Yazar: serdartash

Aydın genelinde etkili olan yağışlı havalar çiftçilerin yüzünü güldürmeye devam ederken, barajlardaki doluluk oranları da sulama sezonu için umut vermeye başladı.

Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden birisi olan Aydın’da son günlerde etkili olan yağışlar yüzleri güldürmeye başladı. Çiftçi sayısı yüksek olan illerden olan Aydın’da üreticilerin merakla takip ettiği barajlardaki doluluk oranı belli olurken yağışların olmasıyla birlikte barajlardaki doluluk oranı da her geçen gün artıyor. Sulama sezonunda zor günler geçiren çiftçiler ise bu yıldan umutlu olurken, barajlardaki doluluk oranlarının 2021 yılına göre üst seviyede olması yüzleri gülümsetti.

Aydın’ın önemli barajlarından olan Çine Adnan Menderes Barajı’ndaki 21 Aralık 2021 tarihinde yüzde 10 olan doluluk oranı 21 Aralık 2022 itibariyle yüzde 25 oldu.

Aydın genelindeki 21 Aralık 2021 tarihinde Kemer Barajı’nda yüzde 28 olan doluluk oranı 21 Aralık 2022 tarihinde yüzde 23, İkizdere Barajı’nda yüzde 12 olan doluluk oranı yüzde 14, Topçam Barajı’nda yüzde 21 olan doluluk oranı yüzde 20, Karacasu Barajı’nda yüzde 44 olan doluluk oranı yüzde 39 olarak gerçekleşti.

Sulama sezonuna kadar barajların tam kapasiteye yakın şekilde dolması bekleniyor.

Bayraklı Belediyesi Halk Konut Bilgilendirme Ofisi, vatandaşların kendi yapacakları dönüşüm projelerine verdiği danışmanlık hizmetleriyle yüzleri güldürüyor. Halk Konut projesi çerçevesinde kurulan merkezde, gerek teknik gerekse hukuki konularda vatandaşlara ücretsiz destek veriliyor.

Bayraklı’nın dört bir köşesinde, kentsel dönüşüm çalışmalarını sürdüren ve 5 mahallede revizyon imar planlamalarını tamamlayan Bayraklı Belediyesi, dönüşüm yapmak isteyen vatandaşlara desteklerini sürdürüyor. Bireysel dönüşüm projelerine ücretsiz rehberlik ederek vatandaşların yüzünü güldüren ekipler, müteahhit ve kat malikleri arasında köprü kurarak; sözleşme süreci, yasal haklar, kredi, inşaat ve ruhsatlandırma aşamaları için bilgilendirme yapıyor. Bu çerçevede özellikle İzmir depremi sonrası tüm imkanlarını seferber ederek bilgilendirme ofisleriyle vatandaşların yanında olan belediye, ağustos ayında kurulan Halk Konut Bilgilendirme Ofisi aracılığıyla da depremzedeleri yalnız bırakmadı.

Büyükşehir Belediyesi, İzbeton, Ege Şehir ve Baybel AŞ. tarafından depremzedeler için başlatılan Halk Konut projesi çerçevesinde kurulan ofis ile bu süreçte, 5 bin 120 kişi merkezi ziyaret etti, 102 bina için bilgilendirme toplantısı gerçekleşti. Merkeze müracaat eden vatandaşlar, büyükşehir ve Bayraklı belediyelerinin garantörlüğü ile yüzde 30 indirimli inşaat malzemesi alma hakkından faydalandı. 30 kooperatif kurularak birinin inşaatına başlandı. Yıl boyunca süren çalışmalar sonunda 122 bin metrekarelik inşaatın tamamlanacağı ifade edildi. Yeni yıl itibarıyla da 550 parsel ve 67 dükkan yapımı ile 9 yapının daha inşaatına başlanacağı belirtildi.

Halk Konut Bilgilendirme Ofisini ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgi alan Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal da, “Bayraklımızı yarınlara hazırlamak ve daha yaşanabilir bir ilçe oluşturmak için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Bir yandan ilçemizin büyük bölümünde imar revizyon planlarımızı tamamlarken bir yandan da özellikle deprem sonrası yeniden evlerini yapmak isteyen yurttaşlarımıza destek oluyoruz. Deprem sonrası riskli yapıların dönüşümünde ya da bireysel dönüşüm projelerinde vatandaşlarımızı mağdur etmemek, yasal mevzuatlar hakkında doğru bilgiye ulaşmalarını sağlamak için kurduğumuz bilgilendirme ofisimize, ihtiyaç duyan tüm vatandaşlarımızı bekliyoruz” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığının “Mutlu Aile Mutlu Çocuk” sloganıyla hayata geçirdiği “Aile Okulu Projesi” çerçevesinde İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okullarda yürütülen yoğun çalışmalar neticesinde 35 bin 760 aileye ulaşıldı. Hedefin ise 50 bin aileye ulaşmak olduğu belirtildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünce yürütülen “Aile Okulu Projesi” çerçevesinde İzmir’de bin 450 kurs açıldı. Ailelerin ve toplumun sağlığının korunmasına katkı sağlamak, aile içi ilişkiler, ev yönetimi ve çocukların davranış yönetimlerine rehberlik edilmesi gibi amaçlar yer aldığı “Aile Okulu Projesi” çerçevesinde 35 bin 760 aileye ulaşıldığı, hedefin ise 50 bin aileye ulaşmak olduğu belirtildi.

2022-2023 Eğitim-Öğretim Yılı Okul Sporları faaliyet takviminde yer alan Okullar Arası Badminton İl Birinciliği üç gün boyunca süren çekişmeli müsabakalar ile sona erdi.

Aydın Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı Efeler Atatürk Spor Salonu’nda düzenlenen Okullar Arası Gençler Badminton İl Birinciliği Müsabakaları erkeklerde 6 okuldan 30 sporcu, kızlarda ise 5 okuldan 25 sporcunun birincilik mücadelesine sahne oldu. Kızlar ve erkekler kategorilerinde devam eden müsabakalara sporseverlerin ilgisi yoğun olurken, tribünleri dolduran öğrenciler sahada mücadele eden arkadaşlarını maç boyunca yalnız bırakmadı.

Çekişmeli görüntülere sahne olan müsabakalar sonunda; Genç Kızlar Kategorisinde İncirliova Spor Lisesi birinci, Koçarlı Anadolu Lisesi ikinci, Koçarlı Mustafa Keziban Küçükoğlu Mesleki Teknik Anadolu Lisesi üçüncü, Abdülhamid Han Mesleki Teknik Anadolu Lisesi dördüncü oldu. Genç Erkekler Kategorisinde ise İncirliova Spor Lisesi birinci, Mimar Sinan ikinci, Koçarlı Anadolu Lisesi üçüncü, Efeler Atatürk Anadolu Lisesi dördüncü oldu.

Müsabakalar sonunda dereceye giren takımlar için düzenlenen ödül töreninde sporculara kupa ve madalyaları Spor Şube Müdürü, Okul Sporları Müdürü ve spor temsilcileri tarafından verildi. Kızlar ve erkekler kategorilerinde dereceye giren takımlar yapılacak grup müsabakalarında Aydın’ı temsil edecek.

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) ev sahipliğinde gerçekleşen Türkiye Üniversiteler Arası Voleybol Bölgesel Lig Müsabakaları ödül töreni Binali Yıldırım Spor Salonu’nda gerçekleşti.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan müsabakaların ödül törenine; ADÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Aydın, Spor Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Çağatay Dereceli, Sağlık, Kültür ve Spor (SKS) Daire Başkan V. Faruk Uludağlı ve Federasyon temsilcileri ile öğrenciler katıldı.

ADÜ Binali Yıldırım Spor Salonu ve GSB Mimar Sinan Spor Salonu’nda gerçekleşen müsabakalarda; Kadın A Grubunda ADÜ birinci olurken, müsabakaların ikincisi Dokuz Eylül Üniversitesi, üçüncüsü ise İzmir Ekonomi Üniversitesi oldu.

Kadın B Grubunda gerçekleşen müsabakaların birincisi Yaşar Üniversitesi olurken, ikincisi Muğla Sıktı Koçman Üniversitesi, üçüncüsü ise İzmir Demokrasi Üniversitesi oldu.

Erkek A ve B Grubunda gerçekleşen müsabakalarda ise ADÜ birinci, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ikinci ve Pamukkale Üniversitesi üçüncü oldu.

Binali Yıldırım Spor Salonu’nda gerçekleşen kupa töreninde; müsabakalarda birinci olanlara ödüllerini ADÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Aydın ve Federasyon temsilcisi Erkan Günay verirken, ikinci olanlara ödüllerini Spor Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Çağatay Dereceli ve SKS Daire Başkan V. Faruk Uludağlı, üçüncü olanlara ise ödüllerini Voleybol Aydın İl Temsilcisi Ali Köylüoğlu ve SKS Spor Şube Müdürü Orhan Çınar verdi.

TFF 2. Lig Kırmızı Grup’ta yer alan Bucaspor 1928’in golcü oyuncusu Erhan Çelenk, 13 golle takımın en skorer oyuncusu konumunda bulunuyor. Sarı-lacivertlilerin başarılı oyuncusu Erhan Çelenk, “Hedefim gol kralı olmak değil, şampiyonluk yaşamak” dedi.

Bucaspor 1928 golcü oyuncusu Erhan Çelenk, TFF 2. Lig Kırmızı Grup’ta yer alan Bucaspor 1928’deki hedeflerini İhlas Haber Ajansı’na (İHA) değerlendirdi. Tek istediklerinin şampiyonluk yaşamak olduğunu söyleyen Çelenk, kulübe de bunun için geldiğini vurguladı. Bucaspor 1928’in 33 yaşındaki oyuncusu, “Kendimi gelecek sezon Spor Toto 1. Lig’de oynayacakmış gibi hazırlıyorum” şeklinde konuştu.

“Buraya gelirken hedefim şampiyonluktu, gol kralı olmam önemli değil”

Hedefinin şampiyonluk olduğunu aktaran Erhan Çelenk, “Buraya gelirken hedefim şampiyonluktu, gol kralı olmam önemli değil. Takımımıza katkım olsun diye uğraşıyorum. 13 gol ve 5 asistlik katkı verdim. Önemli olan ilk yarıyı lider olarak bitirmemizdi, o da oldu. Gol kralı olayım düşüncesi sezon başında hiç aklımda yoktu. Öyle bir düşüncem olsa takımdaki penaltıları da ben atardım, hatta arkadaşlarım kullanmamı dahi istiyor. Fakat benim için takımın kazanması daha önemli, bizim buradaki hedefimiz şampiyonluk” ifadelerini kullandı.

“Kendimi gelecek sezon Spor Toto 1. Lig’de oynayacakmış gibi hazırlıyorum”

Kendini gelecek sezon Spor Toto 1. Lig’de oynayacakmış gibi hazırladığını belirten Çelenk, sözlerine şöyle devam etti:

“Erzurumspor FK’da yaşadığım en golcü sezonumu bir sakatlık veya aksilik olmazsa geçeceğimi düşünüyorum. Sezon başında Manisa FK’dan geldim. Orada 1 maça da çıkmıştım. Daha sonra Bucaspor 1928’e transfer oldum. Başkanımızın beni ne kadar çok istediğini biliyorum. Burayı çok istediğim için hangi lig olması önemli değil, direkt olarak geldim. Kendimi gelecek sezon Spor Toto 1. Lig’de oynayacakmış gibi hazırlıyorum.”

Ege Genç İş İnsanları Derneğinin (EGİAD) aktif ve fahri üyeleri ile basın mensuplarının bir araya geldiği EGİAD yeni yıl kutlaması, yoğun katılımla gerçekleşti.

Ege Genç İş İnsanları Derneğinin (EGİAD) yeni yıl kutlaması, EGİAD Sosyal Kültürel Etkinlikler Merkezi Tarihi Portekiz Sinagogu ESKEM’de yapıldı. Etkinlikte, derneğin kurumsal hafızasını temsil eden fahri üyelerle, derneğe dinamizmi taşıyan aktif üyeler ve basın mensupları bir araya geldi.

Programın açılışında konuşan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, bu sene pandemiyi geride bırakmış olmanın etkisiyle yüz yüze faaliyetlere önem verdiklerini belirtti. Yelkenbiçer, üyelerin birbirleriyle kaynaşması, ortak iş yapma kültürünün geliştirilmesi ve iş insanına dokunan çalışmalar yürütmeye önem verdiklerini kaydetti. 2022’de 70 yeni üyenin EGİAD ailesine katıldığını ve bunun 32 yıllık EGİAD geçmişindeki en yüksek katılım sayısı olduğunu vurgulayan Yelkenbiçer, yeni üyelerin entegrasyonu için farklı etkinlikler düzenlediklerini; fakat yılbaşı etkinliğinin ayrıca bu amaca da hizmet ettiğini vurguladı. 2022 yılının EGİAD açısından dolu dolu geçtiğini vurgulayan EGİAD Başkanı Yelkenbiçer, “İş dünyası olarak 2023 yılının tüm insanlığa ve ülkemize barış, sağlık, huzur, kazanç ve mutluluk getirmesi dileğiyle herkesin yeni yılını kutluyorum” dedi.

Rodos İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, Türklere karşı Rodos ve İstanköy’de asimilasyonun ötesinde ‘kültürel soykırım’ uygulandığını söyledi.

Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos seferinin 500’üncü yılı nedeniyle Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinde “Rodos ve Onikiada’da Türk Varlığının 500’üncü Yılı” başlıklı bir sempozyum düzenlendi. Türk Tarih Kurumu ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen sempozyumda konuşan Rodos İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, “Bir kültürel soykırım uygulanmaktadır Rodos ve İstanköy’de Türklere karşı. Bu kültürel soykırımı gerçekleştirmek için çeşitli yöntemler uygulanmaya başlandı. Bunların en önemlisi kültür ve eğitim politikalarıdır. Rodos ve İstanköy’de iki dille birlikte Türkçe öğrenim gören okullar 1972 yılından itibaren kapatılmıştır. Türk okullarının kapatılması adalarda kültürel kimliği korumada zor durumda bırakmıştır. Günümüzde Türk çocuklarımız Yunanistan’ın devlet okullarına gidebilmekte, ancak din derslerinden muaf tutulmalarına karşın kendi dinlerini de öğrenme haklarından mahrumlardır. Çünkü burada bir ikilem yaşanmaktadır. Bir yandan Rodos ve İstanköy’de yaşamakta olan Türkleri Türk olarak kabul etmiyorsunuz, Müslüman kabul ediyorsunuz ama kendi dinlerini öğrenme haklarından da mahrum bırakıyorsunuz. Rodos ve İstanköy Türklerinin kültürel kimliğinin korunması konusunda hak aramaları Yunanistan’da mümkün değildir. Korku kol gezmektedir. Türkler, Türk olduklarını söylemekten kaçınmaktadırlar. Bu nedenle Türkiye’ye göç ederek burada nitelikli öğenim yapan, iş edinen adalı Türklerin kurmuş olduğu derneğimiz Rodos İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin birinci amacı adalardaki soydaşlarımızın kültürel kimliğinin korunması için çalışmalar yapmak” dedi.

Üniversiteye bağlı Atatürk Kültür Merkezi 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Salonu’nda iki gün sürecek sempozyuma Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin ve Rodos İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı ve Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu katıldı.

Karşıyaka Voleybol, 24 Aralık Cumartesi günü oynayacağı Çanakkale Belediyespor deplasmanından 3 puanla dönerek galibiyet serisini 3 maça çıkarmak istiyor.

TVF Kadınlar 1. Lig ekiplerinden Karşıyaka Voleybol, ligdeki kötü gidişatına son iki haftada oynadığı Edremit Bld. Altınoluk ve Yeşilyurt karşılaşmalarından galibiyetle ayrılarak son vermiş oldu. Yeşil-kırmızılılar, bu sonuçlarla birlikte ligde 6. galibiyetini alarak 6. sıraya kadar yükseldi. İzmir temsilcisi, 12. hafta mücadelesinde 24 Aralık Cumartesi günü oynayacağı Çanakkale Belediyespor deplasmanında kazanarak iki maçlık galibiyet serisini 3 maça çıkarmak ve üst sıralara iyice yaklaşmak istiyor.

Geçmişi 16. yüzyıla dayanan ve 2010 yılına kadar su ürünleri kooperatifi tarafından kullanıldıktan sonra sahipsiz kalan tarihi balık çiftliği şimdilerde koyun ağılı oldu.

Aydın’ın Söke ilçesinde Bafa Gölü kıyısındaki Sakızburnu Dalyanı’nda bulunan tarihi çiftlik, definecilerin delik deşik etmesinin ardından şimdilerde koyun ağılı olarak kullanılıyor. Geçmişi 16. yüzyıla kadar dayanan, balık bolluğunun en üst seviyelere çıktığı yıllarda, üretimin yüksek olması nedeniyle Almanlar tarafından buz fabrikası kurulan, önce develerle sonra da alınan kamyonlarla ihracat için Kovala Limanı’na taşınan balıkların hazırlandığı çiftliğin, virane bir hale geldiğine dikkat çekerek sahip çıkılması gerektiğini ifade eden Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, “Bir tarihin yok oluşunu hep birlikte izliyoruz” dedi.

Çiftliğe sahip çıkılmadığı takdirde önümüzdeki yıllarda sadece taş yığınının kalacağına dikkat çeken Başkan Sürücü; “Antik dönemlerde Latmos Körfezi’yken, Büyük Menderes Nehri’nin getirdiği alüvyonlarla batı bölgesi kapanan ve günümüzdeki şekline dönüşen Bafa Gölü, Aydın ve Muğla sınırları içinde yer alan doğal ve kültürel zenginliklerle dolu Türkiye’nin en güzel sulak alanlarından biridir. Mitolojik öykülere konu olan ölümsüz aşkları, sularını yasladığı Latmos Dağları ile bütünleşen eşsiz güzellikteki doğal peyzajı, adaları, kuşları, balıkları ve geleneksel yaşamlarını sürdüren insanlarıyla bütünlük oluşturan önemli bir doğa alanıdır Bafa Gölü. Geçmişi 16. yüzyıla dayanan, yaklaşık 80 yılı bir ailenin sorumluluğunda geçen ve çevresindeki köylerle birçok sosyal olaylara konu olan, acı tatlı hikayelerin geçtiği yerlerden birisi de Bafa Gölü kıyısında Sakızburnu’nda bulunan Dalyan işletmeleridir. Balık bolluğunun en üst seviyelere çıktığı yıllarda, üretimin yüksek olması nedeniyle Almanlar tarafından buz fabrikası kurulan, önce develerle sonra da alınan kamyonlarla ihracat için Kovala limanına taşınan balıkların hazırlandığı yer Dalyan’daki aileye ait çiftlikti. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde ders konusu olan mülkiyet sorunu, 1978 yılında Bafa Gölü’nün kamulaştırılması ile sona erdikten sonra, yaklaşık 2010 yılına kadar su ürünleri kooperatifi tarafından kullanılan çiftlik daha sonra terk edildi. Sahipsiz kalan çiftlik yıllarca definecilerin kazı yaptığı, arıcıların kovan koyduğu yer haline gelmiş ve şimdi de koyun ağılı olarak kullanıldığı görülmektedir. Önce dalyan kanalında balık yakalamakta kullanılan geçmiş dönemlere ait kuzuluklara ait demirlerin tamamı yerinden alındı. Defineciler tarafından kazılmadık yer kalmadı. Hemen her geçen yıl şekli değişen ve yıkılan binalarda, havyarların kurutulduğu ahşap tezgahlar parçalandı. Binanın kapıları, pencereleri, balkonları, demir aksamları ve kiremitleri yok oldu. Bir tarihin yavaş yavaş yok oluşunu hep birlikte izliyoruz” dedi.

Bafa Gölü’nün doğal ve kültürel değerlerinin korunması gerektiğini sözlerine ekleyen Sürücü; “Önceki yıllarda, çiftliğin bir bölümünde üniversitenin Bafa Gölü’yle ilgili yapacağı çalışmalar için bir araştırma merkezinin oluşturulması, diğer bölümlerinin Bafa Gölü’nün doğal güzellikleri, tarihi ve kültürel zenginlikleri, kuşları ve balıkları, aynı zamanda burada yaşanan hikayelerinin anlatıldığı bir ziyaretçi tanıtım merkezine dönüştürülmesi yönünde ilgili kurumlara başvuru yapmış ve birçok kamu kurumu temsilcisiyle yerinde incelemeler gerçekleştirmiştik. Amacımız alanın korunması ve korumaya uyumlu kullanılması için Bafa Gölü’nün doğal ve kültürel özellikleri, Büyük Menderes Nehri, kanallar ve gölle ilişkileri, antik dönemden yakın döneme kadar bölgenin tarihiyle ilgili bilgileri alabilecekleri bir tanıtım merkezi haline getirilmesidir. Kuşadası, Söke, Didim ve Bodrum güzergahındaki yola 5 dakika mesafede olması nedeniyle, turizmde yeni bir destinasyon oluşturulması ve bu sayede yöre insanlarına da yararlı hale gelmesidir. Bafa Gölü’nün biyolojik çeşitliliğinin korunması, göldeki kirlilik sorunlarına çözüm bulacak çalışmaların yapılacağı bir araştırma merkezinin kurulması ve ekoturizmin geliştirilmesi için Sakızburnu Dalyanı’ndaki çiftliğe sahip çıkılmalı ve bu konuda doğru bir proje yapılarak tüm kurum ve kuruluşlar destek vermelidir. Eğer bu şekilde devam ederse, çok kısa bir sürede çiftlikten geriye sadece taş yığınları kalacaktır” şeklinde konuştu.

Muğla’nın Menteşe ilçesinde yaşayan ve cam kemik hastalığı olan yedinci sınıf öğrencisi öğrencisi İsmet İlbey İğci’nin eğitimi için öğretmenler seferber oldu. Evinde haftada 22 saat eğitim gören İğci, “Büyüdüğüm zaman savcı olmak istiyorum” dedi.

Muğla ili genelinde evden çıkamayan özel gereksinimli 57 öğrencinin evine öğretmen gönderilerek eğitim hizmeti sağlanıyor. Cam kemik hastalığı nedeniyle evden çıkamadığı için örgün eğitim hizmetinden yararlanamayan Menteşe Nazmi Zehra İyibilir Ortaokulu 7. sınıf öğrencisi İsmet İlbey İğci, 6. sınıftan itibaren evde eğitim imkanından faydalanıyor. Haftada 22 saatlik gerçekleştirilen evde eğitimde İğci, Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, İngilizce, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Sosyal Bilgiler ve Görsel Sanatlar derslerini branş öğretmenlerinin rehberliğinde işliyor.

Muğla İl Milli Eğitim Müdürü Emre Çay, eğitimde kaybedecek bir tek öğrencilerinin olmadığını ifade ederek, “Bizler Muğla genelinde 57 öğrencimize evde eğitim veriyoruz. Bazen çocuklarımız bizlere gelemiyor, biz onlara gidiyoruz. Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak her zaman sizlerin hizmetinizdeyiz. Bizler bugün evde eğitim hizmetini yerinde görmek, rehberlik etmek, üzerimize düşen bir şey var mı bunları sizden dinlemek için geldik. Hizmetimizde hayat boyu eğitim, okulda eğitim, bazen bir gezi esnasında doğada eğitim, evde eğitim, hastanede eğitim de var. Kısacası eğitimde kaybedecek tek bir evladımız yok. Onun için devletimiz, her yerde her koşulda, yavrularımıza eğitim imkânı sunmaya devam edecek” dedi.

Matematik öğretmenliğini yapan Bediha Kartal, “Öğrencimiz İsmet ile eğitimimiz çok iyi ve verimli geçiyor. İsmet’ten memnunum gayet efendi, saygılı ve başarılı bir öğrencim ve yolda alıyoruz” dedi.

Fen Bilimleri Öğretmeni Aygül Padem de, ”Bizim derslerimizde gayet keyifli geçiyor. Ben 4 – 6 saat gelmeye başladım, gayet keyifli geçiyor. Konuları yapabildiğimiz kadar evde küçük malzemeler ile etkinlikler yaparak desteklemeye çalışıyorum, bende gayet memnunum” dedi.

“Büyünce savcı olacağım”

Evde eğitim gören 7. sınıf öğrencisi İsmet İlbey İğci, “Evdeki eğitimi güzel buluyorum. Birçok kişi için çıkamayanlar için rahatsız olanlar için o yüzden okuldan öğretmenlerimizin gelmesi bizim açıdan çok daha güzel oluyor. O yüzden beğeniyorum ve doğru buluyorum. Öğretmenlerimin eve gelmesi açısından en azından benim için iyi oluyor çünkü onların ders anlamında gelip bana bir şeyler anlatması benim için güzel oluyor. Okuldaki arkadaşlarımdan geri kalmıyorum. Okuldaki arkadaşlarım ile bire bir aynı dersleri görüyorum, konulardan geri kalmıyorum, derslere giriyorum, sınavlara giriyorum. Benim gibi olan arkadaşlarımın ailelere buradan sesleniyorum. Çocuklarınızın benim gibi ders almasına önem gösterebilirsiniz. Çünkü en azından konudan geri kalmasınlar. Birçok şeyden o yüzden evde eğitime önem verebilirsiniz. Ben büyüdüğüm zaman hedefim savcı olmak” diye konuştu.

“Devletimize teşekkür ediyorum”

7. sınıf öğrencisi İsmet İlbey İğci’nin annesi Yasemin İğci ise “Devletimize buradan teşekkür ediyorum. Zorlanmadan kolaylıkla bu eğitim hizmetinden yararlanıyoruz, okulumuza öğretmenlerimize bu anlamda çok teşekkür ediyorum. Hiçbir konuda eksiğimiz açığımız kalmadan yolumuza normal şartlardaki gibi devam ediyoruz. Herkesin bu konuda destek almasını isterim. Böyle bir bilgi olduğunu böyle bir şeyden faydalanabileceğini araştırmalarını öğrenmelerini isterim. Her şeyden çok memnunum, herkese çok çok teşekkür ederim. Ben buradan herkese şunu söylemek isterim ki bu hizmetten gerçekten faydalansınlar. Çocukların geleceği için onların iyilikleri için daha başarılı olmaları için arkadaşlarından hiçbir şekilde geri kalmayarak hem sosyal hem eğitim anlamında hayatlarına devam edebilmeleri için kesinlikle bu hizmetten faydalansınlar. Kesinlikle bu hizmeti araştırıp öğrensinler, emin olsunlar ki çok daha iyi yol alıyoruz, çok daha iyi ilerliyoruz, her konuda bu hizmetten faydalansınlar “dedi.