Yazar: serdartash

  • Konserve gıdalardaki tehlike: Botulismus

    Konserve gıdalardaki tehlike: Botulismus

    Meyve ve sebzeleri mevsimi dışında da tüketebilme imkanı sağlayan konserveler, bu yıl da geleneksel yöntemlerle evlerde yapılıyor. Kışa hazırlık yaparken doğru yöntem ve koşulları dikkate almak gerektiğine dikkat çeken Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Gıda İşleme Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, her gıdanın doğru işlem görmesi gerektiğini, aksi takdirde ‘botulismus’ toksini sebebiyle ölümcül zehirlenmelerin meydana gelebileceği konusunda uyardı.

    Genellikle yaz mevsiminin sonunda evlerde yapılmaya başlanan konserve işlemi domates, biber, patlıcan gibi sebzelerin kışın da taze bir şekilde tüketilmesini sağlıyor. Konserve yapılırken her gıda ürününün bilinçli şekilde işlenmesi gerekiyor. Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Gıda İşleme Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, konserve hazırlanırken uyulmayan hijyen koşullarının ölümcül zehirlenme türü olan ‘Botulismus’a yol açabileceğini söyleyerek, “Botulismus zehirlenmesine ‘clostridium botulinum’ adı verilen bir bakterinin toksini neden oluyor. Clostridium botulinum, basınç ve sıcaklığa dayanımı yüksek olan dirençli bir mikroorganizma. Bu tip zehirlenmeye neden olan etmenlerin başında, konservelerin büyük bir kısmının yetersiz sürede, gerekenden daha düşük sıcaklıkta, dolayısıyla da yeterince pişirilmeden hazırlanması geliyor. Rahatsızlık, konservenin tüketilmesini takiben kişinin direnci, ortam koşulları gibi etmenlere bağlı olarak 12 ila 72 saat sonra şiddetli karın ağrısı, bulantı, kusma, görmede bozukluk, kaslarda güçsüzlük gibi şikayetler ile kendini gösteriyor. Bu durumda zamanında müdahale ve doğru tedavi edilmesi gereken bir durum oluşur ki rahatsızlık görülür görülmez bireysel önlemlere başvurmadan, en kısa zamanda en yakın hastaneye başvurmak gerekli” dedi.

    “Dışa doğru bombe yapan kapaklara dikkat”

    Uzel, tüketicilerin sağlıklı bir sonuç için evde uymaları gereken kuralları şöyle anlattı: “Tüketiciler özellikle sebze türü gıdaların kurutulması ya da dondurularak tüketilmesi gibi alternatif metotları da denemeli. Evde hazırlanması tercih edilen konserveler için cam kavanozlar kullanılmalı, plastik ambalajlar kullanılıyorsa mutlaka onaylı malzeme olmasına dikkat edilmeli. Ayrıca, şekli bozulmuş ve paslı olan kapaklar kesinlikli kullanılmamalı. Kapaklar en az 15-20 dakika kaynatılmalı ve her kullanımda yenilenmeli. Gıdalar, asitlik derecesine uygun olan sıcaklık ve süre kombinasyonunda pişirilmeli. Kavanoz kapağında şişkinlik ve sızıntı olmamalı. Dışa doğru bombe şeklinde şişme yapan, tat, renk ve koku bakımından kötü olan konservelerin tüketilmemesi gerekir. Tatta bozulma her zaman net olarak anlaşılamayacağı için gerekli tedbirler alınmalıdır. Eğer konservelenmiş gıda marketten satın alınıyorsa son kullanma tarihi, etiket ve resmi kurum izin beyanları dikkatlice kontrol edilmeli. Hasar görmüş, dışa doğru bombe yapmış, paslanmış, sızıntısı olan ambalajlar ve kapağı açılınca fışkırma yapan konserveler kesinlikle tercih edilmemeli.”

  • Gönüllü öğrenciler, Terör şubeden öğrendiklerini fuar standında anlatıyor

    Gönüllü öğrenciler, Terör şubeden öğrendiklerini fuar standında anlatıyor

    İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün önceki projelerde eğitim verdiği öğrenciler, öğrendiklerini İzmir Enternasyonal Fuarı standında gönüllü olarak çalışarak diğer vatandaşlara aktarıyor.

    İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü ekipleri, vatandaşlık bağı ile bağlı tüm bireylerin birlik ve beraberlik içerisinde vatan savunmasında nasıl mücadele ettiklerinin aktarılması ile aidiyet bilincinin oluşturulması, kültür, inanç ve etnik farklılıklardan doğan zenginliklerin gösterilmesi ile milli ve manevi değerlerimizin benimsetilmesi, ülkemizin farklı bölge, şehir ve kültürlerinden akran grupların bir araya getirilmesi ile kaynaşmanın, birlik ve beraberliğin sağlanması, aidiyet oluşturma, ortak tarih – ortak yaşam bilinci ile değerler benimsetme aşamasında Yaşayarak “Yerinde” Öğrenme Metodu kullanarak öğrenciler üzerinde daha güçlü hatıralar bırakılması, çoklu duygular ve duygusal bağların harekete geçirilmesi, gençlerin problem çözme ve eleştirel düşünme kabiliyeti kazanmalarının sağlanması amaçlarıyla öğrencilerle ilgili yıl boyunca bir çok proje geliştirdi. Projeler çerçevesinde emniyet mensuplarından terör örgütlerinin propagandalarına karşı bir propaganda görerek bilinçlenen öğrenciler ise polis ağabey ve ablalarıyla olan iletişimini koparmadı.

    Gönüllü olarak fuar standında yer aldılar

    Yıl boyunca polis ekipleri tarafından bir çok proje dahilinde bilinçlendirilen öğrenciler, öğrendiklerini başkalarına da aktarmak için 91’inci İzmir Enternasyonal Fuarı’ndaki yerlerini aldı. Fuarın başlamasından bu yana broşür dağıtarak, video izleterek ve yüz yüze görüşme yaparak, başta terör örgütlerinin kirli propagandalarından bahseden Betül Karaman, Iraz Özer ve Büşra Şenol adlı 3 gönüllü öğrenci, emniyet teşkilatının buna karşı çalışmalarından da bahsediyor.

    “İnsanların kolay kandırılmasını önlemek amacıyla buraya geldik”

    Gönüllü öğrencilerden Betül Karaman, terör örgütlerinin çeşitli propagandalarla gençleri çok kolay kandırabileceklerini öğrendiklerini ve bunun önüne geçebilmek amacıyla fuara geldiklerini söyledi. Karaman, “Terörle Mücadele Şube Okulumuza bilgilendirme amaçlı ekipler geliyorlardı. Bir gün ‘Mutluluk günleri’ projesi çerçevesinde tanıştık. Beraber çok güzel etkinliklere gittik, tarihi yerleri gezdik. Polis ablalarımız ağabeylerimizle tanışıp, sosyalleşme imkanına sahip olduk. Terörle mücadelenin ne kadar önemli olduğunu, biz gençlerin ne kadar kolay kandırılabildiği hakkında çok güzel bilgiler verdiler. Tanışmamız devam etti, iletişimimizi koparmadık ve her zaman görüştük. TEM Şube’nin fuarda stant açığını duyunca da arkadaşlarımızla beraber gönüllü olarak buraya geldik. İnsanlara bize anlatılanları anlatmak, gençlerin kolay kandırılmamasını önlemeyi amaçladık. Kalabalık bir katılım oluyor. Biz burada broşürlerimizi dağıtıyoruz, bilgilendirmeler yapıyoruz” dedi.

    Proje gezileri, gönüllülüğe ön ayak oldu

    İzmir TEM Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından düzenlenen gezilerin, stantlarda gönüllü olarak çalışmalarında ön ayak olduğunu vurgulayan öğrencilerden Iraz Özer de “Bir gün okulda ‘Mutluluk günleri’ çerçevesinde gezi olacağını söylediler. Biz de orada polis ağabeylerimizle ablalarımızla tanıştık ve iletişimimizi hiç kesmeyip onlarla beraber diğer gezilere de katılım gösterdik. Bugünde böyle bir stant kurulduğunu duyduk ve stantlara gelmeye başladık. Burada suç odaklarının kötü yönlerini aynı zamanda terörle mücadelenin kötü yönlerinin olduğunu; yani öğrendiklerimizi aktarıyoruz. Biz çocuklar, gençler çok kolay kandırılabiliyoruz. Bunun amacıyla burada toplanıp bize aktarılan şeyleri bizim yaşıtlarımıza, büyüklerimize, küçüklerimize ve ebeveynlerimize aktarıyoruz” sözlerine yer verdi.

    TEM polisleri tarafından kurulan stant, vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılanırken, standa gelen çocuklar, temsili polis kıyafet maketiyle fotoğraf çektirerek keyifli anlar yaşadı.

  • “Çocuklarınızı miyopiden koruyun”

    “Çocuklarınızı miyopiden koruyun”

    Ebeveynlerin çocuklarını miyopiden korumaları gerektiğine dikkat çeken Kent Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Tolga Yüksel, “Bunun en iyi yolu telefon ve tablet kullanımını sınırlamak, loş ışıktan kaçınmak, gün ışığında dışarıda vakit geçirmelerini teşvik etmektir” dedi.

    Kent Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Tolga Yüksel yeni öğretim yılı öncesinde çocuklarda rutin göz muayenelerinin göz sağlığı ve ders başarısı açısından önemine dikkat çekti. Yüksel, istatistiklere göre Avrupa ve Amerika’da toplumun yüzde 30-40’ının, Asya’da ise yüzde 70-90’ının miyop olduğunu kaydetti.

    “Miyoplarda göz küresi genellikle normalden uzundur”

    Lazerle tedavi edilebilen miyopinin ilerlemesini durdurma konusunda tıbbın önemli yol alamadığını ifade eden Opr. Dr. Yüksel, şöyle konuştu:

    “Günümüzde göz kusurlarının oluşumunda kalıtımın ve çevresel etkenlerin rolü olduğu düşünülmektedir. Miyoplarda göz küresi genellikle normalden uzundur. Aşırı okuma ve bilgisayar oyunu oynama gibi aktiviteler miyopiyi başlatan veya artıran çevresel risk faktörleridir. Miyopi doğuştan olabileceği gibi, erişkinlik çağlarında da (20 yaştan sonra) başlayabilir. Ama okul miyopisi adını verdiğimiz durum, 7-16 yaşları arasında başlar. Anne babanın gözlük kullanıyor olması mutlaka çocukta da göz bozukluğu olacağı anlamına gelmez. Fakat genetik bir yatkınlık söz konusudur. Genetik olarak miyopiye yatkın bir çocukta, sürekli yakına bakmak miyopiyi ortaya çıkarabilir. Göz numarası genellikle 18 yaşa dek ilerler. İlerlemenin en fazla olduğu yaş dönemi kızlarda 9-10 yaş, erkeklerde 11-12 yaş arasıdır.”

    Çocuklarda miyopi belirtileri

    Opr. Dr. Yüksel, anne babaların yanı sıra öğretmenlerin de çocuğun bazı davranışlarından miyop olup olmadığını anlayabileceklerini söyledi. Yüksel, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Çocuk okulda tahtaya gözlerini kısarak bakıyor, evde televizyonu yakından izlemek istiyorsa, düzenli olarak gözlerini kısma hareketi yapıp gözlerini sık ovalıyorsa miyopiden şüphelenmek ve önlem almak gerekir. Miyopi teşhisi konan çocuğun uygun gözlükle yaşam kalitesi ve okul başarısı artacaktır. Göz hekimleri olarak çocukluk ve ergenlik döneminde miyop gözlüklerin sürekli takılmasını öneriyoruz. Çünkü takılmazsa numaraların daha hızlı ilerleyeceği düşünülüyor. Çocukları miyopiden korumanın en iyi yolu ise yakın çalışmayı, telefon ve tablet kullanımını sınırlamak, çalışırken dinlenme araları vermek, oda aydınlatmasını arttırmak ve loş ışıktan kaçınmak, gün ışığında dışarıda vakit geçirmelerini teşvik etmektir.”

  • İki otomobilin yarışı kazaya neden oldu: 1 ağır yaralı

    İki otomobilin yarışı kazaya neden oldu: 1 ağır yaralı

    Muğla’nın Ortaca ilçesinde iddiaya göre yarışan araç sürücülerinden bir tanesinin kullandığı otomobil 3 araca çarparak hurdaya dönerken, diğer otomobil sürücüsü ise olay yerinden kaçtı. Kaza yapan otomobil sürücüsü ağır yaralandı.

    Kaza, saat 00.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, E.O.’nun kullandığı otomobil, Çaylı ışıklarına geldiği sırada aşırı hız nedeniyle önünde ilerleyen A.A., M.K. ve A.Ö.’nün kullandığı 3 ayrı araca çarptı. Kazada süratli olduğu iddia edilen E.O.’nun kullandığı otomobil hurdaya dönerken, sürücü otomobil içerisinde sıkışarak ağır yaralandı. Kazayı görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye ekipler sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekipler yaralı sürücüyü sıkıştığı otomobil içerisinden çıkartarak sağlık ekiplerine teslim etti. Sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan sürücü hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınırken, hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi.

    Yarış iddiası

    Görgü tanıkları E.O.’nun başka bir otomobil sürücüsü ile yarış halinde olduğunu ve kazanın ardından diğer aracın olay yerinden hızla uzaklaştığını iddia etti.

    Kaza ile ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı.

  • Otomobilin çarptığı yaşlı kadın hayatını kaybetti

    Otomobilin çarptığı yaşlı kadın hayatını kaybetti

    Aydının Didim ilçesinde meydana gelen kazada otomobilin çarptığı 64 yaşındaki kadın olay yerinde yaşamını yitirdi.

    Kaza; Didim-Akbük yolu üzerinden meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; Akbük’ten Didim’e seyir halinde olan 09 MA 2292 otomobil sürücüsü, yaya olarak hareket eden 64 yaşındaki Tülay Baştoppçu’a çarptı.

    Kafasını otomobilin camına çarpan Baştopçu ağır yaralandı. Otomobil sürücüsü kazayla ilgili olarak polise ve sağlık ekiplerine haber vererek, yaralı Baştopçu’nun başında ayrılmadı. Sağlık ekiplerinin müdahalesine rağmen Baştopçu olay yerinde yaşamını yitirdi.

    Otomobil sürücüsü Emniyet güçlerince gözaltına alınırken, hayatını kaybeden Baştopçu’nun cansız bedeni Didim Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Polis kazayla ilgili soruşturma başlattı.

  • Cittaslow heyeti ile “Sakin Mahalle” turu

    Cittaslow heyeti ile “Sakin Mahalle” turu

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Uluslararası Cittaslow heyetine Konak Pazaryeri Mahallesi’nde yürüttükleri “Sakin Mahalle” çalışmalarını yerinde anlattı.

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in girişimiyle dünyanın ilk Cittaslow Metropol pilot kenti ilan edilen İzmir’de çalışmalar “Sakin Mahalle” projesi ile devam ediyor. Başkan Tunç Soyer, hem Terra Madre Anadolu Fuarı hem de Cittaslow Başkanlık Konseyi toplantısı için İzmir’de bulunan Uluslararası Cittaslow Birliği Başkanı Mauro Migliorini, Genel Sekreteri Pier Giorgio Oliveti ve komite üyeleriyle pilot bölge seçilen Konak’taki Pazar Yeri Mahallesi’ndeki çalışmaları yerinde anlattı. Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un da katıldığı teknik gezide Agora Parkı, Namazgah Hamamı, Açık Hava Sineması, Patlıcan Yokuşu, Pazaryeri Meydanı, Altınordu Havuzu, Carfi Konağı gibi alanlar incelendi.

    “Dünya kentleri nezdinde çok önemli bir yeri olacak”

    İzmir’de yürüttükleri çalışmalar hakkında heyete bilgi veren Başkan Soyer, “Güney Kore’nin ikinci büyük kenti Busan, Paris, Brüksel gibi bir çok şehir Cittaslow Metropol olmak istiyor. Bizim kent içinde oluşturduğumuz pilot uygulama alanları uluslararası birliğin de zihninde istediğimiz yere oturursa çalışmalarımız bu kentlere örnek gösterilecek. Bizim ekibimiz onların çalışmalarını yerinde görmek için bu kentlere gidecek. Uygunluğuna karar verecek olan makam bizler olacağız. İzmir’in Cittaslow olmak isteyen dünya kentleri nezdinde çok önemli bir yeri olacak. İzmir’in böyle bir liderlik üstlenmesi önemli ve heyecan verici. İzmir’in dünyada bu kadar sağlam karşılığı olan yavaş şehir hareketinde referans haline gelmesi hem uluslararası bilinilirliğini artıracak hem ticaret, kültür, sosyal ilişkiler, sanat gibi pek çok alanda etkisini gösterecek. İzmir bu büyük projenin önümüzdeki yıllarda çok faydasını görecek” diye konuştu.

  • Spor Toto 1. Lig: Bodrumspor: 3 – Eyüpspor: 0

    Spor Toto 1. Lig: Bodrumspor: 3 – Eyüpspor: 0

    Spor Toto 1. Lig’in 4. haftasında Bodrumspor evinde karşılaştığı Eyüpspor’u 3-0 mağlup etti.

    Maçtan dakikalar

    20. dakikada Bodrumspor ceza yayı içinden serbest vuruş kazandı. Topu başına geçen Kenan Özer, topu auta yolladı.

    29. dakikada rakip ceza sahasına giren Celal Dumanlı, rakibin müdahalesiyle yerde kaldı. Bu pozisyonda VAR’a giden hakem, beyaz noktayı gösterdi. Topun başına geçen Üzeyir Ergün, topu ağlarla buluşturdu. 1-0

    34. dakikada ceza sahasına ilerleyen Celal’in sert şutunda kaleci Harun topu çeldi. Dönen topu Recep Aydın tamamladı. 2-0

    86. dakikada Adis Jahovic, ceza sahası içinde yerde kalınca hakem Adem Cinek penaltı kararı verdi.

    90. dakikada beyaz noktanın başına geçen Jahovic, meşin yuvarlağı filelere gönderdi. 3-0

    Stat: Bodrum İlçe

    Hakemler: Adem Cinek xx, Murat Şener xx, Burak Cansız xx

    Bodrumspor: Ali xx, Erkan xx (Abdurrahman dk. 90 ?), Süleyman Özdamar xxx, Samet xx, Kenan xx, Üzeyir xxx, Onur xxx, Celal xxx (Adis dk. 74 xx), Bahadır xx (Süleyman Güneş dk. 63 xx), Cenk xx, Recep xx (Musah dk. 90 ?)

    Yedekler: Bahri Tosun, Yekta Kurtuluş, Mert Çayır, Musa Aktaş, Ali Aytemur

    Teknik Direktör: İsmet Taşdemir

    Eyüpspor: Harun x, Erdem x (Ezeh dk. 46 x), Luccas Claro x (Fethi dk. 32 x), Alpaslan x, Sinan xx (Umut dk. 68 x), Mehmet x, Pa Amat x, İbrahim x (Recep Niyaz dk. 46 x), Berkan x, Emeka x, Stephane x (Bekir dk. 46 x)

    Yedekler: Cengiz Köseer, Ahmet Yazar, Arda Yumurtacı, Can Bayırkan, Ahmet Özkaya, Bekir Yılmaz

    Teknik Direktör: İbrahim Üzülmez

    Goller: Üzeyir (dk. 31 pen.), Recep (dk. 34), Jahovic (dk. 90 pen.) (Bodrumspor)

    Kırmızı kartlar: Mehmet Murat Uçar (dk. 89), Alpaslan Öztürk (dk. 90) (Eyüpspor)

    Sarı kartlar: İbrahim, Alpaslan, Harun (Eyüpspor) Cenk, Kenan, Adıs (Bodrumspor)

  • Kızgın dananın boynuz darbesi sahibini öldürdü

    Kızgın dananın boynuz darbesi sahibini öldürdü

    İzmir’in Kiraz ilçesinde satın aldığı dananın saldırısına uğrayan adam hayatını kaybetti.

    Edinilen bilgiye göre olay, İstiklal Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Ödemiş ilçesinde kurulan hayvan pazarından dana alan 47 yaşındaki Mehmet Kırlı, aldığı danayı Kiraz ilçesinde bulunan ağırına götürdü. Burada aldığı hayvanı araçtan indirmeye çalışırken hırçınlaşan dananın saldırısına uğrayan Mehmet Kırlı’nın kalbine dananın boynuzu saplandı. Olayı gören aile yakınları durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirmesi üzerine olay yerine sağlık ekipleri ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrollerde 2 çocuk babası Kırlı’nın hayatını kaybettiği belirlendi. Tahlisiz adamın cansız bedeni savcının incelemesinin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu morguna sevk edildi.

    Öte yandan, polis ekipleri olayla ilgili soruşturma başlattı.

  • Kuşadası’nda Türk karasularına itilen düzensiz göçmenler yakalandı

    Kuşadası’nda Türk karasularına itilen düzensiz göçmenler yakalandı

    Aydın’ın Kuşadası ilçesinde Yunan unsurları tarafından geri itilen 7 düzensiz göçmen yakalanırken, göçmenlerden birinin hayatını kaybettiği belirlendi.

    Olay, Güzelçamlı Mahallesi’ndeki Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nda saat 16.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan bir ihbarı değerlendiren Sahil Güvenlik ekipleri, yunan unsurları tarafından Türk karasularına geri itilen lastik bot içerisindeki Liberya uyruklu 7 düzensiz göçmeni yakalandı. Yakalanan göçmenlerden birinin hayatını kaybettiği tespit edildi. Hayatını kaybeden düzensiz göçmenin cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, diğer 6 göçmenin işlemlerinin ardından İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne gönderileceği öğrenildi.

    Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

  • Sedir Adası

    Sedir Adası

    Sedir Adası (eskiden Sideyri, Grekçe: Κλεοπάτρα Kleopatra), Kerme Körfezi’nde (Gökova Körfezi) bulunan görülmeye değer güzellikte, antik kalıntılarla dolu üçlü bir ada grubunun en büyüğüdür. Muğla’nın Marmaris ilçesi sınırları içinde yer alır. Antik Çağ’daki ismi Kedrai olup, adada bu dönemden kalma kentin kalıntıları bulunmaktadır.

    Tarihi

    Tarihi kentte ilk izlerin kaynakları Miletos’lu Hekataios MÖ 4.yüzyılda buradaki yerleşimden bahsetmektedir. Tarihsel gelişmesini MÖ 6. yüzyıl’dan başlayarak gözlemleyebildiğimiz Kedrai, Karya’nın önemli kentlerinden biriydi. Bazı kaynaklara göre Karya kral aileleri yazlarını bu adada geçirirlerdi. Daha sonraki yüzyıllarda bu ada Rodos Peria’sının (karşı yakasının) önemli kasabalarından biri olarak görülür. MÖ 454 – MÖ 428 yıllarında Karya birliğine katılan Kedrai daha sonra Attik Delos Birliği’ne girmiştir. Ada bu birliğe önceleri yılda 3 bin, daha sonra 2 bin drahmi aidat ödüyordu. M.Ö. 439′da bu aidat 2000′e düşmüştür. Xenophon M.Ö.405-406 da Atina-Sparta savaşında Spartalı kumandan Lysandros Kedrai’yi kuşatmış,Atinalıların yanında yer alan kenti ele geçirmiştir.

    Adanın yoğun bitki örtüsünü maki, zeytin ve çam ağaçları oluşturmaktadır. Resmi hazine kayıtlarında Şehroğlu Adası veya Şehroğlan Adası olarak geçer. Halikarnas Balıkçısı bu adaya Gülen adını koymuştur. Kleopatra Adası, Şiir Adası, Aşk Adası, Balayı Adası adını yakıştıranlar da vardır.

    Adanın kuzey kıyısındaki kumlar, özel biçimde oluşan kalker damlacıklarıdır ve Ege ve Akdeniz’de Sedir Adası dışında sadece Girit Adası’nda görülür. Jeolojik oluşumlar sonucu ortaya çıkan kumlar koruma altındadır. Bölgede bu özel kumların Kleopatra için özel olarak Mısır’dan getirildiğine dair kesin olmayan bir inanış da vardır.

    Düzgün kesme taştan çok sayıda kule ile sur duvarları, Apollon tapınağı ve onun yerine sonradan yapılan kilise, hâla ayakta duran iyi korunmuş tiyatro, agora ve Sedir Adası’nın antik liman kalıntıları turistlerin uğrak yerlerindendir.

    Ulaşım, Muğla-Marmaris yolu üzerindeki Akyaka beldesinden veya daha ilerideki sapaklardan varılan Marmaris’e bağlı Çamlı köyünden kalkan teknelerle sağlanmaktadır.

  • İzmir’de uyuşturucu tacirlerine operasyon: 3 gözaltı

    İzmir’de uyuşturucu tacirlerine operasyon: 3 gözaltı

    İzmir’in Ödemiş ve Kiraz ilçelerinde polis ekipleri tarafından gerçekleştirilen operasyonda, uyuşturucu satıcılığı yaptığı belirlenen 3 kişi gözaltına alındı. Adreslerde yapılan aramalarda, 1 kilo 500 gram kubar esrar, 10 gram metamfetamin, 30 kök kenevir bitkisi ele geçirildi.

    Ödemiş Narkotik Grup Amirliği ekipleri, uyuşturucu madde ticaretini önlemeye yönelik yapılan çalışmalar çerçevesinde, uyuşturucu ticareti yaptığı belirlenen H.C., A.C. ve E.S.’yi yakalamaya yönelik operasyon gerçekleştirdi. Ödemiş ve Kiraz ilçelerinde düzenlenen operasyonda 3 şüpheli kıskıvrak yakalanırken, adreslerde yapılan aramalarda, 1 kilo 500 gram kubar esrar, 10 gram metamfetamin ve 30 kök kenevir bitkisi ele geçirildi.

    Olayla ilgili gözaltına alınan şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin sürdüğü öğrenildi.

  • Muğla’da kaza: 1 yaralı

    Muğla’da kaza: 1 yaralı

    Muğla’nın Menteşe ilçesi İsmet Çatak Caddesi üzerinde meydana gelen trafik kazasında aracın çarptığı genç yaralandı.

    Cumhuriyet Ortaokulu önünde 48 DS 275 plakalı aracın çarptığı genç 112 ambulans ekipleri tarafından hastaneye sevk edildi.

  • Ünlü antikacıdan müzayedede sürpriz evlilik teklifi

    Ünlü antikacıdan müzayedede sürpriz evlilik teklifi

    Muğla’nın Bodrum ilçesinde, ünlü antikacı Sertaç Ay yaptığı bir müzayede sırasında bir yüzüğü satışa çıkarıyormuş gibi yapıp ünlü yönetmen Cansel Karacan’a evlilik teklifi etti. Teklif karşısında şoke olan Karacan o anlarda gözyaşlarına hakim olamadı. Duygusal anların yaşandığı müzayede de konuklar çifti tebrik etti.

    Bodrum’da sezonun ilk müzayedesi Gümüşlük’te yapıldı. Bodrum Antikacılar Derneği Başkanı Sertaç Ay tarafından yapılan müzayedeye çok sayıda antika sever katıldı. Osmanlı dönemine ait birçok antika eşyasının yanı sıra, birbirinden değerli takıların olduğu müzayede renkli görüntülere sahne oldu. Yaptığı müzayedelerle adından sıkça söz ettiren ünlü antikacı Sertaç Ay, sezonun ilk müzayedesinde yaptığı evlilik teklifi hafızalara kazındı. Yapılan müzayedede Ay, bir yüzüğü satışa çıkarıyormuş gibi yapıp konuklardan teklif aldı.

    Müzayede öncesi yapacağı evlilik teklifi sürprizi ile ilgili konuşan Bodrum Antikacılar Derneği Başkanı Sertaç Ay, “Yazın çalışmıyoruz, müzayedeleri genelde sonbahardan sonra yapıyoruz. Bugün yapacağımız müzayede yeri ortam ve konsept olarak çok güzel bir yer. Gümüşlük’te bu kadar talep olduğunu tahmin bile etmiyordum. Oldukça yoğun bir talep var ve bundan dolayı da çok mutluyuz. Osmanlı dönemine ait ürünlerimiz var, bunun yanı sıra Retro olmak üzere bir çok antika var. Güzel bir konsept iyi olacağını düşünüyorum. Müzayede sırasında aklıma şöyle bir şey geldi. Normal satış yaparken, yüzüğü çıkartıp, bir tane yüzüğümüz var elimizde gibi satma yoluna çıkıp spontone ne gelişirse bir teklif yapmayı düşünüyorum ve acayip heyecanlıyım” dedi.

  • TEKNOFEST Roket şampiyonluğu Muğla Kavaklıdere’ye geldi

    TEKNOFEST Roket şampiyonluğu Muğla Kavaklıdere’ye geldi

    30 Ağustos tarihinde Samsun’da başlayan TEKNOFEST Karadeniz roket teknolojileri festivalinde Kavaklıdere Sadık Göçen Anadolu Lisesi çatısı altında 5 farklı okuldan giren takım birinci olarak 70 bin liralık ödülün sahibi oldu.

    Fatma İşlek ve Can Gökovalı öğretmenlerin danışmanlığında 5 farklı liseden öğrencilerin bir araya gelerek oluşturdukları “Kavaklıdere Roket ve AKYA (İnsansız Deniz Aracı) Takımları” bir yıldan fazla süren emek ve çabaların sonucunu aldı.

    Ülke genelinde düzenlenen TEKNOFEST elemelerinde önce yüzlerce takımı eleyerek ilk 10 takım arasına kalarak TEKNOFEST Türkiye finallerine davet edildiler. Kavaklıdere Roket ve Akya (İnsansız Deniz Aracı) takımları TEKNOFEST Havacılık; Teknoloji ve Uzay Teknolojileri Festivalinde finallere kalırken, Kaklıdere Roket Takımı ‘TeknofestKaradeniz’ Roket yarışmasında Türkiye şampiyonu oldu.

    Şampiyon takım ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden alırken, 70 bin liralık ödülün de sahibi oldular.

  • MHP İlçe Başkanı Akalın, Başbuğ Türkeş’in adının parka verilmesine engel olan İYİ Partililere tepki

    MHP İlçe Başkanı Akalın, Başbuğ Türkeş’in adının parka verilmesine engel olan İYİ Partililere tepki

    Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Söke İlçe Başkanı Ömer Akalın, yaptığı basın açıklaması ile Söke’de ismi bulunmayan bir parka Başbuğ Alparslan Türkeş’in adının verilmesine engel oldukları gerekçesi İYİ Partililere tepki gösterdi.

    Gerek konuşmalarında gerekse sosyal medya paylaşımlarında ülkücü geçmişleri ile övünüp Başbuğ Alparslan Türkeş’in ismini bile tahammülü olmayanların Söke Belediye Meclisi’nde gerçek yüzlerini gösterdiğini belirten MHP Söke İlçe Başkanı Akalın, “Eylül ayının ilk günü yapılan Meclis toplantısında Cumhur ittifakı olarak Cumhuriyet Mahallesi’nde ismi bulunmayan bir parkın isminin cennet mekan Başbuğumuz Alparslan Türkeş isminin verilmesi adına önerge verdik. Yapılan oylamada önergemizin kabulü CHP ve İYİ Parti’nin ret oyları ile reddedildi. Her defasında ülkücü geçmişi olduğunu iddia eden, sosyal medya hesaplarında fotoğraflar paylaşan İYİ partinin siyaset cambazı İlçe Başkanı Çağlar Çelikez bekleneni yapmış, parkın isminin Alparslan Türkeş olmaması adına İYİ Parti meclis üyelerine etki etmiştir. MHP eski ilçe başkanlarından iyi Parti Belediye Meclis Üyesi Turgay Avcı, oylamada neden çekimser oy kullandığını anlatmaya çalışmış, günah çıkartmaya çalışırken komik bir duruma düşmüş ve şu anda neden MHP’de değil de iyi partide siyaset yaptığını Milliyetçi, Ülkücü camiaya göstermiştir” diyerek tepki gösterdi.

    Başkan Ömer Akalın açıklamasının devamında, “Bir süre MHP’de bulunan ve koltuk bulamayan iyi Parti’de belediye meclis üyesi olan ve ayrıca ilk fırsatta oğluna belediyede kadro açtıran koltuk sevdalısı Mehmet Mert de ret oyu vererek bizleri yanıltmamıştır. Alparslan Türkeş ismine tahammülü olmayanlar, onun hatırası MHP’ye her fırsatta öfke ve kin tutanlar, niyetlerini her fırsatta belli ederek Ülkücü milliyetçi camiaya iyi Parti’nin gerçek yüzünü görmektedirler. Milliyetçi ve Ülkücü camia sandıkta da gereğini yapacaktır” ifadelerine yer verdi.

  • Marmaris

    Marmaris

    Marmaris

    Marmaris, batısında Datça Yarımadası ve Kerme Körfezi, kuzeyinde Ula, doğusunda Balan Dağı, Karadağ ve Günlük Tepeleri ile güneyinde Akdeniz ile çevrilidir. Körfezin önünde kıyıya ince bir dille bağlı olan Adaköy, onun önünde Sedir Adası, Keçi Adası ve Güvercin Adası bulunur. Kentin en eski kısmı denize doğru uzanmış bir tepe üzerine kurulu olan Kale Mahallesidir. Marmaris daha sonra eteklere doğru ve kıyı boyunda gelişmiştir. Hava ulaşımının yapıldığı Dalaman Havaalanı sadece bir saat uzaklıktadır. Rodos ise sadece 45 dakika uzaklıktadır.

    İklim

    Akdeniz ikliminin hakim olduğu ilçede yazlar sıcak ve kurak, kış ayları ise nispeten ılık ve bol yağışlı geçer. Dağların orografik konumu itibarıyla Marmaris, Türkiye’nin Rize’den sonra en bol yağış alan bölgelerindendir ve yıllık yağış miktarı 1200 mm’nin üzerindedir. Kış aylarında şiddetli yağışlar yüzünden ilçede zaman zaman su baskınları ve sel görülebilir. Kışın cephe sistemlerinin geçişleri esnasında oldukça sık oraj (şimşek-gökgürültüsü) görülür. Mayıs – Eylül arası dönem pek yağış görülmez ve oldukça kurak geçer. Denizin ılıman etkisinden ötürü kış aylarında çok nadiren don görülür. Kar yağışı ise yüksek dağ yamaçlarında görülmekle beraber, kıyı kesimlere çok nadiren düşer.

    Nüfus

    Yıl Toplam Şehir Kır
    1940 9.197 3.075 6.122
    1945 9.637 2.750 6.887
    1950 9.783 2.539 7.244
    1955 10.559 2.454 8.105
    1960 11.820 3.411 8.409
    1965 12.780 3.641 9.139
    1970 13.518 4.149 9.369
    1975 15.477 5.596 9.881
    1980 19.249 7.725 11.524
    1985 24.742 9.406 15.336
    1990 41.840 16.361 25.479
    2000 79.302 28.660 50.642
    2007 73.461 28.171 45.290
    2008 76.820 31.450 45.370
    2009 75.350 30.101 45.249
    2010 77.390 30.957 46.433
    2011 81.910 31.397 50.513
    2012 83.081 34.047 49.034
    2013 85.801 85.801 veri yok
    2014 88.621 88.621 veri yok
    2015 89.630 89.630 veri yok
    2016 90.187 90.187 veri yok
    2017 91.871 91.871 veri yok
    2018 94.247 94.247 veri yok
    2019 94.749 94.749 veri yok
    2020 95.851 95.851 veri yok

    Not: Büyükşehir yasası nedeniyle köyler mahalle statüsüne geçtiğinden 2013’ten itibaren kır nüfusu tabloda yer almamıştır.

    Tarihçe

    Marmaris’in tarihi MÖ 12000’lere kadar gider. 2007 yılında Bedir Adası’ndaki Nimara Mağarası’nda yapılan kazı çalışmaları sonucu bulunan materyaller bunu teyit etmektedir. 17 Eylül 2007’de Marmaris Müzesi’ndeki basın toplantısı}… Bölgeye Karia adı Kar’ın ülkesi anlamı da sonradan verilmiştir. Ege ve Akdeniz’in kıyılarının bereketi, bölgeyi devamlı çekici kılmıştır. Şehir Rodos ve Ege adalarına açılan en önemli köprüdür. Böylece Marmaris zaman içinde pek çok medeniyetin hüküm sürdüğü bir yer haline gelmiştir.

    Bölgede yapılacak gezilerde Karia, Rodos ve ada uygarlıkları, Mısır, Asur, İon, Pers, Makedon, Suriye, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinin izlerini görmek mümkündür.

    Fiskos kentin ilk adıdır. Bugün Asartepe denilen mevkide kalıntıları görülebilir.

    • MÖ 3500 Karya kenti Fiskos’un ilk kent surları yapılıyor. Fiskos kalıntıları Beldibi’nin kuzeydoğu yamaçlarında Asartepe’de izlenebilir. MÖ 7. yüzyıl Loryma antik kenti (bugün Sömbeki körfezi, Bozukkale, Taşlıca bölgesinde) kuruluyor.
    • MÖ 546]] Bölgede Pers egemenliği başlıyor.
    • MÖ 334 Büyük İskender bölgeyi işgal ediyor.
    • MÖ 323 İskender ölüyor. Karya bölgesi Bergama krallığının egemenliğine girse de, Fiskos Mısır/Rodos İmparatorluğu´nun Güneybatı Anadolu’daki en önemli liman kenti oluyor.
    • MÖ 226 Şiddetli bir deprem oluyor.
    • MÖ 133 Bölgede Roma egemenliği başlıyor.
    • 395 Bizans döneminin başlangıcı.
    • 670 Arap akınları. Çoğu kent bu akınlar sonucunda yakılıp yıkıldı.
    • 1010-1286 Türkmen boyları ve Anadolu Selçuklu Devleti Dönemi. Bu dönemde Tepe Mahallesinde ilk yerleşim birimleri Mermeris ismi verilerek kurulmuştur.
    • 1286 Menteşe Beyliği dönemi. 1300’lü yıllarda Marmaris hem ticari hem de askeri açıdan, antik çağlarda Fiskos´un olduğu gibi, önemli bir liman oluyor.
    • 1300 Yılında Rodos adasının, Menteşe Beyliği tarafından fethinde önemli bir rolü donanma üssü olarak oynuyor. Doğu Akdenizde mermer ve kereste ticaretinin önemli bir yükleme limanı oluyor.
    • 1391 Temmuz ayında Ahmed Gazi´nin ölümden sonra bölgede Osmanlı Egemenliği başlıyor.
    • 1402 Ankara savaşı sonrası Timurlenk´in emriyle Menteşe Beyliği egemenliği tekrar başlıyor.
    • 1451 Bölgede yeniden Osmanlı egemenliği başlıyor.
    • 1480 Fatih Sultan Mehmet 100.000 askeriyle, Mermeris´e Rodos´un fethi için geliyor. 150 gemilik kuvvetli Osmanlı Donanması’nın 89 gün süren fetih uğraşı boşa çıkıyor.
    • 1517 Mermeris´te nüfus 24 kişi. ???
    • 1520-1522 Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman, Rodos seferine çıkıyor ve 150.000 kişilik ordusuyla Mermeris’e geliyor ve Rodos´u fethediyor. Bir kale, bir kervansaray ve bir de şimdiki Kısayalı’yı tümüyle kapsayan bir köprü yapımını emrediyor.
    • 1525 Mermeris Muğla Sancağı’na bağlı “kaza” oluyor.
    • 1545 Rodos seferi dönüşünde Sultan Süleyman tarafından buyurulan Marmaris kalesinin, Hafza Sultan Kervansarayının yapımı tamamlanıyor.
    • 1565 Mermeris´ten, Dünya´da yalnız burada çıkarılan ve Avrupa´da büyük sükse yapan Sığla Yağı´nın (Storax orientale) yıllık 100.000 kiloya kadar varan ihracatına başlanıyor.
    • 1789 İbrahim Ağa Camii yapılmıştır.
    • 1801 Tarihte ilk kez, bir donanma tarafından “Çıkartma Tatbikatı” 200 İngiliz savaş gemisi tarafından yaklaşık üç ay süreyle Mermeris´te yapılıyor.
    • 1800-1850 Yıllarında Mısır ve Suriye savaşlarında alınan esirler Mermeris´e getiriliyor.
    • 1890 Mermeris´ten maden ihracatı başlıyor. İthal eden ülkeler Almanya, Fransa ve İtalya oluyor. Yıllık hacmi 50.000 tonu aşıyor.
    • 1913 – I. Dünya Savaşı ‘nda bir Alman zırhlısı Marmaris limanına sığınıyor.
    • 1914 – Fransız donanması Marmaris Kalesi’ni topa tutuyor ve büyük tahribat meydana geliyor.
    • 1919 – Sevr Antlaşmasına dayanarak İtalya ve Yunanistan aralarında anlaşıyor ve İtalyanlar bölgeyi işgal ediyorlar.
    • 1922 – 22 Temmuz‘da İtalyan askerleri Marmaris’ten ayrılıyor ve Marmaris kurtuluyor.
    • 1957 – Marmaris 7,1 ve 7,3 şiddetindeki depremde neredeyse tamamen yerle bir oluyor. Sadece Marmaris Kalesi ile çevresindeki tarihi binalar ayakta kalıyor.

    Marmaris’te antik kentler

    Marmaris ilçe sınırları içinde yer alan antik kentler ise şöyle sıralanabilir: Physkos (Beldibi, Asartepe), Amos (Hisarönü, Turunç), Bybassos (Hisarönü), Kastabos (Hisarönü), Syrna (Bayırköy), Larymna (Bozburun), Thyssanos (Söğütköy), Phoenix (Taşlıca), Loryma (Bozukkale) Kasara (Serçe Limanı), Kedrai (Sedir Adası), Euthena ve Amnistos (Karacasöğüt). Physkos dahil tüm kentler, küçük Karya kentleri. Ama diğerlerinin neredeyse tamamından bugüne ulaşan kalıntılar kale ve sur parçalarından öteye geçmiyor.

    Physkos, Physcus, Fyskos, Fiskos, Fiskus

    Fiskos yörede ilk Karya liman kenti ve diğer yerleşim birimlerinin merkezidir.

    Fiskos Karya dilinde “Doğakenti” demektir. Bu isme neden de doğanın bütün unsurlarını ve güzelliklerini bünyesinde bulundurmasıdır.

    MÖ 3400 yıllarına kadar uzandığına dair izler biliniyor. Antik Karya bölgesinin bu önemli liman kentinin, kalıntıları Marmaris şehir merkezinin kuzeyindeki Asartepe’de görülüyor. Ancak akropol üzerinde sur duvarları günümüze ulaşabildi. Tüm Karya yerleşimleri gibi sarp dağ tepelerinde ve yamaçlarında kurulmuştur. Yerleştiği alan Beldibi ile Camiavlu arasındaki tepeler ile vadi ve yamaçlardır.

    Tarihçilerin babası Bodrum´lu Herodot ve ünlü coğrafyacı Amasya´lı Strabo, Fiskos´tan antik dönemde, Efes ve Mylasa´nın Doğu Akdenize açılan limanı olarak bahsederler.

    Tarih boyunca Güneybatı Anadolu da varolan egemenliklerin, Akdeniz’e özellikle Doğu Akdeniz’e açılan tek ve önemli limanı olmuştur. Mylasa, Alabanda, Truva, Bergama, Efes ve Miletus gibi önemli antik başkentlerini Fiskos´a bağlayan karayolu ağının eskiden beri var olması, limanın denizler aşırı ilişkilerde, özellikle “ülkelerin anası” Mısır´la, önemini yineleyerek vurgular. Önceleri her türlü ticaretle (Köle, mermer, kereste ve şarap) başlayan Mısır ilişkileri sonraları askeri ve uygarlık olarak genişler. Ünlü Kadeş savaşına Hititlerin saftında katılan Karyalı paralı askerlerin nakli gemilerle Fiskos limanından olmuştur. Daha sonraki savaşlara Mısır´lıların saftında katılmışlardır. Bu paralı askerlerin bir kısmı Nil Deltasına kendi şehirlerini (4 adet) kurarak yerleşmişlerdir. Nitekim ilk karyaca yazıtlar burada bulunmuştur. Mısır´dan Güneybatı Anadolu´ya ve Adalara ilk defa normal insan boyunda heykel yapabilme sanatı Fiskos´tan girmiştir.

    Fiskos´un kendi adına parası olması da önemli bir merkez olduğunun başka bir kanıtıdır. Fiskosun çok değerli madeni bir parası, İngiltere´de koleksiyoncu Mr. Borell´in elinde bulunduğu 1828 yılında tespit edilmiştir.. Bu para oldukça geniş, kalın ve olağanüstü uzunluktadır ki yüzeyinde dallanmış boynuzları canlandıran bir kabartma ile 18 karya harfleriyle tek satırda “Phi Upsilon sigma $ Y 2” yazısı vardır.

    Büyük İskender´in ölümü sonrasında oluşan Mısır-Rodos İmparatorluğuna bağlanan Fiskos, bu dönemde önemini bir ticari liman olarak daha da arttırmıştır. Ve bu konumunu daha sonraki Roma ve Bizans dönemlerine de taşıyabilmiştir.

    İngiliz Kralı VIII. Henry, bir belgede 1513 yılında Fiskos´tan bahsetmesi de enteresan.

    Ayrıca Boston Museum müzesinde Marmaris´te ( Eski Physkos) bulunduğu belirtilerek sergilenen, sonra Roma İmparatoru olan, genç Tiberius´un (Bust of Tiberius) mermerden bir büstü vardır. Aşağıda büstün müzedeki İngilizce tanıtımı ve müzeye kadar olan yol haritası.

    “Provenance/Ownership HisBoston 1971.393, history: Said to have been found at Marmaris (ancient Physkos) on the southern coast of Caria; by date unknown: with K. J. Hewett, Esq., London (purchased from an English estate); by 1971: purchased by Robert E. Hecht, Jr. from K. J. Hewett; purchased by MFA from Robert E. Hecht, Jr., November 10, 1971”

    Milattan önce 4. yüzyıldan kalma sayısız heykelcikler, heykelblokları ve tabletler özellikle Eyiliktaşı civarında bulunmuştur.

    Arkeolog George Bean´e göre ezelinden beri çeşitli uygarlıklar boyunca hep önemli bir liman kenti olan Fiskos´tan günümüze kalan şehir kalıntıların azlığının izahı, bunların toprak altında gömülü oldukları değildir. Aksine kentin parça parça gemilere yüklenip başka kent projelerinde kullanılmak üzere nakledildiği olasılığıdır. Çünkü kentin kurulduğu tepe ve yamaçlar günümüzde hâlâ ortadadır ve toprak altında olan Fiskos´un ünlü limanı ve denizidir.

    Loryma (Bozukkale)

    Bozburun Yarımadasının güneybatı ucundaki Bozuk Koyu’nda kurulmuştu. Koya hakim oldukça geniş alana dağılmış kalıntılardan günümüze ulaşan en etkileyici yapı Burunbaşı üzerinde bulunan iyi korunmuş kaledir. Dokuz dikdörtgen kulesi vardı. Bugün kuzeydeki çıkma kule görülebilmektedir. Bozukkale limanı Mavi Yolculuk tekneleri ve yatların önemli bir durak noktası.

    Kedrai

    Gökova Körfezi’ndeki Sedir Adası antik Kedrai kenti ve ünlü Kleopatra Plajı ile tanınıyor. Kedrai bir Karia kentiydi, sonra Rodos’a bağlandı. Kedrai “sedirler” (sedir ağacı) anlamına geliyor. Rodos Karşıyakası’nın en önemli yerleşimlerinden biri olan Kedrai, surlarla kuşatılmıştı. Kule ve duvarları kıyıda izlenebilen kentin orta kesiminde Dor düzenindeki Apollon tapınağından bugüne ancak temelleri ulaşabilmiş. Agora, çeşitli yapı kalıntıları ve kent nekropolünün yanı sıra adanın doğu kesiminde ise yüzü kuzeye bakan ve oldukça iyi durumda tiyatrosu var.

    Hydas (Selimiye)

    Bozburun Yarımadası’nın kuzeyindeki Selimiye koyunda (Kamışlı Koy) kurulmuştur. Kentte sur kalıntıları, kare planlı bir mezar anıtı yer alıyor. Hydas’a 3 km uzaklıkta, sahilde bir gözetleme burcu ve bu burç üzerinde birkaç mezar var.

    Erine (Hisarönü)

    Marmaris-Datça yolunun 20. km’sinde güneye Bozburun yönüne dönüldüğünde Hisarönü mahallesine 2 km. Antik ören yerine buradan 3 km yol ile gidilir.

    Erine’de, Roma dönemine ait kalıntılar bulunmaktadır.

    Castabus (Pazarlık)

    Bu antik ören yerine ve Hisarlık Köyü yakınlarındaki kutsal yere Hisarönü ovasından bir saatlik tırmanışla ulaşılabilir. Tapınak bir platformun üzerinde yer alır. MÖ 4. yüzyıldan kalma Ion düzenindeki yapı ayrıca Dor öğeleri de taşımaktadır. Platform üzerinde tapınak temeli görülebilir. Platformu destekleyen göz alıcı duvarlar günümüze kadar varlığını sürdürebilmişlerdir. Güneydeki alanda yer alan yıkık tiyatro, tapınakla birlikte bölgede tanımlanabilen tek yapıdır.

    Thyssanos (Söğüt)

    Söğüt mahallesinin 1 km güneybatısında, okulun biraz arkasındaki tepecik üzerinde Thyssanos yerleşimi kalıntıları vardır. Kazı yapılmamış antik yerleşimde kalıntılar birkaç duvar parçasından, temel izlerinden ve duvar kalıntılarından ibaret.

    Phoenix, Fenix, Feniks, Fenike “Fineket = Taşlıca”

    Bir Karya kenti olan Phoenix’in kalıntıları Taşlıca’nın 4 km dışında, Köy ile antik yerleşim arasında, muhtemelen antik döneme ait patika yolda önce mezarlarla karşılaşılır.Taşlıca ile Asar tepenin aşağı yukarı ortalarında, çukurda kentin agorası, tepeye çıkarken oldukça iyi durumdaki bir yapı kalıntısı ve ardından kentin ana nekropolisi (mezarlar) görülür. Kentin akropolisi Asartepe’dedir.

    Phoinix ve Çevresi (Akropolis, Aşağı Yerleşim ve Kırsalı) Yazıtlar ışığında M.Ö.5-M.S.2.yy

    Bozburun Yarımadası’ndaki demosların en belirgin ve en az bozulmuş örneklerinden biri olan antik Phoinix (modern Taşlıca Köyü sınırları içerisinde yer alan Sindili Ovası’ndaki eski Fenaket Köyü ve çevresi), ilk çağlarda köy ölçeğinde bir yerleşim idi. Esasen Karya kodlarına sahip olan ancak Hellenistik Dönem’de Rodos’un üç ana şehrinden biri olan Kamiros’a bağlı olan Phoinix antik köyü ve çevre yerleşimi, kent tasarımı bağlamında da Kamiros’u andırır. Akropol, yakın çevresindeki sıkışık düzen yerleşim ve kırsaldaki çiftlik üniteleriyle birlikte toplam 251 konut ve 9 adet çiftlik yapısı belgelenerek (3 büyük ölçekli çiftlik evi) Phoinix’in yerleşim planı çıkarılmıştır. Fenaket Köyü’nde (Sindili Ovası) Asar Tepe üzerinde yer alan Akropolis (2,6 ha), tüm ölçüleriyle birlikte modellenmiştir. Ayrıca, Taşlıca Köyü’nün hemen doğusundaki Kaledağ (451 m) üzerindeki phrourion (garnizon) nitelikli ve yamuk planlı Karya Kalesi, yerinde tespit edilerek literatüre kazandırılmıştır. Kalenin, yörede belgelenen diğer Karya kaleleri gibi Arkaik dönemden itibaren kullanıldığı düşünülmektedir. Phoinix’in, kent çevresi ile birlikte yerleşim deseninde geçirdiği değişiklikler, Klasik/ Geç Klasik Dönem’den başlayıp erken Hellenistik ve Roma Dönemi’ne kadar devam etmiştir. Yerleşim, kendini zamanla ağaç dalı desenine dönüştürmüştür.

    Kaledağ’ın görüş açısı içerisinde bulunan ve Taşlıca Köyü’nün hemen güneyindeki tepenin yamacında konuşlu (Gökçalça Tepe ve Somakkaya arasında), mimari ve topoğrafik açıdan Arkaik dönem konteksine uygun erken dönem yerleşimi (olasılıkla M.Ö.7. yy) ilk kez tanımlanmıştır.

    Antik Bozburun Yarımadası’nın teraslama faaliyetlerindeki uzmanlığının en yoğun izlendiği yerlerden biri Phoinix’tir. Bölgenin karstik özelliği nedeniyle yeraltı sularına bağlı yaşam ve tarım faaliyetleri günümüzde de devam etmektedir. Taşlıca’ya özgü eşekler yardımıyla Kırkkuyular mevkiindeki kuyulardan taşınan suyla ova ve teras tarımı yapılmaktadır. Yöre halkı, incir ve badem üretiminin yanında hayvancılıkla uğraşmaktadır. Bölgede bulunan mühürlü ticari amphora kulpları ışığında antik dönemde, zeytin ve üzüme bağlı tarım faaliyetlerinin yapıldığını göstermektedir.

    Yarımada’nın kuzeyindeki Bybassos kenti sınırlarında bulunan (Kastabos) Hemithea kültünün, güneydeki Phoinix’te yer alan Apollon Tapınağı’nın/ kutsal alandaki yapının (M.Ö.2.yy) girişinde izlenen İlithiya adı ile işlevsel açıdan bağlantılı olduğu öne sürülmüştür. Tapınak geç dönemde şapele çevrilmiştir.

    Bybassos

    Bugünkü Orhaniye mahallesi kalıntıların bulunduğu tepenin yamacına kurulmuştur. Kentin sur kalıntıları orman içinde dağınık bir arazide görülebiliyor. Euthenna (Altınsivrisi/Karacasöğüt) Rodos kentciği. Bugüne ulaşan kalıntılar Karacasöğüt mahallesinin yaklaşık 2 km güneydoğusunda Altınsivrisi tepesinde kent nekropolisi, biraz yukarılarda çeşitli sur kalıntıları, kaya mezarları ve sarnıçlarla karşılaşılacaktır.

    Amnistos (Karacasöğüt)

    Karacasöğüt yakınlarında bir başka antik kent daha var. Amnistos antik kenti kalıntıları mahallenin yakınındaki bir burun üzerinde. Kentten bugüne sur kalıntıları, deniz kıyısında eski liman duvarı ulaşmış.

    Marmaris’in isim kökeni

    Şehir şimdi bulunduğu tepede ilk yerleşenleri olan Türkmen’ler tarafından, Bizans döneminde, Mermer-şehri ismiyle kurulmuştur. Menteşeoğulları egemenliği döneminde altın çağını, uluslararası mermer ticareti sayesinde yaşayan bu liman kenti Mermeris adını almıştır. Doğal felaketlerden, yağma ve talandan nasibi alarak yok olan, Fiskos´un eski çağlardaki rolünü Rodos´un fethine yani 1522 yılına kadar üstlenmiştir.

    “Mermeris ismi, Yunancaya Marmaras, İtalyancaya (Latinceye) Marmarice/Marmaris, İngilizceye Marmorice olarak, ilgi güncelliklerine göre çevrilmiştir. Marmaris ismi, I. Dünya Savaşından sonraki İtalyan işgalinde yoğun olarak kullanılmış ve sonrasında Cumhuriyet dönemiyle birlikte resmîyet kazanmıştır.

    Bodrum´lu Herodot ve ünlü coğrafyacı Amasya’lı Strabo, Fiskos’tan antik dönemde, Efes ve Mylasa’nın Doğu Akdeniz’e açılan limanı olarak bahsederler. Her ikisinin yaşadıkları dönemlerde Marmaris’in yerleştiği tepe, ya denizin altında ya da bir adacık olsa gerek. Herodot’un Marmarisos ismi ile Marmaris´i kastetmesi olanaksız.

    Bir rivayete göre de Kanuni Sultan Süleyman’ın yaptırdığı hâlen de Marmaris’de bulunan kaleyi Kanuni Sultan Süleyman’ın beğenmediği ve kalenin mimarını astırdığı için Marmaris isminin “Mimarı as”‘dan geldiği söylense de bu inandırıcılıktan uzaktır.

    Hafza Sultan Kervansarayı

    Aslında yapımı 1545 yılında tamamlanan kervansaray, bugünkü halinden çok daha büyük ve daha kapsamlı işlevi düşünülerek yapılmıştır. Daha yakın zamana kadar varolan hamamın dışında, “Han” işlevi gören ve varolan ikinci katı da değişik zamanlarda yıkılarak yok olmuştur. Şimdi adeti 7 olan küçük oda sayısı aslında konum olarak 8 dir. 8.si orantısız tarafta saklıdır. Bir de boğaza ve denize bakan odaların 2 tanesi hâlâ vardır, hem de çok iyi durumda ama saklıdır. Diğerleri çeşitli nedenlerden dolayı yok olmuştur.

    Kısayalı Köprüsü

    Pilavtepesi arkasından gelen, Karaağaca kadar giden eskiyolu Mermeris yarımadasına birleştirmek için beyaz kesme taştan yapılmış, şimdiki Kısayalı’yı tamamiyle kaplayan büyüklükte görkemli bir köprüymüş. Öyle ki bir ucu Ilıca sırtlarında diğer ucu Eski cami civarında. Böyle bir köprünün varlığı 1801 yılında bir İngiliz ressam Neele tarafından yapılan resimle belgelenmiştir.

    İbrahim Ağa Camii

    1789 yılında yapımı bitirilen bu eser, 1800-1849 yılları arasında kenti ziyaret eden İngilizlerin de dikkatini çekmiş ki seyir defterlerine kalenin bakımsızlığına rağmen caminin mimarisini beğendiklerini not almışlar. Gerçekten çok görkemli bir mimari eser olduğu ve o caminin şimdiki eski camiyle aynı caminin olmadığının belirginliği bir İngiliz ressam Neele 1801 tarihli eserinde belgeleniyor.

    Ünlü Marmarisliler

    • Salih Uçan – futbolcu
    • Hakan Kutlay Kutlu – tiyatrocu

    Yatçılık

    Doğal bir liman olan Marmaris Körfezi 1100 kapasiteli üç marina ve 1200 yat kapasiteli 9 yat çekek yerine sahiptir. Mavi Yolculuk güzergâhı üzerinde bulunan yörede yat turizmini geliştirmek amacıyla 5 yılda bir Uluslararası Yat Festivali ve Uluslararası Marmaris Yat Yarışları düzenlenir.

    Marmaris’te yatçılık ve yelken turizmi adına hemen her konuda hizmet ve imkâna sahiptir. Birçok yat limanı ve yat kiralama şirketine ev sahipliği yapan Marmaris’te ki bazı yat limanları ve yat kiralama şirketleri aşağıdaki gibidir.

    Marmaris International Yacht Club (MIYC) 1992 yılında kurulmuş. Her yıl düzenlenen Marmaris Yarış Haftası (Marmaris Race Week)’in de düzenleyicisi olan Marmaris International Yacht Club (MIYC)’ın hâlen 100 den fazla üyesi bulunmakta olup Netsel Marina’da yer almakta.

    Orhaniye koyu’nun batı girişinde yer alan Martı Marina, kıyıda 100 ve demirli olarak da 300 yat kapasiteli bir marina. Marinada restoran, bar, market, yüzme havuzu, yat bakım merkezi bulunmakta.

    Şehir merkezine karayolu ile 8 Km uzaklıkta , deniz yolu ile 2 deniz mili mesafededir. Yemyeşil orman içerisinde ideal konumuyla, tatil köyü havasında bir konaklama sunuyor. Dünyanın her yerinden gelen yatlar için doğal bir uğrak yeri ve kış günlerinin geçirilebileceği en uygun marinadır. Marinaya her boyda yat bağlanabilmektedir. 750 tekne denizde ve 1000 tekne karada servis kapasitesine sahiptir.

  • İzmir 2022-2023 eğitim öğretim yılına hazır

    İzmir 2022-2023 eğitim öğretim yılına hazır

    İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, resmi ve özel okullar dahil olmak üzere kentteki 2 bin 496 okul-kurumda, 30 bin 151 derslik ve 56 bin 79 öğretmen ile 2022-2023 eğitim öğretim yılına hazır olduklarını söyledi.

    Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasına sayılı günler kaldı. Tatil sürecinde temel eğitim hizmetleri başta olmak üzere; inşaat emlak hizmetleri, destek hizmetleri, mesleki ve teknik eğitim hizmetlerinde gereken tüm hazırlıkların yapıldığını kaydeden İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir’de 738 bin 273 öğrenciye iyi bir hizmet sunulacağını ifade etti.

    Okul öncesi okullaşma oranı yüzde 90’a ulaştı

    İl Milli Eğitim Müdürlüğünün geride kalan süreçte yaptığı çalışmaları aktaran Vali Köşger, “Temel eğitim hizmetlerinde, okul öncesi 5 yaş okullaşma oranı Eylül 2021 tarihinde yüzde 69 iken Ağustos 2022 sonu itibarıyla bu oranı yüzde 90’a ulaştırmış bulunuyoruz. 5 yaş seviyesinde 49 bin 177 öğrencinin okullaşması sağlanmıştır. Kapalı durumdayken açılması uygun görülen köy okullarından 26 ilkokul hizmete alınmıştır. Bu okullar için kısa süre önce Millî Eğitim Bakanlığımızdan 16 milyon 323 bin 800 TL ödenek gönderilmiştir. ‘10 bin Okul Projesi’ çerçevesinde 397 okulumuza materyal ve donatım destekleri sağlanmıştır” şeklinde konuştu.

    Depremin vurduğu İzmir’de son 2 yılda 41 okul yapıldı

    Vali Köşger, “Toplam sayısı 122 olan yık-yap çerçevesindeki okulumuzdan 17’sinin yapımı tamamlanarak eğitim-öğretime kazandırılmıştır. 47 okulun yapımı ise devam etmektedir. Geriye kalan 48 okulumuzdan 20’si adına ilgili belediyelere ruhsat başvurusu yapılmıştır. 28 okulumuzun proje çalışmaları ise devam etmektedir. Yık-yap haricinde 24 okul olmak üzere, 2020 yılından itibaren ilimizde toplam 41 okul daha eğitim öğretime kazandırılmıştır” dedi.

    Büyük ve küçük onarımlar için 160 milyon TL harcandı

    Depremi yaşayan kentte bazı okullarda güçlendirme faaliyetleri de yapıldığını anlatan Vali Köşger, “Bu çerçevede 3 okulumuzun işlemleri tamamlanmıştır. Güçlendirme çalışmaları devam eden 10 okulumuz Eylül 2022 içerisinde teslim alınacaktır. 13 okulumuzun iş ve işlemleri ise Aralık 2022 tarihine kadar tamamlanacaktır. Okullarımıza büyük ve küçük onarımlar için milli eğitim bütçesinden 160 milyon TL harcanmıştır. Toplam 283 okulumuzun büyük ve küçük onarımları gerçekleştirilmiştir” İfadelerini kullandı.

    Vali Köşger, şöyle devam etti:

    “2022 yılında okullara; yaz okulu kırtasiye, kırtasiye, temizlik malzemesi alımları, doğalgaz aboneliği bağlantı bedeli, akaryakıt ve yağ, makine teçhizat bakım ve onarım giderleri, küçük onarımlar, elektrik tesisatı onarımları ve donatım için toplam 48 milyon 428 bin 639 TL ödenek gönderilmiştir. 2022-2023 eğitim öğretim yılı başında İŞKUR çerçevesinde 2 bin 980 temizlik görevlisi okullarda göreve başlayacaktır. Ders kitapları ve yardımcı kaynak konusunun önemini biliyoruz. Resmi ve özel tüm okul/kurumlarda öğrenim gören öğrenci ve öğretmenler için 6 milyon 515 bin 162 adet ücretsiz ders kitabının tamamı okullarımıza dağıtılmıştır. Ağustos ayı sonu itibarıyla 1 milyon 735 bin 548 adet yardımcı kaynak kitabı da depolarımıza teslim edilmiş olup tamamının dağıtımı 12 Eylül’den önce tamamlanmak üzere okullarımıza gönderilecektir. Mesleki ve teknik eğitimin üzerinde de titizlikle durduğumuzun bilinmesini istiyoruz. İlimizde toplam 18 eğitim kurumumuz bünyesinde 12 alan ve bu alanlara bağlı olarak 14 dal açılmış ve bu doğrultuda bir kimya laboratuvarı kurulmuştur. İlimiz genelinde 2 mesleki eğitim merkezi, 3 mesleki ve teknik Anadolu lisesi açılmıştır. Okullarımızın temizlik malzemeleri başta olmak üzere tüm sıra, masa, spor ve donatım malzemeleri ihtiyacı mesleki ve teknik okullarımız döner sermayeleri çerçevesinde üretilmekte ve elektrik ve kompanzasyon sistemlerini bu okullarımız yenilemektedir.”

  • İndirimdeki fritöz için birbirlerine girdiler

    İndirimdeki fritöz için birbirlerine girdiler

    İzmir’in Buca ilçesinde yeni açıldığı öğrenilen bir mağazada, indirimli fritözü satın almak isteyen vatandaşlar arasında kavga çıktı. O anlar bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerası ile kayıt altına alınırken, kavga esnasında bir kadının biber gazı çıkartarak ’Dağıtırım burayı’ demesi dikkat çekti.

    Olay, Buca Şirinyer’de bulunan ve yeni açıldığı öğrenilen bir mağazada meydana geldi. Yeni açılan bir mağazanın indirimli ürünleri için izdiham çıktı. Kampanya dahilinde bin 750 liraya satışa sunduğu öğrenilen fritözü satın almak isteyen vatandaşlar arasında tartışma çıkarken, o anlar bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerası ile kayıt altına alındı.

    Biber gazını çıkardı, ’Dağıtırım burayı’ dedi

    Kamera görüntülerinde, tek kaldığı öğrenilen fritözü kapışan vatandaşlar arasında yaşanan tartışma yer alırken, bu esnada bir kadının elindeki biber gazını göstererek tartışmaya son vermek için ’Sıkarım biber gazını, dağıtırım burayı’ demesi dikkat çekti.