu konuyla ilgili önemli adımlar atılıyor. Herkes için CNR Food İstanbul’un çok iyi geçmesini ve yüksek verimli bir buluşma olmasını diliyorum” dedi.

     

    CNR Food İstanbul’da, katılımcı ve ziyaretçiler arasında gıda sektörünün en önemli B2B ikili iş görüşmeleri de gerçekleşiyor. Bu görüşmeler yüksek hacimli ve uzun soluklu iş anlaşmalarının zeminini oluşturarak ticaretin yıl boyunca devam etmesine olanak sağlıyor.

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Corendon Airlines’tan kış uçuşlarında yüzde 50 indirim

    Corendon Airlines’tan kış uçuşlarında yüzde 50 indirim

    Avantajlı fiyatlarla kış tatiline uçma keyfi!

     

    Kış tatilini henüz planlamayanlar, Corendon Airlines’ın kış uçuşlarında yüzde 50’ye varan indirim kampanyası ile avantajlı fiyatlardan yararlanabilecek.

     Tatil Havayolu Corendon Airlines, kış aylarında da tatilin tadını çıkarmak isteyen yolcuları mutlu edecek bir kampanyaya başladı. 2022/2023 kış sezonu uçuş programını açıklayan Corendon Airlines, 1 Kasım 2022 – 31 Mart 2023 tarihleri arasında tüm uçuşlarda yüzde 50’ye varan indirim fırsatı sunuyor.

     

    “Tatil hiç bitmesin” diyenler, Corendon Airlines ile Birleşik Krallık, Almanya, Belçika, Avusturya, Danimarka, İsviçre ve Polonya’dan Avrupa’nın en popüler tatil destinasyonlarına avantajlı fiyatlarla uçma keyfini yaşayacak. Türkiye çıkışlı kış hatlarında da yüzde 50’ye varan indirim sunan Corendon Airlines, kış ayları boyunca Antalya, İzmir, Eskişehir, Kayseri ve Zonguldak’tan da Avrupa’ya direkt uçuşlar düzenleyecek. 

     

    15 Eylül’e kadar corendonairlines web sitesi üzerinden yapılacak rezervasyonlarda geçerli olan yüzde 50’ye varan indirim kampanyası, 1 Kasım 2022-31 Mart 2023 tarihleri arasında düzenlenecek uçuşları kapsıyor. 50.000 koltuk ile sınırlı kampanyadan rezervasyon yapan yolcular, aynı rezervasyon esnasında gidiş ve dönüş biletlerini birlikte almaları durumunda ekstra yüzde 10’a varan indirimden de yararlanabilecek. 

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Ağdan tabağa güvenle ulaşan balıklar yeni balık sezonunda da Metro Türkiye raflarında

    Ağdan tabağa güvenle ulaşan balıklar yeni balık sezonunda da Metro Türkiye raflarında

    1 Eylül’de yeniden başlayan balık sezonuyla birlikte hasret sona erdi, sofraların vazgeçilmezi balıklar av ve boy yasaklarına uygun şekilde Metro Türkiye raflarında yerini aldı. Ağdan tabağa gerçekleştirdiği analizler ve sunduğu izlenebilirlik çözümleri ile kaliteli ve güvenilir balıkları tüketicilerle buluşturan Metro Türkiye, QR kod aracılığıyla balıkların hikayelerini hangi denizde tutulduğundan avlanma tarihine, besin öğelerinden tedarikçi bilgisine kadar şeffaflıkla paylaşıyor. 

     

    Balıkçıların 'Vira Bismillah' diyerek ağlarını denize atmak için sabırsızlıkla beklediği balık sezonunun başlamasıyla birlikte hasret sona eriyor, mutfağımızın vazgeçilmez lezzeti deniz balıkları yeniden sofralara dönüyor. Türkiye’de 30 yılı aşkın süredir Türk mutfak kültürünü koruma ve gelecek nesillere aktarma amacıyla çalışmalarını sürdüren Metro Türkiye, her yıl olduğu gibi bu balık sezonunda da hem profesyonel müşterilerine hem de tüketicilere bol çeşit, tazelik, kalite ve güvence sunuyor. 

     

    Reyonlarına gelen tüm deniz balıklarını periyodik olarak kurşun, kadmiyum ve civa ağır metalleri, parazit ve histamin olmak üzere toplam beş parametrede analiz eden Metro Türkiye, raflarında gıda analizlerinden geçmeyen hiçbir ürüne yer vermiyor. Bununla birlikte “Kızına Bak, Anasını Al”, “Palamutlar Nerede?” ve “Yediği Önünde, Yemediği Yarında” gibi sürdürülebilir balıkçılık projelerinin de yaratıcısı olan Metro Türkiye, denizlerdeki balıklar yarına da kalsın diyerek tüm deniz ürünlerini av ve boy yasaklarına uygun şekilde raflarında müşterileriyle buluşturuyor.

     

    Ağdan tabağa balığın tüm hikayesi QR kod ile cepte

    Türkiye’de ilk kez 2017 yılında hayata geçirdiği balıkta izlenebilirlik projesi ile Metro Türkiye, balıkların tüm üretim süreçleri hakkında şeffaflıkla bilgilendirme yaparak, tüketicileri bilgiyle de besliyor. Geliştirdiği QR kodu teknolojisi ile balıkların hangi denizden, ne zaman, hangi tekne tarafından, hangi avcılık metodu ile yakalandığı ve besin değerleri gibi 10 farklı bilgiyi 100’e yakın izlenebilirlikle sunuyor. Ürün etiketlerinin üzerinde yer alan QR kodu akıllı telefonlarının kameralarına okutan tüketiciler, balığın ağdan tabağa tüm hikayesine kolaylıkla erişebiliyor. 

     

    “Çeşitlilik ve güven arayan herkesi yeni balık sezonunda da Metro Türkiye’ye bekliyoruz”

    Raflarında 100’den fazla çeşit deniz ürününü güvenle müşterileriyle buluşturduklarını ifade eden Metro Türkiye Satın Almadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Alkaç, “Tüm gıda ürünlerinde olduğu gibi balıkta da hem tüketicileri hem de profesyonel müşterilerimizi, tabaklarında ne olduğunu takip etmelerinin ve tükettikleri ürünlerin bilgiyle izini sürmelerinin ne denli önemli olduğu konusunda bilgilendiriyoruz.   ‘Tabağında Ne Var?’ projemiz kapsamında tıpkı kırmızı et, bal, meyve & sebze ve kendi markalı organik gıda ürünlerimizi olduğu gibi balıklarımızı da izlenebilirlik çözümleri ile müşterilerimizle buluşturuyor, ağdan tabağa uzanan yolculuklarını şeffaflıkla paylaşıyoruz. Av ve boy yasaklarına uygun olarak raflarımızda sunduğumuz 100’den fazla çeşit deniz ürününü kaynağını bilerek ve güvenerek tüketmek isteyen herkesi Metro Türkiye’ye davet ediyoruz’’ dedi.

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Vestel sürdürülebilir bir dünya için çalışıyor

    Vestel sürdürülebilir bir dünya için çalışıyor

    Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen IFA Fuarı kapılarını açtı. 3 bin metrekarelik standıyla 30’uncu kez fuardaki yerini alan Türkiye’nin teknoloji devi Vestel, tüm süreçlerinde sürdürülebilir yöntemler kullanarak ürettiği yenilikçi ürünlerini sergiliyor. Vestel CEO’su Turan Erdoğan, dünya kaynakları üzerindeki baskının etkilerini azaltma ve dünyayı daha iyi bir yer yapma çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini söylüyor. 

     

    “Döngüsel ekonomiyi şirket kültürümüze entegre ediyoruz”

    Vestel’in hayatı kolaylaştıran, erişilebilir ve akıllı ürünleriyle toplumsal ve çevresel fayda yaratan bir teknoloji şirketi olmayı hedeflediklerini belirten Vestel CEO’su Turan Erdoğan, “Teknolojimizin gücüyle tüm değer zincirinde insan odaklı dönüşümü gerçekleştirmek, net sıfır emisyonlu ekonomi için yeni iş modelleri kurgulayarak döngüsel ekonomiyi şirket kültürümüze, iş yapış şeklimize entegre ediyoruz. Çevresel ve sosyal fayda yaratarak, geleceğin ihtiyaçlarını karşılayan ve hayatı kolaylaştıran çözümler üretmek, ana strateji alanlarımızı oluşturuyor. Bu doğrultuda 30’uncu kez katılımcısı olduğumuz IFA’da tüketici elektroniği, beyaz eşyalar, akıllı ürünler, elektrikli araç şarj cihazları, profesyonel ekranlar, otomotiv ve batarya çözümlerinden oluşan yeni ürün yelpazemizi tüm dünyaya tanıtıyoruz.” diye konuştu. 

     

    Turan Erdoğan “Teknolojik trendlere ve dijital dönüşüme liderlik ederken, ürün ve hizmetlerimizde sürdürülebilirliğe odaklanıyoruz. Malzeme kullanımımızda, tasarımlarımızda, üretim süreçlerimizde ve satış sonrası hizmetlerimizde sürdürülebilirlik çalışmalarımıza hızla devam ederken, kullanıcılarımızı da bu sürece dahil etmek için ürünlerimizi enerji ve su tasarrufu yüksek, gıda israfını önleyen teknolojilerle üretiyoruz. Bu yıl IFA’daki standımızda da sürdürülebilirlik ve çevre temasını işledik. Artık sadece teknoloji üretmek yetersiz, bunun yanında üretim süreçleri ve ürünleriniz çevreye duyarlı, hatta çevreye fayda sağlayan özellikte olmalı. Eskiden yalnızca teknoloji konuşurken, şimdi teknolojimizle sürdürülebilir bir yaşamdan bahsediyoruz. Vestel olarak ürettiğimiz ürünler dünyanın 158 ülkesinde kullanılıyor, bu çevresel anlamda çok büyük bir etki. Biz çevre dostu akıllı ürünlerimizle tüketicilerin de çevresel etkilerini azaltmaya yardımcı oluyoruz” dedi. 

     

    Vestel, Avrupa’da EVC’lerin yaygınlaşmasına öncülük ediyor

    Sürdürülebilirliği yatırım yaptığı alanlara da taşıyan Vestel, elektrikli araç kullanımın yaygınlaşmasının dünyanın geleceğinde ne kadar önemli olduğunun bilincinde. Bu doğrultuda elektrikli araçlara şarj çözümü sunan Vestel, Iberdrola, E.ON, Eneco gibi dünyanın önde gelen enerji şirketleriyle yaptığı uluslararası iş birlikleriyle Avrupa’da EVC’lerin yaygınlaşmasına öncülük ediyor. Vestel’in Ar-Ge faaliyetleri kapsamında geliştirdiği ve dünyanın dört bir yanına ihraç ettiği Elektrikli Araç Şarj Cihazları (EV Charger) yeni tasarım ve geliştirilen özellikleriyle IFA’da sektörün beğenisine sunuldu. 

     

    Batarya çözümlerinde yeni bir adım

    Uzun yıllardır e-mobilite alanında yatırımlar yapan Vestel, kişiye özel batarya çözümleri ile bu alandaki teknolojiyi bir adım öteye taşıyor. Elektrikli araçlara geçişte kalite beklentileri artarken, Vestel de bisiklet sektöründeki ortaklarıyla birlikte kişiye özel batarya çözümleri geliştiriyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Vestel sadece bir ürünü üretip, satmanın ötesinde tüketicilerin ihtiyaçlarına yönelik çözümler üreten bir şirket. Sürdürülebilir bir ulaşım alternatifi olan elektrikli bisikletlerin sayısındaki artışa paralel olarak, bu alanda kişiye özel batarya çözümleri sunuyoruz. Aynı zamanda elektrikli süpürgeler, taşınabilir televizyonlar ve sağlık sektörü için de bataryalar üretiyoruz. Gelecek yılın ilk çeyreğinden itibaren, telekom ve güneş enerjisi sistemlerinde kullanılan daha yüksek kapasiteli enerji depolama sistem bataryaları da sahada olacak” diye konuştu.

     

    Vestel, IFA’da elektrikli bisiklet bataryaları, pille çalışan televizyon ve şarjlı dik süpürgelerinin yanı sıra önümüzdeki yıl piyasaya çıkacak olan telekom ESS bataryasının maketini de sergiliyor.

     

    Yerli üretim bataryalı dikey süpürge IFA’da tanıtıldı

    Vestel yerli bisiklet bataryasının üretiminin ardından yerli üretim bataryalı dikey süpürge üretimine de imza atıyor. Küçük ev aletleri gibi ithal oranının yüksek olduğu ürün gamında yerli batarya üretimi ile ülke ekonomisine katkı sağladıklarını belirten Erdoğan ”Batarya üretiminde edindiğimiz tecrübemizi şimdi de küçük ev aletlerinde kullanıyoruz. İlk defa kendi süpürgemizde kendi üretimimiz olan batarya kullanacağız. Türkiye’de geliştirdiğimiz teknolojimizi dünyanın 158 ülkesine ulaştırarak sektörümüzde 24 yıldır aralıksız ihracat şampiyonuyuz. Türkiye ekonomisine sunduğumuz katkıyı her geçen gün artırma hedefi ile yatırımlarımıza devam ediyoruz. Katma değeri yüksek teknoloji ihracatında Vestel’in payını artırarak, büyümemize devam etmek istiyoruz.” dedi.

     

    Tasarım ve üretimi tamamıyla yerli kaynaklarla yapılan ve seri üretimine başlanacak olan şarjlı dik tip süpürge Vestel S50, IFA’da katılımcılardan büyük ilgi gördü. Vestel S50; mıknatıslı duvara asma aparatı, tek şarjla 80 dk’ya varan çalışma süresi, ergonomik tutma sapı ve ergonomik hava çıkış delikleri gibi özellikleriyle öne çıkıyor.

     

    İlk defa yerli üretim batarya ile satılacak şarjlı dik tip süpürge olma özelliği taşıyan Vestel S50’nin aynı zamanda ihraç edilmesi de planlanıyor.

     

    Enerji tüketiminin kontrolü artık kullanıcıda

    Enerji yönetiminin sürdürülebilir bir dünya için olmazsa olmaz olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları söyledi: “Sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmak için farklı alanlarda IoT teknolojilerini kullanıyoruz. Tüketicilere, daha uyumlu, daha akıllı bir hayat deneyimi sunma hedefiyle, uluslararası HCA ve IFTTT gibi IoT platformları ile çalışıyoruz. Bu şekilde, cihazlar ile hizmetler arasında enerji yönetimini kolaylaştıracak akıllı senaryolar oluşturulmasını da mümkün hale getirmiş oluyoruz. Örneğin, enerji tüketimini yönetmenin ilk adımı, bu tüketimin ölçülmesinden geçiyor. Akıllı Fatura (The Easy Bill) dijital hizmeti sayesinde, Vestel kablosuz haberleşme teknolojili klimaların enerji tüketimi takip edilebiliyor. Bu sayede enerji kullanımı hedeflenen fatura miktarının yüzde 80’ine ulaştığında kullanıcıya uyarı bildirimi gidiyor. Fatura limiti aşıldığında ise akıllı klima otomatik olarak tasarruf moduna geçerek, enerji tüketimini azaltıyor.”

     

    Çevre dostu çamaşır ve çamaşır kurutma makineleri

    Kendi faaliyetlerinin yanı sıra bireylerin de sürdürülebilir bir dünyaya katkı sağlamaları için çevreci teknolojiler geliştiren Vestel, bu ürünleri IFA 2022’de görücüye çıkardı. Vestel’in standında yer alan, çamaşırdan suya geçen mikro düzeydeki elyaf parçacıklarını filtreleyerek, tahliye edilen su ile atılmalarını önleyen Mikrofiber Filtreli Çamaşır Makinesi dikkat çekiyor. Su kaynaklarını ve canlıların sağlığını koruyan bu teknoloji ile Vestel, doğal kaynaklar üzerindeki baskının azaltılmasını hedefliyor.

     

    Su ve deterjan karışımını, tambur içinde 20 farklı noktadan çamaşırın üzerine püskürten Hydroboost teknolojili çamaşır makinesi ise farklı programların sürelerini kısaltma ve yük kapasitelerini artırma faydaları ile su ve zaman tasarrufu sağlıyor.

    Dose-On teknolojili çamaşır makinesinde ise her yıkamadan önce yumuşatıcı ve deterjan eklemeye ihtiyaç kalmıyor. Çamaşırın kirliliğine ve yüküne göre deterjan ve yumuşatıcı dozajını otomatik ayarlayan bu teknoloji, kullanıcıların hayatını kolaylaştırırken ekstra kimyasal kullanımının da önüne geçiyor. 

     

    Ek kimyasal dezenfektan maddeler kullanmak istemeyen kullanıcılar için çamaşırlarda yüksek düzey hijyen sağlayan, UV-C ışınları ile bakteri ve virüsleri ortadan kaldıran PureBeam+ teknolojisi ise hem su tasarrufu sağlıyor hem de ekstra kimyasal kullanımını engelliyor.

     

    Çamaşır kurutma makinelerinde ise Sonic Steam teknolojisinin yardımıyla, çamaşıra nüfuz eden buhar kırışıklıklar azaltılırken (2 kat daha az kırışıklık), hijyenik, tazeleme ve kolay ütüleme imkanı da sağlanıyor. Cross Dry teknolojisi ile de kullanıcılara geleneksel sistemlere kıyasla yüzde 30 daha hızlı kurutma süresi sunuluyor. Ayrıca su geri kazanım özelliği ile kurutma makinesinde toplanan su, çamaşır makinesinde kullanılabiliyor. Böylece, kullanıcılar su tasarrufu yapabiliyor. 

     

    A+++ – 20 Enerji Sınıfı Çamaşır Kurutma Makinesi en çevre dostu soğutucu gazlardan biri olan R290 kullanıyor. R290 soğutucu gazının global ısınmaya neden olma potansiyeli, diğer soğutucu gazlardan 500 kat daha az olma özelliğinde. 

     

    7 ila 14 kg kapasiteye sahip G Serisi çamaşır makineleri yeni tambur modeli, yeni yan panel ve yeni yıkama teknolojileri içeriyor; ayrıca yüzde 20’ye varan enerji tasarrufu sunuyor. Ayrıca, bu serinin modern ve şık tasarımlı kontrol panelleri de kullanıcılara kolaylık ve eşsiz bir çamaşır yıkama deneyimi sunuyor. Sürdürülebilirlik, G serisinin ana temalarından birini oluşturuyor. 

     

    Daha az deterjan, daha ekonomik yıkama

    Vestel, bulaşık makinesi segmentinde çevre ve kullanıcı dostu Dose-on teknolojisini hayata geçiriyor. Bu teknoloji, her seferinde deterjan eklemeye gerek kalmadan yıkama yaparken, kir düzeyini algılayıp deterjan kullanımını otomatik olarak düzenliyor. Bölyece Dose-on teknolojisi, kimyasal kullanımını düşürerek hem doğaya verilen zararı azaltıyor hem de ekonomik yıkama fırsatı sunuyor.

     

    Negatif iyonlar ile koku önlemenin yanı sıra, Vestel Bulaşık Makineleri içeride mümkün olan en iyi hijyen koşullarını oluşturmak üzere UV teknolojisi ile de donatılıyor. Vestel’in en son PureBeam Pro+ teknolojisi ile üçüncü sepet alanında yarattığı steril alanda ise cep telefonları, anahtarlar, kredi kartları vs. gibi tüm kalemler de su kullanmaksızın sterilize edilebiliyor. Ayrıca barındırdığı SonicWash teknolojisi ile de saatler, gözlükler ve mücevher gibi ürünler de mevcut yıkama özelliklerini sınırlamaksızın bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Auto Clean Filter Teknolojisine sahip olan Vestel Bulaşık Makinesinelerinde ise mikrofiltre etrafına yerleştirilen yeni bir püskürtme sistemi ile kullanıcının mikrofiltre temizleme sıklığı azaltıldı. Piyasaya yeni sunulacak olan Auto Glass Safe bulaşık makinesi ise suyun sertlik ayarlarını otomatik olarak kendisi yaparak, zaman içinde cam eşyalar üzerinde meydana gelen aşınmanın da önüne geçiyor. Vestel’in IFA’da tanıttığı Self Heating teknolojisi ise bulaşık makinelerindeki durulama suyundan gelen ısıyı kullanarak kurutma performansını artırıyor. 

     

    Gıda israfını önleyen akıllı buzdolapları

    Vestel’in gıda israfını önlemeye yönelik yeni envarter takip teknolojisi Full Indoor buzdolabı kapağının içerisindeki ürünlerin takibini yapıyor. Full Indoor sisteminde bulunan EggMinder teknolojisi, buzdolabındaki yumurtaların raf ömrünü ve miktarını takip ederek, yumurtaların geriye kalan raf ömrüne göre yeşil, sarı ve kırmızı olmak üzere üç farklı renk ile bilgilendirme yapıyor. IntelliShelf teknolojisi ise buzdolabı kapağının içerisindeki raflarda yer alan ürünlerin ağırlığını, tazeliğini ve son kullanma tarihlerini takip ediyor. Kullanıcılar ürünlere dair bu bilgileri Vestel Evin Aklı ve VeeZy uygulamaları üzerinden veya raftaki LED göstergeler üzerinden takip edebiliyor.

     

    VitaMod teknolojisi ise güneş ışığını taklit ederek, buzdolabındaki sebzelere tazelik veriyor. VitaMod teknolojisi ile sebzelerin içeridiği C vitamin ve antioksidan aktiviteleri yüksek seviyelerde tutularak, tazelikleri daha uzun süre korunabiliyor. FreshCheck koku sensörü ise buzdolabındaki meyve ve sebzelerin olgunlaşma sürecini takip ederek, tazelik düzeyleri hakkında kullanıcıları bilgilendiriyor. 

     

    Vestel’in diğer gıda israfını önleyen VacuumJar ve VacuumBag ürünleri de 8 kat daha uzun raf ömrü sağlıyor. Vakum torbası özelliği, kullanıcılara artan yemekleri vakumlayarak taze ve sağlıklı tutma imkânını sunuyor. VacuumJar teknolojisi ise kavanoz gibi saklama kaplarında yer alan sıvı gıdaları vakumlayarak uzun süre taze olarak depoluyor.

     

    Geri dönüştürülmüş ankastre fırın ve ocak

    Vestel’in IFA’da öne çıkan ürünlerinden biri de geri dönüştürülmüş ankastre fırın ve ocak. Bu ürünlerde kullanılan ve üretimi Vestel tarafından gerçekleştirilen tüm plastik parçalar, yüzde 100 geri dönüştürülmüş plastik hammaddeden üretildi. 60cm gazlı ankastre cam ocakta, geri dönüştürülmüş metalden ocak ızgarası, geri dönüştürülmüş cam pişirme yüzeyi ve geri dönüştürülmüş alüminyum yanıcılar kullanılırken, bu ürünün kumanda düğmeleri de tekstil iplik artıklarından üretildi.

     

    2021 yılında işlenmemiş plastik kullanımını 5.338 ton azalttı

    İklim değişikliği ile birlikte, dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biri olan plastik kirliliğinin azaltılması konusunda da üzerlerine düşeni yaptıklarını söyleyen Erdoğan, “2020 – 2023 yılları arasında, Türkiye’deki İş Dünyası Plastik Girişimi’nin (İPG) bir parçası olarak 10.799 ton plastik azaltmayı taahhüt etmiştik. Bu konudaki faaliyetlerimizi ürünlerimizdeki plastik kullanımını sadece azaltmak değil, mümkün olan yerlerde tamamen son vermek üzere sürdürüyoruz. Bu çalışmalarımız sonucunda da 2021 yılı içinde işlenmemiş plastik kullanımını 5.338 ton azaltarak önemli bir başarıya imza attık” dedi.

     

    Sürdürülebilir ambalajlarla döngüsel ekonomiye katkı

    Çevre üzerindeki etkiyi en aza indirme hedefi doğrultusunda ambalaj tasarımında sürekli olarak düzenlemeler yaptıklarını söyleyen Erdoğan, belirli ürünlerde yastıklama malzemesi olarak kullanılan EPS yerine oluklu mukavva kullanımına da geçtiklerini belirtti. Vestel’in CEO’su şöyle konuştu: “EPS’in üretiminde oluklu mukavvaya göre 3,5 kat daha fazla enerji tüketilmesinden ötürü, bu iyileşme enerji tüketimini de azaltıyor. 2021 yılında, EPS kullanımını 64 ton azaltırken, oluklu mukavva kullanımını taahhütlerimiz doğrultusunda daha da artırmayı hedefliyoruz. Vestel olarak, tamamen geri dönüştürülmüş kağıtlardan elde edilen FSC Recycled (Geri Kazanılmış) sertifikalı karton ambalaj programımız ile de sorumlu kağıt tedariki taahhüdümüzü genişletmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda, biyoçeşitlilik ve doğal kaynaklarda net azalma yaşanmaması için dünyadaki ormanların sorumlu yönetimini destekliyor, bu sayede döngüsel ekonomiye katkıda bulunuyoruz. 2021 yılında 19.791 ton geri dönüştürülmüş karton kullanarak 336.441 ağacın kesilmesinin önüne geçtik.”

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • 30. WorldFood Istanbul Kapılarını Açtı: İHBİR’in 2022 İhracat Hedefi 13 Milyar Dolar

    30. WorldFood Istanbul Kapılarını Açtı: İHBİR’in 2022 İhracat Hedefi 13 Milyar Dolar

    Gıda ürünleri ve teknolojileri alanının merakla beklenen uluslararası iş birliği platformu olan WorldFood Istanbul, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde başladı. 4 Eylül’e kadar sürecek, yerli ve yabancı katılımcı ve ziyaretçileri ağırlayacak fuarda, sektörün 2023 Yol Haritası; TAGEM, İHBİR, TİM ve İstanbul Yaş Sebze Meyve İhracatçıları Birliği’nin katıldığı Başkanlar Oturumu’nda kamuoyuna duyuruldu. İHBİR 2022’de ihracat hedefini 13 milyar dolar olarak açıklarken, İstanbul Yaş Sebze Meyve İhracatçılar Birliği Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle ortaya çıkan gıda milliyetçiliğine dikkat çekti.

     

    Hyve Group’un tarafından düzenlenen WorldFood Istanbul Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı, TÜYAP’ta kapılarını açtı. Gıda sektörünün buluşma noktası olan fuar, açılış gününde Türk gıda sektöründeki son ürün, hizmet ve teknolojilerin sergilenmesine öncülük ediyor.

     

    WorldFood Istanbul 2022; İHBİR ile olan güçlü iş birliği ve ihracatta oldukça etkin bir rol oynayan Alım Heyeti Programı çerçevesinde Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri (MENA), Balkan ülkeleri, CIS ülkeleri, Güney & Kuzey Amerika ülkeleri, Güneydoğu Asya gibi önemli bölgelerden ağırlıklı olmak üzere 77 ülkeden 600'den fazla davetli satın alma profesyonellerini bu yıl da ağırlıyor.

     

    WorldFood Istanbul, 4 Eylül tarihinde sonra erecek; gıda sektörünün her alanından katılımcı ve ürünlerinin yer aldığı, oldukça geniş bir ürün yelpazesini hem satın almacılar hem de ziyaretçilerle buluşturuyor. Toplamda 25 ülkeden 800’e yakın katılımcı fuarda 2 binin üzerinde markayı tanıtırken, üretim ve pazar hacimlerini geliştirmek için yeni anlaşmalara imza atıyor. 

     

    “Gıda Dünyasının Türkiye Buluşması” niteliği taşıyan ve bugüne kadar Türk gıda sektöründeki en son ürün, hizmet ve teknolojilerin sergilenmesine öncülük eden WorldFood Istanbul, oturumlarını yanı sıra konferans programıyla da sektördeki değişime ve gelişime öncülük ediyor.

     

    Başkanlar Oturumu, Sektörün Yarınını Konuştu

    WorldFood Istanbul ile klasikleşen, fuarın etkinlik ve konferans programının açılışını gerçekleştiren Başkanlar Oturumu, “İhracatın Kalbindeki Sektör Gıda ve 2023 Yol Haritası” başlığı ile sektörün yol haritasını belirledi. Bloomberg HT Tarım Editörü İrfan Donat yönetiminde düzenlenen oturumda; YeniÇiftçi Platformu Kurucu Başkanı Emrah İnce, İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, TİM YK Üyesi ve İstanbul Yaş Sebze Meyve İhracatçılar Birliği Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu ile T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı TAGEM Hayvan Sağlığı, Gıda ve Yem Araştırmaları Dairesi Başkanı Ramazan Bülbül, 2023 yılı için beklentileri, öngörüleri ve atılması gereken adımları paylaştı.

     

    İHBİR’de 2022 Hedefi: İhracatta yüzde 30 Büyüme ile 13 Milyar Dolar

    Oturumda ilk olarak söz alan İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, bin 500 üretici ve ihracatçı firmayı temsil ettiklerini hatırlatırken, İHBİR’in adeta bir navigasyon hizmeti sunarak, üreticiler için ihracat haritasını oluşturduğunu söyledi. 2021 yılında ilk aylarında yaşanan düşüş grafiğinin yerini beşinci ayının ardından çıkış ivmesine bıraktığını hatırlatan Taycı, sözlerini şöyle sürdürdü: 

     

    “2022 yılında, bugüne kadar Türkiye’de neler yaşadığımızı değerlendirirsek, Türkiye’nin avantajlı bir pozisyona sahip olduğunu belirtmek isterim. Değişen tedarik zinciri ve lojistik zorluklar sebebiyle Çin’den gelen malların maliyeti 14-15 bin dolara ulaştı. Orta Doğu’ya gelen gemilerin istasyon sayısının artmasından nedeniyle geliş süresi olağan sürenin 3 katına ulaştı. Bu süreçler, tedarikçileri yeni arayışlara sevk etti. Ülkemizde, Avrupa’ya kıyasla iş gücünün maliyetlerinin daha az olması, ilgi ve alakayı lehimize artırdı. Konjonktürel bir rüzgarı arkamıza aldık. Şu an sahip olduğumuz avantajı kalıcı hale getirmemiz gerekiyor; çabamız bunun için. Bu anlamda fuarlar önemli bir parametre. İHBİR olarak Türkiye’de büyük bir fuar yaratmak istiyoruz. Bu nedenle de WorldFood Istanbul’a desteğimizi açıkladık. Üyelerimiz ve katılımcılarımızın stantlarına baktığımızda, fuarın çok güzel geçtiğini söyleyebilirim. İHBİR olarak bu yıl elde edeceğimiz rakamlarla, bir önceki yıla göre 30 büyüme elde ederek, 13 milyar dolarlık ihracatla yılı kapatma hedefindeyiz.”

     

    Rusya-Ukrayna Savaşı, Gıda Milliyetçiliğini Öne Çıkardı

    TİM Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Yaş Sebze Meyve İhracatçılar Birliği Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, pandeminin tarım ihracatının önemini gösteren bir gelişme olduğunu, pandemi ile birlikte kırsala dönüşü getirdiğini hatırlattı.

     

    Türkiye’nin pandemi sonrasında çok önemli tedarikçi konumuna geldiğini belirten Mutlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

     

    “İklim krizi, ülkemiz için rakiplerimiz nezdinde üstünlüğümüzü ortaya çıkardı. Avrupa ve Rusya için güvenilir ve sürdürülebilirlik başlıklarında çok önemli bir tedarikçi olduk. Örneğin; Çin pandemi sonrası ulaşılamaz oldu.”

     

    ABD’nin ekonomik gücüne rağmen çiftçiye çok destek verdiğini, savaş sonrası en önemli konunun gıda milliyetçiliği olduğunu belirten Mutlu, “İklim krizinin gelişim süreci, Türkiye’nin, Rusya ve Avrupa nezdinde mevcut tedarikçi pozisyonu daha da güçlenecek.” sözleri ile, Türkiye’nin tedarikçi pozisyonunda yakaladığı ivmeyi Uzak Doğu pazarı ile sürdürebileceğine işaret etti.

     

    TAGEM: “Türkiye, TAGEM Sayesinde Tohumda Kendisine Yeter Duruma Geldi” 

    Ardından söz alan T. C. Tarım ve Orman Bakanlığı, TAGEM Hayvan Sağlığı, Gıda ve Yem Araştırmaları Dairesi Başkanı Ramazan Bülbül, Ar-Ge ve inovasyon faaliyetleri yürüten bir kurum olarak, 49 enstitü ile 37 ilde 67 lokasyonda faaliyet yürüttüklerini paylaştı.

     

    Alanında şu an Türkiye’nin en büyük, dünyanın ise 10’uncu büyük AR-GE kurumu olduklarını belirten Bülbül, sözlerine şöyle devam etti:

     

    “Yaklaşık 600’ü doktoralı olmak üzere 2 bin 200 civarında yüksek lisans programını tamamlamış, 200’ü de yurt dışında doktora yapan personelimiz mevcut. Gelişmiş ülkelerde Ar-Ge çalışmalarının yüzde 50’sini özel sektör karşılar. Türkiye’de bu devlet kanalıyla yapılıyor. Devletin destek oranı yüzde 84. TAGEM’in tohum konusunda efsane bilgileri yıktı ve bugün, faaliyetlerimiz sayesinde, Türkiye tohumda kendisine yeter bir duruma gelmiştir. İsrail’den tohum aldığımız söylenir ama şu anda oraya tohum satıyoruz.”

     

    Tarımda Girişimci Ekosistemi Desteklenmeli

    Türkiye’de tarımsal teknolojinin Ar-Ge’sinin yüzde 85’inden kamunun mesul olmasının ya da kamu tarafından sırtlanmasının iyiye işaret olmadığını belirten YeniÇiftçi Platformu Kurucu Başkanı Emrah İnce, “Dünyada tarım teknolojileri ile ilgili girişim ekosistemi 4 milyar dolara ulaştı. Son 7 yılda tarım ve gıda teknolojilerine 100 milyar dolar yatırım yapıldı. Burada üzerimize düşen, büyük şirketlere düşen, girişimci ekosisteminin desteklenmesidir. Bu alandaki girişimlerin önü açılarak, büyütülmelidir.” sözleri ile tarım girişimcilerine pozitif ayrımcılık uygulanması gerektiğinin altını çizdi.

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Madenciler yenilenebilir enerji için faizsiz kredi istiyor

    Madenciler yenilenebilir enerji için faizsiz kredi istiyor

    Maden ihracatçıları yenilenebilir enerji yatırımları konusunda sıfır ya da düşük faizli finansman desteği talep etti. Maden ihracatçıları elektrik ve doğal gaza gelen zamlar sonrası yenilenebilir enerjinin öneminin daha da arttığına dikkat çekti.

     

    Ege İhracatçı Birlikleri’nde basın toplantısı düzenleyen Türkiye İhracatçılar Meclisi Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Rüstem Çetinkaya, madencilik sektörünün en önemli üç girdisinin akaryakıt, elektrik ve işçilik giderleri olduğunu, sektör olarak enerji maliyetlerini düşürmek için yenilenebilir enerji yatırımlarına yöneldiklerini kaydetti.

     

    Türkiye’nin dört bir tarafında yatırımları olan madencilik firmalarının yenilenebilir enerji yatırımı yapmak istediğinin altını çizen Çetinkaya, “Son elektrik ve doğalgaz zamları bekleniyordu, oranları ile ilgili farklı değerlendirmeler vardı. Zamlar sürpriz olmadı. Dolardaki artışın enerji maliyetlerine yansıyacağı aşikâr. Kendi kendine yeterli bir sanayi lazım. Bu kapsamda yenilenebilir enerji için ucuz finansman sağlanmalı. Gerektiğinde proje bazlı çok düşük faizli, hatta faizsiz finansman modelleri geliştirilmeli” şeklinde konuştu.

     

     

    İhmal edilen pazarlara odaklandık

    Türkiye’nin doğal taş ihracatında uzun yıllardır lider pazar konumunda olan Çin Halk Cumhuriyeti’ne ihracatın 2017 yılında 945 milyon dolar seviyesinde iken, 2022 yılı sonunda 450 milyon dolarda kalmasının beklendiği, bu durumun sektörü nasıl etkileyeceği ile ilgili bir soru üzerine Maden Sektör Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya şöyle konuştu: “Çin’e ihracat azalıyor ama ABD pazarında ciddi bir artış söz konusu. Bu durum pazar çeşitliliğinin gerekliğini ortaya koyuyor. Büyük ekonomiler için bir öngörüde bulunmak mümkün, ancak Çin için bir öngörüde bulunamıyoruz. Ekonomistlerde bulunamıyor, Çin’de seçim belirsizliği var. Çin’in gayrimenkul devi Evergrande krizi söz konusu. Bütün bunlara rağmen Çin pazarında dibi gördük, daha makul seviyede olacağız. Bu süreçte diğer pazarlara odaklandık. Hindistan pazarında belli noktaya geldik. İhmal ettiğimiz pazarlara odaklanıldı. Ancak Çin’de eski seviyelere ne zaman gelinir öngörüde bulunmak zor.”

     

     

    Türkiye ile Suudi Arabistan arasında son dönemde siyasi ilişkilerde olumlu gelişmelerin ihracat rakamlarına da pozitif yansımasını beklediklerini dile getiren Çetinkaya, Suudi Arabistan’a doğal taş ihracatında geçtiğimiz yıllarda 150 milyon dolar seviyesini yakaladıklarını, önümüzdeki süreçte Suudi Arabistan’a doğal taş ihracatının bu seviyelere çıkmasını umduklarını vurguladı.

     

     

    5 birlik maden sektör kurulunda güç birliğinde olacak

    Türkiye İhracatçılar Meclisi bünyesinde 27 ana ihracatçı sektör bulunduğunu anlatan Çetinkaya, Maden Sektör Kurulu’nun madencilik sektörünün resmi temsilcisi olduğunu, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği, Ege Maden İhracatçıları Birliği, Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği ile birlikte gönüllülük esasına göre Maden Sektör Kurulunda yer alan Denizli İhracatçılar Birliği ve Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği ile birlikte 5 ihracatçı birliğinin madencilik sektörünün sorunlarının çözümü için aktif olarak görev yapacağını sözlerine ekledi.

     

     

    Alimoğlu: “Maliyetlerimiz iğneden ipliğe artacak”

     

     

    Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, 2022 yılının ocak-temmuz döneminde yüzde 16’lık artışla 612 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiklerini, bu ihracatın 457 milyon dolarlık büyük diliminin doğal taş ihracatı olduğunu ifade etti.

     

     

    Türkiye’nin doğal taş ihracatının 2022 yılı Ocak- Temmuz döneminde 1 milyar 208 milyon dolar olduğunu aktaran Alimoğlu, “Türkiye Geneli toplam doğaltaş ihracatının yüzde yüzde 38’i Ege Maden İhracatçıları Birliğinden gerçekleşti. Bu dönemde Türkiye Geneli doğaltaş ihracatında işlenmiş ürünler ihracatı yüzde 69 olurken, EMİB’in işlenmiş ürün ihracatı yüzde 80’e çıktı. İşlenmiş ürünler başta olmak üzere, doğaltaş ihracatımızı artırmak için üyelerimizle yaptığımız faaliyetlere hız kazandırdık. Bu çerçevede 26 firmamızla, Yeni Dönem Doğaltaş Pazarlama ve Strateji Geliştirme isimli UR-GE projemizi başlattık ve firmalarımızın ihtiyaç analizi çalışmalarını tamamladık. Kısa süre içerisinde yine bu firmalarımızla yurtdışı pazarlama faaliyetlerine başlayacağız” şeklinde konuştu.

     

     

    Ekonomilerin güçlü olmasını en büyük beklentimiz

     

     

    Elektrik ve doğalgaza 1 Eylül itibariyle gelen yüzde 50 zam sonrasında üretim maliyetlerinin iğneden ipliğe artacağı tespitinde bulunan Alimoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Girdi maliyetlerimizi nihai ürün fiyatlarına yansıyamıyor. Üretici fiyatlarındaki artış yüzde 150’yi bulmuşken, Tüketici fiyatlarındaki artış yüzde 80’lerde kalmış durumda. Bu tablo sürdürülebilir değil. Finansmana erişimde yaşadığımız zorluklar başka bir sorun. Reeskont kredileri bir var bir yok. Faizler almış başını gitmiş. Bütün bunlara ilave küresel piyasalarda bir resesyon beklentisi her geçen gün güçlü bir şekilde artıyor. Ekonomiler güçlü olduğunda madene talep güçlü oluyor, ekonomiler kan kaybettiğinde madenlere talep bıçak gibi kesiliyor. Tabir yerindeyse ekonomiler nezle olduğunda, madenciler zatüre oluyor. O nedenle ekonomilerin güçlü kalması en büyük beklentimiz.”

     

     

    Eylül ayının sonunda İtalya’nın Verona şehrinde düzenlenecek Marmomacc fuarı ile eş zamanlı olarak 15 üyeleriyle birlikte doğaltaş sektörel ticaret heyeti organize edeceklerini de aktaran Alimoğlu, diğer faaliyetlerini ise şöyle özetledi: “Muğla ve Afyon illerinde üye istişare toplantıları yaptık. Üyelerimizin sorunlarını birebir dinlenme şansı yakaladık. Diğer illerimiz de devam edeceğimiz bu toplantılarla üyelerimizden gelen sorunları çözebilmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu çerçevede, haziran ayının sonunda, Ticaret Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve TBMM’de madencilik sektörümüzün Bakanlık nezdinde yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak üzere girişimlerde bulunduk. Yine ağustos ayı içerisinde Madencilik platformunda yer alan kuruluşlarımızın Başkanlarıyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcımız, Şeref Kalaycı ile görüşerek sektörümüzün sorunlarına yönelik tek bir elden destek talebinde bulunduk. Tümmer Başkanlığım döneminde 17 STK bir araya gelerek oluşturduğumuz Madencilik Platformu bu dönemde güçlü bir şekilde Türk Madencilik sektörü için çalışmaya devam edeceğiz. Cevherim Sensin isimli burs projesiyle başarılı gençleri sektörümüze mühendis olarak kazandırmaya devam ediyoruz. Katma değerli ürün ihracatını artırmak amacıyla, doğal taş sektöründe mimarlar ve tasarımcılar arasında köprü görevi gördüğünü düşündüğümüz AMORF Doğal Taş Tasarım ve Üretim Yarışmasını bu yıl 3. Kez düzenliyoruz. 400’ün üzerinde başvuru aldığımız yarışmamızın ödül törenini 14 Ekim tarihinde yine Efes Antik Kenti’nde sektörümüzün gala gecesi olarak büyük bir katılımla gerçekleştireceğiz. Madenlerin hayatımızdaki önemini ortaya koymak, yeşile duyarlı üretim yaptığımızı kamuoyu ile paylaşmak amacıyla İstanbul Maden İhracatçıları Birliğimizle dönüşümlü olarak düzenlediğimiz “Hayatımız Maden Çalıştayı”nın 5.’sini 2023 yılında Afyon’da düzenleme kararı aldık.”

     

     

    Akın: “Yenilenebilir enerjide lisans bürokrasisi ortadan kaldırılmalı”

     

     

    Rusya-Ukrayna savaşı sonrasında enerji maliyetlerinin artacağı öngörüsüyle madencilik sektöründe pek çok firmanın yenilenebilir enerji yatırımlarına yöneldiği bilgisi paylaşan Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Akın, bu süreçte sektörün lisans bürokrasisine takıldığına dikkati çekti.

     

    “Lisans bürokrasisi ortadan kaldırılırsa enerjide darboğazını aşarız” diyen Akın, “Sektörün enerji ile ilgili ciddi yatırımları var. Bir çok firma rüzgar ve güneş santralleri kurdu. Hem enerji darboğazından şikayet ediliyor, hem de enerji santralı kurmak isteyenler bürokrasi ile boğuşturuluyor. Bürokrasi sorun olmaktan çıkarsa enerjide sorun olmaz. Mevzuat hazretlerini aşmamız lazım. Evet, finansmanda sıkıntı var ama bırakın finansman sorunu olmayan şirketler bu santralleri kursunlar” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Karısının boğazını keserek öldüren eş tutuklandı

    Karısının boğazını keserek öldüren eş tutuklandı

    Aydın’ın Koçarlı ilçesinde 2 ay önce evlendiği karısını boğazını keserek öldüren şahıs, sevk edildiği mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    Olay, kırsal Satılar Mahallesi’ndeki Demiroluk Yaylası mevkiinde 31 Ağustos Çarşamba günü akşam saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, M.A.’nın dedesine ait bağ evine gelen 2 aylık evli çift, henüz bilinmeyen bir nedenle tartışmaya başladı. Tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavgada sinirlenen M.A. (33), eşi Nejla Aydoğdu’nun (32) boğazını bıçakla keserek ağır yaraladı. Kavga seslerini duyan komşular, durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine bölgeye sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaptıkları kontrollerde Nejla Aydoğdu’nun hayatını kaybettiğini belirledi. Hayatını kaybeden Aydoğdu’nun cansız bedeni gerekli olay yeri incelemesinin ardından hastane morguna kaldırıldı.

    Olay sonrası jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınan M.A., işlemlerinin ardından Aydın Adliyesi’ne sevk edildi. Geniş güvenlik önlemleri eşliğinde adliyeye getirilen M.A., kendisini görüntüleyen basın mensuplarına, “Çekin, iyi çekin. Biz eşkıya değiliz, efeyiz” dedi. Adliyede hakim karşısına çıkartılan M.A. tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Gümüş kaseler çalan hırsız, polisten kaçamadı

    Gümüş kaseler çalan hırsız, polisten kaçamadı

    Muğla’nın Milas ilçesinde meydana gelen hırsızlık olayı polis ekiplerinin çalışması ile kısa sürede aydınlatılırken, olayla ilgili bir şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    Edinilen bilgiye göre, Milas’ın Şevketiye Mahallesi Manolya Caddesi üzerinde bir ikamette meydana gelen hırsızlık olayı ile ilgili olarak çalışma başlatan Milas İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Ekipleri kısa sürede hırsızın izine ulaştı. Girdiği ikametten gümüş kaseler çaldığı belirlenen şüpheli O.B. sıkı takip neticesi yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki ifade işlemlerinin ardından Milas Adliyesi’ne sevk edilen O.B. tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Köyceğiz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde devir teslim töreni yapıldı

    Köyceğiz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde devir teslim töreni yapıldı

    Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde Milli Eğitim Müdürü Fazıl Karabağ’dan boşalan makama Pınar Ortaokulu Müdürü Kerem Karahan atanırken, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde devir teslim töreni gerçekleştirildi.

    Muğla’nın Köyceğiz ilçesi Milli Eğitim Müdürü Fazıl Karabağ Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü uzmanlık görevine atandı. Köyceğiz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevine de Pınar Ortaokulu Müdürü Kerem Karahan atandı. Köyceğiz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde devir teslim töreni gerçekleşti. Köyceğiz İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak görev yapmakta olan Fazıl Karabağ, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevini Kerem Karahan’a devretti. Karabağ, “Görev yaptığım süre içerisinde bilmeyerek kırdığım mesai arkadaşlarım olmuş olabilir. Kamu yararı çerçevesinin dışına çıkmamaya özen gösterdim. Başta mesai arkadaşlarım olmak üzere hukukumuz olan herkese hakkımı helal ediyorum ve onlardan da haklarını helal etmelerini umuyorum” diye konuşarak Karahan’a kolaylıklar başarılar diledi.

    İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevini devralan Kerem Karahan ise bugüne kadar yapmış oldukları hizmetlerden dolayı Karabağ’a teşekkür ederek, başlayacak olduğu Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğündeki uzmanlık görevinde başarılar diledi.

    Törenin ardından Karabağ İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü personeli ile tek tek vedalaşırken, zaman zaman duygusal anlar yaşandı.

  • İzmir açıklarında 45 düzensiz göçmen kurtarıldı

    İzmir açıklarında 45 düzensiz göçmen kurtarıldı

    İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında Yunanistan unsurlarınca Türk kara sularına geri itilen 2 lastik bot içerisindeki 45 düzensiz göçmen kurtarıldı.

    Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri dün saat 12.45’te, Seferihisar ilçesi açıklarında lastik botlar içerisinde bir grup düzensiz göçmen olduğuna yönelik bilgi edindi. Görevlendirilen ekiplerce, Yunanistan unsurlarınca Türk kara sularına geri itildikleri tespit edilen 2 lastik bot içerisindeki 45 düzensiz göçmen kurtarıldı. Karaya çıkartılan düzensiz göçmenler, işlemlerinin ardından İl Göç İdaresi Müdürlüğüne teslim edildi.

  • Okullarda Tadilat Başladı

    Okullarda Tadilat Başladı

    Çankaya Belediyesi, eğitime verdiği desteği sürdürüyor. Bugüne kadar Çankaya genelinde 218 devlet okulunda kapsamlı tadilat yapan Çankaya Belediyesi, 2022-2023 eğitim-öğretim dönemi öncesi 17 okulda tadilat yapacak.  

     

    Çankaya ilçesinde 2014 yılından bu yana ibadethane, muhtarlık, taksi durakları ve okullara tadilat desteği veren Çankaya Belediyesi, yeni eğitim öğretim dönemi başlamadan önce 17 okulun tadilatını bitirmiş olacak. Okulların iç ve dış cephe boyası, yağmur boruları ve olukları, laminant yapımı, sınıf kapısı, merdiven basamak kaplama, demir korkuluk, yer ve duvar seramik, bordür ve andezit döşeme gibi işlerini tamamlayacak olan Çankaya Belediyesi, sağlıklı bir ortamda eğitime katkı sunmuş olacak.  

     

    GÖREVİMİZ DEĞİL DEMEDEN ÇOCUKLARIMIZ İÇİN ÇALIŞIYORUZ   

    Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, göreve geldiği 2014 yılından bu yana çocukların sağlıklı ve iyi bir ortamda eğitim alabilmesi için okul tadilatlarına önem verdiklerini belirtti. Okulların fiziki şartlarını iyileştirmek için kapsamlı tadilat, bakım ve onarım çalışmaları yaptıklarını söyleyen Alper Taşdelen, “Bu bizim görev ve sorumluğumuzda değil demeden okul yöneticileri ile birlikte hareket ederek eksikleri tespit ettik ve çalışmalara başladık. Çocuklarımız geleceğimiz, eğitim aldıkları okullarının her açıdan eksiksiz olmasını çok önemsiyoruz” ifadelerini kullandı. 

     

     

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı