Yazar: serdartash

  • Başkan Kaplan, yeni eğitim öğretim yılı için başarılar diledi

    Başkan Kaplan, yeni eğitim öğretim yılı için başarılar diledi

    Koçarlı Belediye Başkanı Nedim Kaplan 2022-2023 Eğitim öğretim yılının başlamasıyla öğrenci ve öğretmenlere başarılar diledi.

    Başkan kaplan yayınladığı mesajda, milletimizi ve ülkemizi geleceğe güvenle taşımak ve çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarmak için birinci şartın eğitim olduğuna dikkat çekerek, bu anlamda çocukların en güzel şekilde yetiştirilmesinin herkesin ortak hedefi olduğunu ifade etti.

    Tüm öğrenci, öğretmen ve velilere, eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını dileyen Koçarlı Belediye Başkanı Nedim Kaplan, “Çocuklarımızın ve gençlerimizin kendilerine, vatanımıza, milletimize yararlı bireyler olarak geleceğe hazırlanması amacıyla idareciler, eğitimciler, öğrenciler ve veliler olarak, tüm imkânların eğitim kalitesini daha ileriye taşımak için en iyi biçimde değerlendireceğimize yürekten inanıyorum. Öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve velilerimizle birlikte 2022 – 2023 Eğitim – Öğretim yılına erişmenin heyecanını hep birlikte yaşıyoruz. Çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceğini şekillendiren eğitim süreci, sadece bireylerin değil toplumumuzun geleceği için de büyük önem taşımaktadır. Çocuklarımıza ve gençlerimize saygıyı, millet ve ülke sevgisini, bağımsızlık onurunu aileden sonra öğreten tek yer okuldur. Eğitimin hayatımız boyunca ne kadar önemli bir süreç olduğunu unutmamalıyız. Bu süreçte kendilerini mesleklerine adamış, büyük fedakarlıklarla ülkemizin her köşesinde görev yapan öğretmenlerimiz başta olmak üzere tüm öğrencilerimizin ve velilerimizin 2022 -2023 Eğitim ve Öğretim yılını kutluyorum. Okullarımızın idarecileri ile öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve ailelerine hayırlı olmasını diliyor ve eğitim öğretim yılının sağlıklı, neşeli, mutlu ve başarı dolu günlerle geçmesini temenni ediyorum” dedi.

  • İzmir Büyükşehir’den 25 bin öğrenciye destek

    İzmir Büyükşehir’den 25 bin öğrenciye destek

    İzmir Büyükşehir Belediyesi kentteki ihtiyaç sahibi ailelerin okul çağındaki çocuklarına kırtasiye, bot ve mont yardımı yapıyor. Destek miktarının 15 milyon 625 bin lirayı bulacağı bildirildi.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi 2022-2023 eğitim-öğretim döneminde ihtiyaç sahibi ailelerin öğrencilerine destek olmak için harekete geçti. Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı 30 ilçede ilk ve ortaokul öğrencilerine Eğitim Kart (kırtasiye malzemesi), bot ve mont yardımlarını sürdürecek. 20 bin bot ve mont dağıtımı ve Eğitim Kart uygulaması bu ay içinde başlayacak.

    Büyükşehir Belediyesi öğrencinin yanında

    Yeni eğitim dönemi için 20 bin bot ve 20 bin mont için 10 milyon 500 bin, 205 lira bakiye bulunan Eğitim Kart için de 25 bin öğrenciye toplam 5 milyon 125 bin liralık bütçe ayıran İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin destek miktarı 15 milyon 625 bin lirayı bulacak. Büyükşehir Belediyesi geride kalan üç eğitim döneminde 65 bin öğrenciye Eğitim Kart, 63 bin 560 öğrenciye de bot ve mont desteği sağlamıştı.

    Başkan Soyer: “Geleceğimiz sizinle emin ellerde”

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımla yeni eğitim-öğretim yılını kutladı. Başkan Tunç Soyer “Okula dönüş vakti geldi. Yeni eğitim-öğretim yılı döneminde tüm öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve eğitim emekçilerimize başarılar diliyorum. Geleceğimiz sizinle emin ellerde” ifadelerini kullandı.

    Esnafa can suyu

    İzmir Meslek Eğitim Merkezi’nden alınan bot ve montların üretimi için gerekli tüm malzemeler İzmirli esnaflardan temin edildi. Böylece Büyükşehir Belediyesi tekstil ve ayakkabı sektöründeki esnafa da can suyu oldu. Eğitim kart uygulamasıyla da İzmir Kitap ve Kırtasiyeciler Esnaf Odası ve İzmir Ticaret Odası koordinasyonunda İzmir, Tire, Selçuk, Aliağa, Menemen, Ödemiş, Bergama, Bayındır ve Torbalı ticaret odalarıyla yapılan protokoller ile İzmir’deki 200’den fazla kırtasiye esnafına destek olunuyor.

  • Aydın’ın sarp arazilerinde üreticilerin en büyük yardımcısı yük hayvanları

    Aydın’ın sarp arazilerinde üreticilerin en büyük yardımcısı yük hayvanları

    Aydın’ın sarp arazilerindeki verimli toprakları işleyen çiftçiler teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin yük hayvanlarından vazgeçemiyor. Taşımacılığın katılarla yapıldığı Aydın’ın incir üretimi yapılan dağlarında yük hayvanlarına günlük 500 TL yevmiye veriliyor.

    Bu yıl incirin toptan kilogram fiyatının 75 TL’ye kadar çıkması ile üretici hırsızlık olayı yaşanmaması için hasat ettiği ürünleri her gün deposuna taşıyor. Araçların çoğalması ve hayvan bakım maliyetlerinin artması dolayısıyla hayvanlarla taşımacılık işlemi de bir sektör haline gelirken köylerde 2 katırı olup yük taşımacılığı yapan kişilerin günlük geliri 1000 TL’ye ulaşıyor. Adeta randevu ile çalışan katırcılar iş yoğunluğundan memnun olurken, üreticiler de ulaşımın oldukça güç olduğu dağlardaki arazilerinden hasat ettikleri ürünü güvenli buldukları depolarına ulaştırmanın mutluluğunu yaşıyor.

    Köşk ve civar köylerinde katırları ile taşıma hizmeti veren yük hayvanı sahiplerinden Muhammet Zeybek, incir sezonunda hem iş yoğunluğundan hem de gündüzleri aşırı sıcak olmasından dolayı geceleri de çalıştıklarını belirterek, bu yıl talepleri karşılamakta zorlandıklarını söyledi. Aydın dağlarında arazinin engebeli olmasından dolayı pek çok bahçeye araç ile ulaşımın olmadığını belirten Zeybek, “En çok yoğunluğu incir sezonunda yaşıyoruz. Oldukça pahalı bir ürün. Bu yıl kürek malı denilen incirin kilosu 75 TL, yemeklik incirin fiyatı ise 120 TL civarından satılıyor. Ürün çok pahalı olduğundan dolayı hırsızlık olayına karşı vatandaş hasat ettiği ürünü hemen güvenli olan depolarına taşıtmak istiyor” diye konuştu.

    “Yük hayvanlarının günlük yevmiyesi 500 TL”

    Bugün Aydın’ın dağlık bölgelerinde yük hayvanı olup taşımacılık yapan kişinin bir kamyonla çalışmış kadar iyi para kazandığını belirten nakliyeciler, götürü işlerde yolun durumuna göre incirin kilogram fiyatını 75 kuruş ile 1 TL arasında taşıdıkların, yevmiye ile yapılan işlerde ise hayvan başına 500 TL kazandıklarını belirttiler. Hem üreticinin hem da hayvanla yük taşıyanların durumdan memnun olduğu Aydın dağlarındaki verimli araziler kimseyi işsiz bırakmıyor.

  • 6 ilde dolandırıcılık operasyonunda gözaltına alınan şüpheliler adliyeye sevk edildi

    6 ilde dolandırıcılık operasyonunda gözaltına alınan şüpheliler adliyeye sevk edildi

    Muğla’nın Menteşe, Bodrum, Datça, Milas ilçeleri ve İstanbul, İzmir, Ankara, Tekirdağ, Gaziantep illerinde vatandaşları sahte evrak ve sahte banka teminat mektuplarıyla dolandıran organize suç şebekesine yönelik operasyonda gözaltına alınan 11 şüpheli adliyeye sevk edildi.

    Datça Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan Muğla Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Mali Suçlar Büro Amirliği görevlilerince yürütülen soruşturma çerçevesinde 14 kişilik organize suç şebekesine yönelik operasyon gerçekleştirildi.

    Vatandaşları sahte belgeler, sahte banka teminat mektupları ile kandırarak yüksek değerdeki arsa ve tarlalarını satın alıp kurdukları paravan şirketler arasında devir ederek dolandırdıkları, paralarını ödemedikleri veya cüzi miktarda ödeme yaptıkları tespit edilen 13 kişilik organize suç şebekesine yönelik olarak İstanbul, İzmir, Ankara, Tekirdağ, Gaziantep illeri ile Muğla’nın Menteşe, Bodrum, Datça, Milas ilçelerinde yapılan operasyonda B.K., M.Y., Ö.S., M.Ç., N.T., F.C., G.C., O.Y., M.G., M.F., Y.K. isimli toplam 11 kişi yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilere ait ikametlerde yapılan aramalarda ise suça ilişkin olarak çok sayıda sahte sigorta belgesi, sahte banka teminat mektupları, dolandırılarak alınan tapular, sahte diplomat kimliği, 2 adet tabanca ile 52 adet mermi ele geçirildi.

    Adliyeye sevk edildiler

    Gerçekleştirilen operasyonla yakalanan ve gözaltına alınan 11 şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından Muğla’nın Datça ilçesinde adliyeye sevk edildi.

  • Aydınlı genç, Denizli’de ölü bulundu

    Aydınlı genç, Denizli’de ölü bulundu

    Aslen Aydın’ın Karacasu ilçesinden olan 29 yaşındaki Tayfun Tezde, Denizli’deki evinde ölü bulundu.

    Karacasu ilçesi Güzelbeyli Mahallesi’nden olan 29 yaşındaki genç Denizli’de ölü bulundu. Edinilen bilgiye göre Denizli’de güvenlik görevlisi olarak çalışan 29 yaşındaki Tayfun Tezde’den bir süre haber alınamayınca, ekipler gencin kaldığı adrese gitti. İkamete gelen ekipler talihsiz gencin hayatını kaybettiğini belirledi. Gencin cenazesi Pamukkale Üniversitesi morguna kaldırılırken kesin ölüm nedeni yapılacak otopsinin ardından netlik kazanacak. Tezde’nin ani ölümü ailesi ve sevenlerini üzüntüye boğarken, cenazesi ikindi namazına müteakip Güzelbeyli Mahallesi’nden kaldırılacak.

  • Almancı Saliha Teyze’den gurbetçilere nasihat: “Hatamı 84 yaşında fark ettim”

    Almancı Saliha Teyze’den gurbetçilere nasihat: “Hatamı 84 yaşında fark ettim”

    Almanya’da işçi olarak çalışmak için çocuklarını bırakıp gitmek zorunda kalan ve 27 yıl çalıştıktan sonra Türkiye’ye dönen 84 yaşındaki Saliha Yavaş; “Hatamı 84 yaşımda anladım. Kimse iş için çocuklarından vazgeçmesin” dedi.

    Aydın’ın Çine İlçesi’ne bağlı Hallaçlar Mahallesi’nde yaşayan ve hayatının bir bölümünü Almanya’da geçiren 84 yaşındaki Saliha Yavaş, gurbetçilere nasihatlerde bulundu. İlerlemiş yaşına rağmen hayat tarzı görenleri şaşırtan, zaman zaman uluslararası yollarda şoförlük yapan zaman zaman da memleketi Aydın’da survivor yarışmalarını aratmayan yaşam şekli ile herkesi kendine hayran bırakan Saliha Yavaş çevresinde de “süper nine” olarak tanınıyor. Eline aldığı balyoz ile duvar yıkan, balta ile odun kesen, yeri gelince koca minibüsü kullanan Saliha Teyze, çevresinde “süper nine” olarak bilinse de her insan gibi kendisinin de pişmanlıklarının olduğunu belirtti.

    Bir dönem Almanya’ya işçi olarak giden ve orada 27 yıl çalıştıktan sonra Türkiye’ye dönen Saliha Teyze, Almanya’ya giderken çocuklarını bırakmak zorunda kaldığı için pişman olduğunu ifade etti. Yurtdışına çıkmayı düşünenlere de seslenen Saliha Teyze; “Hiç kimsenin işi, ailesinden daha önemli değil. Şimdiki aklım olsa çocuklarımı bırakıp gitmezdim Almanya’ya. Hatamı geç fark ettim. Çocuklarımı bırakıp yurtdışına çıkmayı düşünenler varsa iyi düşünsünler. Kimse çocuğunu bırakıp gitmesin” dedi.

  • Sünnet çocuklarına altın yerine et taktılar

    Sünnet çocuklarına altın yerine et taktılar

    İzmir’de bir sünnet töreninde sünnet çocuklarına takı olarak 90 bin TL değerinde Wagyu cinsi lüks et takıldı. Torbalı Ayrancılar’da gerçekleşen bu ilginç takı töreninde, davete katılanlar şaşkınlıklarını gizleyemedi. Takı için özel olarak hazırlanan lüks etlerin sunumu da dikkat çekti. Davul eşliğinde özel bir soğutucu paketle getirilen etler, sünnet çocuklarına kırmızı kurdeleyle takıldı.

    Sünnet çocukları Mehmet Ali Hoş ve Ömer Asaf Hoş’un sünnet töreni ilginç görüntülere sahne oldu. İzmir Torbalı Ayrancılar’da düzenlenen sünnet töreninde sünnet çocuklarının halası Dilek Günbey, eniştesi Mehmet Günbey ve kuzeni Bedirhan Günbey tarafından takılan lüks etler dikkat çekti. Sünnet çocuğu Mehmet Ali Hoş, “Sünnet düğünümde herkes para takıyordu. Bu sefer et taktılar, çok mutluyum” dedi. Sünnet çocuğunun babası Serkan Hoş da “Bu mutlu günümüzde lüks et işi yapan ablam Dilek Günbey, eniştem Mehmet Günbey ve yeğenim Bedirhan Günbey’e bize böyle bir takı hediye ettikleri için çok teşekkür ediyoruz. Çok mutluyuz” sözleriyle duygularını dile getirdi. Torbalı Ayrancılar’da lüks et işiyle uğraşan enişte Mehmet Günbey, “Dünyanın en güzel etini dünyanın en güzel çocuklarına bugün armağan ettik. İnşallah iyi bir hatıra olarak kalır” ifadelerini kullandı. Sünnet çocuklarının kuzeni Bedirhan Günbey ise “Yeğenlerimizin bu mutlu gününde Türkiye’de olmayanı yaptık. Sünnet düğünün takı merasiminde yeğenimize altın ve para değerinde Türkiye’nin, hatta dünyanın en pahalı eti Wagyu etini takı olarak taktık. Bu vesileyle de düğünümüze renk kattık” diye konuştu.

  • Buca’da bağ bozumu bereketi

    Buca’da bağ bozumu bereketi

    Asırlardır Buca’nın simgesi haline gelmiş olan üzümü ve üretim kültürünü yeniden canlandırmak için çalışmalar yürüten Buca Belediyesi, kendi bağlarında üretilen üzümlerin hasadını gerçekleştirdi, mahsulü yine mahalle muhtarları aracılığıyla Bucalıların sofrasına ulaştırdı.

    Bir dönem İzmir’in prestijli sayfiye yerlerinden biri olan ve uçsuz bucaksız üzüm bağlarıyla ün salan Buca’da bağcılığı eski günlerdeki gibi şahlandırmak için örnek tarım projeleri gerçekleştiren Buca Belediyesi, üzüm bağında verimli bir hasat gerçekleştirdi. Buca Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğünün koordinasyonunda gerçekleştirilen hasadın bereketi ise paylaşım ve dayanışmayla artırıldı. Mahalle muhtarları aracılığı ile dar gelirli ailelere ulaştırılan üzümler, vatandaşların yüzlerini güldürdü.

    Bağ bozumunda benekli sultaniyeden razakıya, Mevlana üzümünden pembe gemreye kadar toplam 13 çeşit üzümün yeşerdiği Kaynaklar’daki bereketli bağlarda, bu yıl 25 tonluk rekolte sağlandı.

    Buca geçmişini kucaklıyor

    Buca’da örnek bir proje ile üzüm bağlarını yeniden hayata geçirdiklerini belirten Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç “ İlçemizin tarımsal yapısının analizi yaparak, mevsimine uygun sebze, meyve üretiminin yanı sıra aromatik bitki üretimine de başladık. Öte yandan, bir dönem ülkemizin en güzel üzümlerinin yetiştiği Bucamızda bağcılık kültürünü canlandırmak için 13 dönümlük bağımızdaki üretimi sürdürdük. Şimdi, elde ettiğimiz ürünlerimizi her zaman olduğu gibi yine Bucalı hemşehrilerimizle paylaşıyoruz” diye konuştu.

  • Kocagöl’de balık ölümleri endişelendiriyor

    Kocagöl’de balık ölümleri endişelendiriyor

    Kuşadası’nın deniz kıyısındaki tek lagünü olma özelliği taşıyan ve çevredeki atıklar ile adeta foseptik çukuruna dönen Kocagöl’de balık ölümleri çevre sakinlerini endişelendiriyor.

    Deniz turizminin yanı sıra doğal güzellikleriyle de her yıl çok sayıda turiste ev sahipliği yapan Aydın’ın Kuşadası ilçesinde denize kıyısı olan tek lagün olma özelliği taşıyan Kocagöl, sinyal vermeye başladı. Zamanla küçük bir göle dönüşen Kocagöl’de yine balık ölümleri görülmeye başladı. Yıllarca balık üretim çiftliği olarak kullanılan Kocagöl’de iddiaya göre bazı sitelerin kaçak olarak bağladığı borularla taşınan atık sular lagün gölünü adeta foseptik ve atık suları toplama merkezi haline getirdi.

    Kocagöl’ün balık ölümleriyle sinyal verdiğini ve bir an önce gölün kurtarılması için gerekli çözümlerin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü; “Kocagöl’ün sucul ekosistem için çok önemli olan özellikle güneydeki sazlıkları yok edilmiş durumdadır. Gölün çevresini tahribat oluşturmadan nasıl koruyabiliriz çalışmaları yapmak yerine, etrafında çok gerekliymiş gibi bir de yol çalışması başlatılmış. Hemen her yıl gölün denizle bağlantılı olduğu kanalda sediment taşınımı olduğundan, kanalın orta yerinde kumullar birikerek deniz sularının içeri girmesini engellemektedir. Bu sorun her yıl yaşanmakta, kanalın planlarda olduğu gibi değil, yanlış yerden açıldığı ve kumulların kanalı kapattığı bilinmektedir. Denizle bağlantısı kesilen gölün bir yandan su seviyesi azalmakta ve göldeki oksijen oranının düşmesi ve kirlilikten dolayı da hemen her yıl balık ölümleri görülmektedir. Sucul canlıların ölmemesi için denizden acil su aktarılması ve kanalın kepçelerle açılması lazımdır. Kanal açıldığında su sirkülasyonu olacağından, göldeki pis sularda denize ulaşacaktır. Dikkat edilirse, çevredeki sitelerin önündeki plajlarda yoğun insan kalabalığından adım atacak yer yoktur. Aynı sırada bulunan Kocagöl’ün önündeki plajın bomboş olduğu görülmektedir. Bunun nedeni de göldeki kirletilmiş sulardır. Birçok su kuşunun geldiği, balıkların, yengeçlerin, kurbağaların, su kaplumbağalarının, su yılanlarının ve birçok sucul canlının yaşadığı bu doğal alan korunabilirse, hem ekolojik denge sağlanacak hem de binlerce insanın yaşadığı sahil sitelerinde, insanların nefes alabileceği, çocuklarının yaban hayatını izleyebileceği doğal bir alan kazanılmış olacaktır. Kocagöl balık ölümleriyle sinyal vermektedir. Bir an önce acil bir eylem planı yapılmalı, gölün kurtarılması için gerekli çözümler hayata geçirilmelidir. Hiçbir koruma statüsü bulunmayan, sorunları birçok kurumu ilgilendiren, çevresinde yaşayan binlerce insanın sağlık ve sosyal gelişimine etkisi olan Kocagöl için, üyesi bulunduğumuz Aydın Mahalli Sulak Alan Komisyonu’nun da gündeme alınması için müracaat edeceğiz” dedi.

  • Nazilli’de ilginç soruşturma

    Nazilli’de ilginç soruşturma

    Aydın’ın Nazilli ilçesinde 2 yıl önce bir aracın satılıp yeni sahibine teslim edilmemesi olayı ile ilgili soruşturma başlatan güvenlik güçleri olayla ilgili biri polis memuru, diğeri adliyede cenaze ve adli tıp aracını kullanan şahsın ifadesine başvurdu. Olayla ilgili soruşturma devam ederken, polis memurunun Nazilli’den Atça’ya gönderildiği bildirildi.

    Edinilen bilgiye göre; yaklaşık 2 yıl önce Hasan K. isimli bir şahıs lüks bir otomobil satın aldı. Araç kendisine teslim edilmeyince mücadele başlatan Hasan K.’nin kardeşi Hikmet K. önceki gün akşam saatlerinde ilçeye bağlı Dallıca Mahallesi’nde kardeşinin aracına benzer bir aracın bahçeli bir evin önünde üzeri yarım örtülü vaziyette park edilmiş halde görünce durumu kardeşine bildirdi. Olay yerine gelen Hasan K., aracın satın alıp kendisine teslim edilmeyen araç olduğunu fark edince jandarmayı arayarak yardım istedi. Bölgeye gelen jandarma ekipleri tarafından yapılan incelemede beyaz renkli 09 ACE plakası takılmış aracın ruhsattaki şasi numaraları ile gerçekteki şaşı numarasının örtüşmediğini belirledi. Şasi numarasından sorgulandığına aracın Hasan K.’ye ait olduğu üzerinde takılı plakanın ise başka bir şahsa ait araca ait olduğu tespit edildi.

    Bunun üzerine jandarma tarafından ifadesine başvurulan bahçeli evin sahibi Y.A. aracı bir süre önce polis olduğu belirtilen B.A., Nazilli Adliyesi’nde adli tıp ve cenaze aracı kullanan T.S. ile soy ismini bilmediği B. isimli 3 kişinin getirip aylık 250 TL kira bedeli karşılığı evinin avlusuna park ettiğini ileri sürdü.

    Cumhuriyet Savcılığı tarafından el konulan olayla ilgili soruşturmanın çok yönlü olarak sürdürüldüğü bildirildi.

  • AK Partili Sürekli’den Soyer’e tepki; “9 Eylül’ü genel siyaset anlayışına kurban etti”

    AK Partili Sürekli’den Soyer’e tepki; “9 Eylül’ü genel siyaset anlayışına kurban etti”

    AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yılı etkinliklerinde yaşanan yoğun tartışmalara ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in katıldığı televizyon programındaki söylemlerine ilişkin bir açıklama yaptı. Başkan Sürekli, “CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı, nice 100 yıla damgasını vuracak söylemlere imza atarak hangi safta olduğunun da altını çizdi. Zafere barış, Osmanlı’ya düşman diyerek kutladığı 9 Eylül’ün anlam ve önemini genel siyaset anlayışına kurban etti.” dedi.

    Kurgulanmış, hedefi belli sözler

    Soyer’in 9 Eylül gecesi yaptığı konuşmayı değerlendiren Başkan Sürekli, “İBB Başkanı Soyer, 9 Eylül kutlamalarını tamamen kendi siyasi görüş ve ikbaliyle şekillendirdi. Tartışma çıkaran sözleri kesinlikle gaf değildi, planlı kurgulu, hedefi belli sözlerdi. 100 yıl önce başarılanın, 2. yüzyılda da başarılacağını söylerken, kimi hedef aldığı da ortadaydı. Emperyalist güçler genellemesiyle Yunan dostlarını ve onu kışkırtanları kollayan tutumu, görünenden çok daha fazlası. O güçler bugün; Yunanistan’ı yine silahlandırıp, sırtını sıvazlayarak üzerimize salıyor. Ama Soyer bunları değil de Osmanlı’yı diline doluyor, barış da barış diye ortalıkta geziyor. 9 Eylül kutlamasının ertesi günü Yunanistan Sahil Güvenlik botlarının bir Türk gemisini uluslararası hukuku da çiğneyerek ateşe tutmasını da yok sayacak kadar gözü kararmış. Evet; İzmir barıştan yanadır, hoşgörünün şehridir. Ancak, ülke menfaatleri söz konusu olduğunda tarihi duruşunu sergilemekten de geri durmaz. Kurtuluş ve kuruluşun şehri İzmir’de, düşman seviciliği geri teper. 100 yıl önceki milli şuurla verdiği mücadelenin aynısını bugün de verir. Soyer; pervasızca ve büyük bir özgüvenle ortaya koyduğu taraflılığına kamuoyunun nasıl baktığını önemsemiyor bile. Ne yaptığı konserler ne de açtığı anıtlar artık onu kurtaramayacak. Çünkü İzmir’in kurtuluş tarihinde, kendi tarihinden bağımsız ve bugünkü emperyalist güçlerin yanında durarak bir tarih yazdı. ”

    Saptırılamaz ve görmezden gelinemez

    AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, milli mücadele ve 9 Eylül ruhunun CHP’li Büyükşehir Belediyesi tarafından siyasetin gölgesinde bırakıldığını vurgulayarak; “Bu ruhu ve 100. yıl coşkusunu kılıf yapıp, safını tuttukları Yunanistan’ın tarihi ve bugünkü duruşunu aklamaya çalıştılar. ‘O gün işgalciydiler; bugün Ege sularından ülkemize tehdit savuramazlar.’ diyemediler. Diyemediler değil; demediler! Sayın Soyer, ‘Nutuk’tan ilham aldım.’ diyor. Milli Kurtuluş Savaşı’nın önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk, böyle bir tehdide ne karşılık verirdi, hiç mi düşünmediler? Aynı Atatürk değil midir; ‘İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin.’ diyen! 1930 yılında kendi el yazısıyla, bir milletin kuruluşu için gerekli şartları; yurt birliği, dil birliği, tarihi ve ahlâki karabet olarak sıralayan o değil midir? Tarihi saptıramazsınız. Bugünü de görmezden gelemezsiniz! Bu noktada haddini bilerek aşanlara söylenecek söz nettir: Hiçbir güç; vatanın bölünmez bütünlüğünü tehdit edemez, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin iradesini tacize kalkışamaz, kalkışanları alkışlatıp alkışlayamaz. ‘Barış’tan söz edenlerin bu olup bitene sessiz kalmasının ne anlama geldiğini kamuoyu çok iyi biliyor. Soyer; tıpkı parası, bayrağı özel İzmir hayali gibi; 9 Eylül tarihini de sanki bu ülkenin bir parçası olmayan bir şehrin belediye başkanı gibi kutlamıştır. İzmir’i temsil eden bazı CHP’lilerin bu tablo karşısında, kahraman ecdadımızı hatırlatacağı adres, hiç de uzaklarında değildir.” diye konuştu.

  • DSİ, Çeşme’nin su problemini çözecek projede sona yaklaştı

    DSİ, Çeşme’nin su problemini çözecek projede sona yaklaştı

    Türkiye’nin tatil cenneti Çeşme’nin asırlık içme suyu problemini tarihe gömecek projede, adım adım sona yaklaşılıyor. 34 kilometrelik boru hattının 29 km’sini tamamladıklarını açıklayan DSİ Genel Müdürü Prof. Dr. Lütfi Akca, iletim hattını bu yılsonuna kadar bitirmeyi hedeflediklerini söyledi.

    Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, tarımda modern sulamayı yaygınlaştırmak, toplulaştırma çalışmalarıyla tarım arazilerinden en yüksek faydayı sağlamak, musluklara sağlıklı ve içilebilir su ulaştırmak ve yerleşim yerleri ile tarım arazilerini taşkın risklerine karşı korumak için tüm gücüyle çalışırken, sürdürülebilir su yönetimi anlayışıyla da suyun her damlasına sahip çıkıyor.

    İletim hattı 3 ay içinde tamamlanıyor

    Çeşme’nin su problemini çözecek 34 kilometrelik boru hattının 29 km’si tamamlandı. DSİ Genel Müdürü Prof. Dr. Lütfi Akca, iletim hattını bu yılsonuna kadar bitirmeyi hedeflediklerini söyledi. Çalışmaların aralıksız sürdüğünü kaydeden Akca, “33 bin 668 metrelik toplam boru hattının şu ana kadar 29 bin metrelik kısmını döşedik. 55 sanat yapısından da 35’inin de imalatlarını tamamladık. Hedefimiz bu yılsonuna kadar tüm iletim hattı ile sanat yapısı inşaatlarını bitirmek” diye konuştu.

    Proje kapsamında 3 adet depo, 2 terfi merkezi bir de konvansiyel artıma tesis inşa edeceklerini söyleyen Akca, gerekli kazı çalışmalarının tamamlandığını belirtti. Akca, arıtma tesisinde günde yaklaşık 24 bin m3 suyun arıtılarak Çeşmelilerin hizmetine sunulacağını ifade etti.

    Yılda 3.74 milyon m3 içme suyu verilecek

    Çeşme’nin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla inşa edilen Karareis ve Salman Barajları’nın dolu olduğunu belirten Akca, “Proje tamamlandığında Çeşme’ye Karareis Barajı’ndan yılda 2,84 milyon m, Salman Barajı’ndan ise 900 bin m olmak üzere toplam 3,74 milyon m içmesuyu vereceğiz. Ayrıca Salman Barajı’ndan bin 700 dekar tarım arazisine de can suyu sağlayacağız” diye konuştu.

    Çeşme’ye yılda 3.74 milyon m3 içme ve kullanma suyu sağlayacak projenin bölge için önemini çok iyi bildiklerini kaydeden Akca, amaçlarının projeyi hız kesmeden bir an önce tamamlayarak, Çeşme Yarımadası’nın asırlık su sıkıntısını kökünden çözmek olduğunu ifade etti

  • 12 yıl hapis cezası vardı, yakalandı

    12 yıl hapis cezası vardı, yakalandı

    Aydın’ın Çine ilçesinde 3 ayrı suçtan hakkında 12 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan şahıs polis tarafından yakalandı.

    Edinilen bilgiye göre, Yeni Mahalle’de devriye gezen Çine Emniyet Müdürlüğü ekipleri, durumundan şüphelendikleri bir kişiyi durdurarak UYAP sorgulaması yaptı. Şüpheli O.A.’nın 3 ayrı suçtan hakkında 12 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunduğu tespit edildi. Gözaltına alınan O.A. işlemlerinin ardından cezaevine gönderildi.

  • Pamukta kalite korunacak

    Pamukta kalite korunacak

    Aydın’ın Germencik ilçesinde “Kütlü Pamukta Kaliteyi Koruma İlçe Komisyonu Toplantısı” gerçekleştirildi.

    Germencik Kaymakamı Turgay Gülenç başkanlığında pamukta kaliteyi koruma komisyonu ilk toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda, Aydın ili sınırları içerisinde makinalı hasat kontrol hizmetlerinin yürütülmesiyle ilgili valilik tebliği çerçevesinde pamuk toplama makinaları ile yapılan hasatta tarladaki pamuğun zamanında, en az ürün ve kalite kaybı ile tekniğine uygun olarak hasat edilmesini sağlamak ve bu sayede milli servet kaybını önlemek, eğitimsiz ve donanımsız makinalı hasat hizmeti verilmesinin önüne geçilmesi için gerekli konularak görüşülerek karara bağlandı.

  • 25. Altın Güvercin’in sahibi Merve Öner Demirci oldu

    25. Altın Güvercin’in sahibi Merve Öner Demirci oldu

    Bu yıl 25’inci kez düzenlenen Kuşadası Altın Güvercin Beste Yarışması muhteşem bir final gecesine imza attı. Yıllar sonra yeniden Özer Türk Stadyumu’nda gerçekleşen yarışmanın final gecesini binlerce kişi izledi. Sunuculuğunu ünlü televizyoncu Okan Bayülgen’in yaptığı 25. Altın Güvercin’de, sözü ve müziği Merve Öner Demirci’ye ait olan ve Ezgi Gürbüz tarafından yorumlanan “Birdenbire Olmaz” isimli beste birinci oldu. Türk pop müziğinin güçlü sesi Sertab Erener de şarkıları ile Altın Güvercin coşkusunu zirveye taşıdı.

    Aydın Büyükşehir Belediyesi, Kuşadası Belediyesi ve Kuşadası Altın Güvercin Kültür, Sanat ve Tanıtım Vakfı (KUSAV) iş birliğinde ve Eviz Yapı ana sponsorluğunda düzenlenen 25. Kuşadası Altın Güvercin Beste Yarışması’nın final gecesi Özer Türk Stadyumu’nda binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşti. Final gecesi, çeşitli yayın organları tarafından canlı olarak yayınlandı. Final gecesine Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, siyasiler, çevre il ve ilçelerin belediye başkanları ile binlerce kişi katıldı.

    36 yıllık geçmiş

    Final gecesinde konuşan Başkan Günel, ilk kez 1986 yılında düzenlenen Altın Güvercin Beste Yarışması’nın halen ilk ve tek beste Yarışması olduğunu belirterek şöyle konuştu:

    “Bu yıl 25’incisini düzenlemenin mutluluğunu yaşadığımız Altın Güvercin Beste Yarışması 36 yıllık geçmişe sahip. Bugün burada Altın Güvercin Beste Yarışması’nın ilkinde birinci olan değerli sanatçımız Fatih Erkoç’u ağırlıyor olmaktan onur duyuyoruz. Yine geçmişte Altın Güvercin’de sahne almış sevgili Sertab Erener de birbirinden güzel şarkılarıyla bizlerle olacak. Kendilerine hoş geldiniz diyor, başvuru yapan 183 eser arasından finale kalan 10 finalistimize başarılar diliyorum. Öte yandan, Altın Güvercin’e bugüne kadar çocuğu gibi bakan, bizlere danışmanlığını sürdüren Ali Rıza Türker’e, yarışmanın düzenlenmesini sağlayan ilk siyasi irade, geçmiş dönem belediye başkanlarımızdan Engin Berberoğlu’na, göreve geldiğimiz ilk günden itibaren Altın Güvercin’i yeniden düzenlememiz konusunda bizleri destekleyen Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu’na, baştan bu yana profesyonelliğinin dışında amatör bir ruhla yanımızda olan Sayın Okan Bayülgen’e, jüri üyemiz ve bu yıl ilk kez düzenlediğimiz Kuşadası Sokak Festivali’ni birlikte yaşama geçirdiğimiz Ayhan Sicimoğlu’na ve jürimizin birbirinden değerli üyelerine, tüm Kuşadalı hemşerilerimize ve sanatçı dostlarımıza teşekkür ediyorum.”

    25. Altın Güvercin Beste Yarışması, Başkan Günel’in konuşmasının ardından finalistlerin Hakan Süersan Orkestrası eşliğinde sergiledikleri canlı performanslarla sürdü. Canlı performansların sona ermesinin ardından, başkanlığını prodüktör ve Altın Güvercin Beste Yarışması Koordinatörü Ali Rıza Türker’in yaptığı; keman sanatçısı Canan Anderson; piyanist, besteci, eğitmen Mine Mucur; TV ve radyo programları yapımcısı İzzet Öz; besteci, söz yazarı, yorumcu Fatih Erkoç; enstrümanist, yorumcu Ayhan Sicimoğlu; Aydın Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Evrim Karakoz ile Kuşadası halk jürisi temsilcileri olarak Ardahan Belediye Başkanı, müzisyen ve yorumcu Faruk Demir, Kuşadası Belediye Meclis Üyesi Efe Berberoğlu ve sponsor temsilcisi Gültaç Eviz’in yer aldığı büyük jüri değerlendirmesini yaptı. Jürinin değerlendirmesine dijital halk oylaması sonuçlarının da eklenmesiyle dereceye giren finalistler belirlendi.

    KUSAV Onur Ödülü Fatih Erkoç’un oldu

    Finalistlerin performanslarının ardından Altın Güvercin Beste Yarışması kapsamında gelenekselleşen KUSAV Onur Ödülü, KUSAV Başkanı Levent Köylü tarafından, profesyonel müzik yaşamına ilk adımını 1986 yılında Altın Güvercin Sahnesi’nde atan Türk pop ve caz müziğinin güçlü sesi Fatih Erkoç’a verildi. KUSAV Başkanı Köylü, Altın Güvercin Beste Yarışması’nın 25’inci kez düzenlenmesinin mutluluk ve gurur verici olduğunu söyledi. Fatih Erkoç’un Altın Güvercin ile özdeşleşmiş çok değerli bir sanatçı olduğunu vurgulayan KUSAV Başkanı Köylü, “Bu yıl vakıf olarak onur ödülünü Fatih Erkoç’a vermek istedik. Kendisine bizleri yalnız bırakmadığı için teşekkür ediyoruz” dedi.

    Fatih Erkoç’tan “Yol Verin A Dostlar” sürprizi

    Sanatçı Erkoç ise 36 yıl önce Altın Güvercin sahnesinde yaşadığı aynı heyecan içerisinde olduğunu belirterek organizasyonun yaşatılmasının mutluluk verici olduğunu söyledi. Erkoç, ödülünü aldıktan sonra 1986 yılında birinci olduğu “Yol Verin A Dostlar” isimli bestesini yıllar sonra bir kez daha seslendirdi.

    Altın Güvercin’in sahibi “Birdenbire Olmaz” ile Merve Öner Demirci oldu

    25. Altın Güvercin Beste Yarışması’nda sözü ve müziği Merve Öner Demirci’ye ait olan ve Ezgi Gürbüz tarafından yorumlanan “Birdenbire Olmaz” isimli beste birinci; sözü, müziği ve yorumu Hakan Kartal’a ait olan “Bekle Efendi” isimli beste ikinci; sözü, müziği ve yorumu Gözde Yüksel Çetin’e ait olan “Hisset” isimli beste üçüncü oldu. Yarışmanın “En İyi Yorumcu” ödülü ise birinci olan “Birdenbire Olmaz” bestesini yorumlayan Ezgi Gürbüz’e verildi.

    Dereceye giren finalistler, ödüllerini CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel ve yarışmanın ana sponsoru Eviz Yapı’nın temsilcisi Şakir Eviz’in elinden aldı.

    25. Altın Güvercin Beste Yarışması’nın finalinde sahne alan Türk pop müziğinin sevilen ismi Sertab Erener seslendirdiği birbirinden güzel şarkılar ve muhteşem sahne performansıyla katılımcılara unutulmaz bir müzik ziyafeti yaşattı.

  • Otomobil fiyat artışına karşı kasko değerinde tavan fiyat önerisi

    Otomobil fiyat artışına karşı kasko değerinde tavan fiyat önerisi

    Pandemi ile birlikte başlayan sıfır araç üretiminin yavaşlaması üzerine otomobil fiyatları da hızla yükseldi. Fırsatçıların da devreye girmesi ile piyasa dengesi bozulan sektör için öneride bulunan Clondle Türkiye CEO’su Kerem Eser, Türkiye Sigortalar Birliğinin yayınladığı kasko değer listesinin baz alınması ve belirlenen rakamın tavan fiyat olarak uygulanması gerektiğini söyledi.

    Clondle Türkiye CEO’su Kerem Eser, pandemi ile sıfır araçların tedarik sorunu nedeniyle fiyatları tavan yapan ikinci el arabaların son üç yılda otomotiv sektörünün dengesini sarstığını belirtti. Eser, “İkinci el arabalara ÖTV, KDV, matrah, kur, enflasyon değişkenleri ile tamamen ulaşılamaz hale geldi. 2022 mayıs ve haziran aylarında araba fiyatları ve satışları hızlı bir şekilde yukarı yönde hareket etti. Fakat son 2 aydır satışlar önceki aylara göre yüzde 45 geriledi. Fiyatlarda ise neredeyse düşüş görülmedi. Bunun farklı açılardan açıklamak mümkün; yüksek enflasyon, sıfır araç rakamlarındaki yükselme, kurun yükselmesiyle birlikte matrah rakamlarının düşük kalması yüksek ÖTV oranı.” dedi.

    Piyasanın yükselmesi en çok ilan sitelerine yaradı

    İlan sitelerine doğrulama ve sınırlama getirilmesi gerektiğini vurgulayan Eser, “Otomobil sektöründe fiyatların hızla yükselmesiyle birlikte ilan sitelerinde de satılık araç sayısı yükseliş gösterdi. Son bir yılın ilan sayılarına bakıldığında yüzde 40 oranında artış var. Bu sitelerinin birim ücretleri geçtiğimiz yıllarda 100 TL seviyelerindeyken bu yılın aynı ayında 600 TL seviyelerine çıktı. Geçtiğimiz yıllarda araba fiyatına göre ilan ücreti belirlemezlerken, 2022 yılı itibariyle araba satış rakamı üzerinden ücretlendirmeye gittiler. Piyasanın bu kadar yükselmesine en çok bu sektör sevindi.” diye konuştu.

    İlan sitelerinde her sorunun karşılığı yok

    Eser, ilan sitelerindeki ikinci el araba fiyatlarının artışını şöyle değerlendirdi: “Türkiye pazarına ilk defa giren bir arabayı ele alalım. Bu arabanın fatura değeri 2 milyon TL olsun. Şöyle düşünelim; herhangi bir kişinin bir cep telefonu ve 3 tane fotoğrafı var. Hemen bir kullanıcı oluşturup 3 milyon liralık bir ilan açabilir. Diyelimki ikinci bir telefon hattı daha var ve farklı 3 fotoğrafı da var. Hemen aynı aracı 3 milyon 200 bin TL’ye ilana aldı. Böylece arabayı karşılaştırabilecek tıpa tıp ikinci örnek oluştu. Bu ilanları gören diğer kişiler de 3 milyon 200 bin TL üstüne arabalarını ilana eklediler. Sonrasında ilk ilanı açan kullanıcı ’benim arabam ucuza gidecek deyip alttaki rakamını 3 milyon 300 bin TL’ye çıkardı. Tabii bunu gören diğer ilan sahipleri durdu mu? Elbette hayır. Peki almak isteyenler; bayilerde araba yok, 5 ay sonraya sıra var. Bu yeni arabayı almak isteyip, beklemek istemeyen alıcı bu durumda ne yapar? Fakat 4 can alıcı sorunun cevabı yok. Bu kişiler gerçekten var mı, bu kişilerin gerçekten bir arabaları var mı, bu kişiler gerçekten satıcı mı, arabalarına istedikleri fiyat teklif edildiğinde gerçekten satacaklar mı? Bu soruların hiçbir zaman ilan sitelerinde karşılığı yok. Üstelik bu fiyat artışları sitelerin cirolarına da dolaylı yoldan katkı sağladı. Sadece 6+6 kuralı rakamları aşağı yönde değiştirir mi? Sadece stok araba miktarını bir parça azaltır, rakamların stabil kalmasına bir etkisi olmaz”

    Fırsatçılar için uygun pazaryeri

    İlan sitelerinden alım yapmadan önce yapılması gerekenlere değinen Eser, “Öncelikle gerçek satıcıların doğrulanması gerekir. Gerçekten böyle bir satıcı var mı? Gerçekten böyle bir araba var mı? Bu sorulara yanıt vermeden açılan her ilan piyasayı yukarı yönde hareket ettirmek isteyen fırsatçılara yol açacaktır. Sadece fırsatçılara değil, dolandırıcılar içinde uygun bir pazaryeri olmaya devam edecektir “ dedi. Ancak bu durumun tek başına yeterli olmayacağını belirten Eser, Türkiye Sigortalar Birliğinin yayınladığı kasko değer listesinin tavan fiyat olması gerektiğini ifade etti. Eser, bu durumu şu şekilde anlattı: “Kişileri doğrulamak da tek başına bir çözüm değildir. Asıl olan girilen fiyatların tutarlı hale getirilmesidir. Bunun içinde yapılacak şey, Türkiye Sigortalar Birliğinin yayınladığı kasko değer listesi baz alınıp, bu rakamın tavan fiyat olarak uygulanmasıdır. Bu sayede rakamların gereksiz yükselmesinin önüne geçilmiş olacaktır. Yukarıda örnekte verdiğimiz aracın ilan değeri 2 milyon TL’yi geçemeyecektir”

  • Didim’de kooperatif üyeleri bilgilendirdi

    Didim’de kooperatif üyeleri bilgilendirdi

    Aydın’ın Didim ilçesinde Su Ürünleri Kooperatifi üyelerine yönelik bilgilendirme toplantısı yapıldı.

    Didim Sahil Güvenlik Komutanlığı, Aydın Su Ürünleri Şube Müdürlüğü ve Didim İlçe Tarım Orman Müdürlüğü tarafından 2022-2023 avcılık sezonu başlamasıyla birlikte Su Ürünleri Kooperatifleri üyelerine ve balıkçılara yönelik bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıda başlayan av sezonunda uyulması gereken kurallar katılımcılara aktarıldı.

  • Ortaca Belediyesi sığla ağaçlarını koruma altına alıyor

    Ortaca Belediyesi sığla ağaçlarını koruma altına alıyor

    Kozmetik ve tıbbi alanda kullanılan ve nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan Muğla Ortaca Belediyesi mücavir alanı içerisinde bulunan sığla ağaçları Ortaca Belediyesi tarafından koruma altına alındı.

    Belediye Başkanı Alim Uzundemir’in talimatı ile bölgede bulunan Sığla Korusu’nun etrafı çevrilerek koruma altına alınıyor. Seyrine doyum olmaz manzarasının yanında nesli tükenmekte olan sığla ağaçlarının korunması gerektiğini belirten Ortaca Belediye Başkanı Uzundemir, “Ülkemizde de sadece yöremizde ve civar yörelerde doğal yaşam alanı olduğu için bu ağaç türünü ilçemizde görebilmekteyiz. Suptropikal iklim tipini seven bu bitki türümüz ilçemizde birkaç yerde görülmekte. Okçular Mahallemizin içinde bulunan korumuzu etrafını çevirmek suretiyle koruma altına aldık. İnşallah yeni nesillere bu değerimizi aktaracağız” dedi.

    Sığla ağaçları hakkında bilgi de veren Belediye başkanı Alim Uzundemir, “Bu ağaçlar çınara benzeyen yapıda yapraklarını döken ağaç familyasındandır. Boyları 25 metreyi bulmaktadır. Görsel olarak çok güzel manzaraya sahip bu korumuz yeni evlenen çiftlerin fotoğraf çekimine sahne olması hasebiyle mutluluk ağacı da diyoruz. Her mevsim buraya fotoğraf çekmek isteyenler uğramaktadır. Belediye olarak tabii yapıyı bozmadan tesis de yaptık. Buraya gelen hoş vakit geçirmek isteyen vatandaşlarımıza doğal ortamda dinlenme imkanı buluyor. Bu güzelliği korumak da bizlere düşüyor” dedi.